Yeni Üyelik
15.
Bölüm

15. Bölüm

@yazarist

ASLI..

 

SENİ SEVİYORUM BİR TANEM... ÖLÜMÜNE DEK.

 

 

bugün emirin odasına doğru yürürken ayaklarım bana gitme gitme diyordu. ona rağmen emirin kaldığı odaya doğru yürüdüm.

aslını isterseniz emirin hastaneden çıkışı olacaktı. ve çıkış işlemlerini az önce ben halletmiştim. biricik ablam sinoş ise şimdi onu çıkarmak için hazırlıyordu...

sağolsun hastane sahibi emre beyden rica etmiş bir kaç gün izin almıştık. tabi maaşımızada yansıyacaktı ama neyse.

bir kaç gün evde dinlenmeyi planlıyorduk. rahatlamaya ihtiyacımız vardı. sakinleşmeyede. olanları sindirmemiz için gerçekten dinlenmemiz gerekiyordu.

 

koridorda gördüğüm sinemlerle durdum. emirin koluna girmişti ablam. yanındaysa adil abi vardı.

gözümü üzerlerinde biraz daha gezdirdim. kimi arıyordum bilmiyorum ama onlara öylece bakakaldım. derin bir nefes aldım.içimde bir sıkıntı peydahlanmaya başlamıştı.

o yoktu. bu kaç gündür adil abiyi fazlasıyla görüyorduk ama onu göremiyorduk. nerelerde neyin peşinde bilmiyorduk. iyi mi bilmiyorduk...

 

ofladım. neden onu düşünüyorsam. neden onu gözlüyorsam sanki. banane o gıcıktan. iyiki görmüyorum.

zaten görsem o geceyi haatırlamak zorunda kalıcam defalarca. evet, evet iyiki onu görmüyorum. benim için dünki çocuktu. ve bugünde olmayan çocuk. bundan fazlası yok aslı . kendine gel...

 

emirlerin yanına gittim. efeyi düşünmemeye çalışarak bizimkilere selam verdim.

 

"emirin odası hazır sinem." dedim. şahsen odayı ben hazırlamıştım. sırf evde fazla karşılaşmamak için bu görevi üstlenmiştim. Niyetim emirin odasını kendime en uzak olan odayı seçip ona göre odayı ayarlamaktı. Ha birde tedbir oluşturmak. Ablama o yüzden çok diretmiştim. Ben hazırlarım odayı diye yalvarmıştım ona resmen.

ablamda beni kırmamak için susmuştu. susmuştu ama niyetimi anlamıştı.

 

"o zaman bir an önce eve gidelim. hemen yatıralım kardeşimi. bir şey olmasın." telaşlı olduğu belli olan sineme baktık hepimiz. bir an mahcubiyetli gördüğüm emir gözlerini devirip bana sırıttı.

 

"ablam hep böylemiydi aslı?"

 

"evet " dedim ona gülümseyerek. " çok evhamlıdır. bana Sürekli, aman aslım yavaş aman aslım dikkat et diyor. dur zaten kendin görüceksin. senide kendiyle bunaltır iki günde."

 

"aşk olsun aslı. ben iyiliğinizi istiyorum. kardeşlerime bir şey olmasın diye. .. adil sende bir şey desene?" . dedi ablam. ve gözlerini yardım arar gibi adil abiye dikti. ablamın bakışları neticesinde hafif affallayan adil abi hemen onu savunmaya geçti.

 

"aşk olsun zaten sevgilim. olsunda seninle benim aramda olsun. sen oları boşver. yalnız beni şımart . ben hazırım sana. onlar ne bilir değerini.".

 

"görüyor musun ?" dedim emire.

burada efe olsaydı ona derdim herhalde. karşılıklı birbirimize lafta atardık. o bana ufaklık derdi. bende gıcıklık. belki beni çok sinirlendirecekti. belkide ben onu çıldırtacaktım. sinirden kıpkırmızıya dönene kadar , damarlarının belirginleştiğini görene kadar birbirimizle atışacaktık.

 

"evet?" dediğinde emir daldığım alemden irkildim. bana ne oluyordu ya bugün? neden efeyi durup durup düşünüyordum ALLAH AŞKINA?

 

"enişten diyecektim. harbi enişte olmuş. sinemede nasıl yaranıyor! ablama nasıl yaklaşması gerektiğini iyi biliyor."

 

"doğrusu abiye imreniyorum." dediğinde emir donakaldım. affallaya affallaya sineme baktım. bu tavrımı fark etmiş olacakki hemen kendini düzeltme ihtiyacı hissetti emir.

 

"şey yani ablama olduğu yakınlıktan öyle dedim. " durdu sineme baktı. gözlerinde hüzün vardı. "keşke benimde onunla aram bu kadar iyi olsa."

 

bir süre ağlamamak için kendini zor tutan sineme baktım. eğer ortalığı toplamazsam yine gözyaşlarını akıtacaktı. hem de tüm hastane nasibini alacaktı ondan.

 

"tamam tamam. bu kadar duygusallık yeter emir. ablamı ağlatma daha fazla. hem zaten bol bol vaktiniz var. hasret gidericeksiniz. merak etmeyin."

 

"aslı haklı sinemim. hadi eve gidelim.".

gözlerinden daha akmamış gözyaşlarını sildi ablam.

 

"tamam. " emire baktı. "seni odana yerleştirelim biz. sargıların acıtmıyor değil mi?"

 

"yok abla. ben taş gibiyimdir. bana hiç bir şey olmaz...." dediğinde emire şaşırarak baktım.

ne zaman canı yansa belli etmezdi ve her seferinde bana bir şey olmaz diyordu.

sanki her gün canı yanıyormuş gibi davranıyordu. sanki bunlar normaldi ona. beni gerçektende çok şaşırtıyordu VALLAH.

emir sayesinde acılarıma bakış açım değişmeye başlamıştı. bunu birlikte geçirdiğimiz bir hafta gibi sürede anca fark etmiştim.

kabuslarla baş etmeye bile çalışmıştım. onlarla savaşmaya. ama gelin görünki ne emir kadar dayanıklıydım ne de efe kadar vurdumduymaz.

hayat maalesef herkese farklı acılar yüklüyordu. benimki abimdi . emirin ailesi. efeninse..

bir an durdum. efeyi düşünmek yok kızım. onu vicdan yapıyorsun herhalde . ondandı onu düşünmem...

 

 

sevgili okuyucularım,

bu bölüm biraz kısa oldu. Hiç bir mazeretim yok. Yalandan mazeret yazmakta benlik değil... Ama bir dahaki bölüme heyecanla kaldığınız yerden devam edeceksiniz. Yazarist sözü veriyorum..

BİRDE SİZDEN RİCALARIM VAR TABİİ OLARAKTAN. LÜTFEN BANA YORUM YAZIP BEĞENİP BEĞENMEDİĞİNİZİ GÖSTERİN. ONA GÖRE DEVAM EDİCEĞİM...

ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM...

Loading...
0%