Yeni Üyelik
25.
Bölüm

25. Bölüm

@yazarus_1

 

Çiçek gibi bir gün geçirmeniz dileğiyle 🌸

Keyifli okumalar...

 

 

 

 

"Bunun ne işi var burada?" diye sordu abim. Gözlerini kısarak arabasından inip bize doğru yürüyen Turgut'a bakıyordu.

"Ben çağırdım abiciğim, hem insan dostunu gördüğü için sevinmez mi? Ne bu sinir?"

Abim bana bakıp gülümsedi.

"Senin için öyle demiştim küçüğüm, sen sorun etmiyorsan eğer..."

"Artık bütün olanları geçmişte bırakıp geleceğe odaklanmaya başladım," dediğimde abim usul usul başını salladı.

"Abimm..." Tuana, Turgut'a sarılmış, iki kardeş aralarında fısır fısır konuşup gülmüşlerdi.

"Ne o öyle gizli gizli gülüşmeler?" dedi abim. Fazla mı evhamlıydı?

Turgut omuz silkip abimle de sarıldı. Sıra bana geldiğinde yanaklarıma yayılan sıcaklıkla kavruldum. Bu heyecanım ne zaman geçerdi tahminen?

Turgut bana sarılıp yanağıma ufak bir buse kondurduğunda abimin öksürük sesi bizi ayırmıştı.

"Temas yok," dedi abim omuzlarını dikleştirdi, yüzü ciddi bir hâl aldı.

Tuana, abimin elini tutup, "Hadi bir an önce kaymak istiyorum," demişti.

Dün akşam Tuana kayak yapmaya gidelim mi diye bir fikir atmıştı ortaya. Abim de tabiki karısının fikrini seve seve onaylamış, kahvaltıdan sonra direkt evden çıkıp buraya gelmiştik. Abim, Turgut'un geleceğini bilmiyordu, şuan aramızdaki buzların tamamen erdiğinden de haberi yoktu lakin biraz gözlemlese herşeyi anlardı. Zaten şuan o da bunu yapıyor, bakışlarını bizim üzerimize dikmiş, Turgut'la bana bakıyordu.

Ona şirin olmaya çalışarak gülümsedim, Tuana abimi dürtüğünde abim önüne dönmüş ve yürümeye devam etmişti.

"Zamanında..." dedi Turgut. "Abine az çektirmedim, şimdi bana ne yapsa hakkı."

Şaşkın bakışlarla sevgilime bakıyordum.

"Ne gibi?" diye sorduğumda, abime kısa bir bakış atmış, onun bize bakmadığından emin olduktan sonra yanağımdan öpmüştü.

"O kadar tatlı bakıyorsun ki..." İçi gider gibi çıkmıştı kelimeler dudaklarından.

Benim zaten ona baktığım her dakika içim gidiyordu.

"Neyse," dedi, burnundan güldü. "Kaya, Tuana'yla ilk sevgili olduklarında onları hiç rahat bırakmadım. Dostuma güvenmediğimden değil de, insanın kız kardeşi olunca ister istemez koruma iç güdüsü ortaya çıkıyor. "

O anları tahmin edebiliyordum, Turgut'un bir insanla nasıl uğraştığına an be an şahit olmuştum. Teknede birlikte çalışırken beni sinir etmekte oldukça başarılıydı, kimbilir benim abime neler yapmıştı...

"Benim dalyan gibi abimden ne istedin?!" dedim kısık bir seste.

Turgut gülmemek için eliyle ağzını kapattı.

"Seni şuan kaçırsam olmaz mı?"

Tükürüğüm boğazıma takıldığında hunharca öksürmeye başladım.

"Berra!" Abimle Tuana telaşla yanımıza geldiler.

"Durun..." dedim soluk almaya çalışırken. Birkaç dakika içinde kendimi toplayıp öne düşen saçlarımı arkaya sıvadım.

"Tükürüğüm boğazıma kaçtı da..." dediğimde herkes sen ciddi misin der gibi baktı suratıma ardında kahkahalara gömüldüler.

"Komik mi ya?!" dedim hafif kızgın bir tonda. Turgut kolunu belime doladığında abim bir anda kaşlarını çatıp iki kere öksürdü.

"Emir büyük yerden," dedi Turgut gözlerini devirirken.

"Abiciğim, sen yengenle önden yürü."

Abime şaşkınlıkla bakıyordum, pes yani! Gerçekten pes!

Kayacağımız yere yaklaşmak üzereydik artık. Tuana koluma girdi, "Abimi ilk defa böyle görüyorum," dediğinde omuzumun üstünden Turgut'a baktım.

"Nasıl?" diye sordum adet yerini bulsun maksadıyla, yoksa Tuana'nın ne demek istediğini anlamıştım tabikide...

"Çok mutlu, senin sayende. Onu affettiğin için sana çok teşekkür ederim Berra," dediğinde hafifçe gülümsedim.

"Bu kadar duygusallık yeter yengem," dedim çenemle karşıyı gösterirken. "Hünerlerimizi pistte göstermenin vakti geldi," diye bağırdığımda hepimiz kahkahalarla gülmüştük.

 

***

"Canım," diyerek abime seslendi Tuana.

"Söyle birtanem, nurtanem, ömrüm, herşeyim..." dedi abim gözleri parlarken.

Abimin kelimelerine gülmemek için yanağımın içini ısırsamda nafileydi tiz bir kahkaha attığımda abim ne var der gibi kafasını sallamıştı.

"Romantik cümlelerine hayran kaldım," dedim alayla.

"Kaya Kaşdoğan'ım ben," dedi gururla. "Romantiklik bizim ruhumuzda var."

"Canım," dedi bir kez daha Tuana, abime elini uzatmıştı. "Kar motosikletiyle gezelim mi biraz?"

Tuana bana baktığında göz kırpmıştı.

"Tamam çiçeğim, kar tanem, aşkım..." dedi abim Tuana'nın elini tuttuğunda.

"İçim şişti valla," dedim baygın baygın abime bakarken.

"Sus kız," dedi gülerken.

"Tamam abi, en romantik sensin," dediğimde aşağı eğilip eline aldığı kardan hızla kartopu yapıp bana atmıştı.

"Savaş diyorsun," dedim kollarımı sıvar gibi yaparken. "Ben varım," dediğimde Tuana abimle bizim ortamıza geçip elini havaya kaldırdı.

"Biz yokuz maalesef Berra," dedi bana kaş göz ederken. "Hadi canım, biz gidelim." Abimi kolundan tutup götürdüğünde Turgut fırsattan istifade beni kendine çekip sarılmıştı.

"Bugün hiç baş başa kalamayacağız sandım bir an."

Parmak uçlarımdan destek alarak Turgut'un yüzüne doğru uzandım. Dudağının kenarındaki ufak beni öperken gerildiğini hissetmiştim.

"Biz ne zaman evleneceğiz?" diye sordu pat diye.

"Ne?" dedim şaşkınlıkla.

"Gece yatarken en son gördüğüm yüz senin yüzün olsa güzel olmaz mı? Uyandığımda güne seninle başlasam?"

Hayali bile güzeldi, çok güzel...

"Cevabımı merak ediyor musun?" diye sordum.

Kafasını hızla aşağı yukarı salladı.

"Ama bunun için teklif bekliyorum."

Ne demek istediğimi anlamamış gibi bakıyordu.

"Evlilik teklifi diyorum, evlilik teklifi edersen cevabımı ancak o zaman duyarsın."

Turgut gülümsediğinde tamam anlamında başını salladı.

"Hayır demezsin değil mi?" diye sorduğunda dudak büzdüm.

"Bilemem, önce teklifini bir et de, düşünürüz."

 

 

 

 

Nerden nereye diyor ve bölümü bitiriyorum.

Gelecek bölümde görüşmek üzere.

 

 

Loading...
0%