Mahallesini ve orada yaşayan insanları korumaktan başka hiçbir şey düşünmeyen katı bir adamdı Çağrı Yılmaz.
Bir gece mahallede bulunan cesetle hayatı bambaşka noktaya sapacaktı.
Yıllar önce unuttuğu kadın Verda`yı hatırlayabilecek miydi?
En önemli soru Verda`ya kendini hatırlatabilecek miydi?
"Bu savaşı duygular bitirecek demiştim değil mi?" diye sorduğunda dumura uğramıştım.
"Evet öyle demiştin," dedim tiz bir sesle. "Duygular savaşı bitirmek yerine savaşa katılmayı tercih etti."
Çarpık bir gülüş sundu.
"Bu savaşı bitirmek için önce kazanmak gerekmez mi?"
"Ya kaybedilirse? Ya mağlup olursak?" diye sordum başımı dik tutmaya çalışırken.
İşaret parmağıyla kalbimi gösterdi.
"Duygular kaybeder mi Zelda?"
"Evet,"dedim meydan okur gibi. "Birbirine yenilebilirler."
"En güzel mağlubiyetde bu değil midir?" diye sorduğunda kafam allak bullak olmuştu.
"Sen kazanmak için mi geldin? Yoksa kaybetmeyi de göze alarak mı?"
Gülümsedi, beni baştan aşağı süzdüğünde gözlerini kısmıştı.
"Senin yanında kaybedilmez ki Zelda, ben kaybetsem sen kazanırsın ve bu durumda mağlup olacak taraf yalnızca yırtıcılar olur."