Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@yazarzeeyzey

3. Bölüme hoş geldiniz.

Bölüm Şarkısı: Umut Kaya-Mor Yazma

Yorum yapmayı unutmayın, onlar benim tek motive kaynağım:)

Keyifli Okumalar 💕♟

♟♟♟

Duş alıp terasa geçtim. Telefonuma gelen bildirimleri kontrol ederken gelen mesaj ile nefesimi tuttum. Bu da neyin nesiydi şimdi?

17.Piyonun size bir mesajı var.

Bildirime tıklayıp mesaj sekmesine girdim.

Gönderen:17.Piyon

"Çömez olmadığımı bence aldığım ödül kanıtlar. Ne dersin?"

"Söyleyeceklerini söyleyip ki o söylediğiniz zekama hakaretse, çekip gidemezsiniz küçük hanım."

Bu iki mesajı biz alışveriş merkezindeyken atmıştı. Aşağıya kaydırıp yeni mesajını okudum.

Gönderen:17.Piyon

"Yarın görüşüyor muyuz ?"

Çatık kaşlarla mesajı sekizinci okuyuşumda anlayabilmiştim. Ben bu çocuğa bilmeden umut falan mı vermiştim de böyle bir mesaj atma yüzü bulmuştu kendinde ?

Gönderen:Şampiyonbelli_İkincikim?

"Ne buluşması ? Ne saçmalıyorsun sen kardeşim ?"

Mesajım saniyesinde görüldü ve yazmaya başladı. Mesaj atmamı mı bekliyordu?

Gönderen:17. Piyon

"Satrançtan bahsetmiştim. Sen ne anladın ki :)?"

'Ben artık senin iç sesin olmak istemiyorum Deva. Sen sürekli kendinle beraber beni de rezil ediyorsun. Canıma tak etti artık.'

"Sen sus Raife. Şimdi bu karşımdakine cevap vermem lazım. Ayrıca bende seni istemiyorum. Gideceksen kapı sonuna kadar açık."

Ekrana boş boş bakıyordum. Cidden rezil olmuştum. Ama o da öyle mesaj mı atılırdı canım ? Tanımıyor etmiyorsun ne öyle buluşalım falan? Adam akıllı söylesene yarın satranç oynayalım mı diye.

Ben kendimi düşüncelerim ile boğarken ekrana 17. Piyondan oyun daveti geldi. Biraz bekleyip kabul ettim. Mesajının başında beklediğimi düşünmesine gerek yoktu en nihayetinde değil mi?

Düşüncelerimden arınıp oyuna hızlı bir giriş yaptım. Tıpkı sabahki gibi sert oynuyordu tek fark, artık ben de yumuşak değildim.

Tur on dokuzunca dakikasında sonlanmıştı. Hadi tahmin edin. Sizce kim kazanmıştı?

Bir ip ucu vereyim. BEN!

Yine oyun biter bitmez mesaj gelir diye beklemiştim ama gelmemişti.

"Karışmayacağım karışmayacağım diyorum ama yok yani. Adam sana soru sormuş cevap bile vermemişsin. Neden mesaj atsın sana bir daha?"

"Sanırım ilk defa haklısın Raife. Ne denir ki böyle bir durumda? Ben asıldığını zannettim falan mı?"

"Saçmalama tabi ki hayır. Doğal davran. Oyundan bahsettiğini söyle."

Olabildiğince kendimi sakinleştirip cevap verdim.

Gönderen:Şampiyonbelli_İkincikim?

"Tabi ki satranç. Ayrıca her istediğinde benimle oynayacağını nereden çıkardın?"

Mesaj yine hemen görülmüştü. Benim aksime o beklediğini göstermekten çekinmiyordu. Yazmaya başladı.

Gönderen:17.Piyon

"Sana fikrini soran bir mesaj attığımı hatırlıyorum ?"

Telefonu koltuğa bırakıp soğuk sodamı başıma diktim. Ben bu adamın karşısında neden hep rezil oluyordum?

Telefondan bildirim gelince göz ucuyla ekrana baktım. Oyun daveti göndermişti. Amacı neydi bunun ? Kabul ettim.

"Sadece o değil, sende bir alemsin Deva."

Yine yeni yeniden başladığımız tur benim dalgınlığım nedeniyle otuzuncu dakikayı devirmişti. Az önce yanlışlıkla ona iki kere hamle vermiştim. Allah'tan fark etmemişti ki sonuç yine benim galibiyetim ile bitmişti. Bu sefer mesaj gelmişti.

Gönderen:17.Piyon

"Senin ismin Bilge falan mı? Yoksa sana karşı hep yenilmemi başka türlü açıklayamayacağım sanırım."

İstemsizce kahkaha atmaya başladım. Komik olduğunu falan mı düşünüyordu? Her şeyi geçtim ben neden komik olmadığını iddia ettiğim bir şeye bu kadar gülüyordum?

Hayır, sadece sinirim bozulmuştu o kadar.

Gönderen:Şampiyonbelli_İkincikim?

"Üzgünüm. Maalesef kendine kaybettiğini yumuşak bir dille açıklayamayacaksın. İsmim Deva."

Anında cevap geldi.

Gönderen:17.Piyon

"Memnun oldum Deva. Demir bende."

"Aranan kan bulundu Deva. O harf seni bırakmayacak bak gör."

Gönderen:Şampiyonbelli_İkincikim?

"Demir mi? Cidden mi?"

Yine anından görüldü ve yazmaya başladı.

Gönderen:17.Piyon

"Neden bu kadar şaşırdın ki?"

Hah işte. Ne diyecektim ben şimdi? Annem takıntılı. İsmi d ile başlamayan kimseyi damat olarak kabul etmeyeceğini söyledi. Ve benim tanıştığım ilk ismi d ile başlayan kişi sensin falan mı?

Gönderen:Şampiyonbelli_İkincikim?

"O uzun hikaye. Neyse. Bu günlük bu kadar yeter , iyi geceler Demir."

Gönderen:17.Piyon

"İyi geceler Deva :)"

♟♟♟

Saat 04.50

Dikkat Mayınlı Bölge arıyor.

Uykumun en güzel yerinden çalan telefona edebimle ana bacı söverek telefonu gözüm kapalı alıp açtım.

"Eğer aramanız dolu bir nedenden değilse beni uğraştırmayın, gidin kendinizi kendiniz öldürün."

Telefondan bir mühlet ses gelmedi. Tam kapatacakken gelen ses ile ayaklandım.

"Deva."

Sesi ağlamaklı geliyordu.

"Abi, ne oluyor? Neden kötü geliyor sesin?"

Bir kaç kere burnunu çekti ve boğazını temizledi.

"Dalga geçmeyeceğine söz verirsen bir şey söyleyeceğim sana."

"Geçmeyeceğim abi söyle."

Yine ses gelmedi.

"ABİ?"

"Kızım ben senin varlığına çok alışmışım ya. Tuvalete kalkınca senin kapının önünden geçtim. Uyku sersemi odana girdim .Sen ışıklarını kapatmazsın ya yatarken bir şey oldu sandım. Ama oda bomboştu. "

Gece gece bir şey olmadığına emin miydik? Derman ve beni daha yirmi dört saat geçmeden özlemek? Hala bile inanamıyordum.

"Tamam abi , izin veriyorum yatağıma yatabilirsin. "

Minik bir kıkırtı sesi duyunca rahatlayıp arkama yaslandım. Böyle bir anda ciddiye binersem sabaha kadar ağlayabilirdim. Bi küçük duygusal olabilirim de.

"Allah razı olsun. İzin vermesen içinde bulunduğum yatağa nasıl girerdim?"

Büyük bir kahkaha patlattım. Derman cidden deliydi ama iyi ki de benim deli abimdi.

"Uykum kaçtı senin yüzünden abi. Kalk oradan ben uyuyana kadar konuşacağız."

"Sıçtık desene."

İkimizde kahkaha atmaya başladık. Sanırım ben de onu birazcık özlemiş olabilirdim. Sonuçta yirmi senelik profesyonel abimdi. Sevmeyip ne yapacaktım?

"Anlat bakalım ne yaptın bizden sonra? İnşallah terasa çıkmamıştır o cancık komşun."

"Yok be abi. Ne gelen var ne giden."

Hemen cevap verdi.

"He yani adamın gelmesini bekliyorsun sen. Yarın oradayım Deva!"

Al işte öyle konuşursan böyle olurdu.

"Abicim mecazi anlamda söyledim ben onu. Bütün gece satranç oynadım ben telefondan. Kimsenin ne yaptığına bakmadım yani."

Allah'tan oyunu biraz eksik biliyordu. Mesaj atıldığını hatta gerçek biri ile oynandığını bilmiyordu. İyi ki de bilmiyordu.

"Öyle olsun bakalım. Bir daha görmeyeyim o adamın konusunu açtığını."

Konuyu ben mi açmıştım? Hayır. Peki bunu uyku sersemi Derman'a anlatabilir miydim? Tabi ki hayır. Yastığa yatıp telefonu kulağımın altına koydum ve yavaş yavaş kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

♟♟♟

Kulağımın dibinde çalan telefon ile kaşlarımı çatarak gözlerimi araladım. Yeterdi ama telefon ile uyandırılmak.

Telefonu elime alıp ekrana baktım. Alışverişi unutmayayım diye kurduğum alarm ile uyanmıştım. Saat üç olmuştu. Yerimden fırladım. Bir hafta kalmıştı okula ben hala yarınlar yokcasına yatıyordum.

Hayır takıntılı olduğumdan değildi bu telaş. Ayrıca ben değil, burcum takıntılı bir kere. Daha yerleştirilecek sekiz tane valiz ve doldurmam gereken bir buzdolabı vardı. Ayvayı yemiştim kısacası.

Telefonu kapatıp lavaboya gittim. İşlerimi halledip mutfağa gidecekken telefondan gelen bildirim ile odama geri döndüm.

17.Piyon seni oyuna çağırıyor. Neredesin?

Bir bu eksikti. Hızla reddedip mesaj sekmesine girdim.

Gönderen:Şampiyonbelli_İkinci kim?

"Şuan hiç müsait değilim Demir. Sonra oynarız olur mu?"

Hemen cevap verdi. Sanırım bu özelliğini seviyordum.

Gönderen:17.Piyon

"Tabi ki. Görüşürüz Deva."

Telefonu kapatıp annemin dün hazırlayıp dolaba koyduğu sandviçlerden birini alıp terasa geçtim. Hızlı hızlı ekmeği yerken göz ucu ile komşumun kapısına baktım. Gelmemişti. Bu iyi bir şeydi. Bulunduğum teras kimseyle paylaşmak istemeyeceğim kadar güzeldi.

Yemeğimi bitirip odama koşar adımlarla geçtim. Dolabımda sadece yerleştirdiğim bir kaç kıyafetim vardı. İçlerinden beyaz crop, mavi gömlek ve kotu alıp üzerime geçirdim. Hafif bir makyaj yapıp çantamı aldım ve önce odamdan sonra evden çıktım.

Deniz abim o gün dediği gibi kızımın arka kaportasını takmıştı ve eskisinden bile güzel olmuştu. Arabama atlayıp yakın civardaki marketlerin yolunu tuttum.

♟♟♟

Sanırım İstanbul'un en sevmediğim şeyi kalabalık olmasıydı. Alt tarafı iki kitap almıştım ve yarım saattir sıra bekliyordum. Sürü gibi geziyordu maşallah insanlar. Biri bitse birinin derdi başlıyordu.

Sonunda sıra bana gelince kitapları alıp mağazadan güç bela ayrıldım. Minnacık mağazaya kırk kişi girmek de ayrı bir akıllılıktı. Telefonun sesi ile düşüncelerimi kovup çantamdan telefonumu çıkardım. Abim arıyordu.

"Efendim en sevdiğim aklı havada olmayan biricik abim ?"

"Yağ çektiğimize göre korkarak soruyorum, ne yaptın bir günde ?"

Elimdeki ceset ağırlığındaki poşetleri bagaja yerleştirdim ve karşımdaki markete adımlamaya başladım.

"Ne biçim bir zamanda yaşıyoruz biz. İltifat yağcılık, sorun belirtme aracı olmuş. Yazık vallahi yazık."

"Şaka şaka. Ne yaptın bakalım. Bizsiz Nasıl geçiyor hayatın?"

Arkadan Derman'ın bensiz olduğu için ağlıyor dimi dediğini duymazdan gelerek konuştum.

"Alışverişe çıktım abi. Mutfak için eksikler vardı. Elim ağır oldu diye sağ olsun birkaç yardımsever arkadaş yardım etti taşımama . Şimdi son bir markette işim var onu halledip eve gideceğim."

Yalandı. Derman'ı sinir etmek için düzenlediğim küçük bir tezgah.

Abartmayın canım.

Bir kaç hışırtıdan sonra Derman'ın sesi duyuldu.

"Umarım o yardımsever arkadaşlar hemcinsindir Deva. Sinirimi hoplatmak istemezsin değil mi abicim?"

Kahkaha attım. Ah Derman Ilgaz sen ve senin bu zayıf noktan bana çok şey kazandıracak.

"Bunu Nasıl yedin Derman? Sıcak, soğuk, ıslak? "

Dediğimi anlamış gibi ofladı. Karmayı çok seviyordum.

"Sen geç dalganı Deva hanım. Eve gitmişsin açmışsın kapıyı bir bakmışsın ben çıkmışım. Zor değil bunlar biliyorsun."

Elime aldığım çamaşır suyu ve cifi market arabasına koyup cevap verdim.

"Rüyalarda değil mi abicim? Neyse benim kapatmam lazım. Yardımsever arkadaşlar beni bekler. Görüşürüzzz."

Kıkırdayarak telefonu çantama geri koydum ve alışverişe devam ettim. Ekmek, kahvaltılıklar, temizlik maddeleri, abur cubur ve son olarak aşık olduğum olmazsa olmaz led ışıklar. Onlar olmadan uyuyamıyorum da.

Kasaya aldıklarımı götürüp ücreti ödedim ve poşetleri olmayan yardımsever arkadaşlarla beraber taşıyıp evimin yolunu tuttum.

♟♟♟

Ben ölmüştüm. Ayaklarım bedenimde değildi. Benden çoktan ayrılmışlardı. Saat ona geliyordu ve ben daha yeni eve girmiştim. Yolda gördüğüm her markete girince bedenim iflas etmişti. Ne çok market yapmışlardı cadde üzerine. Git git bitmiyordu maşallah.

Kısa bir duşun ardından aldığım yiyecekleri buzdolabına yerleştirip kendime güzel bir akşam yemeği hazırladım. Yarıda kalan dizimi izlerken bir yandan da yemeğimi yiyordum. Telefona gelen bildirim ile dizi durunca ekrana baktım.

17.Piyon seni oyuna çağırıyor. Neredesin?

İsteği kabul ettim ve oynamaya başladık. Üç gündür şunun fazlasıyla farkına varmıştım . Ben bu adamla satranç oynarken kimsede almadığım hazzı alıyordum. Oyun daha bir zevkli daha bir kendine çekiyordu.

Birinci tur ardından ikinci tur ve üçüncü tur. Hepsini kazanmıştım ama benden ayrılanlara parmaklarım da dahil olmuştu. Gözlerim yarı açık yarı kapalı mesaj atması beklerken bir yandan da mutfağa geçtim. Film izleyip biraz cips yiyecektim.

Cips dolu kaseyi ve içeceği elimde tutarken bir anda sehpaya takıldım ve hazin son. Bütün salonun yerleri cips olmuştu. Bakamıyorum, hayır.

Çığlık atarak viledayı ve elektrik süpürgesini dolabın arasından çekip aldım. Umarım alt komşumdan bu saate evi temizleyeceğim için hakaret yemezdim.

Viledanın suyunu doldurup salona taşıdım ve elektrikli süpürgenin fişini taktım. Masada duran telefonu kulaklığıma bağlayıp masaya geri bıraktım.

"Tabi ilk günden beri ruhum hep serseri.
Bence yorma kendini, soldurma rengini.
Tabi ilk günden seni, tamam ama gönderemem geri.
Esir edemem bendimi, tanışalım mı ? Selam, ben "Deli"."

Salonda bulunan beş koltuğu teker teker çekip önce arkalarını süpürüp sildim ardından ayrı bir kova ayarladığım bez ile üstlerini sildim. O kadar zaman almak için beklediğim koltukların leke olmasını istemezdik değil mi ?

Yaklaşık kırk beş dakika olmuştu ve ben oturduğum koltukta evin kalanını süpürmediğim için vicdan azabı çekiyordum.

Allah Başak burcunun takıntılarını kahretsin !

İçimdeki kavgaya son verip elektrikli süpürgeyi odama götürdüm ve süpürmeye başladım. Kulaklığımı tekrar aktive ettikten sonra en sevdiğim şarkılardan birini açıp işime devam ettim.

"Bütün dünya izler durur. Afet-İ Azam bekler durur. Hedefini al, piyasanı al, her şeyi al."

Önce odamı ve kalan misafir odalarını daha sonra koridorları ve son olarak mutfağı süpürecektim. Uzunluğu yetmediği için fişi odamdan alıp mutfağa taktım. Koridoru bitirdikten sonra vileda ile güzelce silip mutfağa geçtim. Mutfak dolaplarının altlarının süpürürken makinenin ağızlığını değiştirmek için arkamı döndüm ve makinenin üzerinde bulunan ağızlığa almak için uzandım.

Alamadım.

Arkamı döndüğümde aniden doğrulup karşımdaki adama baktım. Elimden kayıp giden süpürgenin ucu mutfağın parkesine çarpıp iğrenç bir ses çıkardı. Bu ukala araba katilinin burada, evimde ne işi vardı?

"Şu elektrikli süpürgeyi Allah Rıza'sı için kapatabilir misiniz ?"

"Hı?"

♟♟♟

Evettttt. 3. Bölüm sonu.

Sizce gelen kişi kim ?

Ve Deva ona karşı Nasıl bir tepki verecek sizce?

Bir küçük sürprizim var. Diğer bölüm Deva'nın ağzından olmayacak. Kimden olacağı yani sürprizin devamı için diğer bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalın ♥️♟

 

Loading...
0%