Bölüm başında biraz yetişkin sahne vardır haberiniz olsuuun🥲

💐💐💐

Biz buna tıpta sıçmak diyoruz arkadaşlar.

Üzerimde gecelik var demiştim değil mi?

Allah kahretsin!

"Se-senin ne işin var burada?"

Bakışları bedenimi boylu boyunca süzdüğünde sesli bir şekilde yutkundu.

"Su-su almaya gelmiştim ben."

Gözleri gözlerimden bir saniye ayrılmazken karnıma resmen ağrılar giriyordu.

Şu an onu delicesine öpmek istemem ne kadar normaldi?

İnip kalkan göğsü göğüslerime değiyordu. Herşeyden öte yan odamızda annem yatıyordu ve biz sevişmeye çeyrek kala gibi duruyorduk.

"Be-ben odama gideyim."

İlerlemek için kenara geçtiğim sırada hızla arkasına dönüp dudaklarımızı birleştirdi. Ve bunu o kadar sert yaptı ki elini başımın arkasına koymasaydı dolaba çarpacaktım.

Nefes nefeseydik. Belime sıkıca kolunu sarıp beni kendi ile beraber mutfağın dışına salona doğru yönlendirdi.

Ayağıyla kapıyı itip ikimizi de içeri soktuğunda bedenim koltuğa düşmüştü. Bütün hücrelerimle yanıyordum.

Bu nasıl bir histi böyle?

Üzerime çıkıp tekrardan dudaklarımı buluşturduğunda bugün bunu yaşayacağımıza emin olmuştum.

"Lan Ela neredesin?"

Asya'nın sesi bir anda koridordan gelirken cam bir nesnenin kırılma sesi de beraberinde geldi.

Kortaç'ı üzerimden attığım gibi doğrulurken hepimiz mal gibi birbirimize bakıyorduk.

Tek fark ben ve Kortaç nefes nefeseydi.

Asya elini ağzına kapattı.

"Benim içeride bir tane yeğenim uyurken siz bana yeğen mi yapacaktınız?"

"Ne?"

Ayaklanıp Asya'yı kolundan tuttuğum gibi salondan çıktık. Adımlarımız odama doğruyken ben hala bir dakika önce yaşananlarda kalmıştım.

İçeri girip kapıyı kapattım.

"Lan siz ne yapıyorsunuz? Annen içeride akıllı. Tamam gidin yapın benim canıma minnet bebek severim azıcık ama odanda yapın! Salon Lan salon."

Yanına oturup kollarımı birbirine doladım.

"Çok garip bir histi Asya, o an zaman mekan var mı sanıyorsun ki sen?"

"Yani kanka rahibe bedenim hiçbir şey sanmıyor."

Gülerek masamın üzerinde duran bardağa uzandı.

"Al şunu iç bir elini yüzünü yıka, pancara dönmüşsün."

Suyu tek dikişte içip odamdaki lavaboya girdim. Aynanın karşısında resmen savaştan çıkmış bir kadın vardı. Saçlarım dağılmış dudaklarım kızarmış ve yanaklarım adeta renk değiştirmişti.

"Ben şimdi nasıl yüzüne bakıcam onun?"

Omzunu silkip yanıma geldi.

"Lan mal mısın kızım sen, ben olmasaydım orada sevişecektiniz ve sen suratına nasıl bakacağım mi diyorsun? Dikkat et ilk bulduğunuz yerde hamile kalma."

Haklıydı. Ama karşımda çıplak bir Kortaç varken kimse kusura bakmasın bende haklıydım.

"Şimdi sakin olup uyuyorsun ve yarın hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorsun tamam mı kankacım?"

Anladığımı belli eder gibi başımı salladım. Lavabodan çıkıp direk yatağıma girdim ve gözlerimi sıkıca yumarak kendimi zorla dahi olsa uykuya bıraktım.

💐💐💐

"Al oğlum kan olsun can olsun sana."

Annem köyden getirdiği tereyağının üzerine bocaladığı reçel ile Kortaç'ı adeta elleriyle beslerken ben masanın en ucunda Yaz ile yemek yiyordum.

Her ne kadar kendimi bunun kötü bir şey olmadığına inandırmaya çalışsam da pek işe yaradığı söylenemezdi.

"Elinize sağlık makbule teyze."

Annem sanki küfür etmiş gibi bana döndü.

"Ula senin bu yavuklun bana niye teyze diyor? Uşağınız bile var sizin ne teyzesi? Anne diyeceksin oğlum anne."

Bakışlarım hızla Kortaç'a çıktı. Kurşun yarası acımıştı, hissetmiştim.

"Anne bunu sonra ko-"

"Sen nasıl istersen anne."

Kortaç sözümü keserken annem kocaman bir gülümsemeyle oğluna döndü.

Bu basit bir an sanılabilirdi ama hayır, bunun anlamı burada bir ben bir de yaranın sahibi biliyordu.

"Gel annecim elimizi yüzümüzü yıkayalım biz."

Yaz'ı mama sandalyesinden kaldırıp lavaboya doğru ilerledim. Ellerini yüzünü güzelce yıkadığımda koşarak salona gitti.

Bende saçımı toplayıp yüzümü yıkamaya başladım. Sanki dün küp gibi içmişim gibi bir ağırlık vardı üzerimde.

Çeşmeyi kapatıp aynaya baktığımda arkamda duran Kortaç öylece bakmaya başladı.

Ellerimi kurulayıp onda taraf döndüm.

"Benim işim bitti geçebilirsin."

Yana doğru kaydığımda benimle aynı yöne kayarak önümü kapattı.

"Ben bir hata mı yaptım Ela?"

Bakışlarım hızla yüzüne çıkarken başımı iki yana salladım.

"Hayır tabi ki."

Lavabonun kapısını ayağıyla kapatıp sırtını yasladı.

"O zaman sorun ne?"

Utanıyorum be adam!

"Aklıma hep o an geliyor yüzüne bakınca, utanıyorum bende."

Yüzüne kocaman ve rahatlamış bir tebessüm yerleşirken elini çeneme koydu.

"Benden mi?"

Derin bir nefes alıp tekrardan gözlerine bakmaya başladım.

"Tabi ki senden."

Elleri birden belimi sararken tıpkı dünkü gibi beni havalandırıp yüzlerimizi aynı hizaya getirdi.

"Ben seni yerim tamam mı? Utanmanı da yerim, kızaran yüzünü de yerim o benden kaçırdığın gözlerini de yerim."

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Gülmemek için zor duruyordum.

"Anne!"

Lavabonun kapısı pat pat vurulurken aynı zamanda Yaz'ın da sesi geliyordu.

Hızla kolundan inip kapıyı açtım.

"Efendim annecim?"

Elimi tutup beni salona doğru götürürken Kortaç da peşimizden geliyordu.

"Hah kızım geldiniz mi? Size bomba gibi bir haberim var."

Yaz'ı da kucağıma alıp yanına oturdum.

"Ne haberi anne?"

Oturduğu yerde azıcık doğrulup Kortaç'a döndü.

"Oğlum sen dükkanı bir haftalığına başkasına bırakabilir misin?"

Karşımıza Kortaç geçerken başını salladı.

"Bırakırım anne de hayırdır, ne oldu?"

"Siz ikiniz bebenizi de alıp bizim Tekirdağ'a yazlığa gidiyorsunuz bende kendi kocamı alıp iki gün sonra yanınıza geliyorum. Bana bakın aynı odalarda kalmak yok, anlarım, yakarım. Benim gibi anne de bulamazsınız haberiniz olsun."

💐💐💐

Aynı odada kalmazlar da aynı yatakta aşna fişne dhdjhdhd

Nasılsınız canlarım, nasıl gidiyor hayat?

Beğendiniz mi bölümü?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 💐