Bugün yayınladığım "Yanlış D'" Kitabıma hepinizi bekliyoruuum 💕🌸

🪷🪷🪷

"Gelmiyordu değil mi kardeşim?"

Abim bir bana bir Kortaç'a bakarken Kortaç ellerini iki yana açtı.

"Eğer sap kalmak yerine birini bulaydın benim özlemimi anlardın Kürşat abi, bana hiç kızma oyle öldürecek gibi de bakma. Valla kaçırırım Ela'ya sonra ben değil sen göremezsin onu."

Kortaç işin işine limon sıkma aşkım.

"O nasıl olacakmış? Kardeşim o benim."

"Benim de sözlüm!"

"Ay defolun ben uyuyacağım, hadi."

Yatağımdan kalkıp ikisini de kapıya doğru ittirdim.

"Eğer ses yaparsanız yemin ederim yüz elli beşi ararım ve narkotik baskını yaşatırım size, hadi naş."

Kapıyı kapattığım gibi telefona sarıldım. Asya aktifti.

Siz: Hemen balkondan abimin odasına bak, Kortaç'ı boğuyorsa bana haber ver.

Asya: Ulan sanki abinin Kortaç'ı boğmadığı bir an var mı?

Siz: O da doğru evet

Siz: Sence abime hamile olduğumu söylemem ne kadar doğru olur?

Asya: Kalp krizi geçirmesini istiyorsan söyle kardeşim.

Siz: AMA BİZİ RAHAT BIRAKMIYOR

Asya: O zaman annene sor, bir yol bulur elbet

Telefonu kapatıp kenara koydum. Takur tukur sesler geliyordu ama şahsen nereden geldiğini bilmediğimden gidip bakamıyordum.

Bir anda sert bir kapı kapanma sesi geldiğinde daha fazla dayanamayıp odadan çıktım. Abimle Kortaç'ın kapısını dinleyen Asya beni gördüğü gibi yanıma adımladı.

"Dövüyor mu sövüyor mu anlamıyorum, benimle uğraşmayacağını bilsem Pusat'ı uyandıracağım ama yemiyor işte."

Başımı salladım.

Bayılma numarası yapsam? Abim zaten annemden alışkın olduğundan Asla sallamazdı. Yataktan düştüm desem...

Yok işte gelmiyor aklıma hiçbir şey!

"Kanka acaba kaynar su mu döksek aralarına? Bir Pusat etkisi yaratır bence."

Yavaşça koluna vurdum.

"Köpek mi ayırıyoruz Asya? Saçmalama. Gel senin odandan bakalım."

Hemen bitişiğinde duran odaya girdiğimizde bakışlarım hızla Asya'ya döndü.

"Lan bu oda niye Pusat abi gibi kokuyor? Burada mıydı yoksa?"

Başını hızla iki yana salladı.

"Sadece parfümünü çalıp odaya bocalamış, sonra bitince de çaktırmadan şişeyi çöpe atmış olabilirim."

Bu kız da benim gibi deli işte ne yaparsın?

Boşuna mı ahiretlik olduk biz be heheyt!

"E niye yaptın ki? Bir şey mi oldu?

Yatağa oturup omuzlarını düşürdü.

"Çok güzel kokuyor ne yapayım. Dışarı çıkıyoruz kızlar önce uzaktan kokluyor sonra yüzüne bakıp iç geçiriyor. Kuduruyorum kıskançlıktan. Geçen gün kıza çelme attım önüne baksın diye, öyle bir dalmış ki benim yaptığımı bile anlamadı! Burnu kırılmış, keşke kafası kırılsaymış!"

Ellerimi kollarının iki yanına koyup bakışlarımı yüzüne taşıdım.

Kortaç'ın fotoğraflarına yorum yapan kızların profillerine spam attıran, birinin ona baktığını görünce bayılma numarası yapıp kendimi kucağa aldıran ve her dakika bebeğimizi kullanıp kötü amellerimi gerçekleştiren ben bunu beğendi.

"Anlıyorum caniko, bana kalsa Kortaç yüzünde kese kağıdı ile dolaşması gerekiyor ama olmuyor. Eve de kapatamıyorum koca adamı yoksa o evden yirmi tane doğurup da çıkarım. Yani her halükarda sinirlerimize hakim olmalıyız ahiretliğim. En kötü alnına sahipli diye dövme yaparız olur biter."

Cevap vereceği sırada içeride bir anda sesler kesilirken hızla ayaklandı.

"Umarım ikisi de sağdır."

Balkona çıkıp içeriye doğru baktığımızda ellerini iki yana açmış Kortaç abime sarıldı.

Lütfen hepinizden birer fatiha suresi alabilir miyim? Teşekkürler.

💐💐💐

Kortaç'dan...

Odaya girdiğimiz gibi kapıyı kapatmış öylece duruyordu.

Allah'ım sen elimi kolumu bacağımı kafamı ve zarar görebilecek her uzvumu koru, amin.

"Siz ne zaman evleneceksiniz?"

Koltuğa oturduğunda bende karşısına geçtim.

"En fazla bir ay içerisinde istiyorum ben."

"Oğlum atlı mı kovalıyor ne bu acele?"

İşte geldik zurnanın zart dediği yere...

"Abi sana deminden beri ne diyorum ben? Bir sevdiğin olsaydı anlardın beni. Ben gözümü açtığım gibi görmek istiyorum Ela'yı, gidip de telefonla arayarak değil."

Garip bakıyordu. Hayır hamile olduğunu söylememiştim ve cümlem gayet düzgündü.

"Babam ne diyor bu konuya?"

Ellerimi iki yana açtım. Bu konu gündeme geldiğinden beri kayınpederi görmemiştim.

"Bence engel olmaz, sevdi beni. Tavla bile oynadı yazlıkta benimle."

Kaşları inanmıyormuş gibi havalandı.

"Tavla oynadı?"

Hızla başımı salladım.

"Evet."

Yüzü tekrar eski haline gelirken omzunu silkip arkasına yaslandı.

Ulan ben ne güzel Ela'mın kokusunda uyuyacaktım, hasret giderecektim, reva mı şimdi gecenin bilmem kaçında hesap vermek? Hem de Kürşat abiye?

HAYIR.

"Olmaz, en az bir sene sonra."

Bacaklarım kendiliğinden hareketlenirken beni ayağa kaldırmış ve dudaklarım kendi kendine konuşarak ayaklarımın aksine yerin dibini mumla arattıracak hale getirmişti.

"Bebeğimiz doğar o zamana! Düğüne kızımızla mı katılacağız? Asla olmaz, Ela'nın karnı şişmeden düğünü halletmemiz lazım."

Yüzü cümlemdeki kelimelerimin her birinde sanki mümkünmüş gibi gerildikçe gerilmişti.

Ela, sevgilim, şu an beni gelip alman lazım. Yoksa bebeğimiz babasız kalacak.

"Ne ne ne?"

Oturduğu yerden kalktığı gibi iki adımda yanımda bitti. Bakın yemin ederim gözlerinden ateş çıkıyordu.

"Ela hamile mi?"

Olabildiğince gerçekçi bir şekilde gülümseyip elimi omzuna attım.

"Evet, dayı oluyorsun Kürşat abi. Çok masrafa sokacağız seni kusura bakma. Ama tek dayısı sensin yapacak bir şey yok, hem arasa da bulamaz senin gibi dayıyı di-"

Bir anda arkasına dönüp kapının yanına gitti ve açtığı gibi tökezleyip düşmekten son dakika kurtulan Ela ve Asya ikimize birden bön bön bakmaya başladı.

"Sizin ne işiniz var burada?"

"Sıcak su lazım mı diye sormak için gelmiştik."

Asya ileri atılıp konuştuğu sırada Kürşat anlamamış gibi kaşları çatmıştı.

Sağ ol be baldız, bir köpek olmadığımız kalmıştı o da oldu çok sağ ol.

"Ela benimle gel abicim."

Kürşat arkasına bakmadan odadan çıkarken Ela'da bana bakıp arkasından ilerledi.

"Kortaç doğru söyle, ne diye sarıldın Kürşat abiye?"

"Ela'nın hamile olduğunu söyledim!"

Dertli teyzeler gibi ellerini dizlerine vurarak dua etmeye başladı.

"Asya ne yapıyorsun?"

Kapattığı iki gözünden birini açıp bana döndü.

"Salak mısın Kortaç? Dua ediyorum tabi ki. En fazla iki saat sonra öleceksin, ben şimdiden senin adına son duanı edeyim."

"Ne güzel de moral veriyorsun ya, çok sağ ol."

Kolumu tuttuğu gibi beni de kendisiyle beraber odadan çıkarıp Kürşat ve Ela'nın olduğu odanın kapısında durdurdu.

"Sus ve dinle."

Kapı hafif aralıktı ve tam girişte duran ayna sayesinde ikisini de görebiliyorduk.

Yatağa oturmuş konuşuyorlardı.

"Abicim sen emin misin? Yani çok gençsin, daha yeni evleneceksiniz. Böyle bir sorumluluğa hazır mısın gerçekten? Yoksa o Kortaç olacak dallama mı zorluyor seni?"

Ela hızla başını iki yana salladı.

"Hayır abi öyle bir şey yok. Hem zaten bizim bir çocuğumuz var, ikincisine de gayet güzel bakabiliriz. Ayrıca Kortaç falan fa zorlamıyor beni."

Ellerini ellerinin arasına aldı.

Ela dolu gözlerle Kürşat'ı dinliyordu ama gözleri sadece karnındaydı.

"E abicim senin daha devam ettiğin bir kariyerin var, sen asla bırakmam diyordun onu, şimdi ne yapacaksın? Bak Eğer korkuyorsan, söyleyemiyorsan sakın benden çekinme. Ne düşünüyorsan, ne hissediyorsan açık açık söyle bana."

Ela derin bir nefes alıp abisinin elinde duran elini alıp bu sefer ikisini birden karnının üzerine bıraktı.

"Sen hissediyor musun bunu? Ben hissediyorum abi. Ben ondan ne için, ya da nasıl vazgeçebilirim. Mümkün mü böyle bir şey? Zamanı, ya da nasılı önemli değil. Ben ikimizden olan minnacık o parçayı öğrendiğim andan beri bir kere olsun ondan vazgeçmeyi düşünmedim. O benim abi, o bizim. Benim hayatımda herhangi bir farklılık olacaksa onunla emin ol bu sadece iyi yönde olur. Sende haklısın beklemiyordun böyle bir şeyi ama emin ol ne ben korkup da senden gizliyorum, ne de Kortaç bana baskı yapıp aldırmamı engelliyor. İlk gün o geldi yanıma istemiyorsan diye o da başladı aynı cümleye, siz benim bebeğimi ne sanıyorsunuz? Doğduğunda söyleyeceğim ikinizle de konuşmasın."

Kürşat istemsizce gülümserken kollarını Ela'nın omuzlarına sardı.

"Ağlama Kortaç beni de ağlatacaksın."

Asya karnımı dürttüğü sırada ne ara dolduğunu bilmediğim gözlerimle başımı iki yana sallayıp doğruldum.

"Ben bir şeyler almaya gidiyorum, gelirim bir iki saate. Bu arada o biricik sevgiline de söyle geldiğimde uyanmış olsun onunla işim var."

💐💐💐

KORTAÇ AŞKIM ROMANTİK KOCA OLMA YOLUNDA EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR.

Sizce Kortaç ne yapacak?

Beğendiniz mi bölümü?

Asya ve Pusat'ın baş rol olduğu "Gastronot Frambuaz" kitabına da yeni bölüm geldi. Sizleri oraya da bekliyoruuuum 🤍

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 💐🤍