Ay evet dedim ya Kiraz. Kim tarafından olduğu belli olmayan bir şikayetmiş Pars öyle dedi."

İkisi de başlarını sallayıp aynı anda kahvelerinden birer yudum aldılar. Anladık ikizlerdi de hareketleri bile robot gibi aynı mı olmalıydı canım ?

Allah Allah !

"Zeytin sen ne düşünüyorsun ?"

Evet bu arada anne babası isimlerini Kiraz ve Zeytin koymuştu.

"Bence bu çocuk ya okuldan biri aynı zamanda da sapık ya da karakoldan seni bilen biri ama sapıktan çok aptal."

Biten kahvemi ters çevirip kapattım ve parmağımdaki yüzüğü bardağın üzerine bıraktım.

"Nasıl yani ?"

Yataktan kalkıp yanıma -yere- oturdu.

"Bak şimdi. Biz yarıyıl tatilindeyiz ve sen gecenin onunda evden karakola götürülüyorsun. Okuldan olsa seni her saniye takip eden biri olmalı ki bu da onu sapık yapar."

Başımla onayladığımda tıpkı benim gibi kahvesini kapattı.

"Karakoldan biri ise de senin emniyet müdürünün kızı olduğunu bilmeyecek biri olmalı ki bu da onu aptal yapar. Sonuçta çalıştığı yerin müdürünün her dakika karakola gelen kızını tanımaması çok saçma olur."

Kiraz ile beraber hımlarken annem kapıyı tıklayıp içeri girdi.

Ah bari arkadaşlarım varken uyuşturucu baskını yapar gibi girmiyordu odama çok şükür.

"Kızlar size kek yaptım. Alın bakalım afiyet olsun."

Annemin elinden tepsiyi alıp masama bıraktım.

"Teşekkürler annecim."

Yanağımdan makas alıp odadan çıktığında geri yerime oturdum.

"Eee sen ne cevap verdin bay bilinmeyene?"

Omuzlarımı silkip telefonumu kapşonlu hırkamın cebinden çıkardım. Mesaj sekmesine girip sesli bir şekilde okuyamaya başladım.

Siz: Yeni bir başlangıç mı ? Kısmetse olur mu çekiyoruz burada birader ?

0537**: Bu şekilde beni tanımanın hoş olacağını düşünmediğim için demiştim sadece...

Siz: Yani şu an baktığımda da pek bir tanımıyorum seni açıkçası. Tek bildiğim kuzenim olman. Gerçi seni kuzenlikten reddettiğimi düşünürsek...

Siz: BEN SENİ HİÇ TANIYAMAMIŞIM ULAN !

0537**: Kerem olmadığımı önce bir netleştirsek?

"Oha Kerem değil miymiş cidden?"

Başımı iki yana salladım.

"Akşam teyzemlere gidip konuştum numara sallayıp vermiş bana geri zekalı."

İkisi de gözlerini devirdiğinde kıkırdayıp okuyamaya devam ettim.

Siz: Evet onu gerçek Kerem ile konuşunca anladım. Numara sallayıp da senin numaranı atmış bana.

0537**: Numara mı sallamış? Bence o şu an da sallıyor ama neyse. Nasılsın bu arada, iyi misin ?

Siz: Şu an halimi sorduğun için adresimi istemişsin gibi davranamayacağım hiç. Aşırı üşendim.

Siz: Sınavları saymazsak harikayım.

0537**: Benim bildiğim Laçin o sınavları en iyi notla geçer.

Siz: Bir şey diyim mi çok güldüm hahahaha

Siz: Bir dakika bir dakika. Benim bildiğim Laçin mi ? Oha, sen beni tanıyor musun ?

0537**: Sanırım doğduğundan beri tanıyorum, evet.

Siz: Kimsin ki sen?

0537**: Bunu sana söylemeye cesaretim olsaydı şu an telefonunda kayıtsız bir numara olmak yerine karşına geçer gözlerinin içine bakarak konuşurdum.

0537**: Ama yapıcam. Merak etme. Bir gün karşına geçip gözlerinin içine bakarak da konuşacağım.

"Eee sen ne dedin?"

Omzumu silktim.

"Ne dicem be görüldü attım."

Kiraz bacaklarına vurup heyecanla ayağa fırladı.

"Allah bu kızda aşkını buldu sonunda."

Ayağıyla Zeytin'i dürtüp oynamaya devam etti.

"Bir sen kaldın sap gibi. Gerçi eniştem bey ne diyecekti, gel peynirli ekmeğimin arasına zeytin ol kahvaltı niyetine seni mi yiyeyim diyecekti ?"

Kiraz deli gibi kahkaha atarken yapamadığı iğrenç espriye kusmamak için Zeytin'le kendimizi zor tutuyorduk.

"Bunları da atlatacağız kanki. Elbet aklı bir gün başına gelecek."

Uzattığım elimi tutup yalancı bir hüzünle devam etti.

"Doğduğumdan beri tek temennim bu yönde. Dualarımız bir gün sonuç verecek eminim."

Gülerek dizlerimin üzerine kalkıp masadan kekleri aldım. Çikolatalı ıslak kek yapmıştı aşk kadınım be!

Herkese tabaklarını dağıtıp yatağa yaslanarak yemeğe başlayacağım sırada telefonum sadece bilinmeyen beye özgü olan şekilde çalınca hızla kızlara döndüm.

"Mesaj attı."

İkisi de başıma üşütüğünde Kiraz hayret içinde kekinden bir çatal daha aldı.

"Ulan kız resmen telefona bakmadan adamın ona yazdığını hissediyor vay anasını."

0537**: Tünaydın. Nasılsın?

Siz: İyiyim siz?

0537**: Günlük hayatta bana siz diye hitap etmezsin aslında, sen desen?

Şoketto!

Kek boğazıma kaçtığında Zeytin'in uzattığı suyu bir dikişte içtim.

Siz: Oha ama bir dakika.

Siz: Hadi senin beni tanımanı anlarım ama

Siz: Ben nasıl seni tanıyorum ama numaranı bilmiyorum?

Siz: Kimsin sen? İki üst komşumuzun serseri takılacağım belki böyle bana aşık olur diye ikidir bana çelme atan çocuğu mu?

0537**: Hayır değilim. Ama sanırım bugün serseri takılarak kimi döveceğimi buldum, fakat emin ol ben kendime aşık etmek için dövmüyorum.

0537**: Sadece sevdiğim insanlardan uzak durmaya aşık etmeye çalışıyorum o kadar.

0537**: Yardımın için sağ ol. Akşam görüşürüz.

BÖLÜM SONU...

Yazarken bir ğağaağ olmadım değil hani.

Nasıldı, beğendiniz mi bölümü?