CANİKOLAR BENİ TAKİP ETMEYİ, OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIIIN 🌸

🚓🚓🚓
Nefes nefese çıktığımız yokuşun başında ellerimi dizlerime koyup soluklandım.

Gezeceğim diye ölmüştüm be!

"Pars sen ve yorulmayan ayakları geziyi bensiz tamamlayacaksınız çünkü ben otele dönüyorum."

Alayla bana döndü.

"O niye?"

Ellerimle bacaklarımı işaret edip ağlanırcasına konuştum.

"Bendekiler iflas etti, adım atacak derman bulamıyorlar kendilerinde."

Gülerek yanıma adımlayıp sırtımdaki çantayı kendi omzuna astı.

"Pars yorulacaksın ama sen- Ne yapıyorsun?"

Bedenim bir anda havalandığında kollarımı hızla Pars'ın boynuna doladım.

Bakışları gülerek bana döndüğünde parfümünün kokusunu içime çektim.

"Bundan sonra sana yemeklerini ben yediricem. Yok gibisin Laçin. Bu ne hafiflik?"

"Ben yeterince yiyorum ki."

Başını belli belirsiz sallayıp gideceğimiz sahile doğru yürümeye başladık.

Kucakta taşınmakta güzelmiş ama ha.

"Senin nöbetin yok muydu? Nasıl geldin buraya?"

"Nöbetten sonra ilk uçağa binip geldim."

Etrafta gezinen bakışlarımı hızla yüzüne çevirdim.

"Sen yirmi dört saatten fazladır uykusuzsun yani? Otele dönüyoruz Pars."

Başını iki yana sallayıp kucağındaki beni banka oturttu.

"Biraz daha gezelim siz okulca gezmeye başladığınız zaman bende gider uyurum tamam mı?"

Çantasından çıkardığı termos bardağı bana uzatıp yanıma oturdu.

"Sen bana geziye gideceğiz dediğin andan beri şu anı hayal ediyorum."

Elini bankın arkasına koyup gözlerini kapattı.

"Bende her an Kerem'in sulu şakalarıyla uyandırılıp her şeyin bir rüya olmasından korkuyorum."

Eli saçlarıma uzandığında titrek bir nefes aldım.

"Hiçbir rüya bu kadar gerçek olmayı hak edemez Laçin."

Bankta ona doğru döndüğümde saçımı kulağımın arkasına atarken devam etti.

"Hiçbir rüya sensiz olmaz. Aksinin kabustan farkı kalmaz zaten."

🚓🚓🚓

"Anneme şu vazoyu alayım, babama da isim yazılı kalemi."

Kiraz başını telefondan kaldırmadan salladı.

"Kerem'in ağzına edicem ha. Bağımlısı oldun telefonun kapat artık."

Kiraz hiçbir tepki vermeden mesajlaşmaya devam ederken Zeytin koluma girdi.

"Pars'a bir şey alacak mısın?"

Başımı sallayıp elimle özel kutuları işaret ettim.

"Abartı kaçar mı bilmiyorum ama çok hoşuma gitti."

Başını iki yana salladı.

"Kızım o senin erkek arkadaşın değil mi? Ona erkek arkadaş kutusu almanın neresi abes? Bence çok da güzel."

Kutuya bir daha bakıp en sonunda kasaya uzattım.

"Bunu da hediye paketi yapar mısınız?"

Kiraz ve Zeytin'de bir kaç şey aldığında mağazadan çıkıp öğrencilerin yanına doğru adımladık.

Pars yaklaşık iki saat önce otele uyumak için gitmiş bizde okulca buradaki hediyelik eşya mağazalarını geziyorduk.

Kapalı alanda durmaktan nefesimi daralırken çarşıdan çıkıp sahil kenarına geçtim.

"Laçin al şu lokumu tadına bak. Aşık olacaksın."

Kiraz'ın uzattığı lokumdan alıp arkama yaslandım.

Harbi çok güzeldi.

Suyumdan bir yudum aldığım sırada başımda hissettiğim ani zonklama ve ateş ile Kiraz'a döndüğümde bir sıkıntı olduğunu anlamış gibi hızla ayağa kalktı.

"Ne oluyor Laçin?"

"Bu lokum neyliydi Kiraz?"

Elindeki poşete baktığında bakışlarını bana çevirdi.

"Fıstıklı."

Gözlerim korktuğum cevapla kapanırken titrek bir nefes aldım.

"İlacım otelde Kiraz. Ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum."

🚓🚓🚓

Biraz ekşın olsun anacım djdjdj

Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?

Bölüm ve kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya yazabilir misiniz? Sonrası hakkındaki beklentileriniz neler?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🤍

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, kocaman kocaman öpücükler 🤍