Yeni Üyelik
46.
Bölüm

46. Bölüm

@yazarzeeyzey


ARANIZDA DRAMI FAZLA AMA KALİTELİ BİR KURGU OKUMAK İSTEYEN VAR MI? ONA GÖRE ÜZERİNDE ÇOKÇA UĞRAŞTIĞIM BİR KURGUMU YAYINLAMAYI DÜŞÜNÜYORUM. FİKİRLERİNİZİ ALABİLİR MİYİM? 🫶🏻

YENİ KİTABIM "BİR AKIM MESELESİ" YAYINDAA, HEPİNİZİ BEKLİYORUM ☁️

Aynı zamanda Profilimdeki "Gastronot frambuaz" kitabıma da bekleniyorsunuuuz 🌼

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın ❤️

🧡🧡🧡

Bakın biz film çekmiyoruz bu kadar klişe yeter!

Oda çok güzeldi, iyiydi hoştu ama resmen balayı odasıydı. Bir gül yaprakları eksikti o derece!

Odanın içinde duran sırf cam banyo mu dersiniz, çift kişilik jakuzi mi dersiniz, hepsi var oğlu var.

Rezervasyon iptali son üç saat olduğundan iptal de edemiyorduk. Yani kaldık böyle.

"Ben eşyalarımı dolaba yerleştiriyorum."

Pars başını sallayıp yaptığı telefon görüşmesine devam ederken bende valizimi açtım.

Dört kapaklı geniş dolabın ilk kapağını açtığımda karşılaştığım manzarayla hızla kapağı tekrardan kapatırken gözlerimi kıstım.

Burası resmen fuhuş odası fuhuş!

"Ne oldu bir tanem? Ne var dolapta?"

Başımı iki yana salladım.

"H-hiçbir şey yok. Çöplerini atmayı unutmuşlar o kadar. Gel biz dışarı çıkalım gelince hallederim ben dolapları."

Gülerek başını salladığında boşta olan elini tutup çantamı da kaptığım gibi ikimizi de odanın dışına attım.

"Önce bir kahvaltı edelim istersen, sonra da ilk istikametimiz olan müzeye gideriz."

Başımla onu onayladığımda kapının önünde duran arabaya doğru adımladık. Kısa bir sürenin ardından çok tatlı bir mekana giriş yaptığımızda arabadan indik.

Kesinlikle memleketim çok güzeldi ama buraların da havası bir ayrıydı anacım!

Ağır ahşap kokusuna karışmış tatlıların kokusu ile derin derin nefesler alırken garsonun işaret ettiği yere geçtik.

Cam kenarı yuvarlak masaya oturduğumuz sırada önümüze konan menülerle Pars'a döndüm.

"Ne yiyeceksin?"

Bakışlarını yüzüme çevirdiğinde menüyü bir kenara bıraktı.

"Seni."

Henüz boğazıma atamadığım lokmada boğulurken hızla yüzümü dizlerime çevirdim.

"Ama sanırım midem sabah sabah o kadar tatlıyı kaldıramayacağından sadece kahve ve kruvasan alıcam. Sen?"

Yüzüme yerleştirdiğim yalandan tebessüm ile başımı salladım.

"Bende aynısından alayım o zaman."

Allah'ım bu ülkenin havası suyu dokundu benim sevgilime! Ayarı bozuldu ayarı!

Garsona siparişleri verdikten sonra babamın şehir dışınada açtırdığı telefonuma bildirimler gelmeye başladı.

Kiraz ve Zeytin Kapsamında Manavdan Hallice Grubundan mesaj*

Kiraz Mevsimi: Paris güzeli nasılsın

Kiraz Mevsimi: Nasıl gidiyor tatil?

Ekmegimin Zeytini: Daha yeni indiler uçaktan Kiraz. Bir rahat ver kıza.

Ekmeğimin Zeytini: Akşam uzun uzun konuşuruz.

Siz: Kızlar yemin ediyorum hayat bana açtı götünü gülüyor.

Kiraz Mevsimi: Ne oldu lan?

Kiraz Mevsimi: Yoksa geri mi dönüyorsunuz?

Siz: Eğer biraz daha tesadüfler peşimizi bırakmazsa iki kişi gittiğimiz yerden üç kişi döneceğiz.

Kiraz Mevsimi: Ulan ülkeler arası evcil hayvan taşımak yasal mı?

Ekmeğimin Zeytini: Ne hayvanı salak bebekten bahsediyor bebekten!

Kiraz Mevsimi: LAN NE BEBEĞİ? LAÇİN BEN BU YAŞTA TEYZE OLAMAM YAPMAYIN!

Siz: Kiraz sen salaksın onu biliyorum kardeşim ama bari azıcık mantıklı ol ya.

Siz: Olay şu.

Siz: Devlet başkanı mı ne geliyormuş o yüzden bize sadece tek bir oda kaldı. O da balayı odası!

Siz: Pars desen bir davranışı değişti. Kahvaltıda ne yiyeceksin diyorum seni diyor.

Siz: Ben öyle şeyler yapamam!

Ekmeğimin Zeytini: Sen misin Hamileyim diye yalan atıp Arslan amcama az kalsın kalp krizi geçirten?

Ekmeğimin Zeytini: Ki bence Pars sen istemediğin sürece sana elinin ucuyla bile dokunmaz biliyorsun. O yüzden boşuna kendini germe.

"Bon appétit."

Önümüze konan siparişlerimiz ile bakışlarımı telefondan alıp Pars'a yönelttim.

Yüzündeki muzip ifade hala yerli yerindeydi.

Tövbe Allah'ım çok tövbe!

Kahvaltımızı yavaş yavaş ettikten sonra Louvre Müzesi için yola çıktık. Her gidenin uğraması gerektiğini bas bas bağıran fenomenler yüzünden olan kalabalıkla içeri girerken canımız çıkmıştı.

Dedikleri üzere müzenin hepsini gezmek günler süreceğinden asıl önemli olan şeyleri gezerek kısa bir tur attık.

Pars gözümün değdiği her yemeği canım çekti sandığından alıp taşımamızı sağlarken en sonunda oturarabileceğimiz bir yeri olan
Bazilika'ya geçtik.

Aldıklarımızı yeşilliklere oturup yedikten sonra Pars'ın dizine yatıp gözlerimi kapattım.

"Hayalin içindeymişim gibi. Gerçek olduğuna inanmak çok zor."

Mırıldanmamla dudağımda bir anda hissettiğim baskı gözlerimi araladı.

Eli tersten yanağımdayken benim aksime gözleri kapalıydı. Hafifçe geri çekildiğinde dudaklarımın üzerinden konuştu.

"Ben seninle olduğum her an bir hayalin içindeyim. Yerin, zamanın önemi yok. Sen yanımda ol ben başka hiçbir şey istemiyorum."

🚓🚓🚓🚓

Ellerimizde soğuk kahvelerimiz ile meşhur caddeleri gezerken bütün sokağın gelinlik mağazasından ibaret olan kısmına geldiğimizde bakışlarım istemsizce cam vitrinlere kaymıştı.

Ne olduğunu anlamadan kendimi dükkanların birinde bulurken hızla Pars'a döndüm.

"Saçmalama."

Susturmak ister gibi dudağıma küçük bir öpücük kondurup hala bırakmadığı elimle ikimizi de dükkanın içine çekti.

Çok tatlı bir kadın bizi karşılarken translate çakması sevgilim bu sefer fransızca konuşarak kadına döndü.

Bunu da çevirmemi beklemeyin bende o sürüm yok.

Bir sürü gelinlik dolu bir odaya girdiğimizde kadın tebessüm ederek birini üzerime doğru tuttu.

"Bu modelin adı da Laçin'miş. Hadi dene."

Bembeyaz hafif tüllerin kapattığı saten kumaş ile hem sade hem de şık bir görüntüsü olan gelinliği alıp deneme kabinine girdim.

Kan ter içinde kalarak giydiğim gelinlik gerçekten üzerimde hayal ettiğimden de güzel dururken yavaşça kabinden çıktım.

Pars kelimenin tam anlamıyla donmuşken tebessüm ederek yanına yaklaştım.

"S-sen gerçek misin?"

Başımı sallayarak bize seslenen kadına döndüğümde elinde tuttuğu kameranın flaşı bizi karşıladı.

"Bunu alalım."

Hızla başımı iki yana salladım.

"Saçmalama Pars. Daha kaç yaşındayız, Allah bilir kaç sene bekleyecek bu gelinlik."

"Kaç sene olursa olsun Laçin. Hayatımızın en güzel gününün hatırasını bu günden somutlaştırırız."

Kadına dönüp tekrardan konuştu. Ve yine ne dediğini anlamayan ben sadece on dakika sonra elimde yıllar sonra giyeceğim gelinlik ve ben gelinlik giyerken damatlık giyecek adamla dükkandan çıkmıştım...

🚓🚓🚓

Pars sayende artık çıta arşta fhjdjdd

Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🍀🤍

 

Loading...
0%