Yorumlarınız benim için çok önemlii, onları benimle de paylaşır mısınız 🤍

🚓🚓🚓

Kulaklarım gereksiz seslerden yanlış duyuyor a dostlar!

Bu sarı saçlı yelloz bal gibi Pars'a Tuğrul nasıl der başka türlü değil mi?

Allah'ı olan çimdik atsın bana!

Hızla başımı camdan çıkarıp Pars'ın yanındaki kıza döndüm. Elimle zafer işareti yaparken gözlerimi yavaşça kıstım.

"Canısı burada kaç tane parmak görüyorsun sen? Üç buçuk falan mı?"

Kız anlamadığını belli eder şekilde bakarken Pars yine bıyık altından gülüyordu.

Biri şu çocuğa bıyığı olmadığı için bıyık altından güldüğünde insanların fark ettiğini söyleyebilir mi?

"Anlamadım?"

Elimle bu sefer Pars'ı işaret ettim.

"Pars'a Tuğrul diyorsun ya, gözlerin altı buçuk miyop mu diye soruyorum. Bunu da anla artık alt yazı geçemem."

Kız gülerek Pars'a döndüğünde dudaklarımı büzdüm.

Ne gülüyordu bu açık ağ0az?

"Benim ikinci adım Tuğrul. O yüzden bana öyle söyledi Laçin."

Pars açıklama yaparken bende ona döndüm.

Kafamdaki bütün yapboz parçaları ayrı ayrı birbirine karışırken hızla kapıyı açıp Pars'ın karşısına geçtim.

"Terörist olmayıp polis olan tarayıcıda ismi çıkmayacak Tuğrul sen misin?"

"Ne?"

Sarı yelloz ile aynı anda konuştuklarında ellerimi belime sabitledim.

"Bana mesaj atan karakoldaki Tuğrul sen misin?"

Kaşları anında çatıldığında bana doğru bir adım yaklaştı.

"Biri sana mesaj mı atıyor?"

AHA SIÇTIK!

"Karakolda senden başka Tuğrul var mı?"

Başını belli belirsiz sallayıp çatık kaşlarıyla konuştu.

"Sana biri mesaj mı atıyor Laçin?"

Sıkıntıyla ofladım.

"Evet Pars biri bana mesaj atıyor. Sen asıl soruma cevap ver. Karakolda senden başka Tuğrul var mı yok-"

"Hayır yok."

Sertleşen ses tonu ile başımı sallayıp arabaya geri bindim.

Hata başlı başına bendeydi. Karşıma çıkmaması korkaklığından çok vaat ettiği kişi olmamasındandı ve ben onunla nasıl biri olduğunu bilmeden günlerdir bir fiil konuşmuştum.

Telefonumu açıp hızla Tuğrul olduğunu iddia eden kişiye mesaj yazmaya başladım.

Siz: Adın Tuğrul değilmiş hatta belki de karakolda da çalışmıyorsun bilmiyorum.

Siz: Hayatımda ilk defa birinin böyle ani bir hareketine korkmadan karşılık verdim.

Siz: İşin içine Kerem'i sokman ayrı bir saçmalıktı zaten.

Siz: Keşke en başta herkese yaptığımı yapıp seni engelleseydim.

Siz: Zamanımı bu denli boşa harcamamış olurdum.

Tuğrul kişisini engellediniz

Telefonumu tekrardan kapatıp müzik sekmesine girdim.

Pars arabaya bindiğinde hafifçe arkama dönüp başımı koltuğa yasladım. Babamın arabaya binmesiyle yolculuğumuz devam ederken içimdeki şüphe ve korku uykumu iple çekmeye başladı.

En sonunda kapanan gözlerimi daha fazla engelleyecek gücüm kalmayınca kendimi uykunun kollarına bıraktım.

🚓🚓🚓

Otele gelmemize on dakika kadar kalmışken kulaklığımı çıkarıp annemin uzattığı suyumu tek dikişte içtim.

"Laçin."

Yavaşça Pars'a doğru döndüm.

"Efendim."

"Ben biraz sert çıkıştım galiba sana, özür dilerim. Ben korktum. Sen özelikle sorunca seni rahatsız ettiğini düşündüm."

Başımı iki yana salladım.

"Bilmiyorum Pars. Kötü bir şey yapmıyor ama senden öğrendiğime göre yalancı biri ve bu beni biraz endişelendirdi. Sana ısrarla sormamın sebebi buydu."

Hafif bir tebessüm ile elini elimin üzerine kapattı.

"Her zaman ben buradayım. Benimle her şeyi paylaşabilirsin. Beni Arslan babamın dediği gibi abi olarak değil arkadaşın olarak gör. Sıkıldığında ya da korktuğunda ya da sadece durmak istediğinde her anında yanındayım. Bunu sakın unutma."

🚓🚓🚓

Düğün başlamış Kerem ve ben karşılıklı oturmuş tıkınıyorduk. Geldiğimizden beridir Tuğrul konusunu açmak için zaman kolluyordum ama kuzenim olacak hayvan nefes almayı bile fazlalık bulup hortum misali önüne geleni sömürüyordu.

"Yavaş ye oğlum boğulacaksın."

Hızla başını iki yana sallayıp pastadan bir çatal daha aldı.

"Ünlü düşünür Bora Eroğlu ne demiş? Yemek yemediğim her vakit azaptır azap!"

Gözlerimi devirip titrek bir nefes aldım.

"Sana bir şey soracağım. Hani sen bana bir numara sallayıp da vermiştin ya bende ona deli dehşet şeyler yaz-"

"Numara sallamadım ki bilerek numara verdim ben sana."

Gözleri dediğini henüz fark ettiği şey ile kocaman açılırken elindeki çatalı masaya bırakıp ağzını kapattı.

"Ne dedin sen?"

Ağzını açacakken bir anda ortada beliren Pars ellerini Kerem'in omzuna koydu.

"Hakkikaten kardeşim söyle bakalım kimmiş bu sallamadığın aksine bilerek gönderdiğin numara?"

🚓🚓🚓

Kerem sıçtı bez getirin dhdhdhdh

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🌼

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın.