Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@yazarzeeyzey

 

Siz: Bana bak Kerem!

 

Siz: Düğünde midem bulanıyor diye masadan kalktın gittin, o günden beri kaçıyorsun.

 

Siz: Amacın ne oğlum senin?

 

Siz: Pars'da hiçbir şey söylemiyor.

 

Siz: Tuğrul kim onu de onu!

 

Hain Düdük Kerem: Kuzen sen salak mısın?

 

Hain Düdük Kerem: Tuğrul Tuğrul'dur. Tuğrul'un başkası olacak hali mi var Allah aşkına?

 

Sinirle telefonu çantamın içine attım. Düğünden döneli tam dört gün olmuştu ama Kerem ne telefonu açıyor ne de yerinde duruyordu.

 

Pars'ı zaten düğünden beri hiç görmemiştim. Ne zaman karakola gelsem ya operasyona gitmiş ya da işe gelmemiş oluyordu.

 

Bugün ise işimi sağlama alıp önce Selami abiyi aradım. Dediğine göre bütün gün dosya okuyacağını söyleyen Pars odadan dakika ayrılmayacakmış. Göreceğiz bakalım.

 

Otobüsten inip ezberlediğim yolları kulaklığımdaki baskına gider gibi olan müziğimle geçtim.

 

Annem sağ olsun benim her gün karakola gitmemi hiç yadırgamamış aksine boş gitmeyeyim diye kocasına tas tas yemek göndermeye başlamıştı.

 

Köşeyi dönüp karakolun sokağına girdiğimde elimdeki poşetten Pars"a getirdiğim sarmayı çıkarıp binadan içeriye girdim. Her zaman olduğu gibi oturan tek insan olmayan karakol hınca hınç doluydu.

 

"Benim kardeşim yapmaz! Bırakın onu!"

 

Tam yanımdan geçen ikili güvenliklerle dışarı atılırken Selami abiye döndüm.

 

"Bugün çok sessiz burası Selami abi hayırdır?"

 

Elindeki çayları masaya bıraktı.

 

"Sorma kızım kudurmuş itler sardı burayı. Aman sen ortada dolanma çok, sana sarmasınlar."

 

Başımı sallayıp babamın odasına yöneldim. İçeriden kahkaha sesleri geliyordu.

 

"Sevdim tabi sevmez olur muyum oğlum?"

 

Kapıyı tıklayıp içeri girdim.

 

Pars ve babam karşılıklı tavla oynuyordu. Babam sırtı dönük olduğundan beni göremese de Pars'ın yüzü anında gerildi.

 

"Merhaba beyler."

 

Pars başını sallarken babam ayağa kalktı.

 

"Hoş geldin kızım, bugün ne getirdin?"

 

Alayla gülerek poşeti masaya bıraktım. İçindekileri masaya çıkarırken kapı hızla tıklanmış ve içeriye görevli girmişti.

 

"Kusura bakmayın müdürüm ama Pars komiserimi acil telefona bekliyorlarmış."

 

Babam başını sallarken Pars hızla odadan çıktı.

 

Şansıma sıçayım yahu ben!

 

"Kızım benim on dakika sonra toplantım var, sen yemekleri koy ben en geç yarım saate gelirim tamam mı?"

 

Kocaman sarılıp babam da odada çıkınca sandalyeye oturdum. Uygulayacak bir plana ihtiyacım vardı. Elimi kolumu sallaya sallaya acil bir görüşme için çağırılan Pars'ın odasına giremezdim ya.

 

Nasılsın diye girsem işim var diyebilirdi. Babam yolladı desem neden diye sorardı.

 

Gözlerim kapattığım anda aklıma gelen fikirle hızla ayağa kalkıp Selami abinin yanına gittim. Mutfakta çayları koyuyordu.

 

"Selami abi senin ayakta ne işin var?"

 

Anlamadığını belli eder gibi bakınca yanına sandalyeyi çekip elimle oturmasını işaret ettim.

 

"Bence senin bugün belin çok ağrıyor ve çayları komiserlerimize götürmesi gereken yüce gönüllü birine ihtiyacın var. Dimi?"

 

Gözümü kırpıp başımı salladım. Anında role giren Selami abi arkasına yaslanıp masadaki şekerlerden ağzına attı.

 

"Allah gönderdi seni kızım yoksa ben bu ağrıyla ölürdüm bütün gün."

 

Sevinçle önce telsizi sonra tepsiyi alıp mutfaktan çıktım.

 

"Selami abi bize iki çay."

 

"Selo bana demli bir tane yollasana."

 

Telsizden gelen sesler ile gülerek çayları sahiplerine götürmeye başladım. En sonunda tek çay kalınca hızla adımlarımı Pars'ın odasına çevirdim.

 

Çok yorulmuştur şimdi kıyamam çay içsin de harareti dinsin.

 

Camdan odasının boş oluşunu görmemle omuzlarım düşerken derin bir nefes aldım.

 

Gene nereye gitmişti bu adam?

 

Odasına girip çayı masaya bıraktım. Yaklaşık yarım saattir çay dağıttığımdan yorulan dizlerime hak verip masanın önündeki sandalyeye kendimi bıraktım.

 

Valla yorulmuşum be.

 

En iyi fikrin Pars'ı odasında beklemek olduğuna hızlıca karar verip arkama yaslandığımda aklıma gelen fikirle cebimden telefonu çıkardım.

 

Bakalım Tuğrul adındaki bilinmeyen şahsiyet engelin üzerine bir şey yazmış mıydı.

 

Mesaj uygulamasına girip engeli kaldırdığımda gelen tek mesajın harici bir şeyin olmaması içimi nedensizce burkmuştu.

 

Tuğrul: Özür dilerim

 

Tekrardan engellediğimde Pars'ın masanın üzerinde duran telefonuna bildirim gelmişti.

 

Göz ucuyla baktığımda gördüğüm mesaj ile ayaklandım.

 

Laçin kişisi tarafından engellendiniz.

 

🚓🚓🚓

 

Üç kağıtçı Pars'a bakın siz hele nasıl da oynadı fhfhfjd

 

Laçin altta kalır mı a dostlar? ASLAAAA

 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

 

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın 🌼

 

Loading...
0%