@yazarzeeyzey
|
BENİ TAKİP ETMEYİ, OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIIIN 🌸 🚓🚓🚓 Tuğrul: Nasıl bir anda fikrin değişti? Siz: Bilmiyorum. Siz: Sadece seninle kıyasladığım insanların bile bunu yaptığını fark ettim. Siz: Sana kırgınım evet. Ama bu seninle konuşmamamı gerektirmez. Kiraz kaşlarını çatmış ekrana bakarken alayla ona döndüm. "Şu an Pars ne olduğunu şaşırmış halde ekrana bakmıyorsa ben hiçbir şey bilmiyorum." Zeytin elindeki maden suyunu bir içki edasıyla başına dikerken kahkaha atarak bize döndü. "Eniştem kafayı yedi kafayı!" Tuğrul: Çok şaşırdım ama şaşkınlığım mutluluğumun gerisinde kalıyor. "Ulan hemen moduna döndü adam. Kaç yıllık anonim mesajcısısın acaba Pars bey!" Siz: Nasılsın? Nasıl gidiyor? Tuğrul: Çalışıyorum ve bir dakika öncesini saymaksak daha mutlu olduğum bir anı hatırlamıyorum. Tuğrul: Sen nasılsın? Siz: Ufak tefek kafa karışıklıkları harici süperim. Tuğrul: Anlatmak ister misin? Siz: Çok yakınımdan biri için, olması gerektiği gibi şeyler hissedemiyorum. Siz: Sorun şu ki yanlış da gelmiyor. Hızla kızlara döndüm. "Hazır olun kızlar ilk bombayı kucağına salıyorum." Siz: Neyse Pars gelmiş onunla konuşmam gereken şeyler vardı. Siz: Sonra görüşürüz. Kendine iyi bak. Kiraz çığlık atarak ayağa kalktığında başımı arkaya atarak sesli bir kahkaha attım. Allah'ım bu intikam neden bu kadar güzel bir şeydi yahu? "Kalkın dans edelim hadi hadi." Odadaki ses sisteminin kumandasını alıp sesi fulledim. Murat Boz'dan harbi güzel çalıyordu. Odadaki deodorantları mikrofon edasıyla tutarken hep bir ağızdan şarkıya eşlik etmeye başladık. "Yavaş yavaş ısınsana, alış bana. Serin serin, derin derin karış bana." Yatağın üzerine çıkıp zıplamaya başladım. "Rüzgârı avla, dümenini rüzgâra bağla. Oyununu oyna, yenilmem asla." "Asla!" "Harbi güzel. Su güzel de. Yüreğimde sönmeyen alev. Deryada, denizde." İkisi de yanıma geldiğinde yatağın başındaki tüğlü ipi boynumuzdan geçirdim. "Bedenin de ötesinde. Çıldırtan yanı arkadaş harbi güzel." Ne kadar süre geçti biliyorum ama pertimiz çıktığında kendimizi yatağa bıraktık. "Ulan telefonuna sekiz tane cevapsız çağrı gelmiş Laçin. Kerem aramış." Kiraz'ın uzattığı telefonu alıp Kerem'i arayacakken ekrana düşen çağrıyı cevapladım. "Efendim Kerem, ne oldu?" Bir kaç hışırtının ardından sesi duyulmaya başladı. "Ulan şu kaçık aşığını benim başımdan al. Onunla konuşurken yanıma Pars geldi demişsin delirmiş gibi beni arıyor. Yok efendim bu kıza ne oldu, neden ben karakoldayken ben onun yanındaymışım diyor diyip diyip kafamı si- hamile bıraktı!" Gülmemek için yanaklarımı ısırırken Kerem devam etti. "Kuzen kurban olayım şu adamın aklını kalbini aldığın gibi elinden alma. Salak olunca ben bu herifi çekemiyorum." 🚓🚓🚓 Erol amcadan güç bela aldığım izinle kızlar bu gece bizde kalırken annemle babam teyzemlere oturmaya gitmişti. Tuğrul ile birkaç küçük konuşmanın ardından kudurtmalarıma devam ederken Kerem yine Pars'ın aracılığıyla beni zibilyon kere aramıştı. Telefonlarımızı kapatıp kızlarla bir dram filmi açmamızın üzerinden yaklaşık yarım saat geçmişti. Durumumuzu anlatmama gerek yok değil mi? Kıpkırmızı gözler, akan burunlar... "Allah aşk acısı çeken herkese sabır versin. Ne biçim şey bu be!" Kiraz deli gibi ağlarken yanımda duran peçeteden bir tane kendime alıp bir tane ona uzattım. Zeytin hepimizin aksine çok sakince filmi izliyor ve bizim ağlayışlarımıza gözlerini devirip bunun bir film olduğunu suratımıza suratımıza vuruyordu. "Siz salaksınız abi. Flash tv izleyin ona da ağlayın o zaman." Ağzımı açacakken çalan kapı ile yavaşça ayaklandım. Annemler gelmiş olmalıydı. Kapının yanına gidip otomatiğe bastım ve kapıyı araladım. "Anne ne olur teyzemden bana kakaolu kek getirdiğini söyle." Apartmandan ses gelmezken başımı dışarıya uzattım. Ama gelen annem değildi. Babam da değildi. "Selam Laçin." "Pars?" 🚓🚓🚓 Kapılara dayanmalar falan hayırdır Pars dsfhdsjf Bölüm hakkında fikirlerinizi yazabilir misiniz? Fazlasıyla merak ediyorum. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalın.
|
0% |