@yazarzeeyzey
|
Canlarım oy ve yorumlar okunmalara göre çok az, motive kaynaklarım onlar. Biraz el atabilir misiniz? ✨✨✨ Ağzımdaki metalik tat ile gözlerimi araladığımda bir dejavu anına daha şahitlik eden gözlerimi yavaşça açtım. Hastanenin tipik kokusu midemi bulandırdığından bakışlarım etrafta dolanmaya başlamıştı. Hastane yatağına yaslanmış, elimin üzerine başını yaslayarak uyuya kalmış Pars görüş açıma girdiğinde yüzüme kocaman bir tebessüm yayılmıştı. Uykusuz olduğunu belli eden göz altlarında koyu halkalar oluşmuş, uykusunda bile endişeli bir hali olduğunu belli eden kaşları çatılmıştı. Başımı ondan taraf çevirip titrek bir nefes aldım. Hala olayların hızına yetişemeyen kalbim onu gördüğünde kriz geçirir gibi atarken ben salak gibi sırıtarak onu izlerken buluyordum kendimi. Bu büyülü anı bölen telefon sesi ile elimi hareket ettirmeden baş ucumda çalan telefonumu aldım. Operatörden gelen klasik mesajı silip telefonu geri yerine koyacakken telefona gelen sürüyle mesaj ve aramaya tıkladım. Neden burada olduğumu yeni yeni hatırladığımda hastane elbisesinin altında kalan kollarıma baktım. Fıstığa alerjim olduğundan küçücük bir lokma dahi yesem bulantılarım başlıyordu ve sonu bayılmayla bitiyordu. Tıpkı şu an olduğu gibi. Mesajlara göz gezdirirken Pars'ın attıklarına girdim. Pars🤍: Neredesin güzelim, uyandım ben. Pars🤍: Müsait değilsin galiba. Pars🤍: Laçin bir saati geçti hala açmıyorsun telefonumu, iyi misin sen? Pars🤍: Laçin korkmaya başlıyorum. Pars🤍: Ne Kiraz ne Zeytin telefonuna cevap vermiyor Laçin Pars🤍: Bu şakaysa hiç komik değil Pars🤍: Geldiğiniz sahilde biri ambulansla öğrenci hastaneye kaldırıldı diyor, ne olur o sen olma Laçin Pars🤍: Yalvarırım olma. Sonrasında mesaj yokken derin bir nefesin ardından başımı tavana çevirdim. "Ömrümden ömür gitti Laçin." Pars'ın sesi ile hızla başım ona doğru çevirdim. Başını elimin üzerinden kaldırmadan bana bakarken elimin üzerine küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. "Seni bir saniye yalnız bırakmamam gereken konular gün geçtikçe artıyor farkındasın değil mi?" Onun gibi fısıldayarak cevap verdim. "İsteyerek olmadı ki." "Biliyorum." Yavaşça ayağa kalkıp dudaklarını alnımın üzerinde bir kaç saniye bekletti. "Ateşin düşmüş." Sesindeki korku hala ben buradayım derken doğrulan bedenine sıkıca kollarımı doladım. Kolları sırtımı sararken derin derin nefes alışları doldurdu odayı. "İyi hissediyor musun kendini?" Başımı salladım. "Şu an evet." Tebessümünün mırıltısı ile geri çekilip ellerini yanaklarıma taşıdı. "Öğlen kalacakmış otobüsünüz. Gitmek istediğine emin misin?" Başımı salladığımda burnuma küçük bir öpücük kondurdu. "O zaman sen giyin, kapıda bekliyorum ben seni." Odadan çıkacakken tekrardan geri dönüp yanağıma uzun bir öpücük kondurdu. İçimden dolup taşan sevgi ile kocaman gülümserken fısıldadım. "Seni seviyorum." Derin bir iç çekti. "Ben sevmek ne demek seninle öğrendim." 🚓🚓🚓 Siz: Biz otobüse bindik. Haberin olsun. Pars🤍: Tamam güzelim. Bende uçağa bineceğim şimdi. Siz: Döndüğümüzde bize gelecek misin? Siz: Sana bir hediye almıştım da, onu vereceğim. Pars🤍: Sen istersen gelirim güzelim. Pars🤍: Bu arada cumartesi günü için plan yapma. Pars🤍: Benimde hediyemi vermem gerekiyor. Siz: Ne hediyesi? Pars🤍: Dünyanın en güzel şeyi diyemem. Seni sana hediye edemeyeceğimden. Pars🤍: Ama sevdiğini bildiğim bir şey, daha fazla ip ucu yok. Siz: Cumartesi günü ayın on dokuzu Pars🤍: Evet Pars🤍: Hediyeni bana verilen en güzel hediyenin doğduğu günde, doğum gününde vereceğim. 🚓🚓🚓 Ay ay ay aptal aşık oldu bunlar iyice Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Kocaman kocaman öpücükler canikolarım 🤍
|
0% |