Yeni Üyelik
37.
Bölüm

37. Bölüm

@yazarzeeyzey

Profilimdeki "Gastronot frambuaz" kitabıma hepinizi bekliyorum 🌸

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıııın 🌼❤️

🚓🚓🚓

"Korku filmi izleyecekmişiz. Demiyorlar ki sarılmak için fırsat kolluyoruz."

Gülerek başımı salladım.

Pars'ın evine gelmiştik ve kızlarla beraber film izlerken yemek için aldığım şeyleri tabaklara boşaltıyorduk.

Salondan kapının zil sesi duyulduğunda Pars bağırdı.

"Bir tanem kapıya bakabilir misin? Dvd içeride kaldı onu çıkarmaya çalışıyoruz."

"Bakıyorum."

Salona doğru bağırdım. Geniş kapının deliğinde Lila'yı gördüğümde yüzüme sıcak bir tebessüm yerleştirip kapıyı açtım.

"Hoş gel-"

"Senin burada ne işin var?"

Lila'nın önünde beliren Leyla karşıma geçti. Bu kız niye her yerde vardı?

Sinir yok, derin derin nefes al Laçin!

"Sevdiğim adamın, sevgilimin evine gelirken senden izin mi alacağım Leyla. Asıl senin burada ne işin var?"

Çantasını ve Lila'yı işaret etti.

"Lila buraya yatıya kalmaya geldi. Yolda krizi tutmasın diye bende onunla geldim."

Kaşlarım anlamadığımı belli eder gibi çatıldı.

Bu kız ciddi ciddi Pars'ta yatıya kalacağını mı söylüyor yoksa ben sinirden yanlış mı duyuyorum?

"Sevgilim kim gelmiş?"

Pars yanıma gelip elini belime doladığında Leyla tekrardan atıldı.

"Biz geldik. Lila yatıya kalacakmış sende, bende yolda başına bir şey gelmesin krizi tutmasın diye onunla geldim."

Pars kardeşini kucaklarken konuştu.

"Bana söyleseydin ben seni gelip alırdım abicim?"

Leyla'nın yüzündeki sırıtış solarken Lila'ya sarıldım.

"Hoş geldin. Bizde hep beraber film izleyecektik."

Leyla içeri girdiğinde sinirle derin bir nefes aldım.

"Filmden önce yemek yesek ben çok acıktım da."

Sabır. Cidden sabır. Yoksa ben bu evden katil olup çıkacağım!

🚓🚓🚓

Yemek yeme kısmı filmin önüne geçtiğinden kızlarla hep beraber mutfağa girmiştik.

Lila odasında dinleniyor, erkekler içeride sohbet ediyorlardı. Ve başımda dikilen gıcık Leyla azıcık susmadan konuşuyordu.

"Oraya Pars'da gelmişti ve biz gece gece havuza girmiştik."

Elimdeki bıçağı sertçe kesme tahtasına bıraktım.

"Farkında mısın bilmiyorum ama ben sana bu anlattıklarını sormadım. Mümkünse fikrin sorulmadan daha fazla başımızı şişirme."

Oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi.

"Bende şu yemeği ocağa koyayım."

Eline aldığı tencereyi derin bir nefes vererek aldım ve ocağın üzerine bıraktım.

"Bizde misafir iş yapmaz Leyla. Geç otur şuraya ayağımın altında dolanma."

Gözlerini devirip içeriyi işaret etti.

"Bende erkeklerin yanına gideyim o zaman."

"Dur!"

Sesim ile sırıtarak bana döndü.

"Gel şu salatayı yap. Bir işe yaramış olursun."

Başını sallayıp yanıma geldi.

Ben bu kıza bir şey yapmazsam olmaz, duramam arkadaşlar!

Köfte ve patatesleri kızarttıktan sonra pişen makarnanın da altını kapatıp meze yapan Kiraz ve Zeytin'e döndüm.

"Bitti mi işiniz canikolarım?"

İkisi de başını sallayıp tabakları uzattıklarında bende diğer eksikleri çıkardım.

Leyla'da kızlarla beraber mutfaktan çıktığında gözüme kestirdiğim tuzluğu açıp hepsini salatanın içine boşaltıp karıştırdım.

Kaşınanı kaşımadan bırakmayalım ama değil mi?

Hiçbir şey yokmuş gibi bardakları alıp mutfaktan çıktığımda Leyla salatası alıp hızla yanıma geldi.

"Pars çoban salatasını çok sever, eminim salatamın büyük çoğunluğunu o yiyecektir."

Büyük bir tebessümle yüzümü yüzüne yaklaştırıp fısıldadım.

"Ben o kadar emin değilim."

Bardakları masaya yerleştirip salona, Pars'ın yanına geçtim.

"Hadi sevgilim yemek hazır."

Elimi tutup masaya geçtiğinde beni kendi sağına oturtup soluna da Kerem'in geçmesini sağladı.

Leyla elindeki salatayı büyük bir gurur kaynağıymış gibi masaya koyup karşıma oturdu.

"Salatayı ben yaptım, ondan da alın."

Herkes tabağına yemekleri koyduğunda Pars bana döndü.

"Eline sağlık bir tanem."

Tebessüm ederek yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

"Afiyet olsun sevgilim."

Tekrardan tabağıma döndüğümde başımı kaldırmadan Leyla'ya baktığımda yüzündeki sinir ile sırıtmaya başladım.

Daha dur bismillah yeni başladık!

Salatayı yiyen herkes bir çatal sonrasında deli gibi su içerken Leyla çatılmış kaşlarıyla diğerlerine bakıyordu.

"Niye yemiyorsunuz? Beğenmediniz mi?"

Kerem öksürerek konuştu.

"B-biraz tuzlu olmuş sanki."

Leyla bir çatal aldığında bakışlarını hızla bana çevirdi. Ellerimi göğsümde birleştirip sırıtarak arkama yaslandım.

Ve top ağlarda!

Yemek faslını kapattığımızda bulaşıkları yıkamak için Zeytin ve Kiraz ile mutfağa girdik.

"Kızlar bu akşam ne yapıp ne edip burada kalıyoruz!"

Zeytin tezgaha yaslanıp gülmeye başladı.

"İkiz birilerinin kıskançlık krizi tutmaya başlıyor. Dikkat et ."

Hızla başımı salladım.

"Kiraz Kerem sen dersen yapıyor, burada kalalım midem bulanıyor falan de. Zeytin sende bir bahane bul ama bu akşam buradan çıkamayalım!"

İkisini de beni onayladığında mutfaktaki işlerimizi halledip salona geçtik.

Kiraz Kerem'in yayına otururken eliyle midesini tutmaya başladı.

"Benim midem bulanıyor. O yüzden bu akşam burada kalacakmışız."

Elimle yüzümü kapattığımda Kiraz tekrardan konuştu.

"Aman kalalım işte yani."

Pars bana dönüp kolunu omzuma attığında başımı göğsüne yasladım.

"Sessiz sinema oynayalım mı?"

Leyla bir anda atıldığında Lila sevinçle başını salladı.

"Bence de."

Pars bana sorar gibi döndüğünde gözlerimle onayladım.

"Oynayalım o zaman. İlk kim başlıyor?"

"Kura çekelim."

Leyla isimleri kağıtlara yazdığında geniş fanusun içine attı.

"Kiraz ve Kerem."

Kiraz ellerini birbine sürtüp Kerem'e döndü.

"İyi izle ve bil sevdicek."

Eliyle işaret yaparak anlatmaya başladığında hepimizin odağı ona çevrildi.

"Yerli."

Başını salladı.

"Tek kelime."

Kiraz tekrardan başını salladığında Kerem hızla bağırdı.

"Lucifer!"

Kerem'e döndüm.

"O yerli mi kuzen?"

Dank etmiş gibi başını salladığında Kiraz'a döndü.

Kendini kesiyormuş gibi hareketler yaparken Kerem tekrardan bağırdı.

Biri şu çocuğa bağırmadan konuşabildiğini söyleyebilir mi?

"Kanıt."

"Evet!"

Kiraz Kerem'in yanına geçtiğinde Leyla tekrardan işim çekti.

"Ben ve Pars."

Göğsünden hafifçe doğrulduğumda Pars bana döndü.

"Benim yerime sen oynamak ister misin bitanem?"

Başımı iki yana salladım.

"Haksızlık olur, kura çekiyoruz burada!"

Cidden bu kız konuştuğunda civcivi gırtlaklıyormuşsunuz gibi iğrenç bir ses çıkıyordu.

Leyla ortaya konulan isimlerden birini seçip derin bir nefes alarak anlatmaya başladı.

"Yerli."

Leyla başını sallayıp devam etti.

"İki kelime ve dizi."

Bir kaç işaretin sonrasında Pars halinden rahatsız bir şekilde konuştu.

"Sen benimsin."

Leyla ellerini bağlamış tebessüm ederek başını salladı.

Yo canım asla şu an saçını yolarak kafanı asfalta sürtmek ve bu şekilde kıvılcım çıkarmak istemiyorum.

Ne alakası var!

Bu sefer fanusu Lila aldığında karıştırıp iki kağıt daha çekti.

"Laçin ve Leyla."

Ortadaki kağıtlardan çekip çıkan şeyle alay eder gibi gülümsedim.

"Yabancı."

Başımı salladım.

"Film. İki kelime."

Ah şu an senin ikinci adın diyip işin içinden çıkmak vardı be!

Elimle yılanın işaretini yapıp anlatmaya devam ettim.

En nihayetinde anladığında gözlerini devirip konuştu.

"Çıngıraklı yılan."

Başımı salladım.

"Adın gibi hemencecik bildin maşallah."

Kiraz ile yüksek sesle kahkaha atarken Leyla'nın telefonu çalmaya başladı.

"Hemen geliyorum."

İçeri doğru adımladığında bizimkilere döndüm.

"Su alacağım bir şey istiyor musunuz?"

Kimseden ses çıkmayınca mutfağa doğru adımladım. Koridorun sonunda fısıldayarak konuşan Leyla beni fark etmezken sinirle elini duvara vurdu.

"Lila zaten salak anlamaz. O gün kriz geçirirken çantamda duran ilacı sabah görmesine rağmen hatırlamadı bile. Bende vermedim. Pars'ı aramaya bahane çıktı diye vermedim! Ölmezdi merak etme!"

Bu psikopat bir ruh hastaydı!

🚓🚓🚓

Dırırırırı Leyla senin için yolun sonuna geliyoruz fhdjjd

Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek. Hoşça kalııııın

Loading...
0%