@yazarzeeyzey
|
YENİ KİTABIM "BİR AKIM MESELESİ" YAYINDAA, HEPİNİZİ BEKLİYORUM ☁️ Aynı zamanda Profilimdeki "Gastronot frambuaz" kitabıma da bekleniyorsunuuuz 🌼 Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın ❤️ 🚓🚓🚓 Hayatınızda bir anda var olup dahil olan kişiler bir anda yok olduklarında düştüğünüz boşluğun tarifi çok zordu. Özellikle bu kişi hayatınızda bazı ilklerin yerini alıyorsa bu acı durmadan artıyordu. Arkamda, arabasına yaslı bir şekilde beni izlediğini biliyordum. Denizin dalgasına karışan rüzgar, kokusunu burnuma getiriyor ve ben karşısına geçip beni itham ettiği şey yüzünden göğsüne vura vura ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Üzerimdeki monta sıkıca sarındım. "Daha ne kadar bu soğukta, bu saate burada duracaksın?" Uzun süreli sessizliği bozan sesi ile başımı çektiğim dizlerime yasladım. "Bazı şeyleri sindirdiğimde eve gidicem. Ve sanırım bu yüzden ölene dek bu bankta oturmaya mahkumum." Birkaç adım sesinden sonra yanıma oturdu. "Bilmediğin şeyler var Laçin." Dudaklarıma yerleşen alaycı tebessüm ile başımı kaldırıp ondan taraf çevirdim. "Biliyor musun? Artık bilmek istemiyorum." "Laçin yalvarırım yapma böyle." Hızla oturduğum yerden ayaklandım. "Ne yapıyormuşum ya ben? Saçmalamak, yalan söylemek, iftira atmak dışında ne yapıyormuşum ben?" O da ayaklanıp karşıma geçti. "Sen bana güvenmedin Pars. Sana duydum dedim bana saçma sapan şeyler yapma dedin! Sen o yalancıya inanıp bana inanmadın! Şimdi de gelmiş bilmediğin şeyler var diyorsun. İstemiyorum. öğrenmek iste-" "Oradaydı, bizi duyuyordu! Anlamaması lazımdı Laçin, Lila'nın olanlara inanması için böyle düşünmesi lazımdı!" Kaşlarım hızla çatıldığında bakışlarımı tekrardan yüzüne taşıdım. "Ne-ne Lila'sı, ne düşünmesi? Ne diyorsun sen Pars?" Elleri başını sararken acı çeker gibi bağırdı. "Lila'nın tek arkadaşı Leyla. Ona bunu söylersek inanmazdı. Onun görmesini sağlamam lazımdı ve bizi dinlediğini görünce aklıma sadece bu geldi. Kendisi görürse inanmak zorunda kalırdı bize. Ben senin dediğine inandım." Derin bir nefes aldı. "Sen bana ne dersen de ben sana inanırım. İnanıyorum da. Zorundaydım. Kardeşimi böyle bir kişi yüzünden kaybedemezdim Laçin. Ne olursun anla beni." Kafam karman çorman olurken titrek bir nefes aldım. Beynim uyuşmuş gibiydi. Nasıl bir tepki vermem gerektiğini kestiremiyordum. "N-nasıl göstereceksin Lila'ya?" Başını denize doğru çevirirken gözlerini kapattı. "Bilmiyorum. Ama her ne olursa olsun yarın bu işi bitireceğim. Benim bir kız uğruna ne kaybedecek bir kardeşim ne de sevgilim var. Daha fazla uzamadan bitecek bu mevzu." 🚓🚓🚓 Pars'tan... "Akın sen Lila'nın çantasını sokağın sonuna geldiklerinde alıp kaçacaksın. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi yanımıza geleceksin ben o an sana ne yapman gerektiğini anlatacağım zaten." Başını sallayıp hemen arabadan indi. Onları rahat bir şekilde izleyebileceğim bir köşeye arabayı çektim. Sokağın sonuna geldikleri anda çantayı alıp kaçan Akın ile Lila yere düşerken Leyla hemen yanına eğildi. Sesleri buraya kadar geliyordu. "İlacım!" Lila öksürerek boğazını tutarken Leyla'nın yüzüne yerleşen gülümseme her şeyi sonuna kadar açıklıyordu. "Yan-yanında var mı Leyla?" Çantasını açıp içini karıştırdığı sırada eline aldığı ilacı Lila görmeden arka cebine sıkıştırdı. Gerçekten Laçin olanları duymasaydı kardeşim daha ne kadar bir psikopatın yanında kalacaktı? Kameranın videoyu çektiğine tekrardan emin olup yerimde zor durarak Leyla'nın beni aramasını beklemeye başladım. Çok zaman geçmeden telefonuna sarılan Leyla beni aramaya başladı. Çağrıyı hemen kabul ettim. "Efendim Leyla." "Pars hemen bizim okulun alt sokağına gelmen lazım." Sesine yerleştirdiği sahte endişe ile sinirle gözlerimi kapattım. "Okulun oradayım zaten, ne oldu?" "Li-Lila'nın krizi tuttu." "Hemen geliyorum." Arabayı sanki yanlarına geliyormuş gibi hızla sokağın diğer tarafından sürerken göz ucuyla kamerayı takip ediyordum. Yanlarına geldiğimde iki cebimde de bulunan ilacın tekini elime aldım. Plan eğer bir pürüz çıkmazsa tıkır tıkır ilerleyecekti. Hızlı hızlı yürüdüğüm sırada bilmiyormuş gibi elimden düşen ilaç paramparça olurken Leyla hemen bana döndü. "Yanında başka var mı Pars? Bayılacak artık!" Bunu cidden o mu söylüyordu? "Yok. Senin yanında yok mu?" Başını hızla iki yana salladı. "Çantamın her yanına baktım yok." Hızla arabaya geri gidip torbidoyu karıştırır gibi telsizden Akın'a bağlandım. "Akın duyuyor musun beni?" "Evet." "Yanımıza gel ve gelirken Leyla'ya çarpıp gel. İlaç cebinde düşmesi lazım oradan!" "Tamamdır." Telsizi kenara koyup tekrardan Lila'nın yanına gittim. "Abicim iyi misin, Lila?" Akın koşarak yanımıza gelirken hızını alamamış gibi Leyla'ya çarptığında tam da istediğimiz gibi cebindeki ilaç önümüze yuvarlanmıştı. Hızla ilacı alıp Lila'ya uzattım. "Bu ne Leyla? Hani yoktu sende ilaç? Nereden çıktı bu!" Eli ayağına dolanırken kekelemeye başladı. "Be-Ben sen." "Ne beni, ne seni? Anlamayacağımı mı sandın gerçekten?" Lila Leyla'ya bakıp hıçkırarak ağlamaya başladığından onu kaldırıp arabaya götürmesi için Akın'ın koluna girdirdim. "Sen aşağılık acınası birinden fazlası değilsin Leyla! Saplantılarını arkadaşım dediğin kardeşimin canından önde tutacak kadar da hasta!" Ağlayarak bana doğru iki adam attı. "Ben sadece sev-" "Kapa çeneni! Bu sevgi değil. Birine karşı duygu beslersin anlarım, karşılık alamasanda kalbinden atamazsın anlarım ama bunun anlaşılacak bir şeyi yok!" Parmağımı yüzüne doğru savunurken yere çöktü. "Benden de, kardeşimden de, sevgilimden de uzak dur Leyla. Yoksa emin ol alacağın karşılık hesap edebileceğin bir büyüklükte olmaz!" 🚓🚓🚓 Tutuyor oğlumun arada salaklıkları ama kafası da çalışıyor djdjdjdj Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? 60-65 civarı finali yapmayı planlıyorum. Uzatıp da daha fazla baymak yerine yeni kurgu yayınlayacağım. Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum. Kocaman kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🍀🤍
|
0% |