Yeni Üyelik
40.
Bölüm

40. Bölüm

@yazarzeeyzey

YENİ KİTABIM "BİR AKIM MESELESİ" YAYINDAA, HEPİNİZİ BEKLİYORUM ☁️

Aynı zamanda Profilimdeki "Gastronot frambuaz" kitabıma da bekleniyorsunuuuz 🌼

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın ❤️

🚓🚓🚓

"Ulan madem oyunmuş hala ne diye ağlıyorsun geri zekalı?"

Elimdeki yastığı Kiraz'ın kafasına fırlattım.

"Sadece o değil. Çok sevdiğim bir kitap var diyordum ya sana oradaki baş karakter Korel'in öleceğini öğrendim. Tuz biber oldu işte."

Tekrardan büyük bir feryatla ağlamaya başladığımda Zeytin yastığı tekrardan bana uzattı.

"Mümkünse şunu suratına basıp da ağlar mısın? Başıma ağrı girdi artık."

"Ne biçim arkadaşsınız siz be!"

Gülerek yanıma geldi.

"Daha çok kötü günün olacak kanka, bunun için üzülme."

Kiraz sesli bir kahkaha patlattığında kendimi yatağıma bıraktım.

Ne güzel arkadaşlarım vardı değil mi? Al paket yap saklada ziyan olmasınlıktı ikisi de.

"Size bir şey dicem ama anca haber verdiğim için beni dövmeyeceksiniz."

İkisi de bana döndüğünde yastığı suratıma doğru siper ettim.

"Ben bu akşam Pars'lara ailesiyle tanışmaya gidiyorum."

Kiraz parmaklarını kıtlatırken Zeytin'e döndü.

"Önce sen mi başlarsın ikizim? Yoksa ben mi başlayayım?"

İkisi de aynı anda üzerime geldiğinde kahkaha atarak yatağın en uzak köşesine kaçtım.

"Ya benim de dün akşam haberim oldu. Lila içinmiş, Leyla denilen şırfıntı kızda nasıl bir travma bıraktıysa benden başka kimseyle görüşmek istemiyormuş. E haliyle onlara gideceğimden Sinem teyze gelsin artık tanışalım demiş."

"Oha valla böyle görümce yok ya!"

Gülerek başımı iki yana salladım.

"Deva Ilgaz Aren'de var canım."

İkisi de kaşlarını çattığında omzumu silktim.

"Kitap karakteri canım, karakter!"

İşte burada kültür çatışmasını görüyorsunuz arkadaşlar. Kitaplarda yaşayan ben, kitabı sözlükten bilen ikizler...

"Kızlar bir baksanıza, ben sanırım çok büyük bir bok yedim."

İçeriden korkuyla seslenen Kerem ile odadan çıkıp salonda geçtik. Sehpanın önünde oturmuş sırılsıklam olmuş telefonuna bakıyordu.

"Ne oldu telefonuna?"

Kiraz yanina geldiğinde umursmazca omzunu silkti.

"Ayran döküldü üzerine tamam mı? Bende aldım mutfağa gittim çeşmede bir güzel yıkadım şimdi de açılmıyor. Cillop gibi telefon bir anda gitti."

Hepimiz ona 'geri zekalı olduğunun bari farkına var' der gibi baktığımızda arkasına yaslandı.

"Ne bakıyorsunuz be?"

"Telefonu çeşmede yıkadın ve neden bozulduğunu mu düşünüyorsun gerçekten?"

"Mineralli su ile yıkasaydım dimi? Ama ne yapayım bulamadım aklıma gelmedi o an."

Yanına gidip başını içini yoklar gibi tıkladım.

"Ulan sen beyin yerine şu torbası mı taşıyorsun? Telefon o telefon! Suya tutmak ne Allah aşkına. Biz bir damla su gelmesin diye yırtınıyoruz gelmiş çeşmede yıkadım diyorsun."

"Ben bu ilişkiye devam etmek istediğimden emin değilim."

Kiraz geriye çekildiğinde Kerem hızla boynuna sarıldı.

"Sende beni telefonum gibi bırakma Kiraz'ım. Söz seni de çeşme suyu ile değil mineralli su ile yıkarım."

Mide: E biz kalkalım artık...

🚓🚓🚓

"Evet babam hala emniyet müdürü, annem de ev hanımı."

Sinem teyze ve Serkan amca tebessüm ederek başlarını salladılar.

"Arslan inat etti mi kimse kıramaz onun inadını bilirim. Lise de emniyet müdürü olucam emniyet müdürü olucam dedi, oldu."

"Öyle gerçekten."

"O zaman senin oğlun olacak Serkan ve oğlun Arslan'ın kızıyla birbirini sevecekler deselerdi herhalde kahkaha atmaktan öteye geçemezdim. Ama şimdi gerçek oldu."

Sinem teyze öne atıldı.

"Ama baksana ne kadar yakıştılar. Maşallah benim kuzularıma."

Yanaklarım artık masaya oturduğumdan beri duyduğum iltifatlarla morarmaya yaklaşırken başımı önüme eğdim.

Pars'da maşallah gülmekten öteye gitmiyordu!

"Müsaadenizle ben Lila'nın yanına çıkayım. Yemeğini yedi değil mi?"

Sinem teyze ayaklanıp başını salladı.

"Evet kızım evet. Çok şükür bir şeyler yedi."

Anladığımı belli eder şekilde tebessüm edip Lila'nın odasına, ikinci kata çıktım.

Tıpkı adı gibi Lila olan kapısını tıklatıp içeri girdim.

"Laçin... iyi ki geldin."

Bir anda boynuma sarıldığında kollarımı bedenine doladım.

"Ştt ağlama ama buradayım."

"Canım çok acıyor."

Onu sandalyesine oturtup karşısına geçtim.

"Seni sonuna kadar anlamam imkansız belki ama seninle duygularını paylaşabilirim bir tanem. Evet çocukluktan beri başka arkadaşın olmadığından Leyla senin için olması gerekenden çok daha büyük bir anlam taşıyor olabilir ama emin ol çevrende arkadaş olabileceğin çok güzel insanlar var. Onların dışında Kiraz ve Zeytin var. Emin ol sana ablalık taslayacak kişiler değiller. Hemen ayak uydururlar sana."

Gözlerini elinin tersiyle silip inanmak istersiniz gibi gülümsedi.

"Gerçekten mi?"

Başımı salladım.

"Tabi gerçekten. Hatta istersen şöyle yapalım. Sen bu akşam bizde kal, Kiraz ve Zeytin de bizde zaten. Hem tanışmış olursunuz. Ne dersin?"

Hızla yerinden doğruldu.

"Çok güzel olur. Hemen anneme sorup geliyorum."

Koşarak odadan çıktığında oturduğum yerden kalkıp koridora geçtim.

Lila'yı beklerken bir anda belimden çekildiğinde sert bir bedene yaslandım.

"Pars ne yapıyorsun?"

Kollarını bedenimin iki yanına sarıp derin bir iç çekti.

"Özledim."

Tebessüm ederek sarılışına karşılık verdiğim sırada koridorda Lila'nın sevinçle bağırışı duyulmaya başlandı.

"Annem izin verdi! Size geliyorum Laçin!"

Hızla Pars'tan ayrıldım.

"Süper haber! Gel eşyalarınızı ayarlayalım o zaman."

Hızla odasına geçtiğimizde Pars gülerek kapıya yaslandı.

"Acaba sizde bir kişilik daha yer var mıdır güzelim?"

Gülerek başımı iki yana salladım.

"Kahve içmek için tabi ki. Ötesi için söz veremiyorum."

🚓🚓🚓

Pars'lardan çıktıktan sonra arabaya binip bize doğru yol aldık. Pars her ne kadar Lila ile ondan daha çok ilgileniyorum diye oflayıp dursa da bu pek kimsenin umurunda olmuyordu.

"Yarın sabah kahvaltıya sizdeyim o zaman."

Gülerek başımı salladım.

"Tamam tamam gel. Gelme diyen mi var?"

"Kalma diyen var ama."

Ona doğru döndüm.

"İkisi aynı şey mi sevgilim?"

Başını salladı.

"Özlem açısından evet."

Evin sokağına geldiğimizde Lila ile ben arabadan inip bagajdan çantayı alıp apartmana girdik. Pars bizim sokakta yer olmadığından park için diğer sokaklara bakacaktı.

"Çok eğlenicez!"

Lila heyecanla konuştuğunda gülerek başımı salladım.

"Evet."

Bizim kata çıktığımızda çantamdan anahtarı almak için kapıya yaslandığımda bir anda dengemi kaybettim.

Kapı açıktı.

Duvara tutunarak doğrulduğumda kapıdaki zorlama izleri ile Lila'yı da arkama çekecekken içeriden bana doğru hızla gelen bir çift göz hareket yetkimi sıfırlamış bana sadece çığlık atma şansı vermişti.

İkimizde zorla içeri sokulduğumuzda aklımda sadece içeride olduğunu bildiğim annemlerin iyi olup olmadığıydı.

🚓🚓🚓

Emniyet müdürünün evine girmeyen hırsızı da ne bileyim yani djdjdhhd

Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🤍🍀

 

Loading...
0%