YENİ KİTABIM "BİR AKIM MESELESİ" YAYINDAA, HEPİNİZİ BEKLİYORUM ☁️

Aynı zamanda Profilimdeki "YANLIŞ D'" kitabıma da bekleniyorsunuz. O BUGÜN YAYINLANDII 🌼

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın ❤️
🪷🪷🪷

"Dersten çıktım ben, kafeye geçeceğim."

Onaylayan mırıltılar çıkardığında fakülte binasından bahçeye geçtim.

Yıllar sonra tekrardan hep beraber bir buluşma gercekleştirecektik. Kağan iki yılın ardından ilk defa buraya gelirken Zeytin son on gündür ondan beklenmeyecek şekilde heyecanından bayılacak gibi davranıyordu.

"Yemin ederim ben delireceğim! Boşuyorum seni Kerem! Evlenmeden boşuyorum!"

Telefondan gelen seslere sırıtırken elimdeki notları çantama koydum. Maşallah tıp okuyormuşuz gibi kilo ile not taşıyorduk!

"Kapatıyorum Kiraz. Kafede buluşuruz."

Çağrıyı sonlandırıp telefonumu da çantama sıkıştırdım. En sonunda okuldan çıktığımda yürüyerek kısa bir mesafede ulaşabileceğim kafeye doğru yürümeye başladım.

"Her anın aklımda, her kıvrımın
Sanmasınlar asla, seni benden ayrı!"

Arkamda bir anda son ses çalan şarkı ile geriye döndüğümde arabanın içinden çıkan Pars şarkıya eşlik etmeye başladı.

"Savrulur savrulur, saçlarında hayatın
Seni sorsunlar benden, bi’ tek ben anlarım!"

İstemsizce dudaklarıma yerleşen tebessüm kahkaha dönüşürken Pars arabayı kenara çekerek durdu.

"Merhaba sevgili sözlüm, nasılsın?"

Arabadan indiğindi sırada yanına yaklaşıp kollarımı boynuna sardım.

"İyi sevgili sözlüm, sen nasılsın?"

Kolunu belime sarıp bedenimi bedenine yasladığında titrek bir nefes aldım.

"Kafeye gidiyoruz değil mi?"

Başımı salladım.

"Evet, kimsenin haberi yok ama Kağan sürpriz yapıp bugünden geliyor. O da kafede olacak."

Başını sallayıp beni arabaya yönlendirdi.

"Bizim kaçak sonunda geliyor desene."

Şarkıyı tekrardan açıp arabayı kafeye doğru sürmeye başladı. Üç dört dakika içerisinde istikametimize ulaştığımızdan kapıda bizi bekleyen üçlüye doğru adımladık.

Kiraz telefonda da anladığım üzere Kerem'e trip attığından koluma girip içeri adımladı.

"Bekar bir hayat ne kadar güzel biliyor musun Laçin?"

Kerem'e doğru konuştuğu sırada bakışları etrafta geziniyordu.

"Sen bunu deneyimlemeden nereden biliyorsun acaba Kiraz hanım?"

Parmağındaki yüzüğü hızla çıkarıp cebine atan Kiraz boş elini havaya kaldırarak konuştu.

"Deneyimlemeden mi? Emin misiniz Kerem bey?"

Olay neydi bilmiyorum ama ciddi bir şey olduğu kesindi.

Hepimiz içeri girip iki gün önce ayırdığımız masaya geçtik. Garsona en soğuk olanından içeceklerimizi söyledikten sonra Kerem ve Kiraz harici hepimiz birbirimize döndük.

"Eee anlatın bakalım, nasıl gidiyor hayat?"

Kerem ileri atıldığında Kiraz gözlerini devirip kollarını bağladı.

"İyi gidiyor kardeşim. Sözlüyüm, mutluyum,huzurluyum."

Avcunun içinde duran elimi dudaklarına götürüp kocaman sırıttı.

"Onu anladık kardeşim. Merhaba diyene sözlüyüm diyorsun. Ben genel olarak hayatından bahsediyorum."

Düşünür gibi bakışları beni bulduğunda omzunu silkti.

"Bende hayatımdan bahsediyorum işte. Yakında hem de çok yakında evleneceğiz ve hayatım tamamen benim olacak."

Garson soğuk kahvemi masaya bıraktığında büyük bir yudum aldım.

"Bende işte boşandım, yeni taliplerimi bekliyorum."

Kiraz kolasını yudumlayarak konuştu.

"Kimmiş kızım yeni talip falan, hayırdır? Şakanın da bir sınırı var."

Çantamın içinde duran telefonum titrediğinde gelen bildirime göz ucuyla baktım. Tam tahmin ettiğim gibi Kağan gelmişti.

"Bence Zeytin şimdi gözlerini kapatsın."

Bir anda ortaya doğru konuştuğumda hepsi bana döndü.

"Niye ki?"

Omzumu silkip Kiraz'a döndüm.

"Hatta ikizi kalk sen bir işe yara gözlerini kapat."

Anlamadıklarını belli eder şekilde baktıklarında ayaklandım. Zeytin diken üzerindeyken saçlarını kenara çekip ellerimi gözlerine siper ettim.

Kağan seri adımlarla konuştuğumuz gibi kafeye girip Zeytin'in karşısındaki sandalyeye oturdu. Elindeki benim kadar çiçeği kendi suratına tutarken gülmemek için yanağımı ısırıyordum.

"Tamam artık açabilirsin."

Ellerimi çekip yerime oturduğumda çatık kaşlarla çiçeğe bakıyordu.

"Sürpriz kardeşim. Beğenmedin mi?"

Yavaş adımlarla kalkıp çiçeği kenara çektiğinde Kağan'ı gören yüzü adeta ışıldamaya başlamıştı.

"Kağan?"

"Sevgilim?"

İkisi de bir anda birbirlerinin boynuna sarıldıklarında Kiraz ağlanır gibi yüzünü kapattı.

"Aşkım gel bizde sarılırım, özendim."

Beş dakika önce kavga etmiyorlarmış gibi birbirlerine sarılmaya başladıklarında müstakbel kocama döndüm.

"Biz bunlar gibi aptal aşık değiliz dimi?"

Başını gülerek iki yana salladı.

"Aptal olmasak da aşığız bir tanem. Hem de çok.."

🚓🚓🚓

"Hayır sana nişan elbisemi göstermicem Pars. Söz kıyafetini gösterdim hiç yüzünde bir hayranlık kalmamıştı sonra. Olmaz yani."

Harika elbisemi göstermem için arka arkaya saydığı bahaneleri kulak arkası edip odama geçtim.

Nişana iki gün kalmıştı ve evin her yerinde mayın misali bohçalar vardı.

Hiç bana öyle bakmayın bu konuda çok dertliyim üç gündür salonda yatıyorum!

"Ben seni özledim."

Pat diye konuyu değiştirdiğimde sustu.

"Bende seni özledim bir tanem."

Balkondaki sandalyeye otururken aklıma gelen fikirle hızla odamdan çıktım.

Mutfaktan sirke ve bezleri alarak evden çıktığımda annem üst kattan bağırıyordu.

Aldırış etmeden upuzun iki adım mesafeyi aşarak Pars'ın kapısını çaldım.

Bir kaç saniyenin ardından altında sadece eşofman altı ile kapıyı açan Pars beni beklemediğini belli eder gibi şaşırsa da onu içeri itip kapıyı kapattım.

"Sen an itibariyle deli dehşet ateşlisin bende sözlüsüne kıyamayan vicdanlı aşık."

İtiraz etmeden koltuğa uzandığında elini alnına koydu.

"Neden ateşli olduğumu öğrenebilir miyim sözlüsüne kıyamayan vicdanlı aşık?"

Hızla başımı sallayıp sirke ve bezleri masanın üzerine bıraktım.

"Sırtım üç gündür olduğu gibi daha fazla koltuklarda ağrımasın diye. Sen gece boyunca hasta olacağından bende seninle kalıp adam akıllı bir yatakta uyuyabileceğim."

"Laçin ben çok kötüyüm sevgilim. Ne olur evlenene kadar geçmeyecek bu ateşimi sen dindir."

Konu fesat anlaşılmasın arkadaşlar, hastalık olan ateş...

"Benden başka kimse yokken rol yapmana gerek yok."

Başını kaldırdı.

"Rol yaptığımı kim söyledi? Ben zaten yanıyordum?"

Evet arkadaşlar biz buna tıpta kendi kazdığı kuyuya düşmek diyoruz. Temsili değil...

🚓🚓🚓

Bir sonraki bölüm biraz işler kızışacak arkadaşlar. Sınırlar kalkacak diyim siz anlayın dhdhdhd

Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🍀🤍