@yazarzeeyzey
|
YENİ KİTABIM "GÖNDERİLİYOR;HANIMELİ"NE HEPİNİZİ BEKLİYORUUM 🫶🏻 YENİ KİTABIM "BİR AKIM MESELESİ" YAYINDAA, HEPİNİZİ BEKLİYORUM ☁️ Aynı zamanda Profilimdeki "YANLIŞ D'" kitabıma da bekleniyorsunuz. O BUGÜN YAYINLANDII 🌼 Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın ❤️ "Hazırım, hiçbir şey eksik değil. Beni germeyin, midem bulanıyor zaten!" Bilmem kaçıncı naneli şekerimi yerken içinde olduğum için deli gibi terlediğim elbisemin eteklerini tutarak ayaklandım. Elbisem çok güzeldi ama şu an o bile gözüme gelmiyordu. Çocukluktan beri geçmeyen tek şey sanırım heyecan yaptığımda midemin bulanmasıydı. Aman ne güzel! "Pars aşağıda mı?" Kiraz ayakkabısını giyerken başını salladı. "Laçin çarpıcam ha şimdi! Her şey yolunda bütün erkekler aşağıda. On dakika sonra kınan başlayacak ve biz bütün kurtlarımızı dökücez, tamam mı?" Koltuktaki yelpazeyi alıp kendimi yellemeye başladım. İri dalgalar ve elbisemin renginde tacımla tamamladığım saçımı hafifçe geriye atıp Zeytin'e döndüm. "Midem bulanıyor." Elleri ellerimi kavrarken usulca başını salladı. "Senin her zaman miden bulanıyor kuzum, azıcık sakin olsana." "Gelin hanım salona!" Görevli kapıdan bağırdığında gürültülü müzik buradan duyulmaya başladı. Derin bir nefes alıp elbisemin göğsünü düzelttim. Hep beraber odadan çıktığımızda önden ben arkamdan Kiraz ve Zeytin salona giriş yaptık. "Yavaş yavaş ısınsana, alış bana Şarkı ile salonun ortasına geldiğimizde herkes gibi oynamaya başladık. Aramıza Lila'da katıldığı sırada iyice havaya girdiğimden bağırarak şarkıya eşlik ediyordum. "Yüreğimde sönmeyen alev Kollarım havadayken kendi etrafımda dönüyor kahkahalarımı durduramıyordum. Evet arkadaşlar az önce stresten midesi bulanan bendim. Yaşasın İkizler burcu! "Peşindeyim, alana kadar peşindeyim Kalçalarımızı birbirine vurarak Zeytin'le kıvırtırken Kiraz elindeki tüylü şeyi sallıyordu. "Aç koynunu, girice'm Kiraz kollarını açtığında başımı geriye doğru uzattım. Topuklularımın üstünde resmen tepinirken şarkıya hem alkışlarla hem de sesimle eşlik ediyordum. Şarkı mezdekeye bağladığında üçümüz birden şova başlamış gibi kıvırmaya başlamıştık. Şarkılar roman havasına doğru giderken elbise değiştirme vaktim gelmişti. Bizde Arnavut olmasak da bir o kadar süslüyüz anacım. Kırmızı elbisemi giydiğimde başımdaki mavi tacı çıkarıp yerine kırmızı olanını taktık. Hazırdım. Ellerimi çırparak içeri gittiğimde ayağımda topuklular yokmuş ve akşam anam ağlamayacakmış gibi sekiyordum. "Nerde yedin paraları söyle, söyle Ellerimi havada çevirirken bir yandan başımı sallıyordum. Annemde en sonunda kızımı veriyorum buhranından kurtulduğundan yanıma gelmişti. Kollarımı açarak ona doğru yaklaşıyordum ve oda alkışlayarak oynuyordu. Arka arkaya para bizde, tamam aşkım, aleni aleni çalarken sıra halay ve horonlara gelmişti. Annem elime elbisemin renginde boncuktan bir mendil tutuşturmuştu. Allah'tan Kerem yoktu ki halaylarımız olması gerektiği gibi oynanmıştı. "Kına zamanıııı." Kiraz yanıma gelip çığırdığında uzattığı elini tutup onunla beraber giyinme odasına geçtim. Kırmızı kaftanını giydiğimde Zeytin tacımı takarken içerden çalmaya başlayan şarkı ile anında gözlerim dolmuştu. Ben bu kadar duygusal olmamalıydım! Hayır olmalıydım... Tacın üzerinden kırmızı örtüyü örttüklerinde kapının önünde ellerinde mumlarla dizilen kızların açtıkları kollarından geçerek salona girdim. Tam merkezde duran sandalyeye oturduğumda herkes etrafımda dönmeye başlamıştı. Şarkı ile psikolojim iyice çökerken hıçkırarak ağlamaya başladım. Ben evlenmek istemiyorum! "Uçan da kuşlara malum olsun Ulan ben karşı binada yaşamayacak mıydım zaten? Zeytin örtüyü kaldırıp ağladığımı gördüğünde eliyle işaret ederek başımda beni tavaf eden kızları durdurdu. "Kaynana kaynana gelin elini açmıyor!" Ulan bunlar iyice kör oldu ha! Benim iki elimde olabildiğince açıktı işte. "Hemen o elini kapa Laçin!" Kiraz örtüye kafasını soktuğunda açık bıraktığım avcumu kapattı. Sinem anne gelip elime tam altın bıraktığında herkes alkışlamaya başladı. Kına yakılıp kapandığında ayağa kalkıp hala ağlayan annemin yanına adımladım. "Anne yapma ama böyle." Kollarını bedenime dolarken derin derin nefesler alıyordu. "Anne kutuplara değil karşı binaya taşındım haberin var dimi? Benden kurtuluşun yok." Hafifçe kıkırdadığında şarkı da değişirken ellerini tutup onu da piste çektim. Planladığımız gibi içeri davul ve zurnalar ile erkekler girerken pist biraz boşalmıştı. "Dayanamadım, çenemi tutamadım, söylüyorum işte Kollarını kaldırmış şarkıya eşlik ederken yanımıza doğru gelmeye başladılar. Bir anda ortadaki kalabalık artıp yuvarlak oluşturduklarında içinde de sadece beni bırakmışlardı. Kiraz elindeki tüllü kemeri belime taktığında herkes tülün farklı renkteki parçalarını tutup sallamaya başlamıştı. "Kız sana hayran olsunlar Konfetiler patlarken birden içerideki ışıklar kapanmış başımın üzerinde dönen disko topu etrafı aydınlatmaya başlamıştı. "Kız seni kendime yapsam mı? Kahkahalar coştuğunda bakışlarım Pars'lara kaymıştı. Nasıl kızlar benim belimdeki kemeri tutup sallıyorlarsa erkekler de Pars'ın ceketini tutmuş sallıyordu. Şarkı değiştiğinde kızlar ve erkekler karışırken Pars karşıma geçmişti. Alnıma uzanıp uzun bir öpücük kondurduktan sonra yavaşça geri çekilip şarkıya eşlik etmeye başladı. "Şans meleğim nerelerdeydin Olabildiğince düzgün bir şekilde dans etmeye devam ediyordum. Şarkılar ardı ardına çalınırken ben artık yorgunluktan öldüğümden ilk bulduğum sandalyeye oturdum. Salonun çoğu boşalmıştı. Sadece bizimkiler ve bir kaç yakın akraba fotoğraf çekimi için bekliyorlardı. Benim yine midem bulanmaya başlarken eteklerimi tutup oturduğum yerden kalktım. "Anne ben acıktım." Başı hızla bana döndüğünde koşar adımlarla salondan çıkıp iki dakika içerisinden elinde bir poşetle gittiği gibi geri döndü. "Ben sana sarma sarmıştım kızım, al ye, can, kan olsun." Annemden başka bir yemek beklememiştiniz ama değil mi? 🚓🚓🚓 Kız tarafı olmanın bir diğer adeti kına olduğu akşam bütün akrabaların kızın evinde kalmasıydı ve yarın benim nikahım yokmuş gibi ev ana baba günüydü. "Benim uykum vaaar!" Makyajımı çıkardığım sırada Zeytin'de saçımdaki tokaları çıkarıyordu. Bir insan nasıl maşalı saça yirmi tane tel toka takabilirdi? Pardon yirmi iki. "Zeytin önündeki şahsiyete söyle yarın akşam bol bol uyur." Başı bir anda bana döndüğünde sesli bir kahkaha attı. "Pardon canım sabah diyecektim, malum gece baya bir meşgul olacaksın ya." İtirazı olan mı var? Allah Allah! "Sen anneme desene bana biraz börek ayırsın, ben gene acıktım." Zeytin yana doğru dönüp başını benden taraf çevirdi. "Laçin az önce bir tepsi sarma yedin, dokunmasın midene?" Umursamazca omzumu silktim. "Çok oynadım ya bu gece ondan acıkmışımdır. Midem kazınıyor valla." Şaşkın bakışlarını değiştirmeden başlarını salladıklarında bakışlarım istemsizce karnıma kaymıştı. Hakikaten böyle yemeğe devam edersem kilo alacaktım. Annem börekleri getirdiğinde bir kaç dilim yiyip geri çekildim. Acayip uyku bastırmıştı. Son gecemi geçirdiğim odamda gözlerimi gezdirirken yatağıma uzandım. Yorgunluktan ve ani duygu değişimlerden mahvolan bedenim kendini anında dinlenme moduna alırken gözlerimi kapatıp kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım. 🚓🚓🚓 "Bana bak Kerem kuşağı takarken sakın dolandırma işi." Gözlerini devirip yüzünü buruşturdu. Pars'lar gelmek üzereydi. Anne ve babasını almaya gittiğinden yolu baya uzamış, bizde salonda öylece beklemek zorunda kalmıştık. Düğün olmayacaktı. Akşam arkadaşlar arasında kısa bir eğlence yapacaktık. Önümdeki sehpadan çubuk krakeri alıp açtım. "İki dakika yeme Laçin. Sonra midem bulanıyor diye geziyorsun ortada. Böyle olursa çok normal." Dediklerini umursamayıp omzumu silktim. Beni beğenen beğenmiş bundan sonra homini gırtlak yeme vakti! "Geldiler!" Kiraz çığırarak yanıma geldiğinde hızla kolumdan tutup adeta beni odama doğru sürüklemeye başladı. Gelinliğim tam hayal ettiğim şık ve sadeydi. Dünkü şatafattan sonra yemin ederim kendime gelmiş gibi hissediyordum. Odaya geldiğimizde Zeytin duvağımı bende eteklerimi yere bıraktım. "Kapıyı açmam konusunda sakın ısrar etme Laçin, damadı soymazsak yedi ceddimizin suratına utançtan bakamayız." Kıkırdadığım sırada kapı hafifçe tıklandı. "Kim o?" "Benim." Pars'ın ince sesi duyulduğunda midemdeki bütün kelebekler horona kalktı. Allah'ım bayılacağım! "Kapı açılmıyor enişte." Gülme seslerinin ardından kapının arasında gözüken yüzlük banknotunu Kiraz yavaşça çekti. "Valla açılmıyor be enişte. Biraz daha zorla." Bu sefer kapıdan iki tane iki yüzlük banknotu uzatıldığında istemsizce ayaklandım. Kiraz hızla kapıyı araladığında arkasından biricik kocam gözüktü. "Senindir." Pars bana doğru yürürken sendeleyip duvara tutundu. "Aşka bak anasını satayım, adam düz yolda yürüyemiyor." Herkes odadan çıkarken yalnız başımıza kalmıştık. En nihayetinde yanıma ulaştığında gözlerini kırpıştırdı. "B-ben rüya görmüyorum değil mi?" Tebessüm ederek başımı iki yana salladım. "Hayır müstakbel kocacım rüyada falan değilsin." Elleri yanaklarımı kavrarken dudağıma uzun bir öpücük kondurdu. "Seni seviyorum." Kıkırdadım. "Ben daha çok." 🚓🚓🚓 "Şimdi bugün burada birkez de konuklarımızın ve şahitlerimizin huruzunda bu evlenme arzunuzu sözlü olarak beyan etmenizi istiyorum." Nikah memurunun bakışları bana döndüğünde derin bir nefes aldım. "Sayın Laçin Karahan kendi özgür iradenizle, hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan sayın Tuğrul Pars Arkın'ı ömür boyu eşliğe kabul ediyor musunuz?" Bana uzatılan mikrofona doğru yaklaştım. "Evet!" Alkışlar ve ıslıkların eşliğinde memur Pars'a döndü. "Sayın Tuğrul Pars Arkın kendi özgür iradenizle, hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan sayın Laçin Karahan'ı ömür boyu eşliğe kabul ediyor musunuz?" Bakışlarını bana çevirip mikrofonu eline aldı. "Nefes aldığım her saniyede, evet!" Tekrardan alkışlar başladığında mutluluktan ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Laçin Arkın... Kulağa çok garip geliyordu. "Siz şahitlik ediyor musunuz?" Zeytin ve Kerem aynı anda kabul ettiklerini söylediğinde memur gülerek başını salladı. "Bende sizi medeni kanunun bana verdiği yetkiye dayanarak karı koca ilan ediyorum. Mutluluklar dilerim, hayırlı olsun." Kocaman siyah defter önümüze uzatıldığında kalemi aldım. İmzamı atıp Pars'a uzattığımda yüzümdeki pis sırıtışımı bozmadan ayağına bastım. Pars gülerek bana döndüğü sırada imzayı attı ve defteri şahitlere verdi. İkimizde ayağa kalktığımızda Pars alnıma uzun bir öpücük kondurdu. "Cüzdanı şöyle gelin hanıma vereyim." Memur kırmızı cüzdanı bana uzattığında kocaman bir gülümsemeyle havaya kaldırdım. Ben artık evlendim anacım, bundan sonra beni tutana aşk olsun. 🚓🚓🚓 "Boşver valla yapmayalım after parti falan, eve gidip uyumak istiyorum ben." Kiraz elbisemin askısını düzeltirken cıkladı. "Lan kızım sen mi malsın, ben mi çok akıllıyım? Eve gitsen müstakbel kocan seni uyutur mu? Biraz daha sabret ne güzel eğlenicez işte." Bu detayı unutmuşum gibi yapıyordum ben ya. Aynanın karşısına geçip kendime son bir kez baktım. Böyle sade bir model istediğim için az kalsın Kiraz'dan dayak yiyecek olsam da hoşuma gitmişti. Ben o kadar süse gelemiyorum ne yapayım yani? Bu gece için boğazın karşısındaki ünlü bir lokantayı kapattırmıştık. Şu an giyinme odasındaydık ve diğerleri de içeride ses sistemini kuruyorlardı. Benim geldiğimden beri yemek yediğim detayını vurgulamazsak sevinirim. "İçerisi hazır." Zeytin seslendiğinde Kiraz ile beraber salona adımladık. Normalde restoran olduğundan sandalyeler olan kısım şu an pist haline gelmiş sadece kokteyl masaları kalmıştı. "Fırtına öncesi veda busesi Herkes bir anda havaya girerken ellerindeki tüylü şeylerle oynayan Kerem ve Kağan yanımıza gelmişti. Pars arkamdan dolanıp ellerini belime sardığında başımı göğsüne yasladım. "Biz şimdi evlendik dimi?" Kahkahasının mükemmel tınısı kulaklarıma dolarken başını salladı. "O zaman hanımcı olacağın günlere merhaba de Pars Arkın, elimden çekeceğin var." Omzumun üzerini öptü. "Gıkım çıkarsa şerefsizim." "Sonra yersiniz birbirinizi, şimdi dans zamanı!" Kiraz kolumdan tuttuğu gibi beni pistin ortasına sürüklerken onlara ayak uydurmaya başladım. Alkolsüz kokteyller geldiğinde hepimiz birer kadeh almıştık. "Ne yana baksam her tarafım sen bu ne biçim hasretlik? Herkes sevgilisinin sadece ben kocamın karşısına geçerken gücümüz kaldığınca oynuyorduk. Şarkıları sırasıyla birbirimize ithaf ediyor gözlerimize bakarak eşlik ediyorduk. Zaten çok uzun sürmemesi için anlaştığımız parti ikinci saatinde hepimizin yorgunluktan çökmesiyle biterken mekandan çıkmıştık. "Görüşürüz çifte kumrular." Kızlarla selamlaştıktan sonra arabaya binip arkama yaslandım. Pars'ta geldiğinde kemerini takıp arabayı çalıştırdı. Restoran evimize yakın olduğundan yirmi dakikalık yolun ardından istikametimize ulaşmıştık. Pars arabayı park edip geldiğinde kapıyı açtım. Bedenimi havalandıran kollar ile başımı göğsüne yasladım. "Yeni evimize hoş geldin karıcım." Dudağına uzun bir öpücük kondurduktan sonra üzerimdeki elbiseden kurtulmak için lavaboya adımladım. Pars'ta yatak odasına adımlarken saçımdaki tel tokaları çıkardım. Bornozum ebeveyn banyosunda kaldığından yatak odasına doğru geçtim. En acilinden bir duş almam gerekiyordu. Pars balkonda telefonla konuşurken banyoya girdim. Kapının arkasında asılı olan bornozumu aldığım sırada odaya giren Pars'ın sesleri duyuluyordu. "Abi şimdi kapat, arayacağım ben seni." Sanki hiç duymamış gibi odanın çıkışına ilerlerken Pars yavaşça yanıma yaklaştı. "Duşa bensiz girmeyi düşünmüyorsun herhalde?" 🚓🚓🚓 WOOOOAAAH PARS OĞLUŞUM YAVAŞ KDJFHDSKJFDS Bu bölüm sonu ne demeeeek? Bir sonraki bölüm yanacağız demek xjfjdjfjfn Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum. Kocaman kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🍀🤍
|
0% |