Yeni Üyelik
61.
Bölüm

61. Bölüm

@yazarzeeyzey

YENİ KİTABIM "GÖNDERİLİYOR;HANIMELİ"NE HEPİNİZİ BEKLİYORUUM 🫶🏻

YENİ KİTABIM "BİR AKIM MESELESİ" YAYINDAA, HEPİNİZİ BEKLİYORUM ☁️

Aynı zamanda Profilimdeki "YANLIŞ D'" kitabıma da bekleniyorsunuz. O BUGÜN YAYINLANDII 🌼

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın ❤️
🚓🚓🚓

Aşkolar yeni kitabım olan "GÖNDERİLİYOR;HANIMELİ"NE HEPİNİZİ BEKLİYORUUM 🫶🏻🤍

✨✨✨

"Gayette düşünüyorum."

İki adımın ardından bedenim kapı ile onun arasına sıkışmıştı. Siktir! Direk duşa gireceğim diye fermuarı açık olarak yukarı çıktığım elbisem omuzumdan düşmek üzereydi. Sırtımı olabildiğinde kapıya yasladım.

"Ama karımsın."

Burnu elbisemin açıkta bıraktığı köprücük kemiklerimdeydi. Aklım kayıyor. Kırmızı, turuncu kart!

"Evet öyleyim."

Burnunun yerini alan dudakları boynumu adeta karışlarken zıvanadan çıkmamak için kendimi zor tutuyordum. Harbiden lan, ben neden kendimi tutuyordum?

Kocam değil miydi? Allah Allah!

Yeni düşen jetonumla ellerim ensesine kaydı. Elleri belimdeydi. Beni eksenim etrafımdan döndürdüğünde sırtım ona döndü. Dudakları bu sefer fermuarın açıkta bıraktığı yerdeyken gözlerim kapanmıştı.

Ellerini omuzlarımdan kaldırıp elbisenin iki askısına getirdi. Parmaklarının değdiği her zerrem adeta yanıyordu ve o bunu biliyormuş gibi askıları yavaş yavaş aşağıya indiriyordu.

"P-Pars."

"Hı."

Tekrardan yüzümün hizasına döndüğünde elbise bacaklarımdan aşağıya sürüklenmişti. Gözlerimde asılı kalan gözleri bedenime kaydığında sesli yutkundu.

Başını kaldırdığı anda dudaklarımız birleşirken sırtım sertçe kapıya yapışmıştı. Nefes alamıyordum. Daha şimdiden gözlerim kararıyordu.

Ben iç çamaşırlarımla dururken o hala giyinikti. Kravatını çözüp ellerimi gömleğimin iki yakasında birleştirdim. İki yaka birbirinden sertçe uzaklaşırken bakışlarındaki hayranlık elle tutulur cinstendi.

Düğmeler yere düşerken ellerini kalçamda birleştirip beni kucağına aldı. Adımlarını lavaboya yönlendirdiğinde kapıyı ayağıyla açıp ikimizi de içeri soktu. Duş kabinine uzanıp suyu açtığında soğuk su üzerime dökülüyordu.

Hala üzerinde duran gömleğini üzerinden attım. İkimizde saniyeler içinde sırılsıklam olurken dudaklarımızı bir saniye ayırmamıştık.

Evet, daha önce bu anları yaşamıştık. Ama bugünün özelliğini iliklerime kadar hissediyordum. Ne nazikti, ne kaba. Ne sertti, ne yumuşak. Ne hızlıydı, ne de yavaş.

Hayal edemediğim gibiydi.

Sırtım duş kabinine kaydığında parmakları sütyenimin kopçasına ulaşmıştı. Ayaklarım tekrardan yere bastığında kendi pantolonunu çıkardı. İkimizde sadece birer parça kıyafetle duruyorduk. Zaman saniyeleri götürdüğü gibi bedenimizden onları da aldığında yan tarafta duran raftaki şampuanı aldı.

Saçıma döktüğü şampuanı iyice yayarken bir yandan da parmaklarıyla masaj yapıyordu. Arkamdaki bedeninin gerginliği kahkaha atmamı sağlarken ona döndüm. Şampuanı onun da saçına dökmem için başını eğdiğinde kıkırdadım.

"Benim gibi kokacak saçların."

"Keşke her zerrem sana benzese."

Şampuanı akıtan su ayaklarımızda birikiyordu ve ben bu sıcakta üşümeye başlamıştım.

"Odamıza geçelim mi? Ben üşüdüm."

Başını salladı. Kapının arkasında duran bornozumu bedenime giydirdikten sonra kendi bornozunu giydi.

Odamıza geçtiğimizde açık balkon kapısını kapattım. Bakışları bende sabit kalan Pars tekrardan bana yaklaştığında bornozun kemerinden beni kendi bedenine yapıştırdı.

"Hasta olmaman lazım bir tanem, ısınman gerekiyor."

Ellerini belime sardığında bir anda kendimi yatakta onun altında buldum. Neden giydiğimizi anlamadığım bornozlarımız tekrardan bedenlerimizden ayrıldığında dudakları yine boynumu bulmuştu.

Çarşaf avcumun içine sıkışmıştı. Dudaklarının yaydığı ıslaklık göğüslerime indiğinde başım geriye doğru yaslanmıştı.

Bacaklarımı iki yana ayırdığında bedenlerimizi hızlıca birleştirmiş ve benim çığlığım odanın duvarlarında yankılanmıştı.

Belirli bir ritmimiz yoktu. Hızlanıyor, yavaşlıyor ama hiç bitmesini isteyeceğim şekilde davranıyordu.

Bedenlerimiz birbirinden koptuğunda bu sefer üstte olan benken ritmin hakimiyeti elime geçmişti. Onu son raddesine kadar hissediyordum, adeta dolup taşacak gibiydim.

Odadaki tek ses bedenlerimizin birbirine çarpışının çıkardığı sesti. Birde benim mırıltılarım.

Sona geldiğimizi anladığında daha önce olmadığı gibi bir anda hızlandığında eli yatağın başlığına uzanmıştı.

Gözlerim karardığında uyuşmuş bacaklarım titriyordu. Alnımı alnına yasladı.

Nefes nefeseydik. Konuşmaya bile mecalim yoktu.

Başımı göğsüne bıraktığımda saçlarıma uzun uzadıya bir öpücük kondurdu. Gözlerim tekrardan kapanırken elimi yanağıma koydum.

"Seni çok seviyorum."

Fısıldar gibi konuştuğumda elini omzuna bıraktı.

"Ben senden başka kimseyi bu denli sevemiyorum."

Pikeyi üzerimize örttüğünde artık gerçekten iflas eden bedenimi uykunun huzuruna teslim ettim.

🚓🚓🚓

"Gü-nay-dın Türkiyee!"

Kiraz elindeki davulu çalarak bize gösterdiğinde adeta cırlıyordu. Telefonun biraz sesini kıstım.

"Oooo yeni evlimiz de buradaymış, nasıl geçti geceniz hanımefendi, iyi uyudun mu?"

Hafifçe başımı salladım.

"Uyudum canım uyudum, midem açlıktan dalağıma yapışmasaydı uyumaya da devam edecektim."

Zeytin her zaman olduğu gibi tüm ciddiyetiyle beni dinlerken hafifçe ekrana yaklaştı.

"Sanırım Kiraz doğru söylüyor, senin yüzün baya baya güzelleşti."

"Yüz yüzeyken değil de ekrandan mı anladın bunu Zeytin?"

Kiraz kocaman bir kahkaha attı.

"Dün mercimek fırından sonra etkisi görülmeye başlamış canım, ne yapsın ikizim?"

Fırına verdiğim hazır böreklerin olmasını beklerken bir yandan da annemin yaptığı sarmaları götürüyordum.

"Düzenli ilişki kilo aldırır derlerdi de inanmazdım. Laçin Pars'tan önce kırk beşi geçemezdi şimdi ellilerde maşallah."

Gözlerim tekrardan bedenime indiğinde anında gözlerim doldu.

Cidden o kadar şişmanlamış mıydım?

"Kiraz senin çenenin bağını."

Görmediğimi sanarak beni işaret ettiğinde titrek bir nefes aldım.

"Ben kapatıyorum, sonra görüşürüz."

Çağrıyı sonlandırıp mutfaktan çıktım. Giriş katında duran lavaboya koyduğumuz baskülü alıp parke zemine bıraktım.

"Allah'ım ne olur en fazla elli olmuş olayım, ne olur."

Gözlerimi kapatıp basküle çıktım. Korkarak gözlerimi araladığımda gördüğüm rakam ile baskülden inerken hızla başımı iki yana salladım.

"Olamaz. İmkanı yok, kesin bozuk bu."

Baskülü ardımda bırakıp seri adımlarla odamıza doğru adımladım.

Nasıl elli altı olabilirdim ben?

"Pars!"

Odaya girdiğimde tişörtünü giyiyordu.

"Efendim hayatım?"

"Sana bir şey soracağım ama cevabın hayırsa sakın cevap verme tamam mı?"

Yavaşça başını salladı.

"Aşağıdaki baskül bozuk mu? Fazla mı tartıyor?"

Öylece yüzüme baktığında titrek bir nefes aldım.

"Konuşsana be adam!"

"Cevabın olumsuzsa sus deyin ya bir tanem."

Ellerimi yüzüme kapadım. Daha şimdiden bu kadar kilo aldıysam ben ilerde kapıdan geçemezdim.

"Yani ben o kadar çok mu şişman oldum Pars?"

Hala dolu duran gözlerimi fark ettiğinde elinde dura havluyu yatağa atıp ellerini yanaklarıma uzattı.

"Hayır bir tanem, çok da güzelsin. Hatta hayatımda gördüğüm en güzel fiziğe sahipsin."

"Gerçekten mi?"

Bakışları gözlerimden çekmezken başını salladı.

"O zaman kalk börekler olana kadar sarma yiyelim. Açım ben."

Eli her zaman olduğu gibi belime uzanırken boynuma ıslak bir öpücük kondurdu.

"Malum dün gece fazla yorulduk, iyice depolamamız lazım."

"Pars!"

Kahkaha atarken ellerini iki yana kaldırdı.

"Tamam tamam sustum."

🚓🚓🚓

"Karakolda bu ara baya sıkıntı varmış, o yüzden ay sonu gibi tatile gidicez."

Kiraz başını sallarken Zeytin elindeki cips kasesiyle içeri girdi.

"Pars ilk günden nöbete çağrılmasına nasıl tepki verdi ?"

Yavaşça omzumu silktim.

"Kızdı açıkçası. İlk günden ben karımı bırakmak istemiyorum falan dedi. O da farkında babam emekli olduğundan beri şube adam akıllı gitmiyor."

Yavaşça başını salladı.

"Haklı ama."

Cipsi bana uzattığında bir anda gelen kokusu midemi alt üst ederken hızla lavaboya koştum. Midemdeki her şey klozete boşalırken Zeytin saçlarımı tutuyordu.

"Ne oluyor lan bu kıza?"

Kiraz korkuyla konuştuğunda tekrardan öğürdüm.

"Ne olacak lan? Hala aklınıza gelmemiş olmasına cidden inanamıyorum."

Artık ağzıma sadece safra gelirken klozetten doğrulup lavaboda ağzımı çalkaladım.

"Ne aklımıza gelmedi Zeytin?"

Duvara doğru yaslanıp ellerini iki yana açtı.

"Hamile olduğun Laçin, ani yemelerinin, kilo almanın hatta bu sürekli kusmaların... Benim aklıma uzun zamandır sadece bu geliyor."

🚓🚓🚓

Aaaa Laçin hamile miymiş? Ben bilmiyordum...dfdslfhdsjfkds

Nasıldı bölüm canikolar, beğendiniz mi?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🤍🍀

 

Loading...
0%