Yeni Üyelik
64.
Bölüm

64. Bölüm

@yazarzeeyzey

YENİ KİTABIM "GÖNDERİLİYOR;HANIMELİ"NE HEPİNİZİ BEKLİYORUUM 🫶🏻
🚓🚓🚓

"O Kiraz o! Ko-komiser dedi!"

Nefes alamıyordum. Karşımdaki televizyonda hala habere devam ediyor ve konuşulan her kelime beni daha da mahvediyordu.

Onu kaybetmiş olamazdım. Benden gitmezdi ki o, kıyamazdı bana. Ne bana ne bebeğimize kıyamazdı.

Masanın üzerinde duran telefonum titrerken gelen yabancı numara ile hemen çağrıyı cevapladım.

"Merhaba, ben Ankara Emniyet Şubeden arıyorum, ismim Mehmet. Cinayet büroda çalışan bütün operasyon arkadaşlarım İstanbul şubesine aktarıldı. Haberiniz olsun diye aramakla görevlendirildim."

Bacaklarım daha fazla beni taşımazken yere çöktüm.

"K-kocam iyi mi? Pars iyi mi?"

Derin bir çekişin ardından konuştu.

"Oraya gitmeniz daha iyi olacak hanımefendi, iyi günler."

Telefonun kapanması bedenimden dışarıya büyük bir feryadı sürüklerken ellerimle yüzümü kapattım.

"Laçin!"

"Ben yapamam! Onsuz yapamam ben!"

Çığlıklarım yaşlarımın arasından kendine bir yer bulurken hızla oturduğum yerden doğruldum.

"Gitmemiz lazım, şu-şubeye aktarmışlar."

🚓🚓🚓

Bacaklarım titriyordu. Arabadaydık. Denildiği üzere bütün gelenler hastaneye gönderilmişken, şehit düşenler de oradaydı.

İçeri girmekten ve alacağım cevaptan ölesiye korkuyordum. Orada nefes alamıyor olabilirdi ve bu beni sonunu tahmin bile edemediğim bir çıkmaza iterdi.

Arabadan indim. Hastanenin içinde feryatlar koparken hemen danışmaya ilerlerdim.

"Pa-Pars Arkın. Ankara şubeden buraya getirilmiş."

Ekranı kontrol e9ttiğinde kaşları çatıldı.

"Sanırım yüzünü tam seçemedikleri için kaydını açtırmamışlar, şurada bekleyin bilgi verirler size."

Başımdan aşağıya kaynar sular dökülürken yavaş adımlarla gösterdiği yere ilerledim. Kiraz ve Zeytin'de yanımdaydı.

Bakışlarım yoğun bakım servisine kilitlenmişken öylece bekliyordum. Kalbim ağrıyordu. Ben onun kirpiğine kıyamazken içeride can çekişiyor olduğunu bilmek kalbimi adeta kavuruyordu.

Kapı açıldığında içeriden elinde şeffaf bir poşetle polis memuru çıktı.

"Laçin hanım burada mı?"

Hızla ayaklandım.

"B-benim."

Yanıma yaklaştığında poşeti avcuma bırakıp titrek bir nefes aldı. Poşette alyans vardı. İçinde adımın yazılı olduğu Pars'ın alyansı.

"Olay yerinde bulmuşlar, geçmiş olsun."

Bedenim daha fazla bu acıyı kaldıramazken ayaklarımın bağı çözülmüştü. Bedenim sertçe yerle buluşurken her yer kapkaranlık olmuştu.

Ve Pars bu karanlıkta da yoktu.

🚓🚓🚓

Başımın uyuşukluğuyla gözlerimi araladığımda hastane yatağındaydım. O tiksindirici koku burnumdayken başım sağa yatmış cama bakıyordu. Odada sadece damlaların sesi duyuyordu.

Yaşlar tekrardan yanaklarımdan süzülürken titrek bir nefes alarak doğruldum. Sol kolum bir elin içine hapsolmuşken bakışlarım hızla o tarafa kaymıştı.

Rüyadaydım.

Pars elimin üzerine kapattığı eline yaslanmış uyuyordu ve bende onu izliyordum. Küçük bir hıçkırık dudaklarımdan dökülürken başımı ona doğru eğdim.

"Keşke uyandığımda da böyle olsak, ellerim elinde olsa. Kokunu duyabilsem, öpebilsem, sarılabilsem..."

Yüzüne dokunmak için elimi ona uzattığımda koluma bağlı olan serum canımı fazlasıyla yaktığından ağzımın içinden inledim.

Canım acıyordu. Hissediyordum.

"P-Pars."

Bir anda başını kaldırdığında yüzü yüzümün hizasına gelirken ayaklandı.

"Bir tanem iyi misin? Doktoru çağırayım mı? Bir şey istiyor musun?"

Elimi tutan elini çekip bedenini kendime doğru yakınlaştırdım. Toprak kokusuna karışmış kokusu ile yaşlarım tekrardan yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı.

"Yaşıyorsun."

Fısıldar gibi konuştuğumda dolu gözleriyle başını salladı.

"Yaşıyorum bir tanem."

"Rüyada değilim dimi?"

Başını iki yana salladı.

"Değilsin güzelim, buradayım ben, yanındayım."

Kollarımı hızla boynuna dolarken ağlayışım hıçkırıklara dönüşmüştü. Adeta odanın duvarlarını döven ses yankı yaparken ben mutluluktan ağlıyordum.

Pars buradaydı, yanımdaydı ve en önemlisi iyiydi.

"A-ama yüzüğün, yüzüğünü verdiler bana. Kaydı yok dediler. Nasıl?"

Birazcık uzaklaşıp alnıma uzun bir öpücük kondurdu. Üzerinde hala üniformaları vardı.

"Evimize gidelim güzelim, her şeyi anlatacağım."

🚓🚓🚓

Pars koltukta oturuyor bende dizlerine başımı yaslamış tıpkı onun gibi yüzünü izliyordum. Hala gerçek gibi gelmiyordu.

Pars hayatımda var olduğundan beri ne ondan bu kadar uzak kalmış ne de onu kaybetme korkusunu bu denli hissetmiştim.

Ama şu an iyiydi, yanımdaydı ve bundan önemli bir şey yoktu. Baba olacağını öğrenecek olması dışında.

"Pars."

"Hı."

Parmakları saçlarımda geziniyordu.

Henüz bir bebeğimizin olacağını ona nasıl söylemem gerektiğine karar vermemiştim ama yüzüne bakarken bunu saklamak fazlasıyla zor oluyordu.

"Akşam yemeğe gidelim mi?"

Yattığım dizinden doğruldum.

"Çok iyi olur, hem benim de sana vermek istediğim bir sürprizim vardı."

Dudağıma uzanıp uzun bir öpücük kondurduğunda onu ne kadar özlediğim gün yüzüne çıkmıştı.

Elleri belime dolanırken dizlerine oturdum. Öpüşü derinleşirken dudakları boynuma kaymıştı. İçimdeki o özlediğim hissiyat fazlasıyla beni tatmin ederken başım geriye doğru gitmişti.

Bedeninin gerildiğini hissediyordum.

Bir anda kapının çalmasıyla dudakları boynumdan ayrılırken bakışları bana döndü.

"He-Hemen geliyorum."

Başımı sallarken açılmış eteğimi düzelterek doğruldum.

Pars kapıyı açtığında içeriye giren Sinem anne ile ayaklandım.

"Oğlum!"

Kollarını bedenine sararken titrek bir nefes aldım. Pars'ın bakışları bana döndüğünde yüzündeki acı ile kıkırdarken yanlarına yaklaştım.

"H-hoş geldiniz anne."

Sinem anne hiç cevap vermezken bana dönüp kollarını bana sardığında Pars derin bir iç çekerek eliyle banyoyu işaret etti.

"B-ben bir elimi yüzümü yıkayıp geliyorum."

🚓🚓🚓

Kırmızı özel günler için aldığım elbisemi giyip pırlanta setimi taktım.

 

Sinem anne bir kaç saat oturup evine geri dönerken bende hazırlanmaya çıkmıştım.

"Sevgilim ben hazırım."

Pars aşağıdan bağırdığında tek bant ayakkabılarımı giyip hazırladığım kutuyu alarak merdivenlere yöneldim.

Siyah takımı ile fazlasıyla yakışıklı duran kocama ilerlerken bana dönen bakışları adeta kilitlenmişti.

"B-bence biz yemeği biraz erteleyelim.".

Gülerek başımı eğdigimde elleri hızla belime dolanmıştı.

"Sana vermem gereken sürprizi daha fazla bekleyemem hayatım, üzgünüm."

Boynu sağa doğru düşerken dudağıma sert ve uzun bir öpücük kondurdu.

"Desene eve gidene kadar bununla idare etmem gerekiyor diye."

Elime uzanıp ikimizide otoparka çıkardı. Arabaya bildiğimizde heyecandan karnım deli gibi ağrırken midem bulanmasın diye dua ediyordum.

Kısa bir yolun ardından Beykoz'da sahil kenarı bir restoranda gelmiştik. Arabadan indiğimizde Pars'ın ayırdığı masaya geçtik.

Siparişlerimizi verdikten sonra yemeğimizi beklerken bağırarak baba oluyorsun dememek için kendimi zor tutuyordum.

İçimdeki kelebekler horona kalkmışken siparişlerimiz gelmişti.

"Afiyet olsun bir tanem."

Gülümsediğimde ellerim çatal bıçağa uzanmadan hazırladığım kutuya gitti.

"Pars ben daha fazla dayanamayacağım, önce hediyemi vereyim sonra yiyelim."

Gülerek başını salladığında ceketinin cebinden kadife kare bir kutu çıkardı.

"Önce bunu açar mısın?"

Uzattığı kutuyu titreyen parmaklarımla kavrarken yavaşça kapağını araladım.

İçinden çıkacak şeyi az çok tahmin edebiliyordum. Yüzük, bileklik ya da küpe.

Ama değildi. Saydığım ya da aklıma gelecek hiçbir şey degildi içindeki.

Bebek emziğiydi.

Hızla başımı kaldırdığımda yüzündeki tebessüm daha da büyüdü.

"Nasıl?"

Yavaşça başını salladı.

"Biliyordum."

Titrek bir nefes alıp ellerime uzandı.

"Annemiz kızar diye düşünüyordum ama ilk hediye bebeğimizin olmalıydı."

Oturduğu yerden doğrulduğunda yanıma adımladı. Hızla ayaklanıp kollarımı boynuna doladım.

Elleri belimi bulurken beni kendi ekseni etrafında döndürmeye başladı.

"Seni çok seviyorum."

Boynuma küçük bir öpücük bıraktığında yüzümü yüzünün hizasına getirdim.

"Bir bebeğimiz olucak."

Dolu gözlerimle gülümserken dolu gözleriyle başını salladı.

"Evet güzelim, bir bebeğimiz olucak."

🚓🚓🚓

Ben Pars'ı öldürüp de sizi üzer miyim hiç? Aaa yani djfjdjf

Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🤍🍀

 

Loading...
0%