@yazarzeeyzey
|
YENİ KİTABIM "GÖNDERİLİYOR;HANIMELİ"NE HEPİNİZİ BEKLİYORUUM 🫶🏻 BUGÜN YAYINLADIĞIM "ÖNCE AŞK SONRA AŞK" KİTABIMA HEPİNİZİ BEKLİYORUM 🥹🫶🏻 2 Ay Sonra... "Doktor hanım ne olur bu sefer gösteriyorlar diyin." Doktor karnımda soğuk aleti çevirirken anlayabilecek mişim gibi bakışlarım ekrandaydı. "Sonunda gözüküyor evet." Pars ile aynı anda derin bir nefes alırken doktora döndük. Ben hissediyorum anacım, benim karnımdalar. İkisi de erkek. "Tahminler neydi?" Doktor hanım sen Acun değilsin biliyorsun değil mi? "Ben ikisinin de erkek olduğunu düşünüyorum." Pars'da atıldı. "Bende kız." Son kez çatık kaşlarla ekrana baktıktan sonra tebessüm ederek bize döndü. "Anne iç güdüleri kazandı desenize." "Yes be!" Gülerek başımı arkama yasladığımda Pars titrek bakışlarla ekrana bakıyordu. "Pars üzüldün mü sen?" Hızla başını iki yana salladı. "Hayır tabi ki bir tanem, biraz duygulandım o kadar." Elimi yanağına uzatıp sakallarını okşadığımda avcumun içine küçük bir öpücük kondurdu. "Söz eve gidince yine seni aşereceğim." Gülerek başını salladı. Evet bu espri hala bizimleydi. Ama doğruya doğru ne yapayım yani! "Yalnız annemiz biraz tatlıyı fazla kaçırıyor galiba, bunu biraz ölçülendirmeliyiz." Uzattığı peçeteyle karnımı silerken bir yandan da doktoru dinliyordum. "Bu dönemlerde ani şeker artışları bebekleri olumsuz etkileyebilir. O yüzden size tavsiyem bir sonraki kontrole kadar olabildiğince tatlı şeyler tüketmemeniz." Titrek bir nefes alıp başımı salladım. Aman sizde doktor hanım, bende tatlı yerine kocarım yerim ne var bunda? "Peki aşerirsem ne olacak? Kriz geçiriyor gibi oluyorum tatlı isteyince canım." Yavaşça başını sallayıp Pars'a döndü. "Bu zamanlarda iş size düşüyor Pars bey. Karınızı olabildiğince farklı şeylerle meşgul etmelisiniz bu anlarda." Hafif bir tebessüm ettiğinde uzattığı eline tutunarak ayaklandım. "Görüşmek üzere." Odadan ve hastaneden çıktığımızda ilk istikametimiz evdi. Dün geceden beri heyecandan uyuyamamıştım ve bulduğum ilk yastıkta iki üç gün uyuyacak potansiyel görüyordum kendimde. Kısa bir araba yolculuğunun ardından eve geldiğimizde hızla odama çıktım. Üzerimdekileri çıkarmadan yatağa uzandım. İki dakikaya kalmaz bilincim kapanırken kendimi uykunun kollarında bıraktım. 🚓🚓🚓 "Pars dayanamıyorum kalk artık." Ses çıkarmazken tekrardan omzunu dürttüm. "Kalksana be adam, zor tutuyorum kendimi aşağıya inip bütün gofretleri yememek için." Hala öküz gibi uyumaya devam ederken odadan çıkıp balkona girdim. Hava sabahları ne kadar boğucuysa akşamları bir o kadar serin oluyordu. "Laçin?" Pars balkonun kapısından kafasını uzattığında titrek bir nefes alıp arkama yaslandım. "Ben güzel bir anne olamayacağım." Adımları yanımı bulurken önümde diz çöktü. "Nerden çıktı güzelim bu şimdi?" Omzumu silktim. "Baksana doktor tatlı yasak diyor ama ben daha sabah bir sürü yediğim halde, tatlı için uykumdan uyanıyorum." Gözlerim dolarken ellerimi yüzüme kapadım. "Bir tanem, doktor zaten bize bu sürecin zor olacağını söyledi. Olabildiğince kafanı dağıtmamız gerekiyor." Yavaşça başımı sallayıp gözlerimi bahçeye çevirdim. Kafamı ne dağıtacak ki benim? Aklıma gelen fikirle üzerimdeki buhran havası dağılırken hızla Pars'a döndüm. "Kalk." Kaşları çatıldığında anlamadığını belli eder gibi ayaklandı. "Ne oldu?" Elini tutup ikimizi de odamıza soktuğumda yüzümdeki sırıtış büyüdü. "Benim kafamı ne dağıtacak tabi ki de sen." Ellerimi çırparken Pars'da ne anlatmaya çalıştığımı anlar gibi pis pis sırıtmaya başladı. "Hadi kocacım soyun, ben yorgunum mümkünse benim üzerimdekileri de sen hallediver." 🚓🚓🚓 "Ya tatilde ben tatlı aşerirsem, benim kim kafamı dağıtacak?" Kiraz eliyle kendini gösterirken bir yandan da valizime eşyalarımı yerleştiriyordu. "Biraz erkeksiz hayat hepimize iyi gelecek." Gözlerim karnıma düştüğünde alayla gülümsedim. "Teyzesi sen iki kişiyi unutuyorsun galiba." "Teyzesi kurban olsun onlara, onlar erkek, öküz değil daha." Zeytin'le beraber kahkaha atmaya başladık. Hep beraber yaptığımız bir organizasyonla henüz bebelerimi doğurmadan son tatilime çıkıyorduk. Pars, Kerem ve Kağan erkeksiz yaptığımız bu tatile pek sıcak bakmasa da iki tatlı dille işi çözmüştük. Antalya'ya dört günlüğüne gidiyorduk. "Uçak biletimiz yanacak biraz daha oyalanırsak. Hadi!" Kiraz deli dehşet panik yaparken giyinme odasına gidip fırfırlı kahverengi elbisemi üzerime geçirdim. Beyaz spor ayakkabılarımı da giyip odaya döndüğümde Kiraz valizimi hazırlamış dışarıya doğru sürüyordu. "Hadi hazırsanız çıkalım." Telefonu çantama atıp onlarla beraber aşağıya indim. Müstakbel kocalarımız peşi sıra kapının önünde dizilmiş bizi bekliyorlardı. Pars'ın yanına adımladım. "Aradığımda aç tamam mı? Zaten sensiz uyumak yeterince zor, bir de merakta bırakma beni." Yavaşça başımı sallayıp dudağına kısa bir öpücük kondurdum. "Seni seviyorum." Eli karnıma giderken yüzüme buruk bir tebessüm yerleşmişti. "Sizi çok seviyorum. Ama en çok seni." 🚓🚓🚓 Bir buçuk saatlik uçak yolculuğumuz rötar yüzünden iki buçuk saate çıkarken saat dokuza geldiğinde biz anca havalimanına inmiştik. Valizlerimizi alıp kapıya çıktığımızda otelin adını verip arkamıza yaslandık. "Otele gidip yerleşmemiz on biri bulacak. Bu gece uyuyalım, yarın akşam gezeriz olur mu?" Kiraz'ın konuşmasını onayladığımızda aynı anda telefonlarımız çalmaya başladı. "Bunlar yan yana değilse ben hiçbir şey bilmiyorum." Gülerek çağrıyı cevapladım. "Efendim." "Ne yapıyorsun güzelim, vardınız mı?" Bakışlarım camdan dışarıya dönerken cıkladım. "Yok daha varamadık. Taksideyiz o dakikaya gitmiş oluruz ama." Arkadan Kerem ve Kağan'ın sesi gelirken Pars konuştu. "Bizde hep beraber oturuyoruz bir tanem. Gidince ara beni tamam mı?" "Tamam hayatım ararım." Telefonu kapatmamın ardından beş dakika geçmeden otele varmıştık. Tahmin ettiğimiz gibi odamıza geçip eşyaları yerleştirdigimizde saat on biri geçiyordu. Pijamalarımı giyip kocamla kısa bir telefon görüşmesinin ardından kafamı yastığıma bırakıp uykuya daldım. 🚓🚓🚓 "Havuz havuz dedin, bütün gün havuzdaydık şimdi kulübe gideceğiz!" Zeytin'e doğru konuştuğumda bıkmışçasına başını salladı. "Tamam gidelim ama alkol alırsa Kiraz'ın sorumluluğunu sen alacaksın." "Tamam alırım, hadi git giyin." Dolaptan Pars'a bebeğimizin olduğunu söylediğim gün giydiğim elbisemi üzerime geçirip saçımı küçük bir tokayla tutturdum. Hazırdım. Kiraz hepimizden önce hazır olduğundan ikimizde Zeytin'i beklemeye başladık. Kısa sürenin ardından Zeytin hazırken kulüp doğru ilerledik. Sahil kenarındaki mekanın sesleri ta burdan duyuluyordu. Üst aramasından sonra içeri girdiğimizde Kiraz ellerini iki yana açarak bize döndü. "Felekten bir gece çalmaya ne dersiniz hanımlar?" Bar kısımdan ikisinin haricinde alkolsüz kokteyl aldım. Sözlü şarkıların aksine tam kulüp ayarında müzikler çalıyordu. Gecenin başı gayet güzel geçerken sonrasında Zeytin'in dediği gibi sarhoş olan Kiraz resmen bize uyanıkken kabus gördürtmüştü. "Hayat beni neden yoruyorsun?" Bir kolu benim diğer kolu Zeytin'in omzunda olan Kiraz bağırarak şarkı söylüyordu. "Lan ben hamile halimle seni taşıyorum, bir de hala kulağımın dibinde anırıyorsun sus!" Kahkaha atarak başını eğdiğinde çok şükür odasına varmıştık. "Ben hallederim, sen yat." Zeytin Kiraz'ı odasına sokarken bende daha fazla dayanamayan ayaklarımdan topuklularımı çıkarıp odama doğru ilerledim. Elbisemi çıkarmaya bile halim yokken kendimi yatağıma attım. Uyuduğumu deli gibi yumruklanan kapının etkisiyle uyandığımda anlarken yavaşça doğruldum. "Bu saate ne oluyor be!" Kapıyı açtığımda elindeki duvara yaslanmış Pars hızla içeri girerken bedenimi kendi ile kapanan kapının arasına sıkıştırdı. "Ne oluyoruz?" Hala afyonum patlamamıştı. "Bunu sana sormalıyız karıcım, bunlar ne?" Bana uzattığı telefon ile bakışlarım oraya dönerken utançla gözlerimi kapattım. Bir daha Kiraz'la bir yere gidersem bana da Laçin demesinler! 🚓🚓🚓 Hehehehe final çok yaklaştı a dostlar. Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum. Kocaman kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🤍🍀
|
0% |