Yeni Üyelik
22.
Bölüm

22. Bölüm

@yazarzeeyzey

Bu kitapta adı geçen ela ve Kortaç karakterlerinin kitabı "bir akım meselesi" yayında. Hepinizi oraya bekliyorum.

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıııın 💕🌼

Ay yeni kurgum "Yanlış D'" geldiii, hepinizi oraya da bekliyorum.💝
💫💫💫

"İster inan ister inanma, başladı mı bitmiyor anlattırma!"

Kapayın gözlerinizi ve sadece şunu düşünün. Üzeri açık bir araba, en yakın kız arkadaşınız ve son ses müzik.

Allah belamı vermesin benzin parasını saymazsak beleş terapi.

"Tavladı kaçtı, dönüyor zarlar. Acısı da kardan zaraaar!"

Ela hızını biraz daha arttırırken ayağa kalkıp ellerimi havaya doğru açtım.

"Minik içeri gir, hasta olacaksın."

Nereden çıktığını bilmediğim bir araba ile yanımızda duran Pusat ve Kortaç en az bizim kadar hızlı gidiyorlardı.

Hep beraber onların yazlığına gelmiştik. Pusat'ın dileği burada gerçek olacağından bu geceden itibaren beraber uyuyacaktık.

Tamam ona sarılacak olmak iyi olsa da bu beni germiyor anlamına gelmiyordu.

Görebileceği şekilde omzumu silkip onun beni duyabileceği kadar bağırmaya başladım.

"Sesin gelmiyor caniko!"

Kolunu camın açık pervazına yaslayıp sırıtmaya başladı.

"Önemli değil, akşam duyarsın artık."

Aha dakika bir gol bir.

Akşam beni alıp böyle yerim dibine dibine atabilecek biri var mı? İletişim numarasını aşağıya bırakıyorum teşekkürler.

"Siz ciddi ciddi aynı odada mı kalacaksınız lan?"

Omzumu silkip tekrardan yerime oturdum.

"Evet, komando dedik azgın teke çıktı adamın içinden. İnsan der ki yemek yemeğe başka bir ülkeye gidelim. Bir haftadan bahsediyor bir de."

Gülerek elini omzuma koydu.

"Desene bana da yeğen geliyor diye."

Hızla başımı iki yana salladım.

"Ben yapamam öyle şeyler."

Bunu en son söyleyen Laçin'di ve nikahında ikizlere hamile olduğunu söylememe gerek yoktu değil mi?

Şansıma bahtıma kör talihime.

"Bende öyle diyordum ama durum ortada."

Allah'ım ben şaka yapıyordum rüya gördüğümü sanıp da onu öptüğümde. Valla billa, annem iyi ki basmıştı bizi.

"Önümüze bakalım bence boşver sen beni. Akşam için içecek bir şeyler alacağım ben çeksene sağa."

"Asya otobandayız."

Acaba gece su içmeye diye kalkıp da salonda uyusam yalnız olduğunu anlar mıydı?

Tabi bu sadece ilk gece için olan planımdı.

"Sesi açacağım lütfen sus, en azından şarkı gerginliğimi alır biraz."

"Aç koynunu giricem, giriceeem dellenme."

Hızla sesi de kısıp camdan taraf döndüm. Ben boşuna şansız biri olduğumu söylemedim değil mi?

Neden mi?

Sesi kıssam da şarkı duyulmayı kesmezken arkamızdan gelen araba hemen yanımızda durdu. Aynı şarkıyı açmışlardı.

Pusat her daim olduğu gibi yine beni düşüren bir bakışla gülüp şarkıya eşlik etmeye başladı.

Aynen canıma ya gireceksin, sen, benim, koynuma!?

🍪☕️🍪

"Şunlar olacaktı."

Evet içinde ne ararsanız var olan kocaman bir markete gelmiştik. Ela hamile olduğundan ve benim de ufacık bir damla ile hayatımı kaydırdığımdan alkolsüz şampanya almıştık. Yanında da ıvır zıvır bir kaç şey.

"Ela baksana şunaa."

Kasanın önünde duran renkli şekerlemeler gözüme çarptığı gibi arkama döndüm. Ama tabi ki arkamdaki kişi Ela değil de Pusat'tı.

"Beğendin mi yavrum bunları?"

Hızla başımı salladım.

"Ta ilk okulda çiğnediğim kare minik minik sakızlar bunlar, tatları çok iyi kesinlikle alacağım."

Bakışları kutuya düşerken bir paket yerine bütün kutuyu alıp kasanın üzerine bıraktı.

"Miniğim ben şampuan almayı unutmuşum, iki dakika gidip bakabilir misin?"

"Ama ya kokusunu beğenmezsen?"

Burnumun üzerine minik bir öpücük kondurdu.

Hayır Asya, burası kamu alanı. Burada eriyip su olup da gidemezsin, hayır!

"Sen beğendikten sonra benim düşüncemin bir önemi yok."

Mutluluk sarhoşu bedenim şampuan reyonuna doğru hızlı adımlar atarken gözlerim daha garip şeyler arıyordu.

Fesat olmayın!

Böyle yeni çıkmış çikolatalar, cipsler hep ilgimi çekmiştir benim.

Şampuan reyonunun bakınırken gözümü kapatmam gereken yerde arkama dönüp hızlıca geçtim.

MİLLET KAFAYI YEMİŞTİ BE ANACIM!

En sonunda bir kaç şampuanın arasından kokusu en güzel olanı seçip kasaya ilerlediğimde Pusat çoktan ödeme yapmış beni bekliyordu.

"Ama ben ödeyecektim, o kadar para harcayacağım diye buraya gelmeden abimi soydum ben."

Gülerek omzunu silkti.

"Sen ömrünü benim için harca yeter, kalanını ben hallederim."

Şampuanı hızla kasaya uzatıp bu sefer ben ödedim ve kolundaki poşetlerin içine attım.

"Hanımcı olabilirsin Pusat, izin veriyorum."

Elini, onca poşeti tutmuyormuş gibi kaldırdı ve alnına koydu.

"Emredersin güzelim, var mı bir isteğin?"

Hızla başımı salladım.

Benim elime düşmeyecektin be dağ ayım be..

"Sana biri nasılsın derse, sevgilime aşığım diyeceksin."

Yaklaşık on tane olan poşeti tek eline aldı ve diğer elini omzuma koyup beni de kendisiyle beraber çıkışa doğru yönlendirdi.

"O karıma değil miydi? Ben mi yanlış hatırlıyorum?"

Bir şeyi de bilmeseydi zaten dişimi falan kırardım.

Elimi kaldırdım.

"Ben evli değilim ama?"

Şırıtışı daha da büyürken derin bir iç çekti.

"Bence de olmalısın artık sevgilim, çok haklısın."

🍪☕️🍪

"Ama nasıl doydum nasıl doydum."

Ela ile aynı anda arkamıza yaslanıp ellerimizi karnımıza sardık. O iki canlıyken ondan çok yemenin haklı gururu sanırım şu an suratımda olan ifadeydi.

"Kortaç, benim canım dondurma istiyor."

Bu sefer benden gelmeyen mırıltı ile Kürşat abi ve Kortaç hızla ayaklandı. Ah canım benim nasıl da güzel kıskanıyordu hala...

"Sen Kortaç mısın abi?"

Omzumu silkip sanki kimse ona bir şey dememiş gibi cebindeki anahtarı Kortaç'ın suratına salladı.

"Önce giden alır çakma damat."

Koşar adımlarla salondan çıkıp kapıyı açtığında biricik patronum oflayarak Ela'ya döndü.

"Bir gün abini döveceğim, o olacak haberin olsun."

İkisinin atışmasına asla kulak asmayan dağ ayısı ise elini sandalyemin iki kenarına uzatıp beni kendine doğru çekti.

"Var mı senin canının istediği bir şey?"

Omzumu silktim.

"Yok ama nasıl uykum var nasıl uykum var anlatamam. Bence sen burayı topla bende gidip uyuyayım. İyi geceler."

Hızla yerimden kalkıp salondan odama doğru koşmaya başladım.

BEN O GECE ONU RÜYA SANDIĞIMDA BİLE HEYECANDAN AZ KALA ÖLÜYORDUM. BİR DE AYNI YAYAKTA UYUYUP DA BÜTÜN GECE ONA MI SARILACAKTIM?

Odama girdiğim gibi kapıyı kapatıp pijamalarımı giyindim. Ela salonda yalnız kalmış olsa da on dakika sonra abisi ve kocası yanında olacağından pek takmamaya çalıştım.

Yatağın içine girdiğim gibi gözlerimi kapatıp kendimi uyumaya zorladım. Ama on dakikadan fazladır elde ettiğim tek sonuç tavana bakan bir çift gözden ibaretti.

"Allah'ım sen beni biliyorsun ben çok uslu ve sakin bir kızım, sen bu dağ ayısının gazabından koru beni ne olur."

İşte o an kapı açılırken gözlerimi kapatıp sanki yukarı çıktığım andan beri uyuyormuş gibi rolümü yaşamaya başladım.

Kapı açılıp kapandığında bir kaç adım sesi duyuldu ve sonrasında odayı sessizlik kapladı.

"Ha tamam o zaman canım Asya uyudu zaten bende çıkarım birazdan. Valla iyi oldu aradığın özlemiştim yavrum seni."

Kız mı? Özledim mi?

YAVRUM MU?!

"Neyse geliyorum ben."

Pusat'ın sesi kesilirken tekrardan kapıya adımladı ve kapının açılıp kapanma sesi duyuldu.

Gitmiş miydi yani?

"Ulan dağ ayısı görünümlü pislik çakal! Sen kim beni aldatmak kim? Yavrummuş! Senin yavrun benim ben! Bundan sonra nah! Ey mi yaman bey mi yaman bu gece gidip de ilk bulduğu barda kafasını dağıtmayan en adi su yılanı olsun!"

Yataktan kalkıp da odanın içinde bulunan giyinme odasının kapısını açtım.

İçeri girdiğim gibi bavulumun önüne geçtim ve bulabildiğim en iddialı ve güzel elbiseyi üzerime geçirdim.

Ama şansıma edeyim ki sırtı komple açık olan elbisenin iplerini bağlayamıyordum.

Saçımı toplayıp iki küçük dokunuşla makyajımı yaptım ve çantamı aldığım gibi odadan çıktım. Bir elim açık olan ipleri tutuyordu.

"Meymenetsize bak. Tövbe Allah'ım kulun çok yakışıklı ve aynı zamanda çok vay anasını avradını ama şu an sinirimden onu övecek halde değilim. Yavrum dedi ya kıza, yavrum! Bende bir tek bana diyor diye mutlu oluyordum. Haspam yazlık yerinde ayrı sevgili yapmış da beni bırakıp ona gidecekmiş. Bu gece kendime birini nasıl buluyorum bak karışma seyret sende Pusat efendi!"

Ela'nın kapısının önüne geldiğim sırada elimin üzerine kapanan ve aynı zamanda sırtımdaki ipleri tutmaya başlayan elin sahibi burnuma çalınan kokudan fazlasıyla belliydi.

"Merak etme yavrum, zaten sadece sana diyorum."

Sırtımdaki ipleri çekiştirip sıkıca bağladı.

"Elbisen..."

Nefesi boynuma vuruyordu.

"Ne zaman giydiğin her şey bu kadar yakışmayacak sana? Hangi giyeceğin şey sanki güzel değilmişsin gibi eriyip bitmeme sebep olmayacak?"

İpin ucunu bırakıp ellerini belime koydu ve öylece beklemeye başladı.

Düşün kızım bir başkasına yavrum dedi!

Ona doğru döndüm.

"Ya sen gitsene diğer yavruna benim bulmam gereken yeni biri var. Hemen evlenip çoluğa çocuğa karışacağım, uzaklaş uzaklaş hadi."

Yanından geçmek için yaptığım bilmem kaçıncı hareketim yine hüsrana uğrarken kolumu tutup alayla gülümsedi.

"Sen yeter ki ise güzelim, karışırız çoluğa çocuğa, basarız nikahı."

Yürümeye başlarken beni merdivenlere doğru yönlendirdi.

"Bilirsin, hanımcıyız elhamdülillah."

🍪☕️🍪

TAK ŞU YÜZÜĞÜ PARMAĞIMA PİYASADAN ÇEKİLELİM ASLANIM FJFJFJF

Nasılsınız canlarım? Nasıl gidiyor hayat?
Beğendiniz mi bölümü?
Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki fikirlerinizi buraya bekliyorum.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalıııın 🥹❤️‍🔥

 

Loading...
0%