YENİ KİTABIM "GÖNDERİLİYOR;HANIMELİ" YAYINDAAA. HEPİNİZİ BEKLİYORUM 🫶🏻

AY HOŞ GELDİNİİİİZ

Bu kitapta adı geçen ela ve Kortaç karakterlerinin kitabı "bir akım meselesi" yayında. Hepinizi oraya bekliyorum.

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıııın 💕🌼
☕️🍪☕️

"Kocacıııım, şu valizi alabilir misin? Gerçekten bu defa son, minik sözü."Yedinci valizimi de kenara atıp kendimi yatağa adeta fırlattım.

Dün gece geçirdiğimiz MİNNOŞ dakikalardan sonra hiç uyumadan valizlerimi hazırlamak için dolabıma girişmiştim ve bu tamı tamına dört saattir devam ediyordu.

Bikini, gecelik, pijama ve yine gecelik, kot pantolon, gömlek, gecelik derken valizler asla yetmemişti. Pusat ise birkaç gömlek ve pantolon ile işini halletmiş aşağıda bize bir şeyler hazırlıyordu.

Armutlu tatil köyüne gidecektik ve feribot yerine araba ile gitmeye karar verdiğimizden her dakika aç gezen bize tabi ki en önemli ihtiyaç yolluk olmuştu.

Yattığım yerden çalan telefonuma uzanıp gözlerimi kapattım. Allah belamı vermiş kadar yorgundum.

"Efendim beni bir saniye rahat bırakmayan canım arkadaşım."

Rüya'nın ağlama sesine karışan tıkırtıların eşliğinde nihayet Ela'nın sesi duyuldu.

"Çıktınız mı siz? Biz daha çıkamadık. Geç mi kaldık? Rüya'da ağlayıp duruyor. Çok da emmedi zaten, gelmesek mi biz?"

"Saçmalama Ela, lohusa hormonlarını kapatıp valizinin başına geçer misin caniko?"

Valiz demişken hala valizi gelip almayan kocama bakmak için odadan çıkıp salona doğru adımladım. Mutfakta değildi ve çıtı çıkmıyordu.

"Hem benim kocam kayboldu be kardeşim, ne çıkması?"

Yemin ederim şu an kendimi çocuğu çığlık çığlığa ağlarken rahat ama sesi çıkmayınca ödü patlayan anneler gibi hissediyordum.

"Pusat."

Ses hala gelmezken acaba gözüme bir şey kaçtı da koskoca adamı mı görmedim diye tekrardan mutfağa girdim. Tezgahın üzerinde bir sürü kutular vardı ve bana bahsettiği her türlü yolluğu hazırlamıştı. Artık açlıktan çığlık atan midemin izni ile buzdolabının önüne geçip içinden vişne suyunu ve kocaman duran çikolatalardan birini aldım.

"İki dakika bunu yesem bende hiçbir şeycik olmaz."

"Ne?"

Bir yandan da hala Ela ile konuştuğumdan doğal olarak o benim tepkilerimi kendine söylüyorum sanıyordu.

"Yok bir şey acıktım da bir şeyler yiyecektim onun için kendi kendime konuşuyorum."

Vişne suyunu içerek mutfaktan çıktığım sırada nereden çıktığını anlamadığım poşetlerle dengemi kaybedip resmen düşüp yere yapışmaya beş kalalık bir an yaşadım.

"Allah kahretmesin ama ya!"

Üzerimdeki bembeyaz elbise artık kıpkırmızıydı. Hadi tahmin edin ne olmuştu?

"Böyle şansın geçmişini geçmişini öpeyim ben! Saatlerdir açım yahu alt tarafı iki lokma bir şey atacağım ağzıma, o da dökülmese, mahvetmese üzerimi şaşarım!"

"Asya iyi misin?"

Yukarı çıkarken elbisenin düğmelerini bir bir açıp odama gelemden yapış yapış elbiseyi üzerimden çıkardım.

"Elbisem mahvoldu Ela, bunu bana kocam almıştı, en çok bu yakışıyordu bana, en çok bu uyuyordu kafamdaki kombine. Ağlayacağım."

Elbiseyi yatağın kenarına atıp dolabımın önüne geçerek giyecek başka bir elbise bakınmaya başladım. Abiye, uzun ve ıvır zıvırı olan her seçeneği elerken geriye yeşil belden bağlamalı elbisem kalmıştı.

Onu da bana abim almıştı. Hayır arkadaşlar kıyafetlerimin bazılarını bende alıyorum, mesela çoraplarımı.

"Buldum, senin aşık olduğun yeşil elbisemi giyiyo-"

Askıyı alıp arkama döndüğüm gibi belindeki havlu ile hareket etmeyen Pusat sesli bir şekilde yutkundu.

Gözlerim gözlerinde duramıyor, gepgeniş, baktıkça üzerine çıkmak istediğim omuzlarında, göğsünde asılı kalıyordu.
Benimse onun aksine üzerimde iç çamaşırlarım vardı, bu adam sanki beni anadan üryan görmemiş gibi her baktığında nasıl bu kadar heyecanlanıyordu?

Tamam, benim şu an heyecandan kasıklarımın karıncalandığını görmezden gelirsek sevinirim.

"Tamamdır sen giyiniyorsan on dakikaya çıkarsınız bizde hemen çıkıyoruz."

Pusat'ın adımları benim yanımı bulurken elimdeki telefonu aldı. "Siz bir yarım saat sonra çıkın Ela, biz size anca yetişiriz." Eli sütyenimin kopçasına gittiğinde yüzümde hınzır bir sırıtış vardı.

Ah Allah'ım iyi ki yaratmışsın şu kocamı. Yoksa ben kime böyle deli divane aşık olacaktım? Kim bana her dokunduğunda ben mutluluktan uçup, her bakışında kendime bile aşık olacaktım?

"Yarım saat?"

Boynuma gömdüğü yüzünü geriye doğru saçlarından tutarak çekiştirdim.

"O gelişi güzel bir oyalamaydı güzelim. Nerede görülmüş benim seni yarım saate bıraktığım?"

Eee evet, biz biraz uzun seviyoruz da.

🍪🫶🏻🍪

Çil Yavrusu Mübarek Kimi Arasan Burada, 118 80'i İşinden Edecek Tayfa* grubundan sekiz mesaj

(T)Utku: Kendimi bir sürü kitap yazıp her kitaba elli tane karakter koyan bir yazarın kitabındaki karakter gibi hissediyorum

Kıvançapkın: Oğlum ne saçmalıyorsun lan?

Küfürbaz Çocuğum: Sorma, sabahtan beri kafamı sikti

Aymayan Aydın: Bakın grupta bizden hariç yeni insanlar var ne olur özünüze dönmeyin insanlık rolü yapın rezil edeceksiniz bizi

Dağhan: Biz alışkınız kardeşim rahat ol sen

Kurtuluş: Yağız gel lan ikizini buldum, Yasin galiba aynı senin gibi ilk kelimesini küfür ile tamamlayan mümin kardeşimiz

Küfürbaz Çocuğum: Eyvallah birader, bu soktuğum dünyasında yaşarken oluyor böyle şeyler

Yağız: Yasin, kardeşimsin bundan sonra

Yağız: Bu kardeşlikten dönersem bütün kardeşler gelip beni siksin be

Küfürbaz çocuğum: Kardeşim abartma yok eşeğin bacağı hani

Yağız: Tamam tamam gaza geldim, kızlar özür dilerim

Ayliz Kuşum: Neredesiniz be?

Kurtuluş: Ulan öküz niye sadece kızlardan özür diliyorsun, biz neyiz burada?

Yağız: Siz daha çok duyarsınız oğlum benden

Cem: Merhaha mümin kardeşlerim ben çok acıktım, sizde acıkmadınız mı?

Hira: bende çok acıktım hatta bebeğim açlıktan midemin duvarlarını kemiriyor

Doğan: Sen neredesiniz acaba? Özelden yazdıklarıma cevap vermiyorsun ama grupta aktifsin

Hira: Acaba biri şu kocam olacak sandığım ama hala olmayan adamı gruptan atabilir mi?

Küfürbaz Çocuğum: Doğan abiye dokunmak için yürek lazım, o da bizde yok maalesef

Pusat: Ulan Doğan yine ne yaptın kıza?

Hira: Neler yapmadı ki Pusat, duysan bir daha duymak istersin o derece

Siz: Hira kız ben seni çok merak ettim, neredesiniz?

Hira: Yoldayız be caniko, bu sene geleceğiz inşallah

Siz: Bizde daha yeni çıktık yola

Elaşkım: Ne demek yeni çıktık

Elaşkım: Ulan demediniz mi siz giyindik çıkmanızı bekliyoruz diye

Siz: İşimiz çıktı da bir anda

Elaşkım: Allah sizi kahretmesin

Cem: KONUYU GEÇİŞTİRMEYİN BEN AÇIM

Hira: BENDE AÇIM

Hira: Ay biricik nişanlım bana makarna almış ben bununla doymam ama idare ederim

Hira: Kusura bakma yengecim ama kudur

Rümeysa: Ben sevgilime ****** getirdim kızım, niye kuduracakmış?

Rümeysa: Getirdiğim şeyi canın çeker diye sansürledim böyle de iyi bir teyzeyim

Rümeysa: Teşekkürler

Aylizkuşum: Biliyorsunuz ki, en azından bilmiyorsanız öğrenin orada yemekler hazır ayağımıza gelmiyor.

Aylizkuşum: Kortaç bey ve Asya hanım acaba şefim diye ortada boşuna gezmese mi?

Pusat: Ben karımı çalıştırmam, ne gerekiyorsa ben yaparım onun yorulmaması lazım

Aylizkuşum: Niye? LAN OHA HEMEN Mİ?

Aylizkuşum: ASYA HAMİLE MİSİN SEN?

Elaşkım: NE?!

Elaşkım: NASIL BENİM HABERİM OLMAZ

(T)Utku: HALA OLUYORUM

Küfürbaz Oğluşum: Lan Utku bir siktir git abicim ya

Siz: Hamile falan değilim

Siz : Saçmalamayın ya

"Ya öyle denir mi? Herkes beni hamile sanıyor şimdi."

Pusat gülerek omuzlarını silkti.

"Sen orada temizlik yap, iş yap sonra benimle ilgilenecek gücün kalmasın. Asla kabul edemem böyle bir şeyi."

Ona doğru dönüp bağdaş kurarak omzuna uzandım. Bu adam beni hiç mi tanımamıştı yahu?

"Ben ve sana vakit ayıramamak? Kulağa pek de mümkün gelmedi sanki." Hafifçe doğrulup ellerimi ensesinde birleştirdim. Her ne kadar çaktırmasa da huylanıyordu ve bunun onu tahrik ettiğine kalıbımı basardım!

"Bak mesela evden çıkmadan önce...." Tamamen kalkıp dudağının kenarına uzun bir öpücük kondurduğumda alnı terlemeye başlamıştı bile.

"Yani ben ne olursa olsun, senin için hep yeteri kadar güce sahibim." Bu sefer direkt dudağını öpüp devam ettim. "Unutturmam bunu."

Aniden el frenini çekip arabayı durdurduğunda hızla bana dönüp kollarını belime sararak beni kucağına çekti.

"Ayarlarımla öyle güzel oynuyorsun ki..." dudağımı öperken eli tişörtümün içinden belimde geziniyordu. "Öyle güzel alıyorsun ki aklımı..." boynumdaki dudakları ve esneme vuran nefesi şu an asıl benim aklımı alıyordu. " Hep yap istiyorum, hep oyna ayarlarımla, hep al aklımı, hep kal burada mesela."

Ellerimi ensesinden saçlarına uzatıp bu sefer boynunu öpen ben oldum. Başı geriye yaslanırken gülmeye başladı.

"Eğer biraz daha devam edersek bu araba da tıpkı evimizin her köşesi gibi bize şahit olacak."

Omzumu siktim.

"Bir mahsuru mu var?"

Bakışları değişiyordu ve aslında benim de evlendiğimizden beri ona karşı ne kadar cesur olduğumu fark etmesi de hoşuma gidiyordu.

İçimden Pusat bağımlısı bir kadın çıktı ya anacım!

"Film yok camlarda, işlek bir yer burası."

Fark etmeden dişlerimin arasına sıkıştırdığım dudağımı baş parmağı ile düzeltip beni yana doğru döndürdü ve sırtımı arabanın kapısına yaslayacak şekilde oturttu.

"Sadece otele gidene kadar, uslu durmak zorundayız."

Şımarık bir tebessümle kendi koltuğuma geçtim ve hala mesaj yağmuruna tutulan telefonumu elime aldım.

"Desene bir an önce şu camlara film taktırmak lazım diye."

☕️😏☕️

KUDURDULAR BUNLAR KAÇIN DJDJDJD

NASILSINIZ AŞKLARIM NASIL GEÇİYPR HAYAT?

BEĞENDİNİZ Mİ BÖLÜMÜ?

OY VE YORUMLARINIZI, KİTABIN GİDİŞATI HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZİ BURAYA BEKLİYORUUUUM🫶🏻🫶🏻🫶🏻

KOCAMAN ÖPÜCÜKLER, BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE. HOŞÇAKALIIIIIIN 🫶🏻🤍💕