Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@yazarzeeyzey

Bölüm Şarkısı: Mabel Matiz- Aşk Yok Olmaktır

Keyifli okumalar dileriiiiim 💕

🍪☕🍪

Dikkat dikkat burada birazdan patlayacak bir bomba var.

O bomba da tam olarak benim.

Sebep mi?

URAZ!

Şefim demeye bin şahit!

Arabasına binmiş gidiyorduk. Yüzünden saniye eksilmeyen o pis sırıtış her geçen saniye artarken ben elimdeki telefonla ilgili davranmak için yirminci kere galeride geziniyordum.

Yolu neredeyse bitirmek üzereydik.

Bir dakika lan, bu benden yol tarifi istemeden bal gibi de bizim eve sürüyordu.

"Sen yolu nereden biliyorsun?"

Omzunu silkti.

"Dün taksiyi takip ettim."

Telefondaki bakışlarımı hızla yüzüne çıkardım.

Bu bana yürümüyorsa benim de adım Asya değildi!

"Sapık mısın sen?"

Yine omzunu silkti.

"Personelini koruyan bir şefim sadece."

"Sen onu benim külahıma anlat. Bal gibi de sapıklık bu."

Bir anda ana caddeye geçmek için kavşağa girdiğinde bedenim adeta sola doğru savrulmuştu.

Az daha hızlanmış olsaydı kucağında bakışırdık artık.

Resmen omzum göğsüne gelerek bir rekor kırmıştı.

Anlaşıldı merkez Uraz beni her gün eve götürmekten kurtulmak için öldürecekti...

"Biri hakkında endişe duyduğunda görürüm seni, sapıklık mı oluyor yoksa düşünce mi?"

ANNEEĞĞ KIZINA ŞEFİ YÜRÜYOR ANNEĞĞ!

"Ya biliyorum o fıkrayı, neydi? Gıcıklık yapacak personel lazımdı sana evet."

Tekrar bir kavşak gözüktüğünde bu sefer kapının koluna sertçe tutundum.

Allah'ım bu sefer üzerine düşmeyeyim adamın lütfen!

Hızını asla azaltmazken kavşağın başında biraz öncekinden farklı olarak başını bana çevirdi. Kollarım her ne kadar beni tutmak için güçlü dursa da yüzümüzün arasındaki mesafe çok azdı.

Çok ama çok az!

Bakışlarım gözlerindeydi ve öyle durması için kendimi resmen paralıyordum.

Tamam çok yakışıklıydı, eyvallah kaslı maslı big boy falan ama yüzümüz bu kadar yakınken ben gözlerine bakmak istemiyorum ki!

Dudağına baktığın insanı niye öpmek isteyesin ki ayrıca?

Yolda zibilyon kişinin dudağına bakıyordum ben, hepsini öptüm mü? Hayır.

Ne saçmalıyorum ben acaba....

"Sana bir gün o fıkrayı anlatırım Asya, seve seve uzun uzun anlatırım. Ben çok şey kazanırım da sen saçlarından olursun ona göre."

🍪☕🍪

"Elinize sağlık çok güzel görünüyor her şey."

Ben, solumda abim, sağ çaprazımda annem ve karşımda Uraz oturmuş yemek yiyorduk. Annem yaprak sarmış, musakka yapmış, çeşit çeşit kızartmalarla masayı adeta donatmıştı.

Benim gözlerim bu kadar yemeği bir arada bizim evde görmeye alışkın değil arkadaşlar.

Annem bize bu kadar marifetli değil!

"Afiyet olsun oğlum. Biraz daha ister misin?"

Bize kalmadı, yemesin bana ne!

"Yok teşekkür ederim efendim."

Efendim mi?

Anneme Efendim dedi.

Kızına hayatı dar et annesine Efendim de, bu ne biçim bir yağcılık!

"Bizim kızı sen bırakmışsın geçen akşam, teşekkür etmek istedim. Ben taksilere pek güvenmiyorum da, o yüzden çok rahatladım sayende. Yoksa işi bile bırakmasını isteyecektim ondan."

Başını salladı. Bakışları bendeydi.

Şu an bırakmadım derse fena zortlardım.

"Evet geç olmuştu, malum metrolar da kapalı o saatte. Ayrıca sadece bu hafta değil geç çıktığı her gün eve bırakırım ben Asya'yı, bu kadar yetenekli bir personelden olmak istemem."

Kaşlarım alayla havalandı.

Karşımdaki kişinin Uraz olduğundan ne kadar emindik?

"Tamamdır oğlum, sağ ol. Sen geç salona biz geliyoruz."

Uraz yavaşça sandalyesinden kalkıp salona doğru geçti. Annem pis pis sırıtarak bana döndüğünde bundan da yırtmış olmanın mutluluğu ile kollarımı birbirine doladım.

"Oldu mu anne? Getirdim biricik şefimi, inandın mı? Oldu mu?"

Başını hızla salladı. İçeceğime uzanıp kocaman bir yudum aldım.

Bundan sonrası annemin problemiydi.

"Ben bu oğlanı damat olarak görmek istiyorum Asya."

İçtiğim soda gırtlağıma kaçtığından elimi ağzıma kapatıp deli gibi öksürmeye başladım.

"Sende mi istiyordun yoksa kızım? Ay Allah'ım çok şükür."

"A-an-anne."

Başımı hızla iki yana sallıyordum, yoksa aklındaki saçma sapan düşüncelere onay verdiğimi düşünmeye devam edecekti.

Masadan bardağı alıp küçük bir yudum su içtim. En azından öksürmeden durabiliyordum.

"Anne ne damadı, pide siparişi mi veriyorsun sen Allah aşkına?"

Yüzü anında asılırken sandalyesine geri oturdu.

"Neyini beğenmedin gül gibi adamın?"

Sana gül de bana dikenden ibaret be anne!

"Anne o benim şefim şefim, ne damadı duyacak şimdi valla rezillik."

Omuzlarını silkti.

"Ne rezilliği? Ben gidip bir de bunu Uraz şefin yanında çıtlatayım o zam-"

Ayaklandığı gibi hızla kolunu tuttum.

"Anne o adam nişanlı!"

Başı bir anda bana döndü.

Tövbe estağfurullah!

Yemin ederim bir gün şu yalandan çok pis yamulacaktım!

"Nişanlı mı? E o zaman niye eve bırakıp duruyor seni?"

"Kardeşi gibi görüyor da ondan. Sen şimdi gidip içeride konuşacaksın adam diyecek ki hemen niyeti farklı yöne çektiler. Ayıp yani."

Dediklerim nedense biraz olsun canımı sıkarken derin bir nefes aldım.

Bana ne oluyordu ki sanki?

Olmayacak şey değildi, yarın bir gün nişanlanabilir hatta evlenebilirdi. Yirmi yedi yaşında kazık kadar adamdı en nihayetinde.

"Hayırlısı değilmiş demek ki, neyse o zaman. Sen çayları koy ben tatlıları hazırlayayım."

Başımı sallayıp tezgahın önüne geçtim. Moralim bozulmuştu.

Annem tatlıları ayarladığı gibi çayları tepsiye koyup içeri geçtim. Uraz oturmuş televizyon izliyordu.

"Niye zahmet ettiniz, zaten bir sürü şey hazırlamıştınız."

Annem gülerek başını iki yana salladı.

"Ne zahmeti oğlum, kan olsun can olsun."

Aklımda sadece annemin dedikleri ve benim cevabım dolanıyordu. Dünde aynı kişiydi Uraz, dünde evlenebilecek potansiyelde biriydi. Ne olsu da benim aklıma sanki yeni gelmiş gibi bu denli canımı sıkıyordu?

Gözleri gözlerimdeydi. Biraz daha bakmaya devam ederse 'ne var lan ayı mı oynuyor' diye üzerine atlayabilirdim.

Evlenebilecek olması beni bu kadar cazgırlaştırmıştı evet.

Nedenini sormayın, bilmiyorum.

Yaklaşık yarım saatlik bir sohbetin ardından Uraz saatine bakıp anneme döndü.

Resmen siyaset harici her şeyi konuşmuşlardı.

"Ben kalkayım artık, malum yarın iş var."

Annem anlayışla başını salladı. Ben arkalarında annem önde kapıya kadar yolcu edip birbirimize döndük.

"Anne ben yatacağım."

Yüzüne sanki küfür etmişim gibi baktı.

"Bu saatte?"

Omzunu silktim.

"Yoruldum bugün ondandır."

Başını sallayarak beni sıkıca sarmaladı.

"Dikkat et sadece bedenin yorgun olsun kızım, kalbin değil."

🍪☕🍪

"Browni kesiyorum ben, sen bakabilir misin Rümeysa?"

Yukarı doğru bağırıyordum.

Saat akşam sekiz olmuştu ve Uraz şef ile beraber mutfaktaki eksik ürünleri tamamlıyorduk. Çıkmamıza daha dört saate yakın vardı.

Git gel yapmak istemediğini söylediği için o da kapanışa kadar çalışmaya karar vermişti.

"Kulaklığımın şarjı bitti normal olarak açsam şarkıyı sıkıntı olur mu?"

Sabahtan beri gözlerine bakmamaya çalışıyordum. Nedenini bilmiyordum ama bu daha iyi hissettiriyordu.

Başımı kaldırmadan cevapladım.

"Açabilirsin Uraz şefim, benim için sorun yok."

"Al artık koynuna beni Karam
Günahın boynuna can Karam"

Şarkı sözleri ile istemsizce yüzüm ona döndü. Brownileri paketleme devam ediyordu.

"Asya sipariş hazır."

Bakışlarım hala Uraz şefteyken Rümeysa'nın arkasından uzun süre bakakaldı.

"O nişanlanacak, yani bakmaz size. Boşuna şarkıyı da açtınız."

Yüzü benen taraf döndüğünde kaşları alayla kalkmıştı.

"Şarkıyı değiştirebilseydim kumral da yapardım merak etme."

Derin bir nefes alıp ellerimi belime koydum.

"Sen bana mı yürüyorsun?"

Kahkaha atmaya başlarken elindeki bıçağı tezgaha bıraktı.

"Komik mi?"

Sinirden dudaklarımı dişliyordum.

"Evet komik. Daha dün nişanlıydım ben, şimdi nasıl sana yürüyeyim?"

Ağzım şaşkınlıkla açıldı.

Bizi duymuştu! Hatta dinlemişti!

"İnsanları dinlemek ayıp bir şey Uraz."

Omzunu silkip yüzüme gelen saçı kulağımın arkasına yerleştirdi.

"Olur da bir gün, yaparsam..."

Derin bir iç çekti.

"Yürürsem sana, bunun için aşık olmam gerekir. Ve ben sana aşık olacağıma seni buradan kovarım Asya. Emin ol bu en iyisi olmuş olur."

🍪☕🍪

Uraz boş yapıyorsun be oğlum be djdjdh

Nasılsınız canlarım, nasıl gidiyor hayat?

Beğendiniz mi bölümü?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Sizce Uraz cidden Asya'ya aşık mı?

Ya da Asya yavaş yavaş aşık mı olmaya başladı?

Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 💕🍪☕

 

Loading...
0%