Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@yazarzeeyzey

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıın 🌸

🫶🏻🫶🏻🫶🏻

"Paşama bak, kovacakmış beni. Peh! Sanki babasının yerinden kovuyor. Ondan önce ben vardım be heheyt!"

Tamam o müşteri olarak önceden vardı.

Ela elindeki telefonla adeta karşımda kıvranırken derin bir nefes aldım.

"Az kaldı kankacım, doğuracaksın.

"Ne?"

Ellerimi gözlerinin önünde hızla iki yana salladım.

"Dünyaya dön lan, benimle konuş iki dakika. Ne bu her saniye telefon telefon."

Telefonu kenara koyarak derin bir nefes aldı. Bu harbi harbi ciddi bir şey anlatacaktı.

Suyumdan bir yudum alıp arkama yaslandım.

"Ben Kortaç'a yazdım şu sana attığım akım şeysini."

Su adeta boğazıma akarken ciğerimi tükürecek gibi öksürmeye başladım.

Ulan patronum eniştem, eniştem patronum mu olacaktı yani?

Ohannes!

Sen bu saatten sonra beni nah kovarsın Uraz Kaya, destur çek ben seni kovmayayım!

"Düğün ne zaman?"

Hızla koluma vurdu.

"Saçmalama sadece içtiğim için saçmaladığımı sanıyor."

Elimi sallayarak yatağın başlığına yaslandım.

"O kolay be kanka, sen bana bir mühlet izin ver, ağzımdan çıkan her üç kelimeden beşi nasıl Ela oluyor da onu sana bağımlı haline getiriyorum gör."

Karnını tutup yatağa yüz üstü gömüldü.

Annemden izin alıp bugün Ela'larda kalmıştım. Sırf şu eve bırakma saçmalığı daha fazla uzamasın diye bunu bir hafta boyunca her gün bile yapabilirdim.

"Bir şey dedi mi sana sonra Uraz?"

Omzumu silktim.

"Demesine fırsat vermedim, aşağıya inmedim bir daha. Sonra da kaçtı işte tek başıma gittim sanıyor beni."

Gözleriyle telefonumu işaret etti.

"Ondan mı arıyor manda yavrusu seni?"

Bakışlarım telefonuma kaydı. Bu sanırım sekizinci arayışıydı.

Biliyor her dakika telefon elimde, açmıyorsam açmayacağım demektir bir anla bunu yani dimi!

Ama nerde onda o pırıltı?

"Yarın Kortaç geliyor kız, gelsene iş yerine. Tatlı yersin."

"Bu ne kanka? Bir bütün lotus getirmişsin, sekiz dilim browni getirmişsin. Daha ne yiyeceğim? Annemler zaten köye gittiler evde bir ben varım."

Ağzımı açacağım sırada zil çalarken saat baktım. Bir buçuk olmuştu.

Bu gelen sapık değilse bende hiçbir şey bilmiyorum!

"Ulan açmasak mı?"

Yavaşça ayaklanıp koridora çıktık. Kapı ısrarla çalıyordu.

Allah'ım sen bizi koru.

"Asya oradasın biliyorum, aç kapıyı."

Kapının ardından Uraz'ın sesi gelirken hızla Ela'ya döndüm. O da benim gibi şok olmuş duruyordu.

Ben sapık derken megolaman manda yavrusu dememiştim ama!

Kulağına doğru hafifçe yaklaştım.

"Kanka bence ölü taklidi yapalım."

"Asya Uraz ayı mı, ölü görünce gidecek mi? Tövbe tövbe ya."

Başımı salladım.

"Kız şüphen mi vardı? Tabi ki. Hem ayı, hem manda yavrusu, hem kalas, hem kütük, hem kereste, hem..."

Avcunu ağzıma kapattı.

"Ay sus be."

Bana dedi. Kankasına dedi sus diye.

Hatırlatın da Kortaç'a bunun horladığını da söyliyeyim. Yaşasın kötülük niahhahaha

Kapının kilidini açıp kulpu çevirdi. Uraz kıpkırmızı bir suratla duruyordu. Bakışları Ela'dan bana kayarken yüzü aniden sakinleşti.

"Seni ben bırakacağım demedim mi?"

Kollarımı birbirine doladım.

Bu adam benimle harbi harbi dalga geçiyordu.

"Üst sokağa kadar bırakmana gerek yoktu Uraz. Ben işimi hallettim. Gördüğün gibi sana gerek kalmadı."

Kaşları alayla havalandı.

"Buna sen mi karar veriyorsun?"

Ona doğru bir adım attığımda kapının eşiğine ulaşmıştım.

"Hayırdır buradan da mı kovacaksın beni?"

Böyle bir cevabı beklemiyor olacak ki durdu.

Böyle kapak ederler adamı, hadi bakayım!

"Hem ayrıca benimle çalışmak istemiyorsan bahanelerin arkasına saklanmana gerek yok. Ben yarın Kortaç ile konuşup saatlerimiz birbirine denk gelmeyecek şekilde bir program oluşturmasını söylerim."

Başını iki yana sallayıp elini ensesine attı.

"Öyle bir şey yok. Hem isteyeceğim şeyi buldum, benimle geliyorsun."

Kaşlarım çatılırken Ela'ya döndüm. Biz ne kadar anlamadıysak o, o kadar sabit ve ciddi duruyordu.

"Oradan bakınca Alaaddin'nin sihirli lambasına mı benziyorum?"

İçinden bir şeyler mırıldanırken neyden bahsettiğini anlayan tarafım sayesinde omuzlarımı bir daha silktim.

"Sen beni artık bırakmayacağın için benim de sana borcum kalmamış oluyor yani hayır. Hiçbir yere gelmiyorum."

Öyle mi der gibi baktığında başımı salladığım an beni dizlerimin altından tutup omzuna attı.

"N-ne yapıyorsun? Bıraksana beni!"

Yemin ederim insan kaçırıyorlar!

Yalansa doğru diyin.

"Bir de bana diyorsun ki Ela, Uraz ayı mı? Ayı bunu göre destur çeker ben böyle kaba değilim diye be!"

Kahkahası koridorda yankılanırken ben sırtına var gücümle vurmaya çalışıyordum. Ama sırtı sanki zırh gibiydi ve zerre işlemiyordu.

"Çok ayıp Asya! İnsan şefine ayı der mi?"

"Ne şefi be! Hangi şef orada çalışan kişiyi kaçırır, dua et sadece ayı diyorum!"

Şef diyor bir de, şerefsizce elemana feşherlik mi bunun açılımı?

"Ben şimdi seni adam akıllı evine bırakıyorum ve sende şefine bi daha ayı demiyorsun anlaştık mı?"

"Bırak beni öküz!"

Bir yandan merdivenlerden iniyor bir yandan da benimle konuşuyordu.

Telefonum, eşyalarım hep yukarıda kalmıştı.

Ben hem annemden burada kalmak için annemden izin almıştım ya. Bu durum benim için çok güzel bir bahane olmuştu.

"Ben annemden izin aldım, sana ne oluyor? Sen git kendine kovmayacağın, düzgün elemanlar al. Mezun olduğum gibi karşında kafe açıp bütün müşterilerini çalmayan da , hadi bakayım!"

Apartmandan çıktığımızda beni indirip burnumun dibinde durdu.

"Pek bir kovmamı istiyor gibisin?"

Gözlerim kocaman açılırken geriledim.

"Allah korusun be, ben ne senin aşkını isterim ne seni. Ben öküz ve ayı olmayan erkeklerden hoşlanıyorum."

Alaylı sırıtışı hala yüzündeyken apartmanın girişine doğru arka arka sıvışmaya çalışıyordum.

"Asya amacım seni kendimden soğutmak değil, ben sadece bana emanet olduğun için ve gerçekten bir sorun olduğu için konuşmak istedim."

Çıplak ayaklarımı işaret ederek sinirle saçlarımı karıştırdım.

"Ayakkabılarım bile yokken mi?"

Yeni dank etmiş olacakki yanıma gelip kollarımdan tuttuğu gibi beni arabanın yanına kaldırdı ve kapıyı açıp içeriye oturttu.

"Bende senden bir şey isteyeceğim. Yardımına ihtiyacım var."

Derin bir nefes aldım.

Ne yardımmış arkadaş, adam kudurmuş gibi kaçırdı ya beni.

Tamam alt tarafı sokağa olabilir ama neyse.

"Bir gastro gezi olacak tek gecelik. Çift olarak gidilecek ama benim yanıma götüreceğim kimse yok. Ne annem ne kardeşim istemedi ve ben fazlasıyla gitmek istiyorum. Yazdığım tezin geliştirmesi için harika olacak. Sen benimle gelir misin?"

Bakın ben bunu yemem.

Kimseyi bulamadı ha?

Bebeğim ya ben inanıp evet diyeceğim.

Bak bak, hoppaa!

"Tamam gelirim ama annemden sen izin alacaksın."

Sanırım evet biraz olsun bebekmişim.

🍪☕🍪

Nasılsınız canlarım, nasıl gidiyor hayat?

Beğendiniz mi bölümü?

Sizce bizimkiler orada neler yapacak? Tahmin var mı tahmin?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 💕

 

Loading...
0%