Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@yazarzeeyzey

Bölüm Şarkısı: Kenan Doğulu- Ben Güzelden Anlarım

Keyifli okumalar dileriiiiim 💕

🍪☕🍪

"Anne tamam da alt tarafı bir gece hani, abartmasak mı? Kocaya kaçmıyorum ben."

Valizime bir takım daha pijama koyarken dediklerimi duyuyor gibi değildi.

Zaten ben kimim ki? Koy gitsin valize muzlu pijamalarımı. Ben mi giyeceğim zaten? Peh yani!

"Anneyim ben, lazım olur diyorsam lazım olur. Güneş kremi almayı unutma, kızdırma beni."

"Tuvaletim bittiğinde de sana bağırayım mı anne?"

Koluma yavaşça vurduğunda oflayarak yatağıma oturdum.

Balıkesir'e gidecektik ve Uraz beni dediği üzere bir saat sonra almaya gelecekti. Hava burada bile cehennem sıcağıyken orası nasıldı tahmin bile edemiyordum.

"Aradığım her an o telefon açılmazsa sonuçlarına ben karışmam."

Giyeceğim beyaz elbiseyi yatağımın üzerine çıkartırken gözlerimi devirdim.

"Anne senin sen karanlık dünyanın babaları Alaz Serter Dalkıran, Azer Şah Safir misin? Ne bu tehdit merakı?"

"Onlar kim kız?"

Damat desem anlayacak da...

Önüme bütün İmkanları Ser Ser
Kaderim En imkansızı Seçer Seçer....

"Boş ver Anne sayacak o kadar isim var ki hepsi kalbimin sahibi diyim öyle kalsın."

Yüzüne yerleşen o imalı bakış ile ne olduğunu anlamaya çalışırken dolabı kapattı ve bana döndü.

"Uraz şefin da dahil mi bu isimlere?"

"Anne Uraz şefim ikizler burcu."

Omuzlarını silkti.

"Yani?"

Ah be anne kızın bu yaşta sinir hastası mı olsun?

"Yani o kadar da kötü değil anne, ondan önce bir şeytan falan geliyor hani."

Sakın yanlış anlaşılmasın ikizler burcu candır. Ama ikizler burcu bir Uraz cancıktır. Bu kadar da net.

"Ben seni bir kaç haftaya görürüm kızım."

Elbisenin altına giymek için sandaletlerimi çıkarıp makyaj masamın önüne geçtim. Sanki dalgalı olarak yarım toplasam tam olacak gibiydi.

"Bak anne Ceyla ablaya da söyledim, öyle bir şey olacağına saçlarımı keserim daha iyi. Bak öyle basit bir şey değil, saçlarımı."

Hızla yanıma geldi.

"Ceyla da mı fark etti. Valla biliyordum."

Ben diyorum anya annem diyor kayısının diyarı Malatya.

"He anne fark etti, mutfakta aşk dolu dakikalar yaşıyoruz ya biz. Birbirimize çırpma teli falan fırlatıyoruz. O da dedi kesin evlenecek bunlar."

Elbisemi alıp önüne arkasına baktıktan sonra geri yatağımın üzerine bıraktı.

"Bana haber ver."

Topladığım saçlarımı parmağıma sarıp biraz daha kıvırdım.

"Ne zaman?"

"Saçlarını keseceğinde, kuaförler doğru düzgün yapamaz ben hallederim."

Arkasına geçip sırtından yavaşça ittirdim.

"Ha anne öyle mi olmuş tamam. Hadi sen çık bende giyineyim. Olur mu?"

Kapıyı kapatıp garanti olsun diye kilitledim.

Kıyafetlerimi üzerime geçirip kısaca makyajımı yaptığımda çok şükür ki hazırdım.

Yanıma her ne kadar yolculuğunu kabul etsem de öküzlüğünü kabul etmediğim Uraz'ın sohbetine katılmayacağım için kitap aldım.

Kültürlenmem gerekiyordu.

Bundan önce pek kültürlü değildim de.

"Asya Uraz geldi. Ay yan yana isimleriniz bile ne kadar yakıştı."

Bakın buna manipülasyon denir. Hem de anne tarafından ağır manipülasyon.

"Anne yeter mi hani?"

Gülme seslerine kulaklarımı tıkayıp olabildiğince sakin olarak valizimi yere koydum.

Sırf şu koridorda bunu sürüyebilmek için tekerlekleri yirmi kere silmiştim be!

"Dikkat et kendine, hesabına yeterince para attım. Kartını da al yanına, ne olur ne olmaz."

Yanaklarını kocaman kocaman öpüp geri çekildim.

"Bana bak anne, abime ses etmek yok. Ela da kaldı geri geldi bu kadar. Bir daha bana ben senin abinim ben ne dersem o tavırlarını çekemem."

Ne olur ne olmaz yağmurluğumu da alıp kapının dışına adımladım.

Ulan sorsan İstanbul'da yaşıyoruz ama apartmanda asansör bile yok.

"Ben aldım."

Uraz benden önce uzanıp valizimi aldığında annem gururla gülümsüyordu.

Ah anne ah, ne de çabuk kanıyorsun bu tavırlara...

Benim yerimde olsan var ya ohoo kırk kere aşık olmuştun bu adama.

"İyi günler efendim, tekrardan teşekkür ederim izin verdiğiniz için. Benim için çok önemli."

"Seyahatin mi?"

Annemin bakışları bana döndüğünde kocaman gözlerle hızla arkama döndüm.

Yok anne ben!

"Seyahatim de, sayenizde yanımda gelen kişi de."

Ulan Uraz, yıkama yağlama konusunda bu kadar iyiysen git araba yıka, ne diye pastanede benim ömrümü yiyorsun?

Ya da neyse boş ver, kalabilir.

NEDENSİZCE.

"Aaa anne geç kalacağız senin yüzünden hadi gidelim artık."

Kolundan tutup da merdivene doğru çektiğim Uraz ile aşağıya inip dış kapıdan sokağa çıktık.

Arabası kapının önünde duruyordu.

Allah'tan deri koltuk falan değildi de, saçma sapan durumlar yaşamak zorunda kalmıyordum.

"Geç bakalım Asya, umarım benimle uzun bir yolculuğa hazırsındır."

Güneş gözlüğümü tepeme takıp çantamdan kitabımı çıkardım.

"Ne münasebet canım, ben kitabımı okuyacağım, sen kendi kendine yolculuk yapmış gibi davran bana yeter."

Kaşları alayla kalktı.

"Emin misin?"

"Olmamalı mıyım?"

Omzunu silkip kapımı açtı.

Hadi hadi göstermelik İstanbul beyefendiliğine karşı yeterince tecrübesi var bu bünyenin, yemezler canım.

"Bence buna yolda karar ver."

🍪☕🍪

"Kafam şişti kafam!"

Kendi sesimi bile zor duyarken az sonra camdan uçacak olma ihtimalimi hesaplamaya çalışıyordum.

Çünkü az sonra olacak şey tam olarak buydu!

"Ölmemi istiyorsan buna bir kurşun yeter biliyorsun değil mi?"

"Duyamıyorum seni."

Müziği kapatıp kitabı kenara koydum.

"Kapattım oldu mu? Konuş ne konuşacaksan."

"Heyecanlı mısın?"

Başımı iki yana salladım.

"Çok değil."

Yolun yarısından fazlasını geçmiştik. Elektrogitar şarkıların eşliğinde adeta bileklerimi kesmek için jilet arar hale gelmiştim.

Bu adam tam bir manyaktı.

"Tamam o zaman şöyle yapalım biz bir yemek yiyelim önce. Açken kafam çalışmaz benim."

Başımı cama çevirdim.

"Senin öyle bir organın mı vardı ya?"

Fısıldadığımdan beni duymamış arabayı kullanmaya devam etmişti.

"Saçların..."

Bana doğru konuştuğunda bakışlarımı ondan taraf çevirdim.

"Anlamadım?"

Omzunu silkti.

"Saçların diyorum çok güzel olmuş."

Omzumdaki buklelerimi geriye atıp alayla gülümsedim.

"Sabihi dünya harikası olunca."

Kahkahası ile bende gülmeye başladım.

Kendimi övmeyi pek sevmezdim de.

"Ona ne şüphe. Ne yersin? Pide uyar mı?"

Başımı salladım. Yemek ayırmak mı? Yok artık deve.

"Bu seyahat ne zaman başlayıp ne zaman bitiyor?"

Kolunu çevirip saatine baktı. Saat gece beşe geliyordu.

"Bir, bilemedin iki saatlik yolumuz kaldı, sonrasında zaten otele geçip yerlesmemiz yedi. Bir saat boş vaktimiz olacak sonra 8 de toplanmaya başlayacağız."

Başımı salladım.

Allah'tan eve gittiğimden beri annem bana acımış ve ortalama beş saate yakın uyumama müsade etmişti. Bundan dolayı pek de uykum var denmezdi.

"İş yerine hemen alıştın bakıyorum, şunun şurasında bir ay oldu olmadı ama yıllardır bizimleymişsin gibi."

Bir anda bana doğru eğilip yanağımdan makas aldığında öylece kalakaldım.

"Ben hep oradaydım çünkü, senin ilk günlerini de biliyorum, bana söylediğin pastacıyı yaparken nasıl küfür kıyamet hallere girdiğini hatta yukarıda kimse yok sanıp bağıra çağıra şarkılar söylediğini de."

Dudaklarımı birbirine bastırdım.

Adam kısaca her rezilliğini gördüm de çaktırmıyorum demeye çalışıyor.

"Anlaşıldı merkez ben daha fazla konuşmuyorum."

Gülerek başını iki yana salladı. Önünden geçtiğimiz her mekan saatten dolayı kapalı olduğundan direkt otele geçtik. En azından orada bir şeyler atıştırabilirdik.

Yarı uyuyup yarı Uraz'ın bana hala nasıl pastacı çırpmam gerektiğini öğrettiği saçma konuşmalarının ardından yol bitmiş otelimize varmıştık. Arabayı garaja geçtiği gibi valizimi alıp odalarımıza çekilmiştik. Allah'tan aynı odada kalmayacaktık da bu benim anksiyetemi azdırmayacaktı.

Oda kocamandı ve ilk defa tek başıma bir odada kalacağımdan deli gibi heyecanlıydım.

Az sonra merhaba arkadaşlar kanalıma hoş geldiniz diye başlarsam şaşırmayın yani.

Annemin muzlu pijama ısrarına karşı aldığım penye pijamalarımı giyip yatağa uzandım.

Şef şef olalı ilk defa işe yaramıştı be.

Telefonuma uzanıp Ela ile olan mesajlarımıza tıkladım. Kendisi Kortaç ile aklını öyle bir bozmuştu ki beni unutalı çok oluyordu.

Asıl siz o bombayı bilmiyorsunuz, Kortaç bizim geçen akşam gittiğimiz kafede yan masamıza oturuyor çıkmadı mı? Bize sarkmaya çalışan şerefsize bizim sevgililerimiz var diyen akıllı arkadaşım Ela, kendine sevgili olarak Kortaç'ın adını söylerken bana Uraz'ın sevgilisi demedi mi?

Kabustu kabus.

Mesajı yazmaya başladım.

Siz: Lan, hayırsız

Siz: Ne yapıyorsun, yine bensiz bir haltlar yemedin değil mi?

Siz: Akşamdan beri sesin soluğun çıkmıyor.

Mesajım anında görülürken iyice arkama yaslandım.

Elanur Bellaa: Karşımda Kortaç ve kızı uyuyor ve ben bu tablo karşısında ağlamamak için zor duruyorum

Ne?

Kızı mı?

Bismillah!

Siz: Lan ne kızı ne oluyor?

Elanur Bellaa: Gelince anlatırım uzun hikaye

Elanur Bellaa: Ama ben sanırım evlenmeden, çocuk yapmadan anne oldum...

***

Bebek gibi uyuduğum gecenin ardından dersem inanmayın sadece iki saatlik uyku ile kahvaltıya indiğimden sanırım gözlerim içeriyi görüyordu.

Kafam uçuyor gibiydi.

Az uyumak yasaklanmalıydı anacım!

Mavi kalın askılı bir elbiseyi üzerime geçirip saçımı topladığım gibi aşağıya inmiştim ama Uraz şef hala açık büfede bekliyordu.

Ama lütfen azıcık olsun öküzlüğü kenara koyup beni odamdan almıştı ve sohbet ederek buraya inmiştik.

Canımı sıkan tek nokta şuydu ki gerçekten fazlasıyla bilindik bir şef olduğundan herkes bize bakıyordu ve ben 'ne bakıyorsunuz ayı mı oynuyor' dememek için zor duruyordum.

Uraz yanında duran kadınla sohbete daldığından oflayarak ayaklandım.

Açım ben aç! Git sonra çene çal insanlarla dimi.

Yanlarına yaklaştıkça yüzümdeki ifade silinirken Uraz'ın fazlasıyla sinirli olduğunu gördüm.

"Ben senin gibi insanları başka emeller için kullanacak kadar seviyesiz bir insan değilim Sedef. Asya ben istediğim için burada, senin sığ düşüncelerindeki gibi kıskandırmak için falan değil. Ayrıca emin ol sen değil onu kıskanmak, yıllarca çabalasan yine onun kadar iyi biri olamazsın."

Ben çatık kaşlarla ikiliyi dinlerken kadın samimiyetsiz bir kahkaha attı.

"Ondan mı gözlerin beni arıyordu salona girdiğinizden beri? Sen o kızı sevemezsin Uraz, zorlama kendini. Dengin benim, seni başkası kaldıramaz."

Ulan paçoz senin dengini silerim!

Şefim lan o benim.

"Bir yerde Asya varsa sen orada seçenek bile olamazsın Sedef kendini kandırma."

Tepsiyi alıp yanından geçti.

"Ayrıca hayır, onu öyle bir severim ki senin gibileri dışarıdan bakıp aşkın tanımını baştan yazarsınız. Şimdi çekil şuradan ,varlığıyla hayatıma anlam kazandıran kişiyi, varlığıyla tatilimi zehir etmeye çalışan kişi yüzünden daha fazla bekletmeyeceğim."

🍪☕🍪

AY URAZ BOŞ YAPMA BE OĞLUŞUM DJDDH

Nasılsınız canlarım, nasıl gidiyor hayat?

Bölümü beğendiniz mi?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🍪💕

 

Loading...
0%