@yazarzeeyzey
|
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canikomlar🫶🏻 Ayrıca yeni kitabım "Önce Aşk Sonra Aşk " a hepinizi bekliyorum 💕 Dudağıma yapıştığı gibi bizi suyun içine çekerken ondan ayrılmama izin vermeden daha derine indi. Her ne kadar hala kollarım boynuna dolanmış, onunda elleri belimde duruyor olsa da bu korkmadığım anlamına gelmiyordu. Artık karşılık verecek gücüm kalmazken omzunu ittirip sudan çıktım. Deli gibi öksürüyordum ve boğazım yanıyordu. "Sen deli misin ya!" "Aklımı başımdan alıyorsan demek ki?" Çıplak göğsüne vurup sahile doğru yürümeye başlarken tabi ki beni rahat bırakmayıp kolumu tuttu ve tekrardan suya çekti. "Benim sevgilim bana kızdı mı yoksa?" Suda eğildiğinden yüzümüz aynı hizaya gelmişti. Suyla iyice yüzüme yapışan saçlarımı geriye doğru atıp alnıma ufak bir öpücük kondurdu. "Sevgilin sana çok kızdı! Ölüyordu korkudan!" Elleri tekrardan belimi buldu. "Ama bizim üçüncü kuralımız neydi?" "Öperken aklın pek de kural tanıyacak gibi değil di." Derin bir iç çekti. Tamam şu an kendimi tutuyor oluşum ona en az onun kadar yükselmediğim anlamına gelmiyordu. Bikinimden dolayı bedenimin büyük bir kısmı bedenime değiyordu ve bu beni daha önce olmadığım bir insana sürüklüyordu. "Aklımı başımdan aldığın içindir o..." yanağımı öptü. "Değil seni öperken, bunu düşünürken bile sarhoş olduğumdandır." Islak parmakları dudağımın kenarını buldu. Bu sefer sevdiği izim değil, dudaklarımdı. Onun izini taşıyan dudaklarımda. "Her an seni düşündüğümden, aklımdan çıkaramadığımdan, unutamadığımdan ve asla unutmak istemediğimdendir." Parmaklarımın okşadığı kısma uzun bir öpücük bıraktı. "Aşktandır, sevgidendir, her hareketine, her duruşuna, seninle alakalı olan her şeye hayran kalışlarımdandır. Sendendir. Uğruna ölmem gerekse bir saniye düşünmeyeceğim varlığındandır." Sözleri bile beni nefes nefese bırakırken öylece gözlerinin içine bakıyordum. Anlamaya çalışıyordum. Nasıl bu kadar çok sevdiğini ve en önemlisi nasıl benim bu kadar kısa sürede ona bu kadar bağlanıp, sevdiğimi. Onun değimiyle; her hareketine, her duruşuna ve onunla alakalı olan her şeye nasıl aşık olduğumu. Ve bunun hayatımda yaptığım en doğru şey olduğuna bu kadar emin olduğumu. "Ben senin kadar süslü kelimeleri bir araya getiremiyorum. Gözlerine bakıyorum ve o an her şeyin iyi olacağına inanıyorum. Varlığın için dua ettiğimi ve seni sevmenin yaptığım en doğru şey olduğunu biliyorum." Bu sefer saçlarını geriye atıp yanağını öpen bendim. "Sana sahip olduğum için ne kadar şanlı olduğumu adımdan iyi biliyorum." ✨✨✨ Yüzmeyi öğretme işi bizim aşk dolu dakikalarımızdan sonra fazlasıyla kısa sürdüğünden eve gelip duş almış beraber yiyeceğimiz yemek için hazırlanıyordum. Tabi ki yapışık ikizim Nil ile beraber... "Ama söylicem dedin yenge... aşkıma benim de kavuşmam lazım artık." Beyaz gömleğimin uçlarını kot şortuma sıkıştırırken basan sıcak ile aniden Nil'e döndüm. "Yengecim tam olarak ne zaman söyliyeyim? Abinin bulduğu her fırsatta beni öptüğü an mı, yoksa denizde bana yüzme öğreteceğim diye girip yüzmek hariç her şeyi yaptığımız anlarda mı? Ne yapayım konuşamıyorum işte dur-" "Ben dedim seninle sevgili olunca bu kudurur diye! Ben boşuna mı bastım sizi bu zamana kadar? Hep senin iyiliğin içindi." Ellerini dizlerine vurarak ağlanır gibi konuşmaya devam etti. "Siz bu gidişle bana yeğen de yaparsınız, bu gencecik yaşımda hala yaparsınız beni." "Saçmalama Nil ne halası ne bebeği tövbe estağfurullah ya." "Girebilir miyim?" Tam ağzını açıp bir şey diyeceği sırada kapı çalınıp içeriye altında kot şort üzerinde ise hiçbir şey olmayan Oflaz girdi. Evet evet üzerinde hiçbir şey yoktu. "Sevgilim sence hangisini giyeyim? Bu mavi senin gözlerine ben-" Bakışları Nil'i bulduğunda bana doğru kaldırdığı gömlekleri oflayarak indirdi. "Ya sen neden sürekli buradasın? Odan yok mu kızın senin? Baş başa bıraksana bizi." Yataktaki ayakkabımı suratına attı. "Sonra bana yeğen yapın dimi! Nah!" "Ne?" Allah'ım acaba bu abi kardeş atışmaları benden ve benim Oflaz ile yapacağım her türlü şeyden uzak olsa olmaz mıydı? Mavi gömleği alıp yeşili kendi yatağıma bırakarak Oflaz'ın önüne geçtim. O konuya nasıl girdiğimi öğrenirse ben bu konudan sağ çıkamazdım. "Bunu giy, bende giyinip geliyorum." Parmağıyla beni ve kendisini işaret ederek tek kaşını alayla kaldırdı. "Bu akıllı bizim mi bebek yapacağımızı sanıyor?" "Evet, sevgililer yapar öyle şeyler abi." Başı o kadar hızlı bir şekilde Nil'e döndü ki yemin ederim bir an kırıldı sandım. "Sen pek bir bilgilisin bakıyorum bu konularda?" Bir diğer çifti fırlatmak için kaldırdığı ayakkabıyı yatağıma usulca bırakıp kapıya doğru yavaş yavaş adımladı. "Ben gidiyorum yengecim, dediğimi yap yaptığımı yapma öptüm bay." Kapıdan çıktığı gibi Oflaz bana döndü ve gömleğini üzerine geçirmeye başladı. "Bir tanem şimdi sana bir şey sorucam ama kimsenin ne düşüneceğini umursamadan cevaplayacaksın tamam mı?" Gözlerimi mümkün mertebe gözlerinde tutarak başımı salladım. "Nil'in sevgilisi Çınar mı?" Adeta kendi tükürüğümde boğulurken Oflaz bunu bir cevap olarak sayıp başını sallamaya başlamıştı. "Biliyordum, o ibne bana fazla iyi davranıyor bu arada. Sabah gelmiş bana neredesiniz ne yapıyorsunuz diyor. Aradığına şaşırdığımdaysa gelmiş ben seni hep arıyordum kardeşim diyor. Ulan en son beni aradığında ben lisedeydim." "Ama sinirlenme tamam mı? Çok seviyor Nil onu. Günlerdir bana seninle konuşmam için baskı yapıyor. Yani onun da isteği bu durumu senden saklamak değildi, sadece benim senin üzerindeki etkimi bildiği için önce benim konuşmamı istedi." Mahkeme duvarı gibi olan yüzü bir anda değişip gülmeye başladı. "Neymiş senin benim üzerimdeki etkin?" Aslında bu durumdan çok hoşlanmıyormuş gibi yapmaya çalışarak umursamaz bir tavırla omuzunu silktim. " Her dediğimi yapıyormuşsun ya, ya da yapacağın şeyleri hep bana danışarak fikrimi alarak yapıyormuşsun ya ondan bahsediyor. Ki ben bunu pek göremedim ama..." Evet şu an yalandan çarpılacağım. Ellerini gömleğin düğmelerinden çekip belime yasladı ve yüzlerimizin arasındaki mesafeyi minimum seviyeye indirerek fısıldadı. "Demek ki kardeşim arada sırada doğru şeyleri tespit edebiliyormuş. Ben en baştan kabul etmiştim, hanımcıyım, bir fikrim varsa senin fikrin benimkinden üstündür ve karım ne derse o olur." Dudağımı öptü. "Ve evet, bu cümledeki, bu hayatımdaki, karım tam olarak sen oluyorsun." ✨✨✨ Polat'ların evinin bahçesinde toplanmıştık. Erkekler mangal yapmak için bahçenin köşesindeki ateşi yelliyordu, bizde kızlar olarak salata yapmayı, sofra kurmayı ve etleri hazırlamayı aramızda paylaşmıştık. Bana etleri marine etmek kalmıştı. Her ne kadar bu konular hakkında pek bir bilgim olmasa da Safiye teyzenin yaptığı gibi bir şeyler yapmaya çalışıyordum. Ben hariç bütün hepsi masaya hazırlamaya gitmişken kanatları son kez kremada çevirip tabağa aldım. Tam o esnada arkamda biten Oflaz kollarını karnımda birleştirmiş çenesini omzuma dayamış şekilde durmaya başlamıştı. "Acaba biz ne zaman evleneceğiz?" Gözlerim istemsizce parmaklarıma kaydı. "Okulumuz olduğunu, ve tıp gibi zor bir bölüm okuduğumuzu unutuyorsun bence sen. Anladık ara tatildeyiz de bu kadar uçmasak mı acaba?" "Hııı o mesela var evet. Daha ben senin derslerine gireceğim. Neyse bol bol ödev veririm sana, bak şu Allah'ın işine o ödevler de bir tek benimle yapacağın şekilde olur. Tüh biz yine baş başa kalırız." Gözlerimi kısarak arkama döndüm. "Pislik yapma senin tek bir konun var okulda." "Bakın size köpek iması yapmak istemiyorum ama elimde kaynar su var, eğer yine dudak dudağa duruyorsanız valla üzerinize dökerim!" Cüneyt bir elini gözüne kapatmış şekilde mutfağa girip elindeki sürahiyi tezgaha bıraktı. "Ayrıca size kötü bir haberim var." Oflaz omzumu öpüp başını yaslayarak bize iğrenir gibi bakan Cüneyt'e döndü. "Neymiş?" Ellerini iki yana kaldırdı. "Şeytanların kralı dediğim bir tabir var benim. Genellikle kötü niyetli misafirler için kullanırım bu tabiri. Ve şu an cenabet bir şeytanların kralı bahçede sizi bekliyor. Eğer Polat katil olsun istemiyorsanız özellikle Oflaz sen yanımıza gel." ✨✨✨ BİLİN BAKALIM KİM GELDİİİ BEĞENDİNİZ Mİ BÖLÜMÜ? OY VE YORUMLARINIZI, KİTABIN GİDİŞATI HAKKINDAKİ FİKİRLERİNİZİ BURAYA BEKLİYORUM. YARIN YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE, HOŞÇA KALIIIN 🫶🏻 |
0% |