@yazarzeeyzey
|
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canikomlar🫶🏻 Ayrıca yeni kitabım "Önce Aşk Sonra Aşk " a hepinizi bekliyorum 🌸 17.Piyon"Demir" kitabıma da beklerim aşklarım 🌸 🪻🪻🪻
"Bence hayır siyah olanı giy." Beril Sibel'e bahsettiği elbiseyi uzatırken bende üzerimdeki zümrüt yeşili elbisenin dekoltesini düzelttim. Hepimiz Nil'in odasından aldığımız kıyafetleri benim odama taşıyıp hazırlanmıştık. Sibel siyah ve mini bir elbise, Beril kızıl saçlarına en çok uyacağını iddia ettiği ve sonuna kadar haklı olduğu çivit mavisi kadife bir elbise, Naz bordo düz bir elbise, Pervin kahverengi yırtmaçlı bir elbise, Nil ful taşlardan oluşan bebe mavisi adeta bir abiye, bense saten zümrüt yeşili bir elbise giymiştim. Yani kısacası bakanın dönüp bir daha bakacağı bir takım olmuştuk. Gerçi bunun olması bizimkiler için pek de iyi bir sonuç oluşturmazdı ama... Neyse. "Her şeyi ayarladık, süslenip püslendik de, nereye gideceğiz biz?" Beril hızla ileriye atıldı. "Benim bildiğim harika bir mekan var, oraya gidelim. Hem de bizimkilerin gittiklerini iddia ettiği mekana oldukça uzak bir konumda. Orada olduğumuzu öğrendikten sonra gelmeleri bayağı uzun sürer, biz de sonuna kadar eğlenmiş oluruz." ✨✨✨ "Senin harika dediğin mekana ayrı, sana inanıp geldiğimiz için aklımıza ayrı söveceğim Beril. Lan çift olarak girilen mekana hepimiz kız olarak nasıl gireceğiz?" Evet, kulübün kapısında kalmıştık. Çünkü damsız almıyoruz adı altında çift olmayan kimseyi içeri almadıkları için ve biz de sadece karşı cinslerimizden hoşlanan birer insan olduğumuz için tam manasıyla kapının önünde mal gibi kalmıştık. "Acaba bahşişi arttırsak mı?" "Kişi başı iki yüz dolar teklif ettin adama, daha ne kadar uçacaksın Nil saçmalama." Omzumu silkip çantamdan telefonumu çıkardım. Oflaz'lar çıkalı iki saate yakın olmuştu ama ne bir mesaj atmış ne de aramıştı. "Başka mekana gi-" "Bir şey sorabilir miyim?" Yanımıza gelen adeta kabile ile bakışlarımız onlara döndü. 8 kişilerdi ve biri hariç hepsi erkekti. Öndeki esmer olan kişi elini uzatıp gülümseye başladı. "Siz içeriye mi girmeye çalışıyorsunuz?" "Size ne?" Yüzüne yerleştiği o garip ifadeyle ellerini iki yana kaldırdı. "Yanlış anlamayın lütfen beni, bizde arkadaşlarla toplanıp geldik ama içeri alınmayacağımızı hiç tahmin edemedik. Arkadaşım sevgilisine evlenme teklifi edecekti ama biz de organizasyonun içindeyiz ve tekiz diye edemiyor. Görevliyi kandırmak için çift gibi gözüksek de siz de biz de içeriye girsek?" Hepimiz birbirimize döndük. En azından dolarlar vererek bahşiş delisi olmaktansa iki dakika rol yapıp girecektik. "Peki, sadece kapının girişi için." Çocuk arkasındaki topluluk ile konuştuğu gibi yanıma geldi. Hep beraber tek tek içeriye girmeye başladığımız sırada görevli tip tip bize baksa da bu bizim pek de problemimiz değildi. Küçük bir karşılıklı teşekkür faslıyla ayrılıp biz kendi masamıza onlar kendi masalarına geçti. İçerisi gayet aydınlık ve güzel bir mekandı. Öyle sigara, alkol kokan yerlerle asla alakası yoktu. "Ben hemen masayı donatıyorum. Tabi ki aramızda hamile olduğu için alkolsüz şeyler içeceğiz, itiraz istemiyorum." Beril koşar adımlarla bar kısmına gidip kocaman bir tepsi doldurduğunda daha yanımıza gelmeden bana kaş göz yapmaya başladı. "Ben Beril'e yardım edeyim taşıyamayacak hepsini belli." Küçük büyük bir sürü bardakta renk renk içecekler vardı ve bunlar asla alkolsüze benzemiyordu. "Bak şimdi şu mavi renkli olanlar alkollü ama Nil'e tarçınlı diyeceğim alerjisi olduğu için dokunmaz zaten. Sende en az bir tane içeceksin yoksa valla bütün masayı içerim benim sarhoş halimle siz uğraşmak zorunda kalırsınız." "Ama ben hiç içmedim ki daha önce, ya çarparsa?" Tepsiyi alıp omzunu silkti. "E ne güzel işte, kafan bozulsa bile en azından benim yanımda olacaksın bu iyi bir şey." Anlamadığımı belli eder gibi durdum. "Nasıl iyi bir şey?" "En azından bir daha mı geleceğiz bu dünyaya diye sana arka arkaya içirecek birinin yanında olmuş oluyorsun. Daha ne?" Bu gerçekten iyi bir şey miydi? ✨✨✨ "Macerayı kapına getiriyorum Dizilerde ya da filmlerde gördüğüm gece kulübü ortamı, tam olarak karşımda oynayan Beril, Nil, Sibel ile birebir aynıydı. Tamam henüz masaya çıkıp dans etmeye başlamamışlardı ama bu pistin ortasından ayrılmadıkları gerçeğini değiştirmiyordu. Bense onları izleyerek ortama ayak uydurmak için olabildiğince sağa sola adım atıyorum. Ama ne yapabilirim yani benim bildiğim daha tam olarak bundan ibaret... "Lan mehter marşı mı bu? Adam akıllı kıvır biraz!" Naz elimi tuttuğu gibi beni de pistin ortasına çekti. Benim dans dediğim şeyden çok uzak bir şekilde oynamaya başladığında istemsizce bende yaptığı hareketleri taklit ettim. "Selamlar hanımlar." Hadi tahmin edin bu ses tam olarak kime aitti? Oflaz mı? Hayır, benim sevgilim arkadaşları ile eğlenmekle meşgul. Ha tabi sizin tanıdığınız başka bir Oflaz varsa onu bilemeyeceğim. "Geldi dişisini etkilemeye çalışan arizona kertenkeleleri." Beril bana doğru fısıldayıp hepimizin önüne geçti. Tam bir anne edasıyla bizi arkasına alıp kollarını birbirine dolayarak karşısındaki kişiye iğrenir gibi bakmaya başladı. Gerçi o da haklıydı, kendi tabiriyle bir köpeğiyle zor baş ediyordu. "Hayır." Gülmeye başladı. "Neye hayır?" Baş parmağıyla bizi işaret etti. "Dolaylı yoldan edeceğin her teklife." Beril'e doğru bir adım attığında bu sefer hepimiz ona doğru yaklaşmıştık. "Bu kadar güzel olup bu kadar atarlı olmanız bir taktik sanırım." Bu sefer gülen Beril'di. "Adama bak ya resmen ayakkabı mağazası gibi her numara var." Bize dönüp ellerini iki yana açtı. "Ama işte kaçırdığı nokta var ki o da onun kağıttan okuduklarını biz zaten ezbere biliyoruz." Tekrardan karşısındakine döndü. "Yani kardeşim, yol al. Köpeğimi sana salmak istemiyorum beddua diye selanı okur uğraşamam." Hatırlatın da bir ara kavgaya giderken yanıma Beril'i de alayım. "Bu seferlik burada kalsın o zaman ezbere bildiğiniz tekliflerim." Şahsiyet arkasına baka baka masasına geçtiğinde Beril elimi tutup deli gibi dans etmeye devam etti. "Hemen hemen her gün burdan geçiyor Onlar gibi ellerimi havaya kaldırarak sağa sola sallanmaya yeltendiğim gibi bunu fark eden bizimkiler büyük bir alkışla etrafımda çember oluşturdular. Öyle olmaz arkadaşlar, beni direkt öldürün siz utançtan. "Arabesk pop caz alaturka Şarkılar arka arkaya değişiyordu ve bu içtiğimiz şeylerden olacak ki asla etki etmiyor enerjimiz kapıdan girdiğimiz andan biraz olsun aşağıya inmiyordu. Masada kalan son bardağı da kafama diktiğim sırada göz ucuyla telefona baktım. Saat ikiye geliyordu. Ama daha önemli bir şey vardı. Gözlerimin yanlış gördüğüne o kadar emindim ki telefonu daha da yaklaştırıp iyice bakmaya başladığım gibi ekranın üzerine düşen bildirimle kaşlarım çatıldı. İyi de ben telefonu rahatsız etme moduna almamıştım ki. "Yirmi sekiz cevapsız çağrı, Toprak Gözlü Çocuk'tan yüz sekiz tane mesaj." Yani eşittir koca bir siktir! "Kızlar bittik biz, Oflaz aramış yirmi sekiz kere, mesaj atmış yüz sekiz kere. Adama bak bunları bile sekize ayarlarmış şapşik... aman neyse bittik biz!" Nil gayet sakin bir ifadeyle yanıma gelip telefonumu aldı ve çantasının içine bıraktı. "Canımm yenabcım bizim amacımız da delirmeleriydi ya hani? Bırak kudursun, bırak merak etsin. Sen dans et, azıcık işve cilve öğren işine yarar." Şu hayatta Nil kadar rahat olmak için tam olarak ne yapmam gerekiyordu bir çözsem zaten. "He ya, iki kızarlar öperiz geçer salla yani." Beril'in gösterdiği o mavi içecekten iki tane içtiğimden olacak ki artık gözlerim kaymaya ve başım ağırlaşmaya başlamıştı. Ve bu durum beraberinde her duyguyu zirveye taşıyordu. Al sana psikolog defterime yazacak bir şey daha, gerçi her sayfayı Oflaz yüzünden doldurduğum gerçeği de vardı da neyse. Su içmek için bar kısmına geçtim. Her ne kadar bu bir halta yaramayacak olsa da biraz kendime gelirim umuduyla kocaman bardağı tek yudumda içtim. "Hanımefendi öyle boğulursunuz yalnız." Yine yanımdan gelen sesle bardağı kavrayıp havaya kaldırdım. "Bıktım artık rahat bırakın be-" Tek kaşı havada ve kolları birbirine bağlı duran Oflaz pis bir gülüşle elimdeki bardağa ve bana bakıp bana doğru uzandı. "Desene benim bu bardağı monte etmen gereken kişiler var, neyse sevgilim nerede kalmıştık biz?" ✨✨✨ MERHABA AŞKIMLAAAR, NASILSINIZ NASIL GİDİYOOOR 🫶🏻 BEĞENDİNİZ Mİ BÖLÜMÜ? BU ARA BİRAZ KAFAMIN DUMANLI OLDUĞU ZAMANLARDAN GEÇTİĞİMDEN BÖLÜMÜ YAZIP BİR TÜRLÜ ATAMADIM. OY VE YORUMLARINIZI, KİTABIN GİDİŞATI HAKKINDAKİ FİKİRLERİNİZİ BURAYA BEKLİYORUUUM 🤍🫶🏻✨
|
0% |