Yeni Üyelik
24.
Bölüm

24. Bölüm

@yazarzeeyzey

Profilimdeki "Gastronot frambuaz" kitabıma hepinizi bekliyorum🌸

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıııın ✨

💫💫💫

"Merhaba kalleş ve çıplak komşu."

Elini omzuma atıp derin bir nefes aldı. Komşu gözlerini devirirken bana doğru döndü.

"Tanışamamıştık bir türlü, Erdal ben."

Elini bana doğru uzattığında Ekin benden önce davranıp elini sıktı.

"Bende Ekin. Tanışmaya çalıştığın kişi de sevgilim. Şimdi işine dönebilirsin."

Havluyu omuzlarımdan çekip kendi havlusu koyduktan sonra Erdal'ın havlusu ona uzattı.

Ekin'e dönmeden Erdal'a yavaşça başımı salladım.

"Teşekkür ederim."

Göz kırpıp ağırlıkların yanına gittiğinde o cırtlak kız bize doğru bağırdı.

"Ekincim geliyor musun?"

En çok sinir biraz da şaşkınlık dolu bakışlarımla Ekin'e dönüp ellerimi belime koydum.

"Ekincim? Hem adını öğrendi hem de iki dakikada cim cam com ekliyor isminin sonuna. Gerçekten bravo Ekincim, aynen böyle devam et."

Ağırlık çalışmama devam etmek için dambılımı elime aldım.

Cim miş! Samimiyetsiz cadaloz!

"Onu öyle kaldırırsan koluna kramp girer. Kollarını bedeninin yanından ayırmamalısın."

Erdal hangi ara olduğunu bilmeden yanıma gelmiş ağırlığı işaret ediyordu.

"Anlamadım."

Elindeki ağırlığı bırakıp bana doğru döndü.

"Gösterebilir miyim?"

Bakışlarım istemsizce Ekin'i bulurken bakışlarımız kesişti.

Kızın yanına gitmişti!

Başımı sallayıp Erdal'a döndüm.

"Tabi göster."

Bir eli koluma bir eli omzuma uzandığında rahatsız bir şekilde kıpırdandım.

"Böyle kaldırıp bedeninden ayırmadan indirec-"

"Diyorsun ki gel Ekin benim böyle ağzımı yüzümü dağıt, ben başka türlüsünden anlamıyorum!"

Erdal yediği sert yumruğun etkisiyle iki seksen yere uzanırken Ekin belimi kavradı.

"Bundan sonra burada spor yapmak yok. Gerekirse her gün bize gelirsin bizim bahçede yaparız ama bu şerefsizi daha fazla görmüş olmam!"

İkimizde salon kısmından çıktığımızda beni kendi soyunma odasına götürdü.

"Burası erkekler için Ekin."

Sırtım dolaba yaslanırken kendimi bir anda Ekin ile dolap arasında buldum. Nefes nefese kalmış, alnındaki damarlar belli oluyordu ama en önemlisi gözleri gözlerimde değildi.

Dudaklarımdaydı!

İkimizden de çıt çıkmıyordu.

Bakışları yerini sesli bir yutkunuşla gözlerime taşırken eli ensesine kaymıştı.

"B-Ben giyineyim, sende üz-üzerini değiştir çıkalım istersen."

Titrek bir nefes alıp başımı salladım.

Öpsen olmaz mıydı sanki.

"G-gideyim ben."

🌾

O aramızdaki bilmem kaç wattlık elektrikten sonra sessizce arabaya binip bizim eve doğru yol aldık.

Yirmi dakikalık yolculuğumuz fazlasıyla sessiz geçerken kapının önüne geldiğimizde yavaşça ona doğru döndüm.

"Görüşürüz."

Bakışlarını bana taşıdığında emniyet kemerini çözüp bana doğru döndü.

"Görüşürüz."

Hafif bir tebessümle yanağına uzandığım sırada öne eğdiği başını aniden bana doğru çevirmişti ve benim dudaklarım onun yanağına deyecekken dudaklarına deydi.

İkimizde şok olmuş gözlerle birbirimize bakarken bir tepki vermesini bekledim.

Daha önce erkek arkadaşım olsa da onunla nedensiz bir şekilde bu kadar yakın olmak hep kötü gelmişti.

Şimdi ise yanlışlığın başlattığı bu öpüşmeyi devam ettirmesini bekliyordum.

Herhangi bir şey yapmazken yavaşça geri çekildim.

"B-ben gideyim artık."

Kemerimi çözmek için yana doğru döndüğüm anda eli bileğimi kavramış az önce yanlışlıkla buluşan dudaklarımızı bu sefer bile isteye buluşturmuştu.

Belli belirsiz karşılık verişlerim olayı iyice farklı yönlere götürüyordu ama benim bunu durduracak gücüm yoktu.

Belime uzanan eli, ensesinden saçlarına doğru yol alan elim bizden habersiz dans ediyor gibiydi.

Artık nefes almamız gerektiğinden alnımı alnına yasladı.

"Çok güzelsin. Bana..."

Gozleri kapandığında derin bir nefes aldı.

"Bana kafayı yedirtecek kadar çok."

Boğazımı temizledim. Biraz daha burada durursam pek de iyi şeyler olmayacaktı.

"Görüşürüz."

Yüzündeki ifadeyi silip pis pis sırıttı.

"Görüşelim güzelim, sen iste yeter ki."

🌾

"Boğazımda bir ejderha var ve sürekli alev püskürtüyor namussuz!"

Ellerimi boynuma sarıp kafama kadar çektiğim örtünün altında kıpırdandım.

Spor yaptıktan sonra üstü açık arabayla eve gelirsem olacağı buydu.

"Ah be kızım, ben teyzenlerle çeyiz düğmeye Tekirdağ'a gidecektim. Seni böyle evde bırakamam ki."

Örtünün altından çıkıp başımı iki yana salladım.

"Üç gündür bunu planlıyorsunuz anne. Tabi ki gideceksin, üvey kızın Damla bir geceliğine bakar bana."

Kaşları tekrardan sorar gibi havalandığında bakışlarımla onu onayladım.

"İyi eğlenceleeeer."

Odasına doğru seslendikten sonra ard arda mesajlar gelen telefonumu açtım.

Ekin ve Damla'dan gelmişti.

Sevgilim 🤍: Günaydın güzelim.

Sevgilim 🤍: Nasılsın?

Sevgilim 🤍: Diyorum ki bugün seninle güzel bir yere yemeğe çıksak.

Siz: Çok isterdim sevgilim ama ben ayakta bile duramıyorum.

Siz: Daha sonra gitsek?

Sevgilim 🤍: Ayakta duramıyorum derken?

Sevgilim 🤍: İyi misin sen?

Mesajı yazarken boğazıma tekrardan bir ağrı girerken hızla ayaklandım. Eğer hemen su içmezsem boğazım aramızdan ayrılacaktı.

Mutfağa girip hızla sürahiyi kucakladım. Bardak aramaya mecalim olmazken şişeyi kafama diktim.

Yanan boğazımken bütün su üzerime bocalanmıştı.

"Hay senin ananı!"

Odama doğru ilerleyip üzerimdeki bütün eşyaları çıkardım. Belki iyi gelir diye kısa bir duşa da girip bornozuma sarılarak salona indim.

Siktir! Ekin'e cevap vermeyi unuttum ben!

Sehpanın üzerinden telefonumu alıp açmaya çalışırken şarjının bittiğini görerek hızla prize uzandım.

Damla ile konuşalı yarım saatten fazla olmuştu ama hala ne gelen vardı ne de giden.

Kıyafetlerimi giymek için merdivenleri tırmanmaya başladım. Kıyafetlerimi seçerken kapı deli gibi yumruklanmaya başlarken hızla iç çamaşırlarımı giyip bornozumu üzerime geçirdim.

"Üh be Damla kırdın kapıyı!"

Aşağıya inip kapıyı araladığım gibi bir çift kol belime dolanırken ne olduğumu şaşırdım.

"Başak?"

Ekin'in sesiyle başımı yüzüne çevirdim. Yüzü kıpkırmızı olmuş, alnındaki damarları belirginleşmişti.

"Senin ne işin var burada?"

Nefes nefese kalışları boynuma vururken yutkundum. Üzerimde bornozum vardı ve altında sadece iç çamaşırlarım...

"Kork-korktum. Arıyorum açmıyorsun, mesajlara dönmüyorsun. Ayakta duramıyorum dedin aklımı kaybedecektim."

Bakışları yüzümden bedenime inerken yüzündeki ifade değişmişti.

Sesli bir şekilde yutkunurken başını yana çevirip fısıldadı.

"Sakin ol Ekin. Sakin ol."

İmdat.

🌾

Eyvah eyvah dhdjdjdj Laçin ve Pars bir bunlar iki. Kudurdular anacım fifjdj

Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🌾🤍

 

Loading...
0%