YENİ KİTABIM "BİR AKIM MESELESİ" YAYINDAA, HEPİNİZİ BEKLİYORUM ☁️

Aynı zamanda Profilimdeki "Gastronot frambuaz" kitabıma da bekleniyorsunuuuz 🌼

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın ❤️

🌾

"Kim var orada? Bu şarkı ne be?"

Herhangi bir fobim olmasa da karanlıktan fazlasıyla korktuğum için arkama dönmüş öyle yürüyordum.

Biri çıkıp bö yapsa kalp krizi geçirirdim yemin ederim.

"Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel
Yoluna adadım ömrümü ben gel kaçma güzel."

Yok biri benimle baya baya dalga geçiyordu.

Minik ışıkların sonunda yuvarlak bir pist gibi düzenlenen etrafında balonlar,ledler ve çiçeklerin kapladığı alan karışma çıktı.

"Bakın her kimseniz beni karıştırdınız, benim sevgilim böyle şeyler yapacak kadar romantik değil, kendisi öküzün teki. Bu kadar hazırlığı yanlış kişi için heba etmeyin."

"Öküz mü?"

Reyonun arasından takım elbisesiyle çıkan Ekin şaşkın bir ifadeyle bana bakıyordu.

Tabi ya! Bu hazırlığı o yapmıştı ve Damla beni o yüzden buraya kapatmıştı!

İyi de neden?

Ah benim şu jeton bir zamanında düşse zaten.

Yavaş adımlarla yanıma gelip elini belime sardı.

"Bütün gün saçma sapan davrandığım için özür dilerim ama başka türlü burasını hayal ettiğim gibi hatırlayamazdım."

Hala ne yaptığını tam olarak anlayamasam da yavaşça başımı salladım.

Lan bugün özel bir gün müydü ki?

Elimi tutup beni de kendiyle beraber pistin üzerinde bulunan puflara oturttu.

Küçük bir masanın üzerinde ve çevresinde envai çeşit tatlı ve içecekler varken benim bakışlarım platforma oturduğumuzdan beri yukarıdan sarkan iplerdeydi.

"Ekin bir şey soracağım, bu özel bir gün mü?"

Gülerek başını iki yana salladı.

"Bundan sonraki senelerimiz için evet, ama şimdilik hayır."

Hassiktir!

Bu bana evlenme teklifi mi edecek yoksa?

"Öncelikle kısa bir filmimiz var izlememiz gereken."

Parmağını sıklaşttığı anda ekrana bizim bir fotoğrafımız yansırken kocaman gülümsedim.

İlk videoda sarılıp uyurkenki halimiz varken sonrasında ödevim için Edirne'ye gittiğimizde habersiz çekilen, ben eserleri incelerken Ekin'in gözünü kırpmadan beni izlediği halimiz çıktı.

Arka arkaya fotoğraflar videolar gelirken bedenimi göğsüne yasladığım Ekin kulağıma doğru fısıldar gibi konuştu.

"Şu kısacık sürede bana gerçekten yaşamak, yaşanmak ne demekmiş öğrettiğin için, biri için kalbinin her santimine adını yazacak kadar çok sevmeyi öğrettiğin ve varlığınla hayatıma can kattığın için sana çok teşekkür ederim bir tanem."

Şarkı değişirken hafifçe doğruldu.

"Bu dansı bana lütfeder misin?"

"Bir yıldız gökte kayıp giderken
Islak bir yolda yalnız yürürken
Bambaşka bir şeyi düşünürken aklımdasın."

Elini tuttuğumda beni de kaldırdı. Kollarını belime dolarken parmaklarımı ensesinde birleştirdim.

Dolu gözlerle gözlerini izlerken ağlamamak için zor duruyordum.

"Bana nefes alacak bir sebep verdiğin için."

"Sanki hiç gitmemiş hep var gibi
Bir sırrı herkesten saklar gibi
Sessizce sokulup ağlar gibi yanımdasın."

"Gözlerimi kapattığımda değil, açtığımda ezberimde olan yüzünü görmeme izin verdiğin için."

"Beni birşeylerden aklar gibi
Koparmadan çiçek koklar gibi
Hiç bozulmamış yasaklar gibi aklımdasın."

"Beni sevgine layık gördüğün için teşekkür ederim. Seni çok seviyorum güzelim."

Burnuma küçük bir öpücük kondururken titrek bir nefes aldım.

"Kalbimde senden başka kimsenin sevgisini hissedemiyorum bile ben."

"Geçmiş değil bugün gibi
Yaşıyorum hala seni
Sen hep benim yanımdasın."

Gözlerimin içine bakarak şarkıya eşlik ederken çevremizde ipe asılı fotoğraflarımız inmiş,bizi bir yuvarlak içine almıştı.

Her anımızda, her fotoğrafımızda oturup hıçkırıklara ağlamamak için zor duruyordum.

Bu kısacık sürede o kadar karışmıştı ki içime, hayatıma, hayallerime... Onsuz bir dakikayı bile nasıl geçireceğimi düşünür hale gelmiştim.

Şarkı sona erdiğinde bir kaç adım uzaklaştı. En sevdiğim şarkılardan olan "Sen benim başıma gelen en güzel şey" şarkısı çalmaya başlarken cebinden siyah kadife kutuyu çıkardı.

Dizinin önünde çöküp başını yana eğdi. Şarkıya sesli bir şekilde eşlik ederken artık yaşlar yanaklarımdan süzülüyordu.

"Sen benim başıma gelen en güzel şey
Anlamı yok, anlamsız sen yoksan her şey
Beni yine sev, beni yine sev, beni yeniden sev
Sensiz bu dünya gözümde hiçbir şey."

"Benim dünyamı varlığınla anlamlandırıp, sevginle yaşam bulan kalbimi alıp bedenine saklayıp, ömür boyunca sana olan aşkıyla deli divane olacak bu adamla evlenir misin?"

Kutuyu araladığında zarif bir tek taş ışıkla parlarken hızla başımı salladım. Bakışlarım yüzüne çıktığında ağlamaya devam ederken konuştum.

"Evet! Tabi ki seninle evlenirim."

Konfetiler arka arkaya patlarken yüzüğü parmağıma taktı. Onunda gözleri dolmuş, öylece bakıyordu.

Parmağıyla göz yaşlarımı sildiği sırada kulağına doğru fısıldadım.

"Hayatımın her safhasında var ol olur mu?"

Onun gibi eğilip kollarımı boynuna sıkıca doladım.

"Çünkü ben artık sensiz nasıl yaşanır bilmiyorum."

Titrek bir nefes aldığım sırada kollarını belime sardı.

"Bilmek de istemiyorum."

🌾

Bölümü yazarken şarkıyı keşfedip aşık olan yazar yapmışlar fjdjddjdj

Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?

Kim böyle bir teklif almaz istemez ki anacım....

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🌾🤍🥲