Yeni Üyelik
35.
Bölüm

35. Bölüm

@yazarzeeyzey

ARANIZDA DRAMI FAZLA AMA KALİTELİ BİR KURGU OKUMAK İSTEYEN VAR MI? ONA GÖRE ÜZERİNDE ÇOKÇA UĞRAŞTIĞIM BİR KURGUMU YAYINLAMAYI DÜŞÜNÜYORUM. FİKİRLERİNİZİ ALABİLİR MİYİM? 🫶🏻

YENİ KİTABIM "BİR AKIM MESELESİ" YAYINDAA, HEPİNİZİ BEKLİYORUM ☁️

Aynı zamanda Profilimdeki "Gastronot frambuaz" kitabıma da bekleniyorsunuuuz 🌼

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın ❤️
🪷🪷🪷

 

Kalbim: Biz indik uçaktan güzelim.

Kalbim: Haberin olsun.

Kalbim: Hastaneye geçtiğimizde de ararım olur mu? Sesini özledim.

Kalbim: Gerçi sor, sadece sesini mi? Asla.

Siz: Bende seni özledim. Ve emin ol sadece sesini değil.

Siz" Dikkat et tamam mı? Sıkı giyin, üşütme.

Kalbim: Sen de bir tanem, sende.

Telefonu yatağın ucuna bırakıp akan sümüklerimi silmek için peçeteye uzandım.

İki gün önceki gibi gideceğini düşünürken yaşadığım duygu karmaşası şu an yaşadığımın yanında hiçbir şeydi.

Daha bir gün bile olmamıştı ama ben çoktan eksikliğinden kendimi yataklara atmıştım.

"Aman da aman annesi kızına ağlayan pasta yaparmış."

Annem elindeki kocaman borcamla içeri girdiğinde gülerek arkama yaslandım.

"Desene annesi kızı gibi yapmış pastayı."

Annem yanıma gelip elinin tersiyle yaşlarımı sildi.

"Benim kızım ağlamayacak, çünkü ağlamaya vakti kalmayacak. Hani üç hafta var ya düğününe, biraz kendine eşya bakması lazım, çeyizinin eksiklerini alması lazım."

Borcamı kucağıma bıraktı.

"Ama önce tatlı yemesi ve enerjisini toplaması lazım. Bu kıyağımı unutma, salonda değil de burada yediriyorum."

İstemsizce gülerken tatlıdan kocaman bir çatal aldım.

"Allah razı olsun anne, nasıl böyle bir özveri sağladın ya helal olsun."

Gülerek omzunu silkti.

"Hepsini yeme gelinliğine sığman lazım, ben yemek yapmaya gidiyorum."

Televizyonun kumandasına uzanıp dizimin bölümünü izlemeye devam ettim.

Ah be Emily, ne vardı o İngiliz kılıklı herifte he? Söyler misin ne vardı?!

"Sürpriz!"

Odaya bir anda Damla girerken korkuyla irkildim.

"Damla o tatlı ya yatağıma dökülseydi? Git canına başka çeşmede susa be!"

Gözlerini devirip elimdeki çatalı alarak tatlıyı yemeğe başladı.

"Ay çok güzel olmuş kız, kesin sen yapmadın bunu."

Omzuna hafifçe vurup çatalı elinden aldım.

"Hadi lan, sen zıkkım ye!"

Saat bire geliyordu ve bugün bu üç aya yakındır tatil olan okula gidecektim.

Evet arkadaşlar bir şef kolay yetişmiyor.

"Hadi kalk ben, dolaylı yoldan sen, okula gideceğiz daha."

Yerinden kıpırdanıp yan döndü. Aynı üniversitede ve aynı bölümdeydik.

"Bugün Birgül hocanın dersi var, kurban olayım rahat bırak beni."

Başımı iki yana sallayıp dolabımın karşısına geçtim. Siyah bir bustiyer ve kot pantolonu üzerime geçirip spor ayakkabılarımı giydim. Bir de deri ceketimi giysem tamamdı.

"Hadi Damla hadi, al çantanı çıkıyoruz."

Ağlanır gibi ayaklanıp tatlıdan son bir çatal alarak doğruldu.

Resmen tatlının hepsini yemişti be. Aman neyse afiyet bal şeker olsun ahiretliğime.

Annem yemek yapma kararını Fatma Abla ile güne gitme ile hızla değiştirip evden çıktığından kapıyı kilitleyip asansöre geçtik.

"Bir ses mi geliyor asansörden?"

Cızırtı gibi sesler gelirken etrafa bakınıyordum.

"Telefonun sessizde akıllı,eniştem arıyor."

Hızla cebimden telefonumu çıkarıp çağrıyı cevapladım.

"Efendim hayatım?"

Derin bir iç çekisin ardından konuştu.

"İyi misin?"

"Evet iyiyim, niye ki?"

"Sekiz defa aradım Başak, ödüm koptu burada."

Dudaklarımı birbirine bastırıp ekrana baktım. Sekiz değil on bir kere aramıştı.

"Okula gidiyoruz diye hazırlanıyordum duymamışım. Siz ne yaptınız? Vardınız mı hastaneye."

"Vardık güzelim vardık, uyuyacağım ararsan merak etme diye aradım."

Arabaya binip kemerimi taktım.

"İyi uykular o zaman."

"Onun için eksiklerim var, en önemlisi de kollarımda."

🌾

"Ay ne dersmiş anasını satayım kafam şişti."

Damla söylenirken gözüme kestirdiğim kızın saçlarına kitlendim. Acaba bana da esmerlik yakışır mıydı?

"Ben saçlarımı boyatacağım."

Çatık kaşlarla bana dönen Damla parmaklarını saçlarıma dolayıp kısık gözlerle inceledi.

"Tamam, hadi gel gidelim. Ama bu sefer kurban olayım cila atıp gelme. Hangi renge boyatacaksın?"

"Kahve tonları."

Kolunu omzuma atıp başını önüme eğdi.

"Ömür boyu saç boyayanlar kervanına hoş geliyorsun ahiretliğim."

Damla'nın her zaman gittiği kuaföre doğru adımladık. Her zaman aşırı kalabalık olduğundan kahve içerek bekleme salonuna geçtik.

"Hümeyra'nın bayb shower partisini ne zaman yapalım diyor kızlar."

Gözleriyle telefonumu işaret ettiğinde ekrana dönüp mesajlara tıkladım.

Dün Dündür Bugün Bugündür Grubuna Eklendiniz

Dün Dündür Bugün Bugündür Grubundan 4 yeni mesaj*

Öykü: Kızlar toplaşın.

Öykü: Az önce Hümeyra ile konuştum sonunda bebegi nasıl fırtacağına karar vermiş.

Öykü: Ne zaman parti yapıyoruz?

Siz: Yarına kadar bence hazırlıkları tamamlarız. Akşama doğru yaparız.

Melisa: Ben süsleri hallediyorum o zaman

Öykü: Bende yemekleri.

Melisa: Damla ve Başak siz de mekanı seçin. Okey?

Siz: Tamamdır.

Ahiretliğim: Yesss.

"Kızlar gelebilirsiniz."

Kuaför bize doğru seslendiginde ayaklanıp içeri girdik. Paket işlemiydi, boyamaydı derken ben çoktan mekanı bulup anlaşmayı yapmıştım bile.

Son bir fön ile saçlarımı düzleştirdiklerinde kocaman gülümsedim. Benim rengim sarı değil, açık kahveydi anacım!

"Kızım dibim düştü bu ne?"

Damla'ya doğru dönüp elimle saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Kesinlikle bundan sonra bu tonlar Damla."

Başını sallarken aynanın karşısına geçtim. Bir kaç tane fotoğraf çekip memnuniyetle gülümserken Ekin mesaj atmaya başladı.

Kalbim:Ne yapıyorsun güzelim.

Siz: Kendimi değiştiriyorum.

Kalbim: Nasıl yani?

Siz:

(Başak sarışındı, saçınız kahverengiye boyadı saçlarını onun yüzü gözükmeyecek şekilde çektiği bir fotoğraf vardı.)


Fotoğrafı gördüğü anda görüntülü ararken sırıtarak meşgule attım.

Siz: Gelince görürsün müstakbel kocacım.

Siz: Açmayacağım.

Kalbim: Ama yüzün de gözükmüyor, olmaz ki böyle.

Siz: Azıcık heyecan olur işte. Ne güzel.

Ücreti ödeyip kuaförden çıktığımızda saat akşam dokuza geliyordu. Kısa bir araba yolculuğundan sonra tekrardan eve gelirken yarın ne giyeceğimi planlayıp yatağıma uzandım. Çok geçmeden kapanan gözlerimle uykuya daldım.

🌾

"İki saat yol teptik ama değdi. Çok güzel burası!"

Damla çığırırken gözüme kestirdiğim balkonu işaret ettim.

"Çek çabuk Beni burada."

Başını sallarken arkama dönüp poz verdim. Bir kaç fotoğrafın ardından en beğendiğimi seçtim. Mesajlara girip Ekin'in ismini tuşlarken bir yandan da pis pis sırıtıyordum.

Siz:

(Burada da yüzü gözükmeyen bir kız fotoğrafı vardı...)

Siz: Tüh burada da yüzüm gözükmüyor, şansına küs artık.

Anında online olurken cevap yazmaya başladı.

Kalbim:

(Burada erkek arkası dönük bir fotoğraf vardı...)

Kalbim: Bende otele geçtiğimi haber verecektim. Yüzüm de gozükmüyormuş Tüh.

Siz: Şaka?

Siz: Kim çekti bu fotoğrafı?

Siz: Arıyorum aç.

Kalbim: Heyecan olsun aşkım azıcık, buraya gelince görürsün.

🌾

Öyle gole böyle cevap djdjdjdj ikisini birden boyaya verdim jddjjd

Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🌾🤍

 

Loading...
0%