YENİ KİTABIM YANLIŞ D' yayındaaa, HEPİNİZİ ORAYA BEKLİYORUM 💝
Aynı zamanda Profilimdeki "Gastronot frambuaz" kitabıma da bekleniyorsunuuuz 🌼
Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın ❤️
💫💫💫
"Eee bence ben bir banyoya gireyim."
Kollarının arasından sıyrılıp hızla banyoya girdim. Bakışlarım aynada kendimi bulduğunda derin bir nefes aldım.
Kahretmesin! Ben gelinliği nasıl tek başıma çıkaracaktım?
Arkadaki düğmelerin bir kaç tanesini açıp fermuarı yarıya kadar indirsem de asla daha fazla açılmıyordu.
Hayır ilk gecemi böyle bir klişeye mağdur etmeyecektim.
Banyodaki dolapları kolye zinciri bulmak umuduyla karıştırırken makyaj çantam gözüme çarptı.
Hadi be kızım akıllılık edip de içine atmış ol şu zinciri.
Yan gözleri kurcalayıp en sonunda bulduğum zincirle sevinçle arkamı döndüm.
Bu sayede fermuarı bir dakikadan daha az bir sürede açıp gelinliğimi kapının arkasına astım.
İyice ve olabildiğince hızlı bir banyo sonrasında güzelce kremlendim. Abartı olmayacak bir parfümü sıkıp bornozumu giyerek odadan çıktım.
Ekin ellerini ensesinde birleştirmiş uzanarak tavanı izliyordu.
"Hoş geldin karıcım."
Bana bakmadan konuşurken seri adımlarla koltuğun üzerindeki valizin yanına adımladım.
Altını üstüne getirsem de doğru düzgün bir şey yoktu.
"Ha illa giyinmekte kararlısın yani."
Tekrardan yerini bulan elleri bedenimin kaskatı keserken sahte bir tebessümle ona doğru döndüm.
"Giyineyim ya. Baksana bunlar malzemeden çalmak için iki gram kumaş bırakmamışlar ayıp yani. Hem üşürüm ben şimdi, hasta olurum tatile gidemeyiz sonra. Allah korusun."
Yüzündeki alaycı ifade daha da artarken kaşlarını kaldırdı.
"Hatta ben senin eşyalarından giyeyim onlar daha sıcak tutar beni."
Elleri tekrardan belimi bulurken burnunu burnuma sürttü.
"Ben onlardan çok daha sıcak tutabilirim seni."
Isıtmak değil de yakmak diyelim biz ona.
"Yaaa canım kocam benim sen hiç zahmet etme."
Cıklarken elleri bornozumun kuşağına uzanmıştı.
Sakin oluyoruz. Ne dedi Damla?
Taktik maktik yok. Bam bam bam!
"Ne zahmeti benim için büyük bir zevk."
Benimle beraber bedenini yatağa doğru çevirirken adım adım üzerime geliyordu ve bende bu şekilde geriliyordum. En sonunda bacaklarım yatağa dokunduğunda bedenimi geriye hafifçe ittirip kendi de tıpkı rüya zannettiğim ama aslında gerçek olan an gibi üzerime uzandı.
"Seni sevsem....bana kızar mısın?"
Sesli bir şekilde yutkunurken başımı iki yana salladım.
Bir kaç saniye içinde dudaklarım dudaklarıyla buluşurken eli en sonunda kuşağı çözüp bedenimi özgür bırakmıştı.
Ve o uzun gece bizim için dakikaları azar azar geride bırakarak kendine güzel bir yer bırakmıştı.
🌾
Bedenimdeki ama daha çok karnımın altındaki ağrı ile gözlerimi aralarken bakışlarım etrafı taradı.
Ekin arkamdan bana sarılmış kolunu karnıma sararak asla bırakmayak istemiyor gibi duruyordu.
Kolunu yavaşça çekip seri adımlarla banyoya geçtim. Sıcak duş ağrıma biraz olsun daha iyi gelse de büyük bir kısmı hala yerli yerindeydi.
Çantamdan bir tane ağrı kesici alıp yuttum. Saçlarımı havluyla olabildiğince kurutarak tekrardan gardrobun karşına geçtim.
Allah'tan dışarıda giymek için kullanacağım kıyafetler daha düzgün ve kumaştan çalınmamış cinstendi.
Pembe gömleğimin bir kısmını krem pantolonumun içine sokarak giyindim. Üzerime beyaz kazağımı atarak kombinimi tamamlarken makyaj masasının üzerinden kıyafetlerime uyan bir gözlük ve çanta seçtim.
Bir kaç aksesuarımı da taktıktan sonra hafif bir makyaj yapmaya başladım.
"Ooo erkenciyiz karıcım."
Yatakta gözlerini ovuşturan Ekin'e dönüp öpücük attım.
"Hadi kalk artık çok acıktım ben. Hem ne zaman gideceğiz havalimanına?"
Telefonundan saate bakıp ayaklandı.
"Daha dört saatimiz var. Ayrıca."
Yanıma adımlayıp karşıma geçti.
"Öyle uzaktan olur mu? Ayıp ama."
Dudağıma uzun bir öpücük kondururken bedenimi bedenine yasladı.
"Ben biraz daha mı sevsem seni ya?"
"Ya ama açım ben."
Derin bir iç çekerek başını salladı.
"Banyoda bana eşlik etmek ister misin?"
Alayla üzerimi gösterdim.
"Tüh giyindim ama ben."
Ellerini beline koyup duvara yaslandı.
"Hiç sorun değil iki saniyemi alır geri yerle buluşmaları."
"Bir dahakine artık."
Yalandan bir hüzünle banyoya girdi. Bende kalan makyajımı halledip çantama gerekli eşyalarımı koydum.
Komodinin üzerindeki telefonum durmadan titrerken ayaklandım.
Gruptan yazıyorlardı. Mesaja tıkladım.
Ahiretliğim; Ulan bir sinyal çak Başaaaak.
Ahiretliğim: Nasılsın lan? İyi misin?
Melisa: Kızı rahat bıraksana sende aynı Kıray gibi vıdı vıdı bir sus.
Ahiretliğim: LAN Kıray kim?
Ahiretliğim: Nasıl anlatamazsın bana!
Melisa: Başak'ın kuzeni sadece bir şey değil.
Hümeyra: He canım he.
Hümeyra: Çocuk sana düğün boyunca baktı, ağzına düşecekti resmen.
Öykü: LAN Başak mesajları okuyor.
Ahiretliğim: Melisa bu konu burada kapanmadı haberin olsun.
Ahiretliğim: Başak ses verecen mi artık kanka?
Siz: İyiyim, yaşıyorum. Mutluyum evliyim.
Siz:Başka soru?
Ahiretliğim: Nasıldı dün geceeee?
Siz: Hiiiiç guzeldi yani normal.
Ahiretliğim: Sen İstanbul'a gelince bana hele bir anlatma senin ağzına ederim.
Öykü: Ay bana da aynısını yapmıştınız bende şimdi canını okuyacağım Başak
Öykü: 😈😈😈😈
Siz: Neyse biz kahvaltı edeceğiz kocamla, görüşürüz.
Laçin: Kahvaltı tam olarak sen misin kuzucum?
Siz: Hayır ya.
Siz: Normal yemek.
Laçin: Benim bünye alışık kendini yemek olarak görmeye ne yaparsın işte.
Laçin: Bende geleceğim yanınıza sen dönünce ona göre çekirdek kola hazırlayın.
Ahiretliğim: heheheheeh tamam bize uyar.
Hümeyra: Telaş yapmayın ama bir şey söyleyeceğim.
Hümeyra:Ben doğuruyorum galiba.
Öykü: Ne?
Ahiretliğim: Hastaneye geliyoruz.
Siz: Bende geliyorum, yirmi dakikaya oradayım.
Hızla telefonu yatağa bırakıp Banyonun kapısını açtım.
Havlusunu sarınan Ekin pis pis sırıtırken hızla arkama döndüm.
"Geç kaldın be güzelim."
"Hümeyra doğuruyor Ekin, hastaneye gitsek yetişir miyiz otele?"
Karşıma geçip başını salladı.
"Zaten şirketin uçağıyla gideceğiz güzelim, sıkıntı yok. İstediğin saate ayarlarım."
Dudağına küçük bir öpücük kondurarak banyodan çıktım.
"Hadi giyin gidelim, süper zeka kankam bensiz bebeği doğurmaz."
🌾
"Hepsi senin yüzünden!"
Doğum hanenin içinde Hümeyra'nın elini tutarken o boşta olan eliyle kocasını dövüyordu.
"Bir daha ıkın kızım."
"Ikınıyorum doktor hanım görmüyor musunuz?"
Çığlık atarak başını arkaya yaslarken ben donmuş öylece onu izliyordum.
"Al sana çocuk, yaparken acısını ben çekeyim, doğurken ben çekeyim. Oh ne ala!"
"Aşkım ben bir şey yapamazdım ki ama."
Çaresizce bakışlarını Hümeyra'dan çekip eline indirdi.
"Hadi son kez!"
Deli gibi bir bağırışla Hümeyra kendini sedyeye bırakırken aynı saniye odayı bir ağlayış sesi doldurdu.
Dolu gözlerimi daha fazla tutamazken başımı eğip pamuk gibi yumuşacık duran yeğenime baktım.
Bizi dışarı çıkarırlarken kapıda duran Ekin'in in yanına adımladım. Kollarını bana açarken hızla bedenine sarıldım.
"Ç-Çok güzeldi Ekin, minnacık."
Başımı üzerine küçük bir öpücük kondurup tebessüm etti.
"Çok güzeldir tabi ki bir tanem."
Başımı kaldırıp gözlerine baktım.
"Bizim de öyle bebeğimiz olsun mu? Ben okuldayken annem bakar, sonra alırı-"
"Sen istiyorsan olsun bir tanem. Tıpkı annesi gibi dünyalar güzeli bir kızımız olsun."
Kocaman bir tebessümle tekrardan bedenine sarılıp başımı göğsüne yasladım.
"Ya da hayır o kadar güzel olursa damat peşinde koşmam gerekir."
Kıkırdadım.
"Şapşal."
🌾
Geliyor ağzımıza edecek o hüzünlü bölümler çok çok çok az kaldı.
Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?
Lütfen bölümle alakalı fikirlerinizi satır arası yorum yapabilir misiniz?
Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Oylarınızı bekliyorum. Hoşça kalııııın 🌾🤍
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
40.72k Okunma |
3.22k Oy |
0 Takip |
65 Bölümlü Kitap |