YENİ KİTABIM "GÖNDERİLİYOR;HANIMELİ" yayındaaa, HEPİNİZİ ORAYA BEKLİYORUM 💝
Aynı zamanda Profilimdeki "Gastronot frambuaz" kitabıma da bekleniyorsunuuuz 🌼
Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın ❤️
🌾
Ekin'den...
Gözlerim kapalı olduğu halde batıyordu. Bunun acısının kalbimdekiyle kıyası bile olamazken benim ellerimden hiçbir şey gelmiyordu.
Üç hafta...koskoca yirmi bir gün. Hala aynı yerde aynı şekilde yatıyordu. Ne iyi olacak diyorlardı ne de kötü. Her şeye hazırlıklı olmalıymışız.
Bir insan babasının ölümüne nasıl hazırlıklı olabilirdi ki ?
En kötüsü de her sabaha uyandığımda, ya bugün ona veda edersem diye düşünürken son bir kez sarılamamaktı.
Başımı yasladığım koltuktan kaldırdım. Kaç gündür bulunduğumu bilmediğim koridordaki sandalyede oturuyordum. Bedenim hareketlendiğinde göğsüme yaslı beden yavaşça doğruldu.
O da yanımda olmasaydı nasıl geçerdi bu zaman hiçbir fikrim yoktu.
"Ekin."
Sakince başımı ona doğru çevirdim. Gözlerinin altı morlaşmıştı. Bembeyaz teni solmuş, yorgunluğunu her halinden belli eden gözleri kıpkırmızı olmuştu.
"Günlerdir iki gram yemiyorsun, gel gidelim bir şeyler yiyelim. Ahmet baba böyle görmesin seni, ne olur."
Derin bir nefes alıp oturduğum yerden doğruldum.
"Sende yiyeceksin ama."
Buruk bir gülümsemeyle başını sallayıp uzattığım elimi tuttu. Ben ne kadar mahvolduysam, o da o kadar kötüydü. Babamı babası gibi gördüğünün çok kez farkına varsam da yine de kıyamıyordum.
O ise beni yalnız bırakmıyordu. Benim tutunacak dalım oydu, tıpkı onunkinin de ben olduğum gibi.
Yavaş adımlarla kafeteryaya indik. Annem hızla yanımıza gelerek kollarını sıkıca bedenime sardığında sarılışına karşılık verdim.
"Ba-babam uyandığında beni böyle görmesin anne, daha fazla üz-üzülmesin."
Yaşları yanaklarından süzülürken başını salladı.
"Evet oğlum, evet bir tanem, görmesin böyle. Gel bir şeyler yiyelim."
Sandalyeme oturduğumda Başak'da yanıma geçti. Çorbasından bir kaşık alıp üflemeye başladı. İstikameti kendi değil benim dudaklarım olan çorba ile buruk bir tebessüm ettim.
İyi ki oydu, iyi ki karımdı ve daha nice iyi kilerimin baş kahramanıydı.
Kısa bir süre sonra çorba biterken bir kaç şey daha atıştırdık. Üzerime yapışan tişört ile tekrardan anneme döndüm.
"Anne, ben Başak'ı da alıp eve gideceğim. Duş almam lazım, birkaç kıyafet de ayarlarız. Sen babamın başında bekler misin?"
Başını salladı.
"Beklerim oğlum, işinizi halledin siz."
İçimde tarif edemediğim bir his vardı. Garip bir şekilde bugünün daha farklı olacağını düşündürüyordu bana. Sanki bugün bu üç haftanın acısı dinecek de babam uyanacak gibi geliyordu.
Arabaya binip eve vardık. Balayından döndüğümüzden beri ilk defa uğradığım bu yer bana tamamen huzur kokarken kenara çekildim. Benden önce Başak duşunu alıp hastane için bir kaç kıyafet hazırladı.
Ardından bende işimi halledip giyindim. Odadan çıktığımda bakış açıma salondaki koltuğa oturmuş karım girdi. Omuzları titriyordu. Artık elinde her ne varsa ona bakıyor ve sessiz sessiz ağlıyordu. Yanına gittim.
"Güzelim?"
Hızla gözlerini silip bana döndü.
"B-bu fotoğrafları yoğun bak-bakımın camına asalım mı? U-uyandığında ilk biz-bizi görsün."
Elinde tuttuğu şey düğünümüzde hep beraber çektirdiğimiz resimdi. Babamda oradaydı, sağlamdı. Kolları bedenime dolanmıştı ve en önemlisi uyanıktı, uyanıktı ve gülüyordu.
"Asalım bir tanem."
Fotoğrafların arasından bir kaç tanesini daha seçip çantanın içine yerleştirdik. Yanına oturup ellerini ellerimin arasına hapsettim.
"Biliyor musun? Bugün diğer günlerden daha farklı bir şekilde uyanacak gibi hissediyorum. Hani derler ya içime doğuyor diye... aynı öyle işte."
Yanağıma uzanıp ufak bir öpücük kondurdu.
"Çünkü bu gün uyanacak babam. Ne demişti bize düğünümüzden önce? Daha ben hamile kalacağım ve Ahmet babaya bir torun vereceğim. Unutmadım bunları."
Kocaman bir tebessümle başımı salladım.
"Dimi ya, daha biz anne baba olacağız. Ne öyle hemen veda etmek, babama hiç yakışmaz."
Dolu gözleriyle başını sallarken oturduğu yerden doğruldu.
"Hadi artık gidelim, geç oldu. Uyanmadan fotoğrafları yapıştırmamız lazım."
Öyle içten söylüyordu ki, annemin uyandığı an haber vereceğini bilmesem babamın şu an uyanacağına yemin bile edebilirdim.
Etrafı kontrol ettikten sonra çantamızı alıp evden çıktık. Yolda bir buket altın çiçeği aldık. Anlamı umut demekti.
Kısa bir yolun ardından hastaneye varmıştık. Annemin yanında duran Selim ve Damla bizim gelmemizle doğrulurken yanlarına adımladık. Onların da yardımıyla hızlıca resimleri cama astık. Her ne kadar evinde olmasa bile bunlara bakarak kendini yabancı hissetmezdi.
"Ben kahve almaya gidiyorum, isteyen var mı?"
Damla ile beraber Başak'da ayaklandığında başımı iki yana salladım. Bulunduğumuz koridordan çıkacaklarken bir anda yükselen çığlık ile hepimiz onlara dönmüştük.
"Başak! Başak iyi misin? Başak!"
Ayaklarım beni ne zaman yerde yatan karımın yanına götürdüğü hakkında hiçbir fikrim yoktu. Aynı babam gibi kapalı gözleriyle öylece duruyordu.
Önce hemşireler geldi. Babamın yattığı yoğun bakım ünitesinin hemen yanındaki odaya yatırdılar bedenini. Serum takılan kolundan kan alıp bir kaç teste yollayacaklarını söylediler.
Ve şu an doktor hala kapalı gözlerle yatan karımın başında tahlilleri inceliyordu.
Kalbimin hiç bu kadar ağrıdığını hatırlamıyordum.
"Korkacak bir şey yok Ekin bey, tüm tetkikler negatif çıktı."
Yüzündeki anlamlandıramadığım tebessüm ile dosyaları masanın üzerine bırakırken başımı salladım.
"Peki niye bayıldı?"
Eli omzuma uzanırken derin bir nefes aldı.
"Bedeni yorgun düşmüş taze annemizin."
Kaşlarım çatılırken hızla oturduğum yerden doğruldum.
"N-ne annesi?"
"Tebrik ederim genç adam, baba oluyorsun."
Ağrıdan sızlayan kalbim bir anda hissizleşirken bakışlarım istemsizce Başak'a döndü. Yanına gitmek için ilk adımı attığım anda koridordan yükselen acı feryat ve annemin ağlayışı bütün hareket yetkimi elimden almıştı.
"Hayır hayır, Ahmet! Yalvarırım hayır!
🌾
Hayır gözüme bir şey kaçmadı sadece ağlıyorum. Bu bölüm neyse de diğer bölümde ciğeri sağlam kalabilene altın kelebek ödülü vereceğim.
Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?
Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.
Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde yani yarın görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🥲💕
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
40.71k Okunma |
3.22k Oy |
0 Takip |
65 Bölümlü Kitap |