YENİ KİTABIM "GÖNDERİLİYOR;HANIMELİ" yayındaaa, HEPİNİZİ ORAYA BEKLİYORUM 💝
Aynı zamanda Profilimdeki "Gastronot frambuaz" kitabıma da bekleniyorsunuuuz 🌼
Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın 🪻
💐💐💐
Melisa: Ben valizimi hazırladım.
Öykü: Kıray'a haber verdin mi lan? Adam dün telefonunu açmadın diye nasıl bulduysa anneme kadar aradı.
Melisa: Ona haber maber vermedim. Biz daha evlenmedik yani ben özgürüm.
Hümeyra: LAN evlenince mahkum mu oluyorsun da şimdi özgürsün?
Siz: He ya, bende hem özgür hem de evliyim.
Melisa: Bu tatil için ne diller döktün la Ekin'e. O hayır dedi mi gidemeyecektin ve bu bence özgürlük değil.
Siz: Sen dua et benim biricik kocam Kıray'ı da ayartıp bizim tatilimize bomba edasıyla düşmesinler.
Hümeyra: Çıktım ben, Başak'a on dakika yolum var.
Siz: Tamamdır kuzum, bende valizleri aşağıya indireceğim şimdi.
"Ekiiiiiiin, aşkım, kocam, evimin direği, kalbimin sahibi."
Asık suratıyla yanıma adımlarken hızlı adımlarla yanına gidip kollarımı bedenine sardım.
"Küs müyüz?"
Cevap vermezken yanımızda duran koltuğa doğru hedef alıp üzerine atladım.
"Başak dur bebek-"
Üzerine çıktığımda yalandan şok olmuş gözlerle dudağımı büzdüm.
"Ha sadece bebek yani öyle mi? Karım düşsün, ama bebek sağlam kalsın. İyi doğurduğumda alırsın sadece ona bakarsın sen. O değerli ben orta ma-"
Bir anda elini enseme atıp dudaklarımızı buluşturdu.
Ulan ben bu adamın bir öpüşüyle nasıl adımı bile unutacak hale geliyorum !
Hile var, Yeşil Kart!
Pis pis sırıtarak geri çekildiğinde salak gibi etrafa bakınıyordum.
"Neydi sorun?"
"Ne sorunu?"
Kollarını belime dolarken bedeninin üzerinde duran bedenimi kendine doğru çekti.
"Bence biz uzun süreli bir ikinci çocuk konuşması yapalım."
Kısık gözlerle yüzüne bakıp hızla üzerinden kalktım.
"Tabi ya ikinci çocuk, konumuz çocuktu. Merak etme ona çok iyi bakacağım, ben kimim ki zaten?"
Gülmeye devam ettiğinden seri adımlarla aşağıya indim.
"O valizi de getir gelirken aşağıya, bebek karnımda ya ona bir şey olmasın mazallah!"
Bir kaç saniye sonra telefonumu ve valizimi aşağıya indirip kapının önüne bıraktı.
Son işlerimi halledip mutfağa girdim. Bakışlarım karnıma düşerken fısıldadım.
"Sen alınma annecim ben babana gıcıklık yapıyorum. Aramızda kalsın bende seni ondan daha çok seviyorum."
Rahat rahat suyumu içmeye başladım. Sonunda kız kıza basılmama sözü alarak bir tatile gidiyorduk.
Enez'de, iki katlı müstakil bir kalacaktık. Her kime sorsak orası çok ıssız dese de bu bizim için problem haline gelmiyordu.
"Hayatım Hümeyra geldi."
Elimdeki bardağı makinaya koyup sırıtarak içeri bağırdım.
"Bebeğin henüz duyamaz seni, seslenme boşuna."
Portmantodan tüylü kabanımı alıp botlarımı ayağıma geçirdim.
Ne yapayım anacım, üşüyoruz burada.
"Kendine iyi bak ve aradığımda aç olur mu? Kafayı yemek istemiyorum."
Ekin kollarını belime sararken umursamaz bir tavırla başımı salladım.
"Aaa aklınıza bir karınızın olduğunun gelmesi şaşırtıcı doğrusu."
Dudağıma uzun bir öpücük kondurdu.
"Seni çok seviyorum."
Bende yanağına öpüp gülümsedim.
"Bizde seni seviyoruz."
Evden dışarı doğru adımladık. Ev ne kadar sıcaksa dışarısı bir o kadar soğuktu. Şubat ayına gelmiştik ve kar hala devam ediyordu.
Bizde bu havada tatile gidiyorduk evet.
"Ev ısıtmalıymış değil mi? Çok soğuktur orası."
Valizi arabanın yanına sürdüm.
"Evet aşkım hem yerden ısıtması var hem de kombisi, ufo mufo da varmış. Hepsini yakmayı düşünüyorum ben şahsen. Kocamın parası bana ne."
Yanına adımladığımda tekrardan kollarını bedenime sardı.
"Yanına yeteri kadar para aldın değil mi?"
Beremi düzeltirken yapmacık bir şekilde başımı salladım.
"Evet anne kartımı ve fazlasıyla nakittir yanıma aldım."
Cebindeki kartı çıkarıp bana uzattı.
"Yanında bulunsun."
Bakın o kart sınırsız. Sanki benimki değilmiş gibi.
"Harcarım."
"Feda olsun."
Tek kaşım havalanırken Hümeyra'ya döndüm.
"Kız duydun, hepinize birer iPhone 14 benden."
Elindeki telefonu kaldırıp alayla güldü.
"Elimizdeki ne Başak?"
Bunlar ne anlar jestten anacım.
"Aman almıyorum."
Teker teker diğerleri de bahçeye doluştuğunda gideceğimize karar kıldığımız arabama bindik.
Zavallı Kıray hala gideceğimizden bir haberken Ekin ve Hümeyra'nın kocası arkamızdan el sallıyordu.
"Aradığımızda açın."
Öykü arabayı kullanıyordu. Ev arkamızda kalırken Melisa elindeki kutuyu ortaya uzattı.
"Koyun anacım telefonları kutuya, kapatarak."
"Saçmalama."
"Kızımdan haber almam lazım olmaz."
"Ekin delirir."
Derin bir iç çekişin ardından başını iki yana salladı.
"Sadece Edirne'ye gidene kadar. Bari o süre zarfında rahat edelim."
İstemeye istemeye telefonu bırakıp arkama yaslandım.
"Açık müziği, kopmaya hazır mıyız gençler!"
"Hayııır!"
Hep bir ağızdan bağırdığımızda Melisa radyoyu açıp bize döndü.
"Yavrum ner'desin?
Kim bilir şu an kimlerlesin of."
Gözlerimi kapattım. Bari en azından uyursam tam manasıyla kafamı dinlemiş olurdum.
🌾
"Uyanın lan geldik hadi?"
Melisa deli danalar gibi bağırınırken kocaman esnedim.
"Ne var be, uyandık tamam."
Arabadan inip yavaşça etrafa bakındım. Çok tatlı bir siteydi.
"Yol bitti telefonları ver."
Öykü Melisa'ya döndüğünde elindeki kutuyu yere düşüren Melisa korkuyla bize döndü.
"Kızlar sanırım Edirne maceramız baya bir sakin geçecek."
Ne dediğini anlamak için bagajın önüne adımladığımda tuz parça duran telefonlarla hızla elimi ağzıma kapattım.
Yazık. İPhone 14 diye aldık ilk düşürüşte hakkı rahmetine kavuştu.
🌾
Aboooo gitti 100.000x4=400.000 Tl jfjffjjf
Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?
Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.
Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 💕🌾
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
40.71k Okunma |
3.22k Oy |
0 Takip |
65 Bölümlü Kitap |