52. Bölüm

YENİ KİTABIM "GÖNDERİLİYOR;HANIMELİ" yayındaaa, HEPİNİZİ ORAYA BEKLİYORUM 💝

BUGÜN YAYINLADIĞIM "ÖNCE AŞK SONRA AŞK" KİTABIMA DA HEPİNİZİ BEKLİYORUUUM💝

Beni takip etmeyi, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııııın 🪻

💐💐💐

"Ay cidden bunaldım. Bu ne böyle. Bir saat karnıma o soğuk şeyi tuttu. Huylanıyorum diyorum anlamıyor."

Kıray kahkaha atmaya devam ettiğinden Melisa arkasındaki yastığı hızla kafasına fırlattı.

"Bu gece salonda yatacaksın Kıray!"

Aniden yüzünün ifadesi değişti.

Kadının fendi her anda erkeği yeniyordu anacım.

"Olmaz, uyuyamam ki."

Bir diğer yastığa eline aldığında gülerken çatlayacak hale gelmiştim.

"Hadi lan, kaç yaşında adamsın bu zamana kadar ben mi vardım?"

Adımları koltuğa yaklaştığında yanına oturup saçının ucunu kokladı.

"Bağımlılık yapan şeyleri doğuştan kullanmak mi gerekiyor illa bağımlısı olmak için? Bir kaç hafta bile yetmez mi?"

"Ben elendim."

Öykü kulağıma doğru fısıldadığından gülerek başımı salladım. Resmen aşklarını ilan eden Okan ve Öykü'den sonra hepimiz rahat bir nefes almıştık.

Öyle aşkın ızdırabı mı olurdu be?

Bakışlarım mutfakta tıkınan kocam ve Okan'a dönerken oturduğum yerden ayaklandım.

"Bizimkiler de anca yemek yesinler işte."

Hiç buralı olmazlarken yemeğe devam ettiler.

Tatilden döndüğümüz iki hafta olmuştu. Ben artık istisnasız her gün saçma sapan şeyler aşeriyor, Ekin'i gecenin bir vakti market market dolaştırıyordum.

Dün gece kışın ortasında erik aşermiştim ve Ekin bulamayacağını anlatırken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım.

Bir prenses taşıyorum ben anacım kolay değil.

"Ben kabul etmiyorum. O kadınla çalısamazsın!"

Damla bağırarak salona girerken Selim ağlanır gibi peşinden geliyordu.

"Ya benim yapabileceğim bir şey yok ki çiçeğim, kadını kovamam ki ben."

"O zaman sen başka bir işe gir!"

Damla hızla yanıma oturup avucumdaki kuru üzümleri yemeğe başladı.

"Yok efendim toplantıymış, yok efendim işmiş. Oldu olacak tatile gidin beraber iş iş diye. Beni boşar onunla evlenirsin!"

Damla'yı azıcık tanıyorsam konu asla kale alınması gereken bir şey değildi.

"Damla saçmalama."

Yüzü bana döndüğünde dolu gözlerini görmemle yerimden hafifçe kıpırdandım.

"Gördün mü Başak? Şimdi de Damla oldum. Aşkım gitti, hayatım gitti Damla oldu."

Hassiktir. Durum tahmin ettiğimden de büyüktü.

"Babam telefon etti, yeni bir firma ile birleşme ihtimalimiz olduğu için toplantımız varmış Dilara hanımla. Haydi hazırlan Selim."

Elindeki telefonu koltuğun kenarına bırakan kocamın dedikleri ile Damla hızla ayaklandı.

"Başak benim bahsettiğim bu kadın hanım diye dedikleri o yollu Dilara. Kendi gözlerimle gördüm, ağzının içine girmiş kocamın gelmesem o an belki de öpecekti!"

Kaşlarım havalandı. Ekin hiçbir sıkıntı yokmuş gibi öylece bize bakıyordu.

"Gidemezsin Ekin."

Ben kocamı sokakta bulmadım!

"Hayatım ama iş bu."

"Ne işi? Sizi o kadına mi pazarlıyoruz?"

Damla da benim gibi ayaklanırken Öykü kenara sinmiş öylece duruyordu.

"Tövbe tövbe, sözleşmeyi konuşup geleceğiz güzelim. Benden başka yönetici yok artık, gitmem şart."

Bakın işte buna litaratürde "kocası onun her dediğini yapar sandığı kadının zort olduğu an" diyoruz.

"Tamam, git."

Koltuğa geri oturdum. Bundan sonrasında hormonlarımın bana verdiği yetkiye dayanarak içim çıkar gibi ağlayıp Ekin'e günü zehrediyorum.

Karşımızdaki masadan bir sandalye çekip karşıma oturdu.

"Sende gelmek ister misin?"

Hızla başımı salladım.

"Tabi ki isterim, bekle on dakikaya hazır olurum."

"Sende gel güzelim."

Selim'de Damla'ya doğru konuşurken başını salladı.

"Biz o zaman hazırlanıp geliyoruz."

"Bende Hümeyra'nın yanına geçiyorum yine annelik krizleri gelmiş buna, bana bakıp ağlıyor bu bebek, ben o kadar çirkin miyim diyip duruyor."

Öykü'yü kapıya kadar geçirdiğimizde Üçümüz hızla yukarı çıktık.

"Siz ne yapacaksınız?"

Melisa omzunu silkti.

"Ben eve gidip uyumayı düşünüyorum, çok yoruldum."

Saçlarımızı düzleştirip hafif bir makyaj yaptık.

Damla sade bir elbise giyerken bende çok abartı olmayan elbisemi aldım.

İkimizde hazır olduğumuzda bizi arabada bekleyen kocalarımızın yanına ilerledik.

"Şimdi bir de benim yanımda yavşasın kocama. Bir tarafı yerse tabi."

🌾

Damla Selim'in yeni odasına geçmiş bende kocamın odasına girmiştim. Koskoca holdingin sahibinin karısı olmak hiç kolay değildi.

Ofis koltuğuna oturup masayı incelemeye başladım.

Bir sürü dosya duruyordu ama benim gözümü alamadığım tek şey ikimizin fotoğrafının olduğu çerçeve ve o çerçevenin kenarına astığı ultrason resmiydi.

Ben bir de mal gibi bu adama gidemezden edemezsin diyordum ya.

Kapı tıklatıldığında içeri Ekin girdi.

"Hadi güzelim, toplantı başlamak üzere."

Ayaklanıp bana uzattığı elini tuttum. Bulunduğumuz katın en köşedeki kapısından içeri adımladık.

Masada Damla hemen yanında Selim, tam karşılarında da yabancı bir kadın oturuyordu.

İçeri girdiğimiz gibi kadının bakışları birbirine kilitlenmiş ellerimize takıldı.

"Hoş geldiniz Dilara hanım."

Evet hedef göründü, ileri!

"Hoş buldum Ekin bey."

Dekoltesinden fırlayacak göğüsleri ile yerine oturup kıyafetini daha da açarak düzeltti.

"Teklifimizi incelediniz mi?"

Dosyayı bize doğru sürükledi.

"Evet, inceledim. Aklıma yatmayan birkaç pürüz harici sıkıntı yok."

Ekin gayet rahat bir şekilde arkasına yaslanırken ne olduğunu anlamak ister gibi bakıyordum.

"Nedir o pürüzler? Halledelim hemen."

"Projenizin arkasında gizliliğini koruyan bir şirket var, bunu anlamak hiç zor değil. Bu şirketi tanıtmakla başlayabilirsiniz mesela."

Kadının gülen yüzü aniden solarken başını iki yana salladı.

"Kredi fonları harici destek aldığımız herhangi bir şirket yok Ekin bey."

Ekin arkasını dönüp elindeki kumanda ile bekleyen görevliye döndü.

Oda bir anda karşı duvarımıza yansıyan projeksiyon görüntüsü ile aydınlanırken Dilara hanım git gide geriliyordu.

Ne oluyordu bir anlasam zaten.

"Bakın burada sizin anlaşmadığınızı iddia ettiğiniz holdingin bünyesine aldığı yeni şirket isimleri. Ve ne hikmetse içinde sizin de adınız var."

Kadın hızla ayaklandı.

"Bu sizin legal yollarla bulabileceğiniz bir belge değil!"

Ekin'de daha önce görmedigim bir bakış varolurken dosyayı yırtmaya başladı.

"Polis arkadaşım sağ olsun, beni hapise girmekten kurtardı."

Yüzüm hızla ondan taraf döndü.

"Ama şunu unutmayın ki, ben bunları yemem!"

Dosyayı kadının suratına attı.

"Buradan defol şimdi!"

Kadın çantasını kaptığı gibi dışarı çıkarken ben hala mal gibi Ekin'e bakıyordum.

"Ne hapsi bu Ekin? Ne diyorsun sen?"

Yanıma gelip kollarını belime doladı.

"Sakın ol, prensesimiz korkacak."

"Ben ondan çok da fazla korkuyorum emin ol!"

Yanıma oturdu.

"Bak bahsettiğim firma ile herhangi bir anlaşma imzalarsam hapse girerim evet, çünkü o şirket ile davalık olduk. Bu şekilde de çözüldü sorun. O yüzden yapacak bir şey yok, dikkat edeceğim o kadar."

Damla ve Selim dışarı çıkarken Ekin elini tekrardan belime uzattı.

"Korkulacak bir şey yok yani."

Başımı belli belirsiz salladım.

Değil dizi, film, kitap gibi bir hayattaydık anasını.

Belimdeki elini sertçe tutup beni yan bir şekilde kucağına oturttu.

"Şimdi mümkünse biraz karım ve kızım ile hasret giderebilir miyim? Buna fazlasıyla ihtiyacım var."

🌾

Ay ay ay yarın sünnete gidiyoruz. Gurur ve Mert'in sünnetine djdjdjdjd

Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?

Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.

Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🌾💕