50. Bölüm

50. Bölüm

Zeynep
yazarzeeyzey

YENİ KİTABIM "MUM IŞIĞI KÜLLERİ" NE DE HEPİNİZİ BEKLİYORUM 🩵

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canikomlar🫶🏻

Sınırımız 25 oy ve yorum 🩵

17.Piyon"Demir" kitabıma da beklerim aşklarım 🌸
💗💗💗

Kocam beni kutu ile odada yalnız bıraktığında ben uzun süre arkasından bakıp yanına inmiştim. Evet biraz o kutuyu incelemiş ve açıldığında dışarıdan belli olacak bir kutu olduğunu fark edip kocamı daha da üzmemek adına kurcalamadan aşağıya inmiştim.

Televizyon izliyordu ve yanına gitsem de, konuşsam da cevap verip izlediği saçma sapan programa devam ediyordu.

Yani kısacası sıçmıştım dostlarım.

“Kocacım, waffle yapalım mı beraber?”

Yavaşça bana döndüğünde yüzünden yine o donuk ifade vardı.

“Al telefonumu sipariş ver oradan.”

Şimdi karşısına geçip soyunmama ramak kalmıştı!

Çünkü o benim son silahımdı ve ona gelmeden kalbini kazanmış olmak istiyordum.

“Benim canım seninle yapacağımız olanı çekiyor. Bu ecnebi memlekette kimin yaptığını bilmediğim şeyi değil.”

Gözlerini devirdi.

“Sabah o ecnebilerin elinden çıkan ürünlerle kahvaltı ettik ve öğle yemeğimizi yine onlardan yedik. Farkında mısın?”

Kollarımı birbirine dolayarak ayaklandım ve mırın kırın ederek mutfağa doğru adımlamaya başladım.

“Sende sinirliyken amma gıcık bir adama dönüşüyormuşsun. Alt tarafı bebeğimiz için oyun oynadım. Sanki yapmadığım şey. Senin karın bir ruh hastası oğlum, kendini sırf eğlence olsun diye kaçırmış gösteren biri, sanki bilmiyordun böyle olduğunu.”

Dolaptan çikolatayı ve toz kahveyi alıp tezgahın üzerine çıkardım. Tatlı biraz olsun sinirlerimi yatıştırabilirdi ve kahve kocamı bu trip rüyasından uyandırabilirdi.

“Kahve içemezsin Hira.”

Duymamazlıktan gelip ısıtıcıya suyu koydum ve beklemeye başladım.

Adımı kullanarak cümle kurduğu için ayrıca hayatının içinden geçecektim, unutturmayın bana.

Ben akrep burcuyum, benim adım intikam soyadım trip. Bana mı öğretiyordu kocam olacak bu adam bunları?

Üç kaşık kahveyi bardağa koyup ısınan suyu da üzerine ekleyerek karıştırdım. Ben içmeyecek olsam da yemin ederim kokusundan canım çekmeye başlıyordu.

Kaşığı lavaboya bırakacağım sırada arkamda beliren bedeniyle gülmemek için kendimi sıkmaya başladım.

Adamı böyle ayağına getirirlerdi işte!

“Sana kahve zararlı, biliyorsun bunu. Niye inat ediyorsun şimdi?”

Yavaşça arkama dönerek ellerimi ensesinde birleştirdim ve şişmiş karnımı karnına yasladım.

“Ben o kahveyi bana trip atan kocam için yapıyordum, ayrıca bebeklerim hala benim bedenimdeyken kahve içmeyeceğimi bilmen gerektiğini hatırlıyorum, doğruyum değil mi? Hani pek telaffuz etmiyorsun ama karınım ya, tanıyorsundur diye düşünüyorum kendisini.”

Kaşları havalandı ve arkamda duran kahveye uzanıp küçük bir yudum aldı.

“Ben karımı tanıyorum.” Bir yudum daha aldı. “Telaffuz etmeyişim onun gıcık olması amaçlı, malum kendisi beni sinirlendirirken zerre düşünmediği için.” Bir yudum daha. “Kendisi gibi, intikam alıyorum.”

Parmağımı ona doğru tehditvari şekilde kaldırdım.

Ben Hira Kılıç, bunaları yer miyim? Heheyt yani.

“Önünde soyunurum.”

Cıkladı.

“Hile olur.”

“Kimin umurunda? Kocamla aramdaki mevzu sadece kocamla beni ilgilendirir istersem en güzel geceliğimi giyerim ama kardeşçe yatırırım seni o yatağa, istersem kot pantolonla aklını başından alırım bütün gece anlatabildim mi?”

Gülerek başını önüne eğdi.

O da biliyordu benim ne kadar deli olduğumu. Yani o tripler bana da bir yere kadar yerdi.

Yani benim canımın istediği yere kadar.

“Şimdi benimle odamıza gelip uzun uzun muhabbet ederek uyuyor musun yoksa yukarıda aldığım o geceliklerle senin gecene renk katıp bir anda renk körü olmanı sağlıyor muyum?”

Yüzünü bana doğru eğip alınlarımızı birbirine yasladı.Simsiyah gözleri o kadar güzel bakıyordu ki ben şimdiden kucağına atlayıp gitmek istiyordum.

Umarım bu ve bundan sonraki çocuklarımızdan en az birinin gözleri onunkilere benzerdi.

“Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?”

Dudağını öpüp hızla geri çekildim.

“Bilmez miyim kocacım, ben sevilmeyecek insan mıyım Allah aşkına? Aramızda kalsın bende seni çok seviyorum. Deli divane öyle böyle değil. Ha tabi bu doğurana kadar, sonra en çok kimi severim tartışılır.”

🖱️🖱️

Gecemizi kocamın tribinden kurtarıp güzelce sonlandırmamızın ardından sabah eşyalarımızı toplayıp acele etmeden havalimanına gitmiştik. İki buçuk saatlik bir yolculuk ile evimize vardığımızda valizlerimizi bıraktığımız gibi hazırlanıp tekrardan yola çıkmıştık.

Bugün kontrolümüz vardı. Her ne kadar yine kocamı gıcık etmemek için sakin kalmaya çalışsam da deli gibi merak ediyordum ve bu benim kollarımı ve bacaklarımı zangır zangır titretiyordu.

“Üşüyor musun sen?”

Başımı iki yana salladım.

“Heyecandan.”

Kocaman bir tebessümle elini karnımın üzerine koyarak okşamaya başladı. Benim içime bu ihtimali duyduğumdan önce hiç ikizler olduğu fikri düşmemişti. Ama öyle olabilme fikri o kadar tatlı geliyordu ki gözüme hele biri kız biri erkek olursa diye düşüne düşüne kendimi yerimde zor tutuyordum.

Anneydim ben, bunlar çok normal şeylerdi.

Öyleydi değil mi?

“Sence ne-“

“Bence biri kız biri erkek ama kesinlikle ikizler.”

Yüzün hızla ona doğru döndü. O zaten doktorda duymuştu!

“Öyleler mi? Doktor öyle mi söyledi?”

Hastanenin önüne geldiğimizden arabayı durdurup bana doğru döndü.

“Hayır ben cinsiyetlerini bilmiyorum sadece tahmin.”

“İkizler mi yani? Doğan gerçekten mi? Bizim iki tane mi bebeğimiz olacak?”

Gözlerim doluyordu. İçimde zaten taşmaya yer arayan hormon volkanları en ufak şeyde patlıyorken bu haber asla sakin kalabileceğim bir şey değildi.

Resmen benim iki tane bebeğim olacaktı.

Kollarımı bedenine doladım. Hıçkırarak ağlamak istiyordum mutluluktan. Zaten bir bebeğimizin olacağı ihtimali en baştan planımız dahilinde değilken, onlar bize bir anda gelmiş bir sürprizken varlıklarının böylesine güzel hissettirmesi benim de onlara en az bu kadar güzel hissettirmem gerektiğini yüzüme yüzüme çarpıyordu.

Her ne kadar ilk başta tek kişiler sansam da onları öğrendiğim ilk gün asla beni doğuran kadına benzemeyeceğime dair hem kendime hem de onlara söz vermiştim. Ve bu sözümü ne olursa olsun asla bozmayacaktım.

“Hadi şimdi gidip bir de cinsiyetlerini öğrenelim sevgilim. Ona göre daha alınacak çok şeyimiz var.”

Arabadan inip hastanenin dördüncü katına çıktık. Buradaki doktorumuz benim doğum için seçtiğim doktordu. Doğan’la beraber yirmiden fazla hastane ve doktor araştırmıştık ve en tecrübeli olanı bu doktordu.

Kapıyı tıklayıp içeri girdik. Selma hanım bizi yine güler yüzle karşılarken artık engel olamadığım heyecanımla hemen yatağa yatıp karnımı açtım. Daha fazla dayanacak sabrım yoktu.

“Selamünaleyküm aleykümselam Selma hanım. Nasılsınız, iyisinizdir umarım. Ben de çok iyiyim teşekkür ederim. Şimdi ikiz olduğunu henüz beş dakika önce öğrendiğim bebeklerimin cinsiyetlerini öğrenebilir miyim?”

Sesli bir kahkaha atarak başını salladı. Doğan bir elimi sıkıca tutuyordu ve ben diğer elimle yatağın kenarını sıkıyordum. Tabii ki her şeyden önce sağlıklı olmaları bizim için önemliydi, kız ya da erkek hiç fark etmez onlar benim canımdı.

Ama bu benim merak etmeme engel olamıyordu.

“Var mıydı tahminleriniz?”

“İkimiz de bir kız bir erkek olarak düşünüyor ve hissediyoruz. Ama ne olursa olsun önceliğimiz tabii ki sağlıklı olmaları.”

Başını sallayıp ultrason aletini karnımda ilerletmeye devam etti.

“İkisi de maşallah çok iyiler ve gelişimleri gayet güzel ilerliyor. Cinsiyetleri de ortada.”

Elindeki aleti kenara bıraktığında bende karnımı silip doğruldum.

“Ne peki?”

Ayağa kalkıp çekmecesinden iki tane emzik çıkardı ve ikisini de avucumun içinde tutuşturdu.

Biri pembe diğeri de maviydi.

“Hislerinizde yanılmamışsınız anne ve babası. 21 haftalık ikizlerinizin biri kız biri erkek. Sağlıkla kucağınıza alacağınız günlerde kullanırsınız inşallah.”

🖱️🖱️🖱️

AY BİRİ KIZ BİRİ ERKEK BAYILIRIM BÖYLE İKİZLERE HEHEHE

SİZCE İSİMLERİ NE OLSUN? VAR MIDIR İSTEK?

SINIRIMIZ 25 oy 25 yorum 🌸

BEĞENDİNİZ Mİ BÖLÜMÜ?

DİĞER BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZEREEE 🌸🤍

 

Bölüm : 04.01.2025 14:12 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...