@yazarzeeyzey
|
Yeni yayınladığım "Önce Aşk Sonra Aşk" kitabıma bekliyorum 🪷 Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııın 💕 17.Piyon"Demir" kitabıma da bekliyorum 🍀🍀🍀 "Iıı öyle mi olmuş nişanlım bey. Bende bir acıktım bir acıktım ki sorma." Belimdeki elleri ile beni kendine çevirdi. Allah başımdan eksik etmesin big boyum yüzüme bakabilmek için eğilirken bende olabildiğince sevimli duran tebessümümü yüzüme yerleştirdim. Hadi annecim babaya yağcılık zamanı. "Biliyor musun bugün bebeğimiz seni ekstra seviyormuş." Alayla kaşları havalandı. "Bak sen şu işe." Elini karnımın üzerine koyup hafifçe okşadı ve başını iki yana salladı. "De işte ben şu an bunu yemem güzelim." Gözlerimi kırparak karnımdaki elinin üzerine elini koydum. Bu taktik de işe yaramazsa fena sıçardım. "Beni yesen?" Arkamızda duran tezgaha iki elini yaslayıp hafifçe eğildi ve yüzlerimizi nihayet aynı hizaya getirdi. Eh normalde o ve yatak arasında kalıyordum şu an tezgah ile arasında kaldım. Bünye bağımlılık yaptı anacım, ne yaparsın işte? "Seni zaten yiyeceğim orası ayrı mevzu. Ben sadece neden bizden kaçtığınızı soruyorum. Tamam o ses kaydı cihazını bulduğum gibi her şeyi çaktım da, öncesinde hepimiz korkudan öldük." Açıkla bakalım kızım şimdi, canım aksiyon çekti aşkım ondan yaptım de. "Hayatımız çok normal geçiyordu ne yapayım? Azıcık böyle ekşın, heyecan istedim bende. Evlenmiyoruz zaten bir türlü, sıkılıyorum ben." Derin bir nefes alıp başını eğdi. Doğru noktaya parmak basmak tam olarak böyle bir şeydi. Maşallah bana! "Bence biz bir an önce eve dönelim." "Niye ki?" Omzunu silkip burnuma küçük bir öpücük kondurarak geri çekildi. "Gidince görürsün güzelim ama önce." Dudağıma dudaklarını uzun süre yaslarken derin bir iç çekmenin ardından arkasına döndü. "Sen gel bir de sana dokunmak için saydığım günlere bak. Sonra kim evlenmek için deliriyor anlarsın." 🖱🖱🖱 "Artık babama söylesek mi hamile olduğumu? Yanında kusarsam ya da canım çok bir şey aşerirse şımarık gibi görünmek istemiyorum." Vereceği tepkiyi merak etmiyor da değildim artık. "E söyle bir tanem, zaten artık bence kızımızı bilmeye hakkı var." Alayla ona döndüm. "Belki erkek? Nereden biliyorsun?" Elini karnıma uzatıp yanağıma uzun bir öpücük kondurdu. "Sağlıkla doğsun, bizi bulsun da ben başka hiçbir şey istemiyorum." Uzun bir uçak ve araba yolculuğundan sonra anca eve varmıştık ama ben uykusuzluktan ölüyordum. Valizimi kapının önüne kadar sürüyen biricik big boyum öptüğü uzuvlarıma alnımı da ekleyip yüksek ısmarlarımla evine doğru gitmeye başladı. Birşeyler kıracak enerjim yok, yoksa gelsin tabi ki de... Kapıdaki görevli valizimi alıp yukarı çıkarırken bende salona doğru ilerledim. "Baba neredesin?" Elindeki gazete ile ilk defa tonton dedeye benzeyen babam hızla gözlerimi doldurdu. Annecim hormonlarımı biraz rahat mı bıraksan acaba? "Hoş geldin kızım, gel böyle." Yavaşça yanına gidip kollarımı bedenine sardım. Oradan oraya gezip tozmaktan babamı görememiştim ve fazlasıyla özlemiştim. "Nasıl geçti bakalım tatil, güzel güzel gezdiniz mi oğlumla?" Gülerek başımı salladım. "Benim canım aksiyon çekti topladık kızlarla kaçtık biz, sonra aradım biricik big boy, taş meteor nişanlımı bize ada aldı. Sonra Cem ve Rümeysa sevgili oldu. Falan filan işte çok bir şey olmadı. Ben başka bir şey söyleyeceğim sana baba." Kaşları alayla kalkarken dudaklarını birbirine bastırıp başıyla beni onayladı. "Hiçbir şey olmamış gerçekten kızım. Dinliyorum." Yan şekilde dönüp ellerini tuttum. "Uzun zamandır anlatmak istiyordum ama doğru zaman değilmiş gibi geldiğinden bir türlü anlatamadım sana." Daha da dikkat kesildi. "Kötü bir şey yok değil mi?" Başımı hızla iki yana salladım. "Aksine çok güzel bir şey, böyle minnacık." Kaşları mümkünmüş gibi daha da çatılırken elimde duran elini alıp hafifçe çıkmış karnıma koydum. "Dede oluyorsun." Nefes almayı bırakıp öylece bakıyordu. "Gerçekten mi?" Gözlerim hızla dolarken onaylar gibi tekrardan başımı salladım. "Benim kızım anne mi oluyor yani?" Yaşlar gözlerime dolduğu hızla yanaklarımdan süzülürken derin bir nefes aldım. "Evet, anne oluyorum ben." Aramızdaki mesafeyi kapatıp kollarını sırtıma sardı ve saçlarıma kocaman bir öpücük kondurdu. "Henüz cinsiyeti belli değil, iki gün sonra kontrole gittiğimizde belki bir ihtimal anlayabilirmişiz." Başım göğsüne yaslı olduğundan kalp atışlarını duyuyordum ve çok hızlıydı. İçimden kocaman bir yük kalkmıştı sanki. "Sen gel böyle uzan." Hızla oturduğu yerden kalktı. "Aç mısın? Bir şeyler hazırlatayım sana, meyve tabağı falan getirsinler kan, can olur." Ağzımı açmama fırsat vermeden koşar adımlarla salondan çıkıp mutfağa gitti. Her ne kadar yıllar boyunca babanın, annenin hasretini çeksem de o kadar şanslıydım ki babam, beni hem anne, hem baba olarak seviyordu. Çok kısa bir süre sonra elinde kocaman bir tabak ve bardakla geldi. Tabakta bir sürü meyve, onlarca çikolata vardı. Bak bebeğim görüyor musun? Bizi çok ama çok seviyorlar. 🖱🖱🖱 "Doğan düşeceğim ama yollar çok taşlı." İki elimi tutmuş gözlerimi bağlamış şekilde bir yolu yürüyorduk. Nereye gittiğimiz ya da neden gittiniz hakkında zerre bir fikrim yoktu. "O zaman bunu değiştireyim, biz bile zorlanırken bebeğimiz için daha büyük bir sıkıntı bu." Kaşlarım çatıldı. "Ne?" Boynuma ıslak bir öpücük kondurup yürümeye devam etti. "Az kaldı." Bir kaç adım daha attığımızda gözlerimdeki örtüyü çekip ellerimi bıraktı. "Yeni evimize hoş geldin hayatımı güzelleştirenim." Kocaman bir bahçedeydik. Tabi ya! Bana evimizi nasıl istediğini sorup da ses kaydına alması bu yüzdendi! Kendi dediklerim bir bir aklıma geliyordu. "Böyle bakınca insanın içinin açıldığı bir evdi hayalimdeki. Böyle güzel, büyük bir bahçe." Dört bir yanımız bahçeydi. Ve bakıldığında sanki dünyanın en huzurlu yerine gelmişsiniz gibi oluyordu. Bir yanımızda park, bir yanımızda kocaman bir çardak vardı ve evin diğer tarafındaki bahçede buradan bakıldığında bile havuz olduğu görünüyordu. "Gel bakalım." Tekrardan elimi tutup beni kendi ile beraber evin içine yönlendirdi. Kocaman kapının ardından bütün katı kaplayan salon ve mutfak duruyordu. Her şeyi ben seçsem bu kadar hoşuma gidemezdi. "Burası giriş katımız." Mobilyalarda en çok dikkatimi çeken şey asla sivri noktaları olmadığıydı. "İçinde bebeğimizin büyüyeceği şekilde dizayn edeceğimiz." Tam da bebeğimizin büyüyeceği şekilde dizayn edilmişti. İlk katın merdivenlerinde bebek kapısı bile vardı. Merdivenleri çıkıp ikinci kata ulaştık. Koridorda sekiz tane kapı vardı. İlk ikisi lavaboydu, diger ikisi misafir odası, ve diğer dört oda ise boştu. "Bu odalar bebeklerimiz için, onları sensiz seçmeye içim razı gelmedi." Ellerini belime sarıp beni tekrardan merdivenlere yönlendirdi. "Ve en üst kat bizim odamız." Tavanının bir kısmı cam olan kocaman bir oda bizi karşıladı. Bir duvarı da boydan boya televizyondu. Çok güzeldi! "Ama ben bunları kırmaya kıyamam ki!" Gülerek önüme geçti. "Sen yeterki kırmak iste güzelim, ben gerekirse bütün evi baştan yaparım." Elleri belime yerleşirken dudaklarıma uzun bir öpücük bıraktı. Yüzü çeneme oradan boynuma ilerlerken ben öylece duruyordum. "Birini kırmakla başlasak mı?" Beni bir anda belimden kaldırıp karnıma baskı uygulamayacak şekilde ayaklarımı beline sardırdı. "Hem tatilde yarım bıraktığımız o gecenin devamını da halletmiş oluruz." Gülerek burnumu burnuma sürttüm. "Sen onları mı sayıyorsun?" Üzerimdeki elbisenin fermuarını açıp yeri boylamasını sağladı. "Sorsana aklından çıkıyor mu diye?" Sadece iç çamaşırlarımla kalmışken beni yatağa bıraktı. Her zaman olduğu gibi yatakla kendisi arasında kaldığımda üzerindekileri işaret ettim. "Madem bir şeyler kıracağız, benim dediğim gibi olacak." Yüzüne yerleşen o tarifsiz sırıtışla ellerini iki yana kaldırdı. "Ne yapmamı istersiniz hanımefendi?" Sırtımı yatak başlığına yaslayıp sırıttım. "Soyun." 🖱🖱🖱 BUNLAR KUDURDU KAÇIN. Nasılsınız canlarım, nasıl gidiyor hayat? Beğendiniz mi bölümü? Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum. Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 💕🖱
|
0% |