Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Çıkılamayan kumpas

@zezene

Aleyna'nın aşağıya düşmesiyle öyle bir çığlık attım ki boğazım yırtılırcasına bir çığlıktı bu canımdan can gidercesine bir acı bir haykırıştı . Babam çığlığımla arkasına dönerken lara da beni üstünden ittirmişti ilk kendine gelen o olmalı ki anında koşarak Aleyna'nın düştüğü yere gitti . ellerini duvara dayayıp aşağıya doğru baktığında .

"Hayır lan hayırr !" diyerek ellerini kafasına koyarak bağırmasıyla sesli bir şekilde ağlamaya başladım. Ölmüş müydü?

Babama baktığımda şoka girmiş gibiydi ellerine bakarak bir şeyler mırıldanıp duruyordu. Onun bu hallerini gördükçe daha kötü oldum ve daha çok ağlamaya başladım. Cesaretimi toplamaya çalıştım birşeyler yapmalıydım. Her şey bitmiş sayılmazdı . Kendime gelmeliydim .Ellerim ile gözümden akan durmak bilmeyen gözyaşlarımı sildim. yerimden zor da olsam kalktım ve yalpalayan adımlarımla zor da olsa oraya ulaşmaya çalıştım. ellerimi duvara dayayıp aşağıya baktığımda her taraf kan ve yerde boylu boyunca uzanan Aleyna'yı gördüm. Etrafında bir sürü insan vardı kimisi video çekiyor kimisi ise telefon ile telaşla birileri ile konuşuyordu. arkamdan sesler geliyordu ama algılarım kapanmış durumdaydı.

Düşündüğüm tek şey bunca olana değmiş miydi?..

...

Oturduğum yerden etrafta telaşla dolaşıp duran insanları seyrediyordum. Bir saat ya olmuş ya olmamıştı . Zaman kavramı bende şuanlık yoktu . Aleyna hastaneye kaldırılmıştı. Biz ise ardından buraya gelmiştik.

"Vedat sen yapmadığına eminsin değil mi , bak sonra başımız ağrımasın?" dedemin bilmem kaçıncı kez aynı şeyi sorduğundan bir haberdim . Bugün burada olmalarının sebebi doğum günümü kutlamak için buraya gelmeleriymiş. şirkete de babam bu yüzden çağırmış beni ,bana sürpriz yapacaklarmış. Onlar bana sürpriz yapacakken biz onlara yaptık.

"Sana diyorum Vedat cevap versene ! " dedi ali dedem sinirle

Babamın susup cevap vermemesiyle benim sinirim tavan yapmıştı. " Daha kaç kere adam sana hayır diyecek dede ne istiyorsun ? kaçıncı kez açıklayışımız , babam ittirdiği için düşmedi kendi düştü anlıyormusun kendi düştü diyorum ! ŞU ADAMI ZAN ALTINDA BIRAKIP DURMAYIN ARTIK ÇÜNKÜ O HİÇBİRŞEY YAPMADII ! " sonlara doğru kendime hakim olamayıp hem sesimi yükseltmiş hem de dedemin üzerine yürümüştüm. Babam kolumdan tutmasa belki de daha ileri dahi gidebilirdim . yaşadıklarım kolay şeyler değildi bunu bilmelerine rağmen beni zorlamaktan asla çekinmiyorlardı .

"Tamam kızım sakin ol gel böyle " demiş ve sarılmıştı bana babam. derin derin hızlı hızlı soluk alıp vermeye başlamıştım . Panik atak beni tetikliyordu kalbimin yerinden çıkacakmış gibi atması beni daha da telaşa sokuyordu. Babamın bunu fark etmesiyle bana daha sıkı sarılması bir olmuştu .

"Tamam sakin ol ağlamak istersen ağlayabilirsin . Her şey yoluna girecek ama öncelikle sakin olmalıyız , derin derin ve yavaş bir şekilde nefes alıp ver benimle birlikte ."

Babamın ağlayabilirsin demesiyle gözlerimde birikmiş olan yaşları daha fazla tutamadım ve onları serbest bıraktım. "Baba ölmesin o lütfen ö-...ölmesin baba nolurr" diyerek hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.

o kadar ettiğimiz kavgaları , Yaşadıklarımızı unutmuş durumdaydım keşke bunları hiç yaşamasaydık keşke bugün buraya hiç gelmeseydim .

"Kızımı onlar attı aşağıya katiller cezanızı çekeceksi-... " bağırarak polislerden kurtulmaya çalışarak bize doğru saldırmak isteyen aleynanın annesiyle babamdan ayrılmak zorunda kaldım.

"Hanımefendi tamam sakin olurmusunuz !"polis onu durdurmaya çalışsa da başarısız kalıyordu

"Olamam sakin falan ! kızımı onlar yaraladılar ya kızım ölürse ... Şikayetçiyim hepsinden Allah belanızı versinn sizin " boğazı yırtılırcasına bağırmış ve kendini dizlerinin üzerine bırakmıştı. Dizlerine vura vura ağlamaya başlamıştı.

Herkes bize öyle bir bakıyordu ki kin ,nefret, öfke ile kendimi yerin dibine girmiş gibi hissetmiştim. Bunlara acı bir şekilde dedem , babannem de dahildi niye bize suçlar gibi bakıyorlardı ? kendimi açıklama ihtiyacında hissediyordum.

"Ben yapmadım ... Dokunmadım bile . B-bakmayın bana öyle yapmadım ben ... Onu ben veya babam öldürmed-"

"Mucize hanım, babanız Vedat bey kasten adam yaralama, suçundan dolayı tutuklu , öncelikle ikinizinde ifadesi alınacak . Avukat tutma hakkınız var ve mahkemede kendinizi savunma hakkına da sahipsiniz."

Gerçekten şuan yaşadıklarıma inanamıyorum.

Kendimi açıklamaya çalışıyordum ama bunun pek mümkün olduğunu söyleyemezdim.

Herkesin ne düşündüğü gözlerinden belli oluyordu . Bize inanmıyorlardı.

O an durdum bazı şeyler kafama dank etti. İşte tam o an sustum... Dilim sustu ,gönlüm sustu o gün içimde kor gibi yanan acıya rağmen sustum .

İşte o an fark ettim ki !

Kimse bize inanmıyordu...

Aile ne demekti ? Aile olmak sadece aynı evde yaşamak değildi ki . Aile olmak iyi günde kötü günde yanlışında ,doğrusunda hep birlikte olmak değil midir? Peki onlar neden bizim yanımızda değildi ? Ne zaman yanımızda oldular ki şimdi yanımızda olsunlar .Babam'a baktığımda, direkt olarak babasına bakıyordu. Babam'ı daha önce hiç bu kadar yıkılmış bir halde görmemiştim...

...

YAZARIN AĞZINDAN

Gökyüzü kendini huzurlu bulduğu karanlığa bırakırken aynı zamanda da toprağın altında gömülü olan derin yaralarıda gün yüzüne çıkarır. Kimisinin yaptığı hatalar , kimisinin ise sakladığı sırlar gelir gözünün önüne . Hayat öyle bir ince ip ile oluşmuştur ki bilemez kimse nasıl bir boşlukta olduğunu... Yaptığın her doğru, bir ip daha eklenip sağlamlaşmasına yararken, yaptığın her yanlış o ipe bir düğüm atar . Sen o düğümün seni taşıyacağını sağlamlaştığını düşünürken , diğer tarafın kopacağından bir haber yürürsün o yolda ...

Herkes teker teker sorguya alınmış hepsinin başından geçenler baştan sona anlatılmıştı. Bir kişi hariç ...

"Ne yaptınız lan siz ! " ellerini kafasına sarmış ve stresle kafasını ovmaya başlamıştı. sakinleşmek için kendine birkaç dakika süre verdi.

"Neyse olan olmuş görüntüler nerede ?" diyerek sormuştu. Olan olmuştu ona düşen bu durumu kendi aleyhine çevirip işi zekice halletmekti.

"Telefonda "

"Getir izleyelim acele et !" hızlıca hareket edip telefonu getirdi ve ona öfkeyle bakan adama uzattı.

"işte burada ."

Videoyu açıp baştan sona izlediklerinde ikiside bir şeyden emin olmuşlardı.

"Salak kız ! Kendini bilerek atıyor . "

"Yani kimse hapishaneye girmeyecek öyle değil mi ? görüntüler herşeyi açıklıyor " dedi buruk bir ferahlamayla

Adamın kendi kendine düşünmeye başlamasıyla telaşa kapılan kız tekrar yöneltti sorusunu bir aksilik mi vardı?

"Baba sorun ne halloldu işte ?"

"Lara bu videoyu kimse görmemeli !" dedi Aydın Gökdeniz kafasında kurduğu öylesine plan bile onu dört köşe yapmışken bunu uygulaması ile ne olurdu bilinmezdi.

"NE saçmalama ! Bu videoyu göstermezsek onun yapmadığını nasıl kanıtlayacağız ?"

"Kanıtlamayacağız ." dedi sakinlikle aydın Gökdeniz , işlerinin düzene girmesi ve babası Salih Gökdeniz'den kalan şirketin sadece onun olabilmesi için eline altın tepside sunulan bir fırsattı bu.

"Baba ne diyorsun sen ya ben gidiyorum vereceğim bu videoyu polislere !" dedi ve arkasını dönmüş gidiyordu ki Babasının konuşmasıyla olduğu yere yığılmak istedi.

"Annenin zarar görmesini istemezsin öyle değil mi güzel kızım ?.. " biraz durmuş ve kızın arkasına doğru gelmişti. onun omuzlarından tutup kendine doğru çevirmiş ve birbirlerine bakmasını sağlamıştı.

"Sakın bunu bir tehdit olarak algılama kızım ! ama tanıyorsun artık babanı , senelerce anneni ölü göstermiş ve senden saklamışken bunun gerçek olmasını istemezsin diye düşünüyorum... doğru mu düşünüyorum ?" kızın ağlamaya başlamasıyla gülümsemiş ve gözyaşlarını yavaşça silmişti.

"Ağlama! Senden istediğim şey biraz rol yapman zaten senin için bu çok da zor olmasa gerek ? Annen için ." kızın konuşmayarak hala ağlamasıyla sinirleri bir halat misali yavaş yavaş gerildiğini hissediyordu.

"Senden cevap bekliyorum !"

"Tamam , anneme bir şey yapma ben halledeceğim her şeyi !"

Lara gökdeniz şimdiden babasına olan biteni anlattığı için O videoyu duvar dibine koyup çektiği için büyük derecede pişman olmuştu . O sadece mucize ve Aleynanın atışmasını izleyecek mucize ondan yardım istediğinde ise onu aleynada kurtaracak ve onun kendisinden başka arkadaşı kurtaranı olmadığının anlamasını sağlayacaktı ama işler tam da istediği gibi gitmemişti.

ama biliyordu ki her şeyi kendi istediği şekilde düzene sokacaktı. Babasının çizdiği kalıpların içinde hareket etmek artık onu çok yoruyordu ama gün gelecek o kalıpları aşıp kendi yolunu kendi çizecekti. Çünkü o Babasının değil Annesinin kızıydı...

MUCİZE

Hepimiz teker teker sorguya alınmıştık O kadar çok zorlamışlardı ki ! Onlara bunun Babamın yapmadığını açıklamak beni çok yormuştu . Acı olan açıklamak değildi , Acı olan hiçbirinin de anlattıklarıma inanmayıp babama katil gözleriyle bakmalarıydı. Babam sorgudaydı ,bir kaç polis ise Lara'yı aramaya çıkmıştı, o da hemen kaçmayı seçmişti. Korkak!

Saat kaçtı hiçbir bilgim yoktu ama hava baya bir kararmıştı. Aleyna'dan hala bir haber yoktu. Onun için çok korkuyordum.

karakolun girişinde olan hareketlilik ile gözüm o tarafa kaymıştı. Lara ve onu kollarından tutmuş iki kadın polis bu tarafa doğru getiriyorlardı.

"Kızımı bırakırmısınız ? Canını acıtıyorsunuz " Aydın amcanın telaşla Laranın arkasından gitmesiyle gözlerim doldu Kızını önemsiyordu.

Laranın gözleri girdiği andan itibaren benden ayrılmıyordu onu ilk defa bu kadar üzgün görüyordum.

"Dururmusunuz iki dakika?" diye söylendi Lara polisler onu ciddiye almayıp yürütmeye devam etmişlerdi. Acaba bana mı bir şey söyleyecekti diye düşünürken.

"MUCİZE ÖZÜR DİLERİM! " diyerek tüm gücüyle bağırmasıyla şaşkınlıkla arkasından baka kalmıştım. bu kadar yaptığı şey için mi özür diliyordu? kalsındı.

Sadece ondan istediğim tek şey babamın suçsuz olduğunu söylemesiydi ,ondan özür falan beklemiyordum.

Ağlamaktan gözlerimde yaş kalmamıştı neredeyse yanıma birinin oturmasıyla dikkatim oraya kaymıştı. Çakma Polat Alemdar diye adlandırdığım adam oturmuştu yanıma .

"İki gün art arda buraya gelmen sencede garip değil mi ?" diye sordu. elindeki iki kahveden birini bana uzattı . Almadım.

Almadığımı fark edince tekrar gözümün önüne sokarcasına uzattı. "istemez misin ?"

Elindeki kahveyi istemediğimi belirtircesine ona doğru hafifçe ittirmiştim ama ne yazık ki pantolonuna bir kaç damla dökülmüştü. "İstemem !" dedim

Güldü "pekala ben içerim ikisinide "

Cevap vermek içimden gelmiyordu, sadece ağlamak istiyordum oturduğum yerden hiç susmadan ağlamak !

"Neden buradasın ?" diye sordu. gerçekten bilmiyormuydu yoksa biliyor ve öylesine mi soruyordu belli değildi.

cevap vermeyince tekrardan kendi kendine konuşmaya devam etti " Anladığım kadarıyla dilimizi yutmuşuz. "

"Zorlamayacağım ama konuşmak istersen dinlerim Seni ." dedi ve içtenlikle gülümsedi. bilmiyorum ama öyle içten geldi ki bu söyledikleri ona inanamak ve güvenmek istedim .

"Babam katil olarak sorgulanıyor içeride " şaşırdı bu söylediğime

"Neden ?" gözlerinin içine bakarak baştan sona ne yaşadıysak anlattım en başından itibaren polise anlatmadığım Lara ile küslüğümüzden herşeyden bahsettim ona sanki yakın arkadaşımmış gibi hiç tepki vermeden dinledi.

"... İşte böyle oldu " dedim

"bu kadar mı ?" diye sormasıyla daha ne olsun dercesine baktım .

"Daha ne olmasını bekliyorsun pardon ama ?"

"Hiçbirşe-..." bana cevap verecekken ileriden birinin ona seslenmesi ile ikimizde o tarafa dönmüştük.

"Polat Başkomiserim buraya acil bakmanız lazım !" demesiyle adını da öğrenmiş oldum. kendi kendime içten içe güldüm kendi koyduğum takma ad ile aynı ismini tutturmuşum.

"Tamam geliyorum. " demiş ve bana dönmüştü "Sana gelince de başına gelenler için üzgünüm " demiş ve hızlıca ayağa kalkmış ve onu çağırdıkları tarafa doğru gitmişti . giderken cebinden telefonu çıkartmıştı cebinden düşen birşeyi fark etmiş gibi gözükmüyordu. Onun düşürdüğü şeyi gidip yerden aldım. Minik bir Künyeydi üzerinde MİNE yazıyordu. onun için önemli olduğunu düşünüp ardından seslenmek yerine onu takip ettim aramızda mesafe vardı.

Bir odaya tıklatıp girdiğinde ben giremeyeceğim için kapının önüne gelip durmuştum.

"Buyurun amirim beni çağırmışsınız ." ilk onun sesini duymuştum.

"Daha demin gördüm kızla konuşuyordun tanıdığın mıydı ?" diye sordu amir dediği adam benden bahsettiklerini duyunca daha da kulak kabarttım.

"Hayır tanıdığım değil , olayı duymuşsusunuzdur zaten , herkesi sorguya aldık ve karşılık olarak baba , kızı diğerlerinin anlattıklarına çok ters düşüyor . Aklım karıştı , Kızın annesi intihar etmek için hiç bir sebebi yoktu diyor ki bencede çok saçma kız durup dururken neden kendini aşağıya atsın. Bence kızın babası yanlışlıkla yaptı ve bunu saklıyorlar . Kızın sorgusunu dinledim Amirim kız çok tedirgin sanki bir şeyler saklıyor gibi geliyor bana."

"Sende bu yüzden kızı tekrardan farkettirmeden kendin sorguladın doğru mu anladım ?"

"Doğrudur amirim . birşeyler eksik gibi geliyor ban-..." Daha fazla dinlemedim ve elimdeki 'mine ' yazan künyeyle beraber arkamı dönüp eski yerime geldim kendimi o kadar salak gibi hissediyordum ki anlatamam. Gözlerimden damla damla yaş akıyordu.

Neden herkese hemen güveniyordum ? Neden ?.. Birde salak gibi adam için bir şeyler yapmaya çalışıyordum . Ben galiba hiç bir zaman akıllanmıyacaktım bu kaçıncıydı ?

Dakikalar birbirini kovalamışken telaşlı bir şekilde bir o tarafa bir bu tarafa bakarak gelen polat başkomiser ile ağlamam kesildi künyeyi arıyor gibiydi. Onun için önemli olmalıydı , çok üstünde durmadım. yanıma kadar gelmiş ve oturduğu yerlere bakmaya başlamıştı bir kere bile dönüp ona bakmadım.

"Buralarda minik bir bileklik gördün mü ? " diye sordu bana umursamadım.

"Üzerinde mine yazıyordu ?" diye tekrarladı duymamazlıktan geldim.

"Hey sana diyorum ? " diyerek hafif sesini yükseltti

" Görmedim !" dedim sinirle

"iyi" dedi ve yerlere baka baka gitti.

Umrumda değildi arasın dursundu...

Karşıdan lara'nın gelmesiyle ayağa kalktım. koşarak geldi bana sarıldı. şaşkınlıkla kala kaldım . Gözleri kıpkırmızıydı. o bana sarılırken arkasından ise Aydın amcayı görmüştüm.

"Üzgünüm, Her şeyi yoluna sokacağım beni affet " dedi kulağıma fısıldayarak

"Anlamadım ?" neyi düzeltecekti yine ne yapmıştı Allah aşkına ne olmuştu yine ?

Cevap vermeden çekip gitmişti. Aydın amca ise bir süre bana bakmış ve lara'nın ardından gitmişti. Karşıdan bilekleri önden kelepçe ile bağlı babamın gelmesi ile ellerim ve ayaklarım boşaldı ne oluyordu ? Koşarak yanına gittim ve kimsenin engel olmasına izin vermeden ona sımsıkı sarıldım . "Baba bitti de artık ne olursun evimize gidelim !"

Babam bağlı bilekleri ile kollarını kafamdan geçirip bana sarıldı. "Seni seviyorum kızım seni çok seviyorum her şey senin için ."

"Ne benim için baba ?" dedim ağlayarak "Baba ben gördüm gözlerimle sen suçsuzsun lütfen baba inanmıyorlar mı hala ?"

"Güçlü kal kardeşlerin sana emanet her şey ortaya çıkacak merak etme sadece bir süre ayrılacağız Tamam mı ?" deyip benden ayrılınca ona daha sıkı sarılmaya çalıştım, polisler de babamı çekiştirmeye başlayınca herkesi engellemeye çalıştım ama başarısız oldum .

Bari babamdan ayırmasınlardı beni! Ne kadar bağırsamda olmadı babamı alıp götürdüler.

Sonradan öğrendim ki Lara, babamın Aleynayı ittiğini gördüğünü söylemiş. niçin babama iftira attığına anlam verememiştim.

Ama en çokta babamın her şeyi kabullenip ben yaptım diğerlerinin bu olayla hiç alakası yok demesine anlam verememiştim.

 

 

 

İşler sarpa sarıyor Vedat beyciğimiz gidiyor

Loading...
0%