Senin gibi şair ruhlu insanlara şiir yazılmalı dedin...
Sen yazmadan da şiir gibi sevdin sevgili...
Gerçek olmayacak kadar hakiki, hayali kurulamayacak kadar güzeldin.
Bana hep ilkleri yaşattın...
Sensiz uyumak istemiyorum dedin kapımda; arabanın içinde uyudun, bak yağmur tanecikleri dedin bana onları gösterdin, gerçek miyim diye saçlarımı çektin, arabanın arkasına doldurup buket buket gülleri; getirip bahçeme döküp gülden bahçelere layıksın dedin, sokağıma adını yazıp; hep hatırla beni diye yazdım dedim... Allah aşkına sen bunca aşkı kimden satın aldın?
Asıl senin dünyalı olmayan bir sevdan var, ben çok şaşkınım!
Her karşıma çıktığında acaba ne yapacak yine diyorum ve beni hiç yanıltmıyorsun!
Sen nerden öğrendin böyle temiz sevmeyi, sen nasıl da bu dünyaya geldin sevgili.
Çevremdeki herkesin sevgisi camdan sevgili,
Kırıp kırıp döküyorlar yerlere sevgi dedikleri taneleri,
Adına kıskançlık deyip üzüyorlar sevdiklerini,
Altın deyip bir kafese kapatıyorlar sevgililerini,
Sen böyle incitmeden sevmeyi kimden öğrendin ki?
Sen bu denli güzel bakıp, temiz görmeyi,
Sevda kelimesinin karşılığını vermeyi,
Kalbinin içiyle dışını aynı hislerle süslemeyi,
Sen nerden geldin sevgili?
Senin şehrinde herkes böyle mi sever ki,
Senin geldiğin yerde aşklar hep güzel midir ki,
Ben ne sevaplar içindeyim ki
Sen benim oldun sevgili?