Ela, Ali'nin insanları iterek onlara taraf yürüdüğünü görünce karşısındaki adama daha çok kızdı. Madem Ali'yi daha fazla kendi çabasıyla itemiyordu tanımadığı bu yabancı adamdan biraz yardım alması sorun olmazdı. Adamın şaşkın -kahve karışımı yeşil- gözlerini görünce gülmemek için kendini zor tuttu. "Bana yardım etmek zorundasın" dedi Ela..
Adam ellerini, dudaklarına kapanan ellere uzatarak Ela'nın ellerini dudaklarından çekti. Tek kaşı havaya kalkarken tehditvari bir tonda sordu. "Zorunda mıyım?" Ela, sinirlenerek "Evet zorundasın!" dedikten sonra adama ihtiyacı olduğunu kendine hatırlatarak daha sakin konuşmaya çalıştı. "Bak sana her şeyi açıklayacağım ama şu an değil. Senden beni hemen öpmeni istiyorum" Koray kaşlarını çatarak olanlara anlam vermeye çalışıyordu. Karşısındaki kadın deli olamayacak kadar güzel, şaka yapamayacak kadar korkmuş görünüyordu. Ancak Koray yine de bunun şaka olduğunu varsayarak konuştu. "Ne tür bir oyun oynuyorsun bilmiyorum ama böyle emir vermeye devam edersen istediğini yapmam. " Ela kaşlarını çatarak cazgırlık moduna geçiş yaptı."Beni deli etme be adam, sen kahkaha atmasaydın Ali'nin dikkatini çekmez, buradan gizlice çıkıp giderdim." Daha sonra sabırsızlıkla arkasına baktı, Ali yaklaşıyordu. Karşısındaki adama tekrar dönerek yalvarır bir tonda konuştu. "Beni öper misin? Lütfen! Yalvarıyorum. Daha ne yapayım ayaklarına mı kapanayım?" son kelimelerini fısıldayarak söyledikten sonra omuzunda bir el hissetti, tam kafasını omuzundaki ele çevirecekti ki bir anda yerinden kaldırılıp kucağa çekildiğini ve dudaklarındaki baskıyı hissetti. Bir kaç saniye ne olduğunu idrak edemedi. Daha sonra omuzundaki el, barın basık havası, yüksek müzik sesi.. her şey silindi. Aklında sadece şu an karşılık verdiği adam ve dudakları vardı... |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |