@emrahcelik
|
27 Mayısın başarıya ulaşmış olmasını, yeni bir darbenin de başarılı olması ihtimali olarak okumuştu. İki defa denemişti ve neredeyse başarıyordu. Birinci denemesinde, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı'nın öz evladı olduğu gözüküyor. Şöyle ki; yeniçeri silah çatıyor, isyan ediyor, saraya haber veriliyor “biz isyan ettik” diye, padişah geliyor ya da “devletlü”sünü gönderiyor, nasihat ediliyor, yeniçeri “padişahım çok yaşa” diye bağırarak dağılıyor ve isyan nihayet buluyor. Hem İnönü, hem Talat Aydemir bu yönüyle tam bir Osmanlı. Meclis kuşatılıyor, İnönü içeride, aracılarla nasihatler gönderiliyor, dur deniliyor, ceza da almayacaksın. Talat Albay da duruyor ve böylece yarım kalıyor darbe teşebbüsü. Bu yönüyle, İsmet İnönü, Abdülhamid; Talat Albay, belki Mithat Paşa, belki de Namık Kemal. Nihayetinde hiç bir sorumluluk yüklenmeden emekli ediliyor. Tam bir isyankâr ama mutki yeniçeri ve pederşahi padişah tezahürü. Fakat Talat Albayın yeniçeriden bir farkı var, kuşak olarak mekteb-i harbiye-i şahanenin genetik kodları ona da işlenmiş. Ülkenin gerçek sahibi olduğuna kesin ve keskin bir iman, kaderin seçilmişi olmanın megolamanyası ve hırs. İkinci teşebbüs birincisine göre tam bir hezeyan. İlk teşebbüste, nokta yerine virgül koyması hayatının en büyük ve son imla hatası oluyor, bu onun son yanılgısı. Ve bir şey daha, darbe ve ihtilallerin iki yönü vardır, iç ve dış, ikisinden biri dahi eksik olsa donkişotluk kaçınılmazdır. -Onun adına- maalesef ki ne içeriden, ne de dışarıdan böyle bir rüzgâr esiyordu ve bu yüzdendir ki kaptanı olduğu gemi demirlediği limanda battı. Son anında, yine pes etmemiş, -yani ki bencileyin- bir üçüncü şans olsa onu da deneyecektir. “memleket için hayırlı olsun” diyerek altındaki sehpayı tekmelemesinde üç mesajı var. Bir, -yanlışı doğrusu kendisine kalsın- hala memleketin hayrını düşünme veya yaptıklarını bunu adama. İki, sehpasını tekmeleyerek hala vakur ve megolamanyasını muhafaza etme ki, kendinden sonra anlatılacak hikayesini kesinlikle dikkate aldı. Üç, idam gömleğini sıyırıp da üzerindeki elbisesinin göğsünde takılı harp okulu rozetini görünce, hem kendisiyle birlikte olduğu için okulla ilişiği kesilecek harbiyelilerden başarısızlığının günahına mağfiret dileme, hem de bu işe niye bulaştığının belki de kendinin dahi farkında olmadan sebebini teşhir etme tevafuku. Ne denebilir, “memleket için hayırlı olsun”. |
0% |