Bu kitap subay olacaklar veya subaylık mesleğini ifa edenler için yine bir subay tarafından kaleme alınmıştır.
Kitapta anılar, anektodlar, örnek hikayeler vardır. Ebette bu kitapta bir subayın hayatında olabilecek çokça acı, çokça gülümseme ve çokça gurbet de vardır.
Faydalı olması temennisiyle...
Sigaranın beni cezbeden ahengine
Ne zaman tutuldum
İlk ne zamana ağladım,
ne zaman hayal kurdum
Hatırlamıyorum...
Bir asırlık tarih gibi yağmalandı zihnim
Düşünüyorum da ilk ne zaman sevdalandım
Hangi savaşın ortasında esir alındım
Bu keşmekeş,
Bu dinmeyen sessizliğin uğultusu
Ne zaman işlendi kulaklarıma
Hatırlamıyorum..
Annem
içimde acıtan bir şey var bu sabah.
Sanki ölüm sarmış her yanımı,
Anne bak,
Bu patika benim son yolculuğum.
Anne şu gördüğün duvar,
Kalbime giden öksüzlük kapısı,
Kuytu da diyorum anne kuytu da
Merhamet ölüyor
İnsanlık ölüyor
ve ben sana gömülüyorum
Arka Kapak Yazısı:
Seni tanımanın mutluluğunu yaşayan, ne çok insan olacağını bilseydin, içinde taşıdığın o acılar hafiflemez miydi?
İnsanlara duyduğun bu kırıklık, bu güvensizlik,
duygularla üflense idi, bakışların değişir miydi acaba?
"Dilimin ucunda bir söz var.
Yüreğimin ta derininde bir acı var.
Sözü bulsam, acımı anlayan olmaz.
Acımı anlatsam, sözü duyan olmaz."