Hamile olduğunu öğrenen açelya kocasına müjdeyi vermek için bekler

-Siz hiç babasızlığın ne demek olduğunu biliriz misiniz? Karadeniz`in Gölgesinde; Askeri kurgu.Zorlu yaşamlar,verilmesi zor kararlar ve de intikam duygusu... -İki çocukluk arkadaşı, -İki sarsıcı geçmiş, -Vede iki seven kalp ❤️‍🔥 BU KİTAP İÇERİSİNDE GEÇEN ÖRGÜT,TİM,YER, KURULUŞ VE DE MEKANLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR!!

"Herkesin yüzünü bulurlu görürken seni nasıl bulacağım, Hilal`im?" ~ Ben bu kurguyu yaşayan ve şehit olan askerlerimizden de esinlenerek yazdım. Hepsini anıyor ve bu vatan için canlarını feda eden Mehmetçik`lere sonsuz saygım ve sevgimi sunuyorum. 🇹🇷 Güneş ve Ay... Bir efsaneye göre Güneş tutulmasının ortaya çıkması, Ay ve Güneş`in asla birbirine dokunamamasından dolayıymış. Bir zamanlar Ay, Dünya`nın etrafında dönerken parlak bir ışık görmüş. Bu ışık o kadar büyülemişki Ay`ı, oracıkta yörüngeden ayrılıp ışığı yakından görmek istemiş. Ay yıldızlardan öğrenmiş o parlak ve sıcak ışık sahibinin Güneş olduğunu. Adeta aşık olmuş Güneş`e. Ay soğukmuş. Hatta o kadar soğukmuş ki bazen çok üşürmüş. Ama ne zaman Güneş`in önünden geçse ısınır, onun ışığı ve sıcaklığında kalmak için hareket etmeyi bırakırmış. Güneş, Ay`ı fark etmiş. Güneş hayran kalmış Ay`a. Çünkü Ay`ın soğukluğu canlıları ve yıldızları kendisine çekiyormuş. Güneş ise yapayanlızmış. O kadar yanlızmış ki bazen ağlarmış. Ama sıcak göz yaşları meteor olarak yörüngeye girer ve Ay`a çarparmış. Güneş bunu fark edince yanlızlıktan ağlamayı bırakmış. Ağlarsa Ay`ın yüzeyinde çukurlar oluşurmuş çünkü. Ve o kıyamazmış Ay`ın canını yakmaya. Güneş aşık olmuş Ay`a. Her seferinde onun yolunu gözlemiş yörüngede. Ama Ay batıdan geldiği gibi doğudan geri gidermiş. Dünya`nın etrafında dolanmak zorundaymış çünkü. Ama Ay bırakmak istemiyor, gözlerini Güneşten ayırmak istemiyormuş. Bir gün Güneş daha fazla dayanamamış. Söylemek istiyormuş Ay`a. Onunla kalmasını, Dünya`yı bırakmasını istiyormuş. Yıldızlara emirler yağdırmış Güneş. Aradan yüzyıllar geçmiş. Yıldızlar Ay`a Güneş`in aşkını ulaştırabilmek için hızla kayarmış atmosferde. Ama giden yıldızlar geri gelemezmiş. Güneş Ay`ın cevabını hiç bilemeyeceğini düşünerek umutsuzluğa kapılmış. Ama bir gün... Ay tam karşısında durmuş Güneş`in. Aralarında kilometreler hatta yüzyıl mesafeler varmış. Ama Ay o gün gülümsemiş Güneş`e. Güneş ilanı aşkının Ay`a ulaştığını anlamış. Ay sesini yıldızlarla iletmiş Güneş`e, Güneş ise hasret kaldığı sesi duyunca sevinç ve hüzünden ağlayacakmış az daha. Ay şöyle demiş; "Seni seviyorum, Güneş. Çünkü sen benim imkansızımsın." Ve Güneş`de; "Bende seni seviyorum, Ay. Çünkü sen benim tek ışığımsın," demiş. O gün bir araya gelmiş Ay ve Güneş. Dünya hayretle izlemiş bu uzaktan sevgiyi. Bütün evren biliyormuş asla birbirlerine dokunmayacaklarını. Güneş kendi ışığını Ay`a vermiş parlaması için. Ay`da buluştukları gün şaşmaksızın Güneş`in tam karşısında durur aslında saniyeler geçen ama onlara bir ömür gibi gelen zamanda bakışırlar, birbirlerine şiirler okurlarmış. Güneş artık hiç ağlamamış. Ay ise hiç üşümemiş. Ay, Güneş`e ne zaman gülümsese Güneş güzel rüyalar görür, Ay`a daha güzel şiirler okumak için yüzyılları beklermiş. Ve hiç dokunmadan, yaklaşmadan, seslerini yakından dahi duyamadan sadece bakışarak ve şiirler okuyarak severler, aşık olurlarmış birbirlerine. ✨ Kurgumda ana karakterimi tüm duygularıyla yansıtmaya çalıştım. Askerlerin bile insan olduğunu hatırlatmak, üstlerinde sadece askeri formayı ve Türk armasını taşıyan piyadeler değil, aynı zamanda psikoloji durumlarında ele almaya çalıştım. Okurken size saf bir aşk, birbirine bağlı arkadaşlar ve askerleri vaaddediyorum. ❗UYARI❗ Tetikleyici unsurlar içerir. Örneğin; ölüm, psikolojik çöküş, kan, vahşet, küfür. Bunları göz önünde bulundurarak kitaba başlayınız. ~ Umarım hoşunuza gider. Yüklenme tarihi 13.08.2025 İyi okumalar✨🤭

Eskilere dayanan bir hikayesi olan çift.

Esilanın bir gün okuduğu okulda silahlı baskın olur o günden sonra işler karışır ve Esila`nın hayatı nda bir takım şeyler olur hayatı değişir, GÖLGELERDEN kurtulur...

İyi okumalar ballarımmm

Uzun bir aradan sonra tekrar kaderin onları karşılaştırması

İki asker çocuğu aynı lojmanda yaşıyordu. Liva on yaşındaydı ve lojmandaki Uras’tan açıkça hoşlanıyordu. Uras ise on yedi yaşında, askeri liseye giden sert ve disiplinli biriydi; Liva’yı umursamıyordu çünkü onu hâlâ çocuk olarak görüyordu. Liva, lojmandaki diğer çocuklar tarafından dışlanıyor ve hatta zorbalığa maruz kalıyordu. Bunun nedeni, Liva’nın annesinin Makedonyalı olması ve kızıl saçlı, yeşil gözlü, çilli bir kız olmasıydı; diğer çocuklardan farklıydı. Lojmandaki çocuklar Liva’yı oyunlarına almaz, ona “havuç kafa” diye dalga geçerlerdi. Uras ise Liva’ya “Siyah Kuğu” derdi. Ne alaka diye sorarsanız, Uras’a göre diğer çocuklar kendisine “turuncu kafa” diye takma ad taktığı için, Liva’ya da ona özel bir lakap vermek istemişti. Liva bu lakabı duymaktan hoşlanıyordu. Sonra bir gün, Liva’nın anne babası bir terörist tarafından rehin alınıp şehit edildiler. O günden sonra Liva’nın hayatı tamamen değişti. Yıllar sonra Uras ile tekrar karşılaşırım❤️

Üsteğme Güzce,kimse tarafından seçilmesine rağmen dimdik duran güçlü ama kendini zayıf olarak bilen bir asker,bir süre sonra bulunduğu timdeki komutan Binbaşı Asaf kılıç ile aralarında bir kıvılcım oluşmaya başlar

Küçük bir kız çocuğuyken bile hep istenmediğimi hissettim. Ben hep içimde bir umut aradım, küçük, kırılgan ama inatla sönmeyen bir umut. Zamanla büyüdüm, ya da sadece büyüdüğümü sandım. Hayat beni bambaşka bir yola sürükledi. Çocukken sevilmeyi ararken, bir gün kendimi savaşın içinde buldum. Elimde dosyalar, yüreğimde adalet.

Bozkurt 7 timi (:

Her şey yeni eve taşınmam ile başladı

Kitabı okumak ve öğrenmek

Hain sanılan kadın yüzbaşı Onun hain olduğuna kendini zorla inandırmaya çalışan erkek binbaşı

"Ben Teğmen Asel YANKI. Kırık bir çiçekten,heves için alınıp kullanılmayan bir eşyadan farksız Asel.İnsan kör olsa bile gönülün kör olmayacağını öğrenen Asel." Teğmen Asel YANKI`nın Hakkari`ye aldığı görevlendirmede,Mermi Timi`nin yeni askeri olacaktı ve gönlünün gördüğü kişiliği bulacaktı GÖNÜL GÖNÜLÜ GÖRÜR,PEKİ SİZİN GÖLÜNÜZ GÖRÜYOR MU?

sözlerin ötesinde

vatan için vatan haini olur musun? (Vatanım sensinden konu aldım sadece biraz benziyor)

Sessizlik Timi, görev ve aşk arasında sıkışmış bir grup gencin hikayesini anlatıyor. Nil ve Poyraz’ın, Cesur ve Eylül’ün, Ege ve Yağmur’un tim içindeki bağlılıkları, tehlikeli görevler ve gizemli düşmanlarla sınanıyor. Her sayfa, strateji, cesaret ve beklenmedik duygularla dolu. Sessizlik Timi’ne katıl, sırları keşfet ve timin sıradışı macerasına ortak ol

Askeri çiçek lojmanın da yaşayan küçük Umay ve aynı lojmana yeni taşınmış olan Alazın ilk karşılaşmaları.

Onlar çocukken birbirlerinin sırlarını bilen iki candı. Ama hayat, onları ayrı yollara savurdu. Yıllar sonra geri döndüklerinde ise her şey değişmişti. Biri ailesinin gölgesinde yetişmiş, güçlü bir kadın olmuştu. Diğeri, hayatının ağırlığını sırtında taşımayı öğrenmiş bir adam. Karşılaştıklarında geçmiş, suskun kalpleriyle birlikte yeniden alevlendi fakat hiçbir şey göründüğü kadar basit değildi. Çünkü bu hikayede aşk, yalnızca kalpte değil; adaletin, savaşın ve kaderin tam ortasında sınanacaktı. Ve bazen... Sevmek, savaşmaktan daha zor bir tercihti. Çünkü bu hikayede aşk yalnızca kalpte değil, savaşta da kazanılır.

Ankara`da yaşayan bir bordo bereli timin tererüstlerle olan savaşı

Kitap yazmaya yeni başladım daha önceden kendi kendime karaladım birkaç kurgum var ama bu kurgumu sizinle paylaşmak istiyorum teşekkür ederim seveceğinizden eminim bu kurguyu

Onu da bilmiyorumkine

Dağda olan asker ve pilot olan askerlerin aralarında geçen büyüleyici aşk

Onu ilk gördüğümde kalbimdeki duvarlar tek tek çatladı. Ne aklım hazırdı bu kadar sevmeye, ne de kalbim, bu kadar yanmaya... O bir söz söyledi - ne yüksek sesle, ne de fısıltıyla. Ama o anda bildim: Bu, geri dönüşü olmayan bir hikâyenin başlangıcıydı. Çünkü bazı kalpler, korunmaz. Bazı aşklar ise, yalnızca savunmasız bir kalpte kök salar. -Yüzbaşı Atilla Alphan Atabey Yetim büyümüş bir kız, şehit babasının izinden gidip asker olmak isteyen bir kız çocuğu. Hem annesinin hayalleri, kızının doktor olmasını isteyen annesinin hayallerini gerçekleştiren, hemde babasının izinden giden kızdı o. Doktor Kıdemli Üsteğmen Devin Bige Alkım. Bir gecede, bir saniyede yetim kalır mıydı insan? Bir görevde, bir saniyede kardeş bildiklerini kaybeder miydi insan? Bir insan hayatında iki kez yetim kalabilir miydi? Kalırmış demekki. Peki intikam? İntikam alabilecek miydi? Mutlu olabilecek miydi? Tekrar bir aile olabilecek miydi? - Başlangıç tarihi: 30-07-2025