İvy ve Arian adında iki genç kız varmış İvy korku yerlere gitmeyi çok severmiş Arian korkuyu sevmezmiş yinede İvy bilgisayarın karşısına oturup araştırmış ve terk edilmiş istasyon bulmuş...

Aile İçi Cinayet – Aile bağlarının en karanlık yüzüne ışık tutan, gerilim dolu bir hikâye. Sevgi, korku ve sırlarla örülü bu roman, okuyucuyu en derin duygularıyla yüzleşmeye davet ediyor.

"Saçmalama ölülerle konuşulmaz.Ölüler zaten ruhsuzdur ne saçmalıyorsun sen!"demeyin,dedirtmeyin.Bu kitap neden yazıldı sanıyorsunuz?Sadece oku ve anla!

Aldmmflfmgmkxnfmd

creepypasta malikanesine hoş geldiniz 🤪

Bu kitap korku kitabıdır Cinayet ve fiziksel şiddet vardır

Korku hikayeleri fanlarıyım kurban olduklarımın

Sıradan kitap türü değil

!Kitap gerçek hayat hikayesinden uyarlanmıştır! ***** Beş yıldızlı bir otelin,delisi olarak kabul edildim, herkes delirdiğimi söylüyordu ama ben deli değidim ,o gece gördüklerim ve yaşadıklarım gerçekti.

Gizemli kişi Ayşe`nin peşinde

Bir grup insan, bir korku-gerilim filminin galasında siradan bir sinema deneyimi yaşadıklarını sanırken, kendilerini filmin içine hapsolmuş bir kabusun ortasında bulurlar. Salondan çıkmak için adım attıklarında karanlık, tuhaf bir sirke çekildiklerini fark ederler. Bu korkunç sirkte her köşe, insanin en derin korkularını açığa çıkaran tehlikeli oyunlarla doludur. Sirkin efendisi olan gizemli bir sihirbaz, onlara kurtuluş için görevler verir; fakat başarısız olurlarsa sonsuza dek bu karanlık dünyanın esiri olacaklardır, Hayatta kalmak ve gerçek dünyaya dönmek için hem birbirleriyle hem de içlerindeki korkularla yüzleşmek zorunda olan karakterler, sirkin derinliklerinde daha büyük ve ürpertici bir sirrin varlığını keşfeder Ancak asıl soru şudur: Gerçekten kaçış var mi, yoksa bu sirkin bir parçası haline mi gelecekler?

Bir zamanlar aptaldın, Şimdi ise gülüyorsun. Tek değişen şey, hiçbir şeyin değişmemesi. Aptal olduğunun farkına aramayacak kadar aciz, bir güçsüzü öldürecek kadar cani oluşundan şimdiye hiçbir şey değişmedi. Bir de ben değiştim, ben; senin cehennemin olacağım.

bla bla bale. kfnldhds . ofkgnfd

Bir gurup genç kendilerini bilmedikleri bir ayin`nin pençesinde bulur. Her gece halkı rahtsız eden bir katil vardır ve her gece yine olduğu gibi arlarından seçilen insanları vahşice katleder. Levent,Merve ve Fatih ailerini öldüren bu katilden intikam almak ister fakat kendilerini bir ayin`nin ortasında bulurlar.

Herşey annem ile babamı kaybettikten sonra başladı...

"Sobelenme" ızdırap içine düşersin ..

Sevgilisini öldüren lexa’nın psikolojisi bozulmuş İnsanları öldürmekten zevk alır ve öldürdüğü adamın arkadaşları peşine takılır.

Bir grup gencin yaşam savaşlarını ele alan bir kitap. Sessiz bir orman vardı, aynı zamanda da gürültülü. Temiz bir orman vardı, aynı zamanda da kan kokulu. Bir polis vardı, aynı zamanda da bir seri katildi. Yaşlıların cesetleri vardı, bunu anlamışlardı. Yetişkinlerin cesetleri vardı, bunu da anlamışlardı. Çocukların cesetleri vardı, bunu anlamak zorunda kalmışlardı. Bebeklerin cesetleri vardı, işte bunu anlamamışlardı. Cezalar suçlu olanlara verilirdi, bu çocukların suçu o adamın ormanını görmek miydi? Katili görmek mi? Yoksa Katilin yaşattığı vahşeti görmek mi? Ölülerin bile ağızlarını kapatmıştı, gittikleri yerde gördüklerini anlatmasınlar diye... -Kitap kapağı ve konusu tamamen bana aittir.-

Bir katil, kan içmeye bağımlı bir vampir. Tek zevki öldürmek olan bu adam bir gün karşısına çıkan kadınla hayatı değişir. Almina arkadaşlarıyla çıktığı bu yolda, tek derdi bir hafta sonra eğlenmek ve evine dönmekti. Ama kaderin ona kahkalarla güldüğünden habersizidi. Yolda arabaları bozulan arkadaş grubu ne yapacağını düşünürken Almina "ben giderim." Diyerek dikkatleri üzerine çekmiştir. Ama bu kadar cesaretli davranması sonucu pişman olmuştur. Çünkü yardım çağırmak için çıktığı bu yolda hem kaybolmuş, hemde elinde hançer tutan bir piskopatça yakalanmıştır. Şimdi ne yapacaktır. Adam kızı fark etmesiyle onu alı koyar. Ama işler değişmiştir. "Ya benim olacaksın ya toprağın!" Dedi sert sesiyle. Ürpermeme yetecek bakışları üzerimde dolanırken oldukça sinirliydi. "Hançeri boğazına dayadığım an seçimi yapmış olacaksın güzelim."

Genç arkeolog, Mazıdağı’ndaki bir mağarada kadim bir yeraltı tapınağı keşfeder. Tapınakta, "Zehir Çiçeği" olarak adlandırılan ve antik bir lanetle ilişkilendirilen bir kabartma bulur. Ancak bu kabartma, yalnızca bir sembol değil çiçeğin aslında tapınağın derinliklerinde bir yerde saklandığına dair ipuçlarıda içerir.Köylüler, bu tapınağın karanlık ritüellerle dolu yasak bir geçmişi olduğunu ve dokunulmaması gerektiğini söyler. Fakat arkeolog, araştırmasını sürdürmekte ısrar eder. Çiçeğin, eski bir tarikat tarafından hem hayat hem ölüm getirebilen kutsal bir obje olarak kullanıldığını öğrenir.Keşif ilerledikçe, arkeolog ve ekibindekiler halüsinasyonlar, gölgeler ve açıklanamayan ölümlerle yüzleşir. Çiçek, yalnızca bir lanet değil, aynı zamanda korkunç bir güce sahip bir varlığı da çağırmanın anahtarıdır. Bu sırada, arkeoloğun kendine dair saklı bir sır da ortaya çıkar.

devam etmekte

Sajonara adındaki japon kız ailesinin vefatından sonra yanlız kalmıştır ve bazı ruhsal sorunlar ile savaşmak zorunda kalmıştır

Her şey nerede başlamıştı? Annemle tartışıp kafa dağıtmak için kasabaya geldiğim zaman mı? Babamın cenazesi için kasabaya geldiğimiz zaman mı? Yoksa amcamın apar topar bu evle bütün bağını kestiği zaman mı?

Herşey yeni başlıyor

!Kitap gerçek hayat hikayesinden uyarlanmıştır! ***** Beş yıldızlı bir otelin,delisi olarak kabul edildim, herkes delirdiğimi söylüyordu ama ben deli değidim ,o gece gördüklerim ve yaşadıklarım gerçekti.