Elimde kağıdım kalemim olmadan okuyorum bu şiiri,
Çünkü seni severken ögrendim ben;
Okumayı,
Yazmayı,
Anlamayı ve anlam vermeyi.
Ama en çok sevmeyi ögrendim senden.
Ki beni en çok yalnız hissettiren olsan bile.
Bir hevesle kalemi aldığımda elime,
Sen geliyorsun usul usul kimsesiz benliğime,yüreğime.
Sen gelince buralara her taraf bahar,bahar bahçe.
Günler gecelere karışır,yüreğim ise yüreğine.
En çok benim sevgim yakışır senin bu denli sevgisizliğine.
Okumam yazmam olmadan sevmiştim seni,
Hissederek,
Özleyerek,
Kelimelerime sayısız anlam yükleyerek.
Bir düşünsen, kaç gece uyumadım sensizliğime inat,
Sensizliği,sessizliğimle paylaştım o geceler,
Ağlayarak,
İç çekerek,
En acısıda hiç bir şey olmamış gibi gözyaşlarımı,
Silerek.
Hatırlamaya çalışıyorum seni,
Hatırladıkça da unutmamaya.
Çünkü el vermez içim seni bu ben'den çıkarmaya.
Bu cümleler,
Kelimeler,
Özneler,
Ve yüklemler,
Her biri seni çağırıyor bu şiire gel,nolur gel.
Çağırmıştım seni bağıra bağıra,
Sesim çıkmamış.
Okumuştum seni yıllar önce tozlu bir sayfada,
Tesadüfen kesişmişti yollarımız.
Ezberlemiştim seni bu kalbime,
Bakıyorum,bakıyorum izin kalmamış.
Sevmiştim seni.
Yüzüne değilde gökyüzüne bakarak,
Sesini değilde rüzgarı duyarak,
Elini değilde Yağmur'u tutarak,
Benim aşkını ezberlediğim,
Senin bu hikayeden haberin bile olmamış.