Yeni Üyelik
11.
Bölüm

Fikir

@son_anka

Dudaklarım benden bağımsız aralandı.

"Hiçbir şey gizli değildir!"

Hızlıca Berfin'in odasının önüne geldim.

"Berfin aç kapıyı."

Ses yoktu.

"Berfin, lütfen."

Yine cevap vermemişti.

"Berfin bizi tehdit edeni buldum!"

Birkaç saniye yine ses gelmemişti. Fakat daha sonra bir kilit sesi ve kapı açılmıştı.

"Bizi tehdit edeni mi buldun? Ne ara ve kim?"

"Maske."

Kaşlarını çattı.

"Şu paranı vermeyen mi?"

"Evet! Evet o."

"İyi de ne alakası var?"

Ona ciddi misin der gibi baktım.

"LaBaTa Holding'e yardım ettiğim için dosyalara ulaşamadı ve benden intikam almak istiyor."

Kısa ve öz durum böyleydi. Berfin'e de mantıklı gelmiş olmalı ki kafasını salladı.

"Olabilir."

Daha sonra ekledi.

"Peki bu Maske hakkında başka ne biliyoruz?"

"Bilmiyoruz ama bileceğiz."

"Nasıl olacak o?"

Demesiyle sırıtarak ona baktım. Daha sonra da saçımı savurarak konuştum.

"Karşında usta bir hacker var!"

O ise bu tavrıma göz devirmişti.

"Bir gün bu egon ve kibrin yüzünden yerin dibine çakılacaksın."

Elimi boş ver anlamında salladım.

"Her zaman haklı çıktığımı biliyorsun, bir kere beni dinlesen?"

"Şu Maske kim bir araştırsak mı acaba?"

İmalı söylediğim şeyle nefesini verip kafasını salladı.

"İyi tamam. Peki, planın ne?"

Dışımdan düşünmeye başladım.

"Şimdi, bu Maske hakkında ne kadar sadece adını bilsek de bir şeyler çıkarabiliriz ve bu çıkardıklarımızdan ilerleyebiliriz."

"Tamam. O zaman salona geçelim, sen bilgisayarda işini yap bende kahve mahve bir şeyler yapayım."

Kahve demesiyle yüzüm buruştu. O kadar iğrenmiştim ki adı bile yetiyordu midemin bulamasına.

"Ben içmeyeceğim. Hala nefret ediyorum. Hem bence sen de içme, daha erken. Şimdiden kafein alma."

"İyi tamam."

"Sen salona geç, geliyorum."

Kafasını sallayıp salona doğru ilerledi. Bende odama ilerleyip bilgisayarımı alıp salona geçtim. Bilgisayarı kurup açılmasını beklemeye başladım.

"Şu Maske... sana tam olarak ne dedi?"

"Tehdit etti işte. Arkamdan çevirdiğin işin bedelini ödeteceğini söyledi."

"Tamam ama tam olarak ne dedi?"

Derin bir nefes alıp Berfin'e döndüm.

"Yani robot olmadığım için dediği her şeyi ezberleyemedim tek seferde Berfin."

"Aman iyi be!"

Deyip arkasına yaslandı.

"Ama tahmin ettiğim şeyler var."

Hemen dikeldi.

"Ne gibi?"

"Şimdi bu adam benim gerçek adımı ve soyadımı biliyor..."

"Nasıl!? Nasıl gerçek ismini biliyor!?"

"Bilmiyorum ve lafımı kesme. Neyse, adımı bildiğine göre kesin tehlikeli biri. Büyük ihtimalle eli kolu fazlasıyla uzun bir mafya."

"Mafya mı!?"

Berfin'in endişeli sesi ile onu rahatlatmak için gülerek konuştum.

"Hee, organ mafyası."

"Komik değil."

"Neyse, zaten mafyayı örnek verdim. Aklıma ilk o geldi. Mafya olmayadabilir ama sonuçta tehlikeli, önemli, arka planda çok tanınan ve korkulan biri olduğu belli. Ben dışarıda bile Janset Demir ismimle biliniyorum, eğer korkulacak biri olmasa hayatta kimse canını dişine takıp uğraşmaz. Uğraşsa bile bulamaz. Tahminim üzerine de çoğu kişiyi öldürmüştür."

Berfin bana korkarak bakıyordu. Ben yıllardır mafyalar ile muhatap olduğum için alışıktım ama o değildi.

"Havin ben gerçekten korkmaya başladım. Ya ciddi ciddi mafya ise?"

"Mafya ise yapacak bir şey yok."

"Nasıl? Ne demek yok?"

"Mafya ise hele ki mafyaların başı ya da en az başı kadar önemli ise yapabileceğimiz çok fazla bir şey yok. Büyük ihtimalle ölürüz."

Berfin'in bakışları üzerine ne dediğimin farkına varmıştım. Geri zekalıyım, gerçekten geri zekalıyım!

"Berfin öyle demek istemedim."

"Havin..."

Bir şey demedi. Zaten ne desin? Olmayan kafamın içindeki olmayan beynimin olmayan nöronlarına s*çayım!

"Ya ben en yüksek ihtimali söylüyorum. Takma kafana."

"Ölebiliriz ve ben kafama takmayayım mı?"

"Kızım kafana nasıl takacağın zaten? Toka mı bu?"

Ortamı yumuşatmak için minik bir espri yapmıştım.

"Sabır!"

Gülerek açılan bilgisayara döndüm.

"Şimdi n'apacaksın?"

"Bu Maske iti hakkında araştırma yapacağım."

Bakalım neyin nesisin Maske.

 

<><><>

 

"Delireceğim!"

Sinirle bağırmıştım. Bağırmamla beraber Berfin yerinden sıçramıştı.

"N'oluyor ya!?

Uykulu gözlerle bana bakıyordu. Ne ara uyudu ya bu?

"Yok bir şey, sen uyu."

"Bir şey yoksa niye bağırıyorsun kızım?"

Takmadan önüme döndüm. O sırada bilgisayardaki saat gözüme ilişti, 23.45 idi.

"Bir şey bulabildin mi bari?"

Sinirle konuştum.

"Hayır! Çok iyi saklanıyor şerefsiz!"

"Peki bulabilecek misin?"

"Bilmiyorum!"

"Oldu ki bulamadın, o zaman ne yapacağız?"

"Berfin bilmiyorum bilmiyorum!"

Bağırmıştım. Aslında amacım bağırmak değildi ama sinirliydim. Kaç saattir bilgisayarın başındaydım. Uykum vardı ve gözlerim çok ağrıyordu.

"Özür dilerim."

Berfin'in pişmanlıkla dolu sesiyle resmen içim acımıştı. Neden süreli onu kırıyordum ki? İsteyerek de yapmıyordum.

"Asıl ben özür dilerim. Öyle bağırmamalıydım."

Bunun üzerine bir şey dememişti. Ben de araştırmaya geri dönmüştüm. Ama yok, resmen yok! Anasını satayım hiç mi kimse tanımıyor bu iti!?

"Havin... aklıma bir şey geldi benim."

"Ney?"

"Hani bu Maske senden LaBaTa Holding'ini hacklemeni istemişti ya?"

"Evet?"

"Boşuna hacklemeni istememiştir. Belli LaBaTa Holding'i sevmiyor. Yani düşman. Acaba bunun üzerine yönelsek daha rahat ilerleyemez miyiz?"

Berfin'in dediği şeyin mantıklılığı ile ona döndüm.

"Sen var ya cansın can!"

Ben bunu nasıl daha önce düşünememiştim ki!?

"Biliyorum."

Gülerek dediği şeyle güldüm. Daha sonra tekrar konuştu.

"Aslında aklımda bir fikrim daha var."

"Ne fikri?"

Kesin mantıklı bir şeydir.

"Şimdi LaBaTa Holding'ine düşmansa bu onların işine gitmez. E sana da düşman. Acaba güçleriniz birleştirseniz mi?"

Kaşlarımı çattım.

"Nasıl yani?"

"Yani şöyle, LaBaTa Holding'in sahibi Barlas Doğan. Bu adam LaBaTa Holding'i hacklemek istediğin göre Barlas Doğan'ı sevmiyor. E bu da onun işine gelmez. E sana da düşman. Hem bulabildiğin bir şey de yok. Barlas Doğan ile birleşseniz belki bir şeyler bulabilirsiniz."

"Kısaca Barlas Doğan ile ortak olmamızı istiyorsun?"

"Evet!"

Düşündüm. Olabilir miydi? Aslında mantıklıydı ama yinede tereddüt içindeydim.

"Bilemiyorum."

"Niye ki? Bak güven bana böyle daha iyi olacak."

Hala kararsız olduğumu görünce tekrar konuştu.

"Havin kaç saat geçti hiçbir şey bulamadın, belli ki iyi gizleniyor ve seni aşıyor. Hem bir kere beni dinlesen? Hep seni dinledik ve seni dinlediğimiz içinde şuan bu haldeyiz. Şimdi sıra bende, bir kere de olsa beni dinle tamam mı?"

Ofladım. Şirketini batırmaya çalıştığım adamdan yardım mı isteyecektim ben ya?

"Tamam. O zaman yarın sabah yapacağımız ilk iş LaBaTa Holding'e gitmek olacak."

 

𓆝 𓆟 𓆞

Loading...
0%