Yeni Üyelik
10.
Bölüm

"Hiçbir Şey Gizli Değildir!"

@son_anka

"Bunu yaptığına çok pişman olacaksın Havin Akar. Benim arkamdan iş çevirmenin bedelini fazlasıyla ödeyeceksin. Önünü arkanı, sağını solunu kollasan iyi olur. Hatta sadece kendi önünü arkanı değil o çok sevdiğin arkadaşının da önünü arkasını koru. Malum, senin yaptığın hatanın bedelini o çok sevdiğin arkadaşın da ödeyebilir."

Ben daha ne olduğunu anlamadan bir anda telefon suratıma kapandı.

"Bedelini ödeyeceksin."

"Önünü arkanı kolla."

Beynimde dönen cümlelerle aklım başıma gelmeye başlamıştı.

"Hatta o çok sevdiğin arkadaşın da ödeyebilir."

Aklıma gelen şeyle bağırdım.

"Berfin!"

Hızlıca telefonu kulağımdan çekip Berfin'in numarasını aramaya başladım.

"Kahretsin kahretsin!"

Numarasını bulduğumda hızlıca tıklayıp telefonu kulağıma götürdüm.

"Aç şunu aç şunu!"

Çalıyordu ama telefon açılmıyordu.

"Aç şu s*kik telefonu!"

Delirecektim. Ya başına bir şey geldiyse. O zaman ne yapacağım? Hemde benim yüzümden! En önemlisi Suna teyzeye ne diyeceğim?

"Berfin aç artık şu telefonu!"

Beşinci arayışımdı ama açmıyordu. Sinirle telefonu kapattım.

"Kimsin lan sen!?"

Beni arayan numaraya tıklayıp kulağımda götürdüm.

"Aradığınız numara kullanılmamaktadır..."

Sinirle geri kapattım. Ne ara numarayı iptal etmişti!?

"Delireceğim delireceğim!"

Berfin'i tekrar aradım bir süre sonra telefonu açmıştı. Sonunda!

"Havin n..."

"Çabuk eve dön!"

"Ne?"

"Berfin dediğimi yap ve çabuk eve dön!"

"Sen iyi misin? Ayrıca neden eve dönüyorum?"

Derin bir nefes aldım. Sinirlerimle oynanıyordu. Neyin sınavıydı bu!?

"Berfin, canım arkadaşım, kuşum lütfen şu s*ktiğimin evine dön!"

Sakin ama sinirli bir şekilde söylemiştim.

"Tamam sakin ol dönüyorum."

"Telefonu kapatma!"

"Neden!?"

"Dediğimi yap!"

Bunun üzerine bir şey dememişti. Bense arada sırada nerede olduğunu soruyordum.

"Ulan ne ara bu kadar uzaklaştın!"

"Hani arabayla gidiyorum ya Havin!"

"Trafik yok muydu kızım!?"

"Yoktu!"

Sabır! Sadece sabır!

"Sen niye aradığımda açmıyorsun!? Kaç kere aradım!?"

"Telefonum sessizde kalmıştı. Ayrıca n'oluyor!?"

Cevap vermeyip beklemeye başladım.

"Hızlı ol!"

"Geliyorum işte Havin!"

Sinirle soludum. Ulan bana bunları yaşatanı hele bir bulayım hayatını kaydıracağım!

 

<><><>

 

Kapının çalmasıyla hızlıca kapıyı açtım. Karşımda Berfin'i görmemle resmen üzerine atladım.

"Havin dur!"

Hızlıca geri çekilip Berfin'i kolundan çekerek eve sokup kapıyı kilitledim.

"Havin n'oluyor!?"

"Dışarı falan çıkmıyorsun! Asla ama asla evden çıkmıyorsun! Ne olursa olsun! Suna teyzeyi de ara bir süre Havinler'de kalacağını söyle."

"Neden!?"

Cevap vermedim. Veremedim. Ne diyecektim ki?

"Tehdit edildin dimi?"

Berfin'in dediği şeyle üzgün bir şekilde suratına baktım. Keşke sadece ben tehdit edilmiş olsaydım.

"Hatta bana zarar vermekle tehdit etti dimi?"

Kafamı salladım. İnkar etmenin bir manası yoktu.

"Aferin Havin. Daha çıkmadan önce dedim sana. Aklıma gelen başıma geliyor."

Yine bir şey demedim. Ne dese haklıydı.

"Ne yapacağız?"

Sorduğu soruyla düşünmeye başladım. Ne yapabilirdik ki? Adam Berfin'i bile tanıyordu. Daha sonra zihnimde sesi yankılandı.

"Bunu yaptığına çok pişman olacaksın Havin Akar."

İsmime kadar biliyordu it! Taşınsak çok dikkat çekerdik. Ama burada durursak da çok ortadayız.

"Bilmiyorum."

Berfin oflayarak eliyle yüzünü kapattı.

"Ben işe gidemeyecek miyim?"

"Markete bile çıkmayacaksın."

Berfin kafede garsonluk yapıyordu. Fakat şu durumda markete bile gitmesine izin veremezdim.

"Ne yapacağız ya Havin? Hep böyle mi geçecek!?"

"Hep değil. Bu sorunu atlatana kadar."

"Nasıl atlatacağız ya!? Bu sorunu anca mezar taşı ile atlatırız!"

Böyle demesi sinirlerim bozmuştu. Sinirle bağırdım.

"Saçmalamayı kes! Her şeyi abartma! Sadece tehdit ediliyoruz. Elbet bu itin kim olduğu ortaya çıkacak."

"Ben mi saçmalıyorum!? Doğru ya, evet sadece tehdit ediliyoruz! Abartacak ne var!?"

"Berfin yapabileceğim bir şey yok!"

"Var! Şu lanet işi bırakmak! Kaç defa söyledim kim bilir!? Bu işi yapma kararı aldığın andan itibaren sana yapma dedim! Al işte, mutlu musun!?"

"Berfin üstüme gelme!"

Cevap vermeden hızlıca odasına doğru ilerleyip kapıyı çarptı. Ardından kilit sesi geldi. Sinirle bağırarak duvara yumruk attım.

"Yeter!"

Delirecektim! Bu it oğlu it kimdi!? Tam o Maske ve Barlas Doğan denen heriflerden kurtuldum derken zamanı mıydı!?

Dediğim şeyle kafama bir şeyler dank etmeye başladı. Maske...

"Evet... Evet!"

Maske denen p*çti! Emindim! Bahsettiği iş ise LaBaTa Holding'e yardım etmiş olmamdı.

"P*ç herif!"

Kim olduğunu bulup ona şu yaşadığım stresin bedelini ödetecektim. Elbet onu bulacaktım. Ne kadar gizlenirse gizlensin.

Dudaklarım benden bağımsız aralandı.

"Hiçbir şey gizli değildir!"

 

𓆝 𓆟 𓆞

Loading...
0%