Yeni Üyelik
14.
Bölüm
@son_anka

"Öldürürüm lan seni!"

Fakat telefon çoktan kapanmıştı.

"Gerçekten gebertirim ben bunu!"

Telefonu fırlatacaktım şimdi.

"Bizi bir yerden izliyor."

Gelen sesle kafamı o tarafa çevirdim. Barlas camın önünde etrafa bakıyordu. Burada cam mı vardı lan? Gerçi odayı hiç incelememiştim. Bunu fark etmemin üzerine odaya göz gezdirdim. Çok büyüktü.

Tam o sırada telefonuma bildirim sesi geldi. Baktığımda bilinmeyen numaraydı.

"Güzelim, Barlas'a söyle beni görmesinin imkanı yok :)"

O 'Güzelim'i alıp bir yerlerine sokacağım!

"Barlas."

Kafasını bana doğru çevirdi.

"Bana mesaj attı. Sana kendisine boşuna bakmamanı, onu görmenin imkansız olduğunu söylüyor."

Bunu demem üzerine yanıma geldi. Bende ona telefondan mesajı gösterdim.

"Güzelim, diye sana mı söylüyor?"

Bunu demesi üzerine göz devirdim.

"Yok, benim Abdüllazez diye teyzem var, ona diyor."

Bu dediğimle bana "Ciddi misin?" der gibi bakmaya başladı.

"Numarayı bana at."

"Numaranı söyle, atayım."

Bunu dedikten sonra arama kısmına girdim. Barlas da numarasını söyleyince onu kaydettim. Hemen aramalardan çıkıp mesaj yerine girdim ve numarayı ona attım.

"Attım."

Kafasını sallayıp masasına geçti.

"Otur."

"Hayır."

"Otur, dedim!"

"Ben de hayır dedim!"

Oturamazdım. Neden bilmiyordum fakat canım oturmak istemiyordu. O Maske denen herife türlü türlü işkenceler yapasım vardı. İçim kaynıyordu bu düşünceyle ve yerimde duramıyordum.

Barlas tam ağzını açmışken kapı açıldı. Baktığımda resepsiyondaki kadın vardı. Bir bırak peşimi ya!

"Kapıyı çalmayarak ikinci girişiniz. Bu sefer ki nedeninizi öğrenebilir miyim Bahar Hanım?"

Kadın bir bana bir de Barlas'a baktı. Daha sonra bakışlarını Barlas'a çevirdi.

"Ş-şey, odanızdan bağırma sesleri geliyordu. Bende bir şey oldu sandım."

"Ha bir şey olsa koruyabileceksin yani? Lan bir şu adama bak bir de kendine bak! Bu adamın başa çıkamadığı kişiyle sen mi başa çıkacaksın!?"

Ağzımı tutamayıp dediğim şeyle kadın ilk afallasa da daha sonra bozulduğunu belli ederek konuştu.

"Ben iki yıl karateye gitmiştim. Eğer Barlas Bey tehlikeye girerse onu savunabilirim."

"Nesin sen koruma mı?"

Daha sonra hemen ekledim.

"Ayrıca o etekle nasıl dövüşmeyi planlıyorsun? Hadi eteği geçtim, o topuklularla ne yapacaksın? Topuğun ucuna adamın gözüne falan mı sokacaksın ya da kulağına?"

Çok sinirliydim ve patlayacak biri lazımdı. O patlayacak birini de bulmuştum işte.

"Eteğim gayet güzel ve ima ettiğiniz kadar kısa değil. Normal boyda."

Beni ilgilendirmez ama gerçekten bu eteğe uzun diyen kördür.

"Normali buysa kısasını çok merak ediyorum."

Kadın tam ağzını açmışken Barlas araya girdi.

"Başka bir şey yoksa çıkabilirsiniz Bahar Hanım."

"T-tabi."

Kadın son kez bana bakıp odadan çıktı. Gidip saçını başını yolasım var şunun!

Sinirle koltuğa oturup telefonumu aldım. Bir bildirim daha gelmişti. Tam Barlas'a söylemek için kafamı kaldırdığımda sırıtan suratıyla karşılaştım.

"Ne var? Ne sırıtıyorsun?"

Kafasını yok bir şey anlamında salladı.

"Var bir şey, söyle!"

"Kıskanınca çok komik görünüyorsun."

Kıskanmak mı? Ne diyor ya bu?

"Anlamadım?"

"Boş ver."

Demesiyle önüme döndüm. Fakat hala sırıtıyordu.

"Bana bak, neye sırıttığını bilmiyorum ama sırıtmayı kes!"

"Kesmezsem n'aparsın?"

N'aparım? N'apabilirim ki?

"Onu o zaman düşünürüm."

"İyi, sen düşün."

Onu takmadan telefonuma döndüm. Mesajlara girdiğimde yine Maske'den idi.

"Bir gün Barlas'ı kıskandığın gibi beni de kıskanacaksın bebeğim ;)"

Ne diyor lan bu!?

"Barlas, odada ses kayıt cihazı var."

Bunu demem üzerine kaşlarını çattı.

"Anlamadım?"

Telefonu ona çevirerek mesajı gösterdim.

"Odada ses kayıt cihazı var. Bizi bir yerden izliyor çünkü odada aynı zamanda kamera da var. Beni göremez, derken bundan bahsediyor."

Bunu demem üzerine ayağa kalktı.

"Beni takip et."

Deyip kapıya doğru ilerlemesi ile çantamla telefonumu alıp onu takip ettim. Asansörün oraya gelmiştik. Düğmeye basıp beklemeye başladık. Ulan bir kere de benim olduğum katta dur ya!

"Nereye gidiyoruz?"

Cevap vermemişti. En sinir olduğum şey!

"Nereye gidiyoruz?"

Yine cevap yoktu.

"Lan cevap versene!"

Asansör gelince içine doğru adımladı. Bende onu takip ettim.

"Nereye gittiğimizi söyleyecek misin?"

O ise beni takmadan en alt katın düğmesine tıkladı.

"Bana bak..."

"Gidince görürsün, uzatma."

"Uzatıyorum! Hadi bakalım, n'apacaksın?"

Cevap vermemişti. Bende daha fazla uğraşmamıştım. Zaten birkaç dakika sonra asansör durmuştu. Kapı açıldığında bir bodrum kata geldiğimizi anladım. Barlas yürümeye başladığında ben de onu takip ettim. Bir andan da etrafa bakıyordum.

"Ne işimiz var burada?"

Barlas biraz daha ilerlemeye başladı. Nereye ilerliyordu ki? Burası yıkık dökük bir yerdi. Doğrusunu söylemek gerekirse de bu kadar ünlü bir şirketin böyle bir bodrumu olacağı hiç aklıma gelmemişti.

"Barlas, beni duyuyor musun sen!?"

İçim huzursuz olmuştu.

"Ben gidiyorum."

Deyip arkamı dönüp ilerlerken bir anda kolumdan tutup çekti. Ben daha ne olduğunu anlamadan bir elini belime bir elini de boynuma dolamıştı.

"N'apıyorsun lan!?"

Çırpınmaya çalıştım. Çok sıkı tutuyordu. Alnını alnıma yaslamasıyla kafa attım. Kafa atmamla ne kadar ellerini çekmese de gevşemişti. Bunu fırsat bilip hemen onu ittirdim.

"Ne yaptığını sanıyorsun lan sen p*ç!"

O ise burnunu tutuyordu.

"Öldüreceğim lan seni!"

Deyip üstüne yürüdüm. Tam yüzüne bir yumruk atacakken elimi tutup ters çevirdi.

"Bırak!"

"Sakin ol."

Ne diyordu bu it!?

"Ne demek sakin ol lan!?"

Deyip tepinmeye başladım.

"Havin sakin ol!"

"Adımı ağzına alma şerefsiz!"

"Havin farkındaysan şuan kolunu kırabilirim ama kırmıyorum! Sıkmıyorum bile!"

Böyle demesi üzerine kaşlarım çatıldı. Şuan fark ediyordum, dediği gibi kolumu sıkmıyordu.

"Telefonuna bak."

Ellerimi bırakmasıyla kaşlarımı çatıp ona döndüm. Gayet sakindi.

"Sen n..."

"Telefonuna bak Havin!"

Derin bir nefes alıp telefonumu çıkardım. Bir andan da Barlas'ı kontrol ediyordum. Ne yapmaya çalışıyordu?

Telefona baktığımda bir bildirim vardı. Maske'den idi. Fakat bildirim silinmişti.

"Ne yazmış?"

Barlas'ın sorusuyla kafamı kaldırdım.

"Silinmiş."

Bunu demem üzerine güldü. Neye gülüyor bu adam bu kadar? Hayır yani hayat bu kadar güzelse ben de güleyim.

"Maske dediği kadar akıllı değilmiş."

Kaşlarım daha da çatıldı. Şuan ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Ne demek istiyorsun?"

"Seni bilerek buraya getirdim. Amacım oda da gerçekten kamera var mı yok mu onu test etmekti. Seni öpüyormuş gibi yapıp Maske'nin mesaj atıp atmayacağına bakacaktım. Nitekim gördüğün üzere attı da. Ama planımı öğrenmiş olmalı ki sildi."

Barlas'ın dediği şeyle kafamda parçalar oturmaya başladı.

"Yani..."

Cümlemi Barlas tamamladı.

"Odada kamera ya da ses kayıt cihazı yok. Kamera ve ses kayıt cihazı kıyafetlerimizde."

 

𓆝 𓆟 𓆞

Loading...
0%