NARE' ateşten gelen
Aselin Karev, karlı bir gecede kapısının önünde kanlar içinde yatan bir adam bulduğunda, zaten hiçbir zaman toparlamaya beceremediği hayatı iyice paramparça olur.
Karanlığın derinliklerinde, birbirine meydan okuyan motorların ve öfkeyle gecenin içine haykıran arabaların arasında ise o duruyordu... Ve onun acı kahveleri.
Işıga hamile kapkaranlık bir dünya; karanlık, kaos ve belki de biraz unutulmuş; burası dünyanın kör noktası, burası Layna.゚ ⋆ ゚ ☂︎ ⋆ ゚
🕷️
"Acı bazen şefkat gibi hissettirir." dediğinde bu düşünce zihnimde kök salmaya başlamıştı. "Bazen insan acı çekmeyi seçer, iyileşmek istemez çünkü içindeki acı sevdiğinden kalan son hatıradır." Ateşte kül, toprağa çamur olacaksın. ꧂
🕷️
Dizlerimi çeneme yaslamış şehrin boş caddelerinde dolanan kargaların sesini dinliyordum.
Şehirde sanki sabahın ilk saatleri yaşanıyordu; fırtına vurunca sokaklar boşalmıştı ve sokaklara asfaltı yutan bir sis inmişti. Ama saat akşama geliyordu, biliyordum.
Kafamı kollarımın arasına gömdüğümde biraz ısınmaya çalıştım. Üşüyordum. Hayır, yanıyordum. İçimde yuvarlanan duygu yumağı yokuş aşağı yuvarlandıkça büyüyordu ve ben ne hissettiğimi kestiremiyordum.
Kollarımı dizlerime sarıp gövdeme doğru biraz daha çektiğinde ayaklarımın altındaki su birikintisi haraketlendi.
Kucağımın içine, "Aptal." diye fısıldadım. "Ne umuyordun ki?"
Senin bir ailen yok.
Aşk mı kurtaracaktı seni?
|
0% |