Pamir Sağlam, zamanında büyük suçlar işleyen ve kaçak yaşayan bir mahkumdur. Her ne kadar işlediği suçları iyi niyet amacıyla yapmış olsa bile bu herkes tarafından konuşulur ve Pamir Sağlamın adı her yerde aranmaya başlar. Fakat Pamir`in bilmediği bir şey vardır ; Çocukluk arkadaşı, aynı mahallede büyümüş olan İz Aydıner ile yolları kesişecektir. Çünkü İz, belli bir kitle tarafından tanınan, çok sevilen ve işinde çok başarılı olan bir avukattır. Avukat İz Aydıner bir sonra ki gelen kişinin her zaman görüştüğü müvekkilleri olduğunu düşünürken karşısında yıllar sonra Pamir`i görüp şoka uğrar ve onu nasıl kurtaracağına dair yollar arar. " Ben suçluyum, pisim. Karanlığım belki de. Sen ise tertemiz, su gibi berraksın. Bütün hücrelerin mükemmel. Senin kalbindeki merhamet kırıntısının bir zerresi bende yok. Ve sen İz... Ve ben bir suçlu... Bunca yaşıma kadar belki de ağır şeyler yapıp kalp kırdım. Bu suçsa suçtur. Ama ben şu an en ağır suçu işliyorum ve sen buna bile engel olamıyorsun sevgili leydim."

pişmanlık benim ruhumu terk edeli çok oldu. ben bir savaşa girdiysem ya onu kazanırım yada kazanırım. benim için diğer seçenek söz konusu bile olamaz.

Dokuz yıllık kinin, nefretin bugün son olacağı gündü ama bundan o dahil benim haricinde kimsenin haberi yoktu.

Gizem Özgür, mesleğinde saygınlığı ve kararlılığıyla tanınan başarılı bir avukattır. Bir gün, geçmişte pek çok kişinin hayatına son veren ünlü seri katil Araz Demirtaş’ın davasını üstlenmek zorunda kalır. Başlangıçta işini titizlikle ve tarafsızlıkla yürütmeye çalışan Gizem, mahkeme sürecinde Araz’ın sadece soğukkanlı bir suçlu olmadığını, aynı zamanda karanlık geçmişinin ve iç dünyasındaki çatışmaların izlerini taşıdığını fark eder. Dava ilerledikçe Araz, sarkastik esprileri ve ironik yaklaşımıyla Gizem’in dikkatini çekmeye başlar. Mahkeme salonunda gelişen bu beklenmedik yakınlık, iki zıt karakter arasında hem gergin hem de sürpriz dolu anlara yol açar. Araz’ın, cinayetlerle ilgili küçük ipuçları ve gizemli açıklamaları, Gizem’i derin bir araştırmaya iterken, aralarındaki ilişki yavaş yavaş romantik bir boyut kazanır. Bu durum, Gizem’i hem mesleki sorumlulukları hem de kişisel duyguları arasında çetin bir çıkmaza sürükler. "LADES", hukuk dünyasının soğuk gerçekleri ile insan ruhunun karanlık sırları arasında gidip gelirken, mizahın ve romantizmin hafif dokunuşlarıyla gerilimi dengeliyor. Gizem, adaleti sağlama çabasıyla Araz’ın bilinmezliklerine doğru sürüklenirken, okuyucuya da insan doğasının karmaşıklığını ve sınırların nasıl bulanıklaşabileceğini sorgulatıyor.

Asmin Kılınç ve Doruk Çağlar`ın hikâyesi...